Kriz, delip geçti
22 Eylül 2009 Salı
Başbakan ısrarlı, kriz Türkiye'yi teğet geçiyor. Oysa orta vadeli program ile artık teğet söyleminin rafa kalkacağını sanıyorduk. Ekonominin yüzde 6 daraldığı ve işsizliğin yüzde 15'e yaklaştığı bir ekonomi için kriz teğet geçiyor denilebilir mi? Başbakanın perşembe günü genel yayın yönetmenleri için verdiği iftar yemeğine katıldım.
Orada söyledi, Ben yine teğet geçiyor diyorum dedi. İşsizlik oranı hatırlatıldığında ise Türkiye'yi bazı Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdı ve İşsizlik noktasında Türkiye'nin mevcut yapısına göre onlardan daha iyi durumda olduğunu görecekseniz dedi. Erdoğan'ın verdiği örnekler İspanya ve İngiltere. İspanya'da işsizlik oranı bizim birkaç puan üzerimizde seyrediyor. İngiltere ise bizden daha düşük bir orana sahip ama bu haliyle bile rekor seviyede bir işsizlikle karşı karşıya.
Başbakan'a yanıt Merkez'den geldi
Başbakan haklı, İspanya'dan daha iyi durumdayız ama buradan çıkarılacak sonuç Kriz Türkiye'yi teğet geçiyor olmamalı. Doğrusu Kriz Türkiye'yi de, İspanya'yı da, İngiltere'yi de vurdu. Daha bir çok ülkeyi vurduğu gibi... Başbakanı doğrulamayan açıklama Merkez Bankası'ndan geldi. Para Politikası Kurulu faizi yarım puan daha indirdi ve bir de açıklama yaptı.
Dedi ki, Kriz Türkiye'yi teğet geçmedi, fena halde vurdu. Bunu doğrudan demedi ama yaptığı şu tespitler başka nasıl yorumlanır ki. Toparlanma yavaş ve kademeli olacak, Yurtiçi yatırım talebi zayıf seyrini sürdürüyor, İstihdam koşullarında belirgin bir iyileşme görülmemekte ve Tüketim talebi zayıf seyredecek. Aynı merkez bankası daha önce açıkca dememiş miydi, Kriz kredi ve ticaret gibi tüm kanallardan Türkiye'yi olumsuz etkiledi diye. Bir ekonominin krizden etkilenmiş olması için daha ne olmalı ki.
Not kuruluşları hareket geçti
Kısacası, mevcut resmin olumlu ya da pazarlanacak tarafı krizin teğet geçmiş olması olamaz. Ya ne olur? Moody's ve Standard and Poor's gibi önde gelen derecelendirme kuruluşlarının bu haftaki açıklamaları olabilir. Geçmişte kırk defa yanılan, kriz öncesinde yaptığı yanlış notlama ve değerlendirmeleri nedeniyle denetim alttına alınmaları karara bağlanılan bu kuruluşlar, hala Türkiye'yi Mısır'ın iki kademe altında notluyorlar ama olsun.
Bu hafta nihayet harekete geçtiler. Bu kuruluşların açıklamalarında krizin Türkiye'yi vurduğu ancak Türkiye ekonomisinin şoklara karşı dayanıklık gösterdiği ve yardım almadan krize direndiği belirtiliyor. S&P dış finansman risklerinin hafiflediğinden söz ediyor. Moody's özel sektörün yüksek borçluluğuna rağmen borçlarını ödeyebildiğini ve dışarından borçlanabildiğini söylüyor.
Kriz geçti havasına girilmesin
Türkiye piyasalarının dışarıdan sermaye girişindeki yavaşlama ve kredi koşullarının sıkılaşması ile iyi başedebildiğini söylüyor. Orta vadeli program Erdoğan'ın dediği gibi realist bir yaklaşımla hazırlanmış, popülist değil. İddialı hedefler konulmamış, 2009 yılına ait tahminler gerçekçi düzeylerde tutulmuş. 2011 seçimi öncesi hükümet kamu maliyesinde ortalığı çok fazla sıkmak istemiyor. Zaten bu iç ve dış talep durgunluğunda sıkmanın çok fazla imkanı da yok.
Finansman ihtiyacı ortaya çıkarsa orada bir yerlerde Uluslararası Para Fonu (IMF) var. Anlaşılıyor ki şimdilik Hazine rahat. Çok fazla baskı yok. Görünüm değişikliği ile dışarından rahat borçlanma imkanı olur mu? Olabilir ama hazine geçen yılın üzerindeki maliyetlerle de olsa zaten borçlanabiliyordu.
Bu manzaraya bakıp kriz geçti, normale döndük havasına girmeyelim. Çünkü Merkez Bankası öyle diyor. Hani Başbakan'ın iftar yemeğinde sitem ettiği Merkez Bankası. Normale dönülmediği için daha uzun bir süre para politkasının aşağı yönlü esnekliğini koruyacağını söylüyor. Krizin teğet geçtiği bir ülkede Merkez Bankası neden böylesine olağanüstü para politikası lzemek zorunda kalsın ki?
0 yorum:
Yorum Gönder
1-) Yorum yazarken imla kurallarına uyunuz ve küfür etmeyiniz.
2-) Yorum yazmak için, "Yorumlama Biçimi" bölümünden "Adı/URL" seçeneğine tıklayarak, adınızı ve URL (Varsa site adresinizi)'nizi yazınız ya da "Anonim" seçeneğine tıklayarak yorumunuzu "Adsız" olarak yazınız.
Yorumunuz için şimdiden teşekkür ederiz.