IMF ile hemen anlaşma imzalanmalı
10 Aralık 2008 Çarşamba
Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andew Vorking, Türkiye’nin krizin ikincil etkilerinden korunması için istihdam piyasasında esneklik sağlayacak reformlar yapması ve gerektiğini söyledi
Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andew Vorking, Türkiye’nin krizin ikincil etkilerinden korunması için istihdam piyasasında esneklik sağlayacak reformlar yapması ve gerektiğini söyledi
Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andrew Vorking, Türkiye’nin, piyasalarda yeniden güven sağlaması ve krizin ikincil etkilerinden etkilerinden etkilenmemesi için bazı önlemler alması gerektiğini söyledi.
Vorking, bu anlamda Türkiye’nin IMF ile hemen bir anlaşma yapmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, “ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası gibi kurumlarla likidite konusunda işbirliği sağlaması, istihdam piyasasında esneklik sağlayıcı reformları gerçekleştirmesi de önem taşıyor” diye konuştu.
IMF’nin bir çıpa olması açısından önemine dikkat çeken Vorking, fon ile Türkiye arasındaki görüşmelerin en hassas dönemde olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin, doğru politikalar uygulamasına rağmen, küresel şartlardan kaynaklanan bir yatırımcı güven kaybının olduğuna dikkat çeken Vorking, bu nedenle, ekonomik programın, IMF’ye çıpa edilmesinin, yatırımcı güveninin yeniden sağlanmasında en net yollardan biri olduğunu ifade etti.
‘Geç kalmadan önlem alın’
Yerli ve yabancı yatırımcıların yatırım kararlarında öngörülebilirlik aradıklarına dikkati çeken Vorking, Türkiye ekonomosiyle uluslararası kuruluşları yakından takip eden bir kişi olarak, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılacak herhangi bir anlaşma modelinin Türkiye’nin öngörülebilirliğini artıracağını anlattı.
Böylesine çalkantılı bir küresel mali ortamda yapılacak anlaşmanın, Türkiye’deki piyasaları ve hükümet politikasını daha öngörülebilir bir hale giterceğini kaydeden Vorkingk, bu nedenle bir anlaşmanın gecikmeden yapılması gerektiğini savundu. Andrew Vorking, ABD ve Avrupa’daki durgunluğun geçeceğini ancak bunun birkaç yıl alabileceğini kaydetti.
Türkiye’nin, önleyici ve cesur adımları şimdi atmasının piyasalarda çok olumlu bir hava estireceğinin de altını çizen Andrew Vorking, gecikmiş önlemlerin etkisinin de daha az etkili olacağını ifade etti.
Asıl etkiler sonradan görülecek
Küresel finansal ve ekonomik durumun, son aylarda daha da kötüleştiğini belirten Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Vorking, ABD’de başlayan konut ve bankacılık krizinin ikincil etkilerinin henüz reel ekonomide tam olarak görülmediğini, bunun asıl etkilerinin daha sonraki aylarda görüleceğini anlattı.
Andrew Vorking, küresel finansal krizin, Türkiye gibi ülkelerdeki ikinci etkisinin reel ekonomi üzerinde olacağını belirtirken, Türkiye gibi ülkelerdeki bu ikincil etkilerin, yatırımcı güvenin zayıflaması, ticaretin azalması, işsizlik artması ve üretimin de düşmesi şeklinde görülebileceğine de dikkat çekti.
Türkiye 2001’den farklı
Andrew Vorking, küresel ekonomik krizin ikincil etkileri ne olursa olsun bundan sonra Türkiye’nin daha önce olduğu gibi bir kriz yaşamayacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye, 2001’deki gibi bir krizi artık yaşamaz, çünkü o krizden çıkardığı dersler sonucu aldığı yapısal önlemler, ekonomiyi daha az kırılgan hale getirdi.
Ancak, bundan sonra da yapısal önlemleri almaya devam ederek, krizin ikincil etkilerinden daha az etkilenebilir. Böylece yarım kalmış yapısal reformları da IMF programıyla tamamlayabilir.”
Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andew Vorking, Türkiye’nin krizin ikincil etkilerinden korunması için istihdam piyasasında esneklik sağlayacak reformlar yapması ve gerektiğini söyledi
Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Andrew Vorking, Türkiye’nin, piyasalarda yeniden güven sağlaması ve krizin ikincil etkilerinden etkilerinden etkilenmemesi için bazı önlemler alması gerektiğini söyledi.
Vorking, bu anlamda Türkiye’nin IMF ile hemen bir anlaşma yapmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, “ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası gibi kurumlarla likidite konusunda işbirliği sağlaması, istihdam piyasasında esneklik sağlayıcı reformları gerçekleştirmesi de önem taşıyor” diye konuştu.
IMF’nin bir çıpa olması açısından önemine dikkat çeken Vorking, fon ile Türkiye arasındaki görüşmelerin en hassas dönemde olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin, doğru politikalar uygulamasına rağmen, küresel şartlardan kaynaklanan bir yatırımcı güven kaybının olduğuna dikkat çeken Vorking, bu nedenle, ekonomik programın, IMF’ye çıpa edilmesinin, yatırımcı güveninin yeniden sağlanmasında en net yollardan biri olduğunu ifade etti.
‘Geç kalmadan önlem alın’
Yerli ve yabancı yatırımcıların yatırım kararlarında öngörülebilirlik aradıklarına dikkati çeken Vorking, Türkiye ekonomosiyle uluslararası kuruluşları yakından takip eden bir kişi olarak, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılacak herhangi bir anlaşma modelinin Türkiye’nin öngörülebilirliğini artıracağını anlattı.
Böylesine çalkantılı bir küresel mali ortamda yapılacak anlaşmanın, Türkiye’deki piyasaları ve hükümet politikasını daha öngörülebilir bir hale giterceğini kaydeden Vorkingk, bu nedenle bir anlaşmanın gecikmeden yapılması gerektiğini savundu. Andrew Vorking, ABD ve Avrupa’daki durgunluğun geçeceğini ancak bunun birkaç yıl alabileceğini kaydetti.
Türkiye’nin, önleyici ve cesur adımları şimdi atmasının piyasalarda çok olumlu bir hava estireceğinin de altını çizen Andrew Vorking, gecikmiş önlemlerin etkisinin de daha az etkili olacağını ifade etti.
Asıl etkiler sonradan görülecek
Küresel finansal ve ekonomik durumun, son aylarda daha da kötüleştiğini belirten Dünya Bankası Türkiye eski Direktörü Vorking, ABD’de başlayan konut ve bankacılık krizinin ikincil etkilerinin henüz reel ekonomide tam olarak görülmediğini, bunun asıl etkilerinin daha sonraki aylarda görüleceğini anlattı.
Andrew Vorking, küresel finansal krizin, Türkiye gibi ülkelerdeki ikinci etkisinin reel ekonomi üzerinde olacağını belirtirken, Türkiye gibi ülkelerdeki bu ikincil etkilerin, yatırımcı güvenin zayıflaması, ticaretin azalması, işsizlik artması ve üretimin de düşmesi şeklinde görülebileceğine de dikkat çekti.
Türkiye 2001’den farklı
Andrew Vorking, küresel ekonomik krizin ikincil etkileri ne olursa olsun bundan sonra Türkiye’nin daha önce olduğu gibi bir kriz yaşamayacağını belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye, 2001’deki gibi bir krizi artık yaşamaz, çünkü o krizden çıkardığı dersler sonucu aldığı yapısal önlemler, ekonomiyi daha az kırılgan hale getirdi.
Ancak, bundan sonra da yapısal önlemleri almaya devam ederek, krizin ikincil etkilerinden daha az etkilenebilir. Böylece yarım kalmış yapısal reformları da IMF programıyla tamamlayabilir.”
0 yorum:
Yorum Gönder
1-) Yorum yazarken imla kurallarına uyunuz ve küfür etmeyiniz.
2-) Yorum yazmak için, "Yorumlama Biçimi" bölümünden "Adı/URL" seçeneğine tıklayarak, adınızı ve URL (Varsa site adresinizi)'nizi yazınız ya da "Anonim" seçeneğine tıklayarak yorumunuzu "Adsız" olarak yazınız.
Yorumunuz için şimdiden teşekkür ederiz.