Yunanistan AB’den umudu kesti
31 Ocak 2010 Pazar
Küresel krizin sarstığı Yunan ekonomisi, çıkış için IMF’den destek isteyecek. Üyesi olduğu AB’den umduğu desteği bulamayan Yunanistan’ın IMF ile görüşeceği açıklandı. Ancak Maliye Bakanı Yorgo Papaconstantinou, mali yardım arayışı içinde olmadıklarını söyledi.
Küresel krizin etkisiyle önce risk primi yükselen sonra bunun etkisini finansal piyasalarda hisseden Yunanistan, sıkıntılarını aşmanın yollarını arıyor. Bu dönemde üyesi olduğu Avrupa Birliği’nden (AB) destek geleceğini uman, ancak şu ana kadar beklediği desteği bulamayan Yunanistan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmelere başlıyor.
Yardım arayışı yok
Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papaconstantinou, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn ile görüşeceklerini açıklamakla birlikte, mali yardım arayışı içinde olmadıklarını vurguladı. Papaconstantinou, Reuters’e yaptığı açıklamada, Yunanistan’ın IMF’den mali destek isteme aşamasında olmadığını belirtti. Bütçe açıklarının gayri safi yurtiçi hasılasına oranı geçen yıl yüzde 12.7’yi bulan Yunanistan bir süredir IMF’den teknik danışmanlık alıyor. Yunanistan’ın borçlarını ödeyemeyeceği ve bir kurtarma amaçlı bir müdahaleye ihtiyaç duyacağı kaygıları piyasaları etkiliyor.
Papandreu’nun Çin tepkisi
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, “Yunanistan’ın Çin’den kredi isteyeceğine” dair bilgileri yalanladı. Davos Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada, “söz konusu söylentinin etkisinin hemen görüldüğünü” kaydeden Papandreu, “kredi faizlerinin yükselmesine spekülasyonların neden olduğu” değerlendirmesinde bulundu. “Siyasi ve ekonomik nedenlerle Euro bölgesine saldırıda bulunulduğunu bu çerçevede Yunanistan gibi ülkelerin de kullanıldığını” dile getiren Papandreu, “Yunanistan’a saldırı, Avrupa’ya saldırıdır” dedi. Avrupa para biriminin çok önemli olduğu söyleyen Papandreu, bunun ekonomik istikrar getirdiği ve bir tür kalkan görevi yaptığı değerlendirmesinde bulundu. Papandreu, “Biz yeni programı uygulamakta kararlıyız ve Avrupa para birimi bizim kullanacağımız bir araç olacaktır” diye konuştu. İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero da, Papandreu’ya destek verdi ve Euro’ya saldırıda bulunulduğunu, bunun yapanların da aslında Euro’ya varlığına karşı çıkanlar olduğunu söyledi.
Euro Bölgesi’nde 10 kişiden biri işsiz
AVRUPA Birliği’nde (AB) ortak para birimi Euro’yu kulanan 16 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı, 2009 sonunda yüzde 10 oranına yükselerek Ağustos 1998’den bu yana görülen en yüksek seviyesine ulaştı. AB istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre Euro Bölgesi’nde işsizlerin oranı bir yıl önce yüzde 8.2 ve Kasım ayında yüzde 9.9 düzeyindeydi. Aralık ayında, 27 üyeli AB’deki işsizlik oranı ise yüzde 9.6 ile son 10 yılın rekorunu kırdı. 2008 sonunda AB’de işsizlik oranı yüzde 7.6 seviyesinde bulunuyordu. Euro Bölgesi’nde toplam 15.8 ve AB’nin tamamında 23 milyon kişinin işsiz olduğu belirtiliyor. Geçen yıl sonunda AB’de en yüksek işsizlik oranları yüzde 22.8 ile Letonya ve yüzde 19.5 ile İspanya’da kaydedilirken en düşük oranlar yüzde 4 ile Hollanda ve yüzde 5.4 oran ile Avusturya’da görüldü. İşsizlik Almanya’da yüzde 7.5, İtalya’da yüzde 8.5 ve Fransa’da yüzde 10 olarak hesaplandı.
Türkiye’de herkes sorumluluğunu yerine getirdi
DAVOS Zirvesi’sinin ikinci günü düzenlenen “Finansal Kriz Sonrası: Sonuçları ve Alınan Dersler” konulu açık oturuma katılan Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, “Türkiye’de herkes sorumluluğunu yerine getirdiği için bir sıkıntı yaşanmadı. ABD ve Avrupa bankalarına önümüzdeki dönemde ciddi önlemler gelecek” diye konuştu.
Roubini: Türkiye büyür ama hızı reformlara ve toparlanmaya bağlı
Küresel ekonomik krizi ilk tahmin eden ünlü ekonomist Prof. Nouriel Roubini, Türkiye’nin büyüyeceğini söylerken, bunun hızı konusunda ‘uygulanacak reformlara ve küresel toparlanmaya bağlı’ yorumunda bulundu. Davos Zirvesi sırasında küresel gelişmeler çerçevesinde Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeler yapan Nouriel Roubini, “Türkiye ekonomisi geçen yıl küresel krizin etkileri nedeniyle sıkıntı içinde bulunuyordu” derken, Türkiye ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğini söyledi. Ancak Roubini, bundan sonraki toparlanma ve ekonomik büyümenin hızının, sadece Türkiye’ye değil, dış gelişmelere de bağlı olacağına dikkat çekti.