Tokyo Borsası yüzde 5 düştü

31 Ekim 2008 Cuma

Japonya'da Tokyo Borsası, günü yüzde 5'lik düşüşle tamamladı. Borsanın temel göstergesi Nikkei Endeksi, düne göre, 452,78 puan düşerek 8.576,98 puan oldu.

Borsanın düşüşle kapanmasında, Merkez Bankasının faiz oranlarını yüzde 0,5'den yüzde 0,3'e düşürmesinin beklentilerden az bulunması etkili oldu.

Güney Kore'de borsa dünkü yüzde 12'lik yükselişinin ardından bugün yüzde 2,8 daha artış gösterdi. Avustralya'da temel endeks yüzde 0,4 yükseldi.

Hong Kong'da Hang Seng Endeksi yüzde 1,5 azalırken, Filipinler, Tayvan ve Tayland'da borsa yüzde 3'den fazla değer kazandı. Hindistan'da Sensex Endekse yüzde 7,3 artarak 9.693,43 puan oldu.

Read more...

Borsa düşüşle başladı!

Endeks güne 63 puanlık düşüşle 26 bin 669 puandan başladı. Bu seviyede hisse senetleri ortalama yüzde 0.24 oranında değer kaybetti.

Read more...

Deutsche Bank düşen kârdan memnun

Alman bankası Deutsche Bank'ın üçüncü çeyrekte kârı yüzde 74 azalarak 414 milyon euro oldu. Varlıkları bakımından Almanya'nın en büyük bankası olan Deutsche Bank, geçen yıl temmuz-eylül döneminde 1.6 milyar euro olan kârının, bu yılın aynı dönemde 414 milyon euro olduğunu açıkladı.

Bankanın geliri de aynı dönemde geçen yıla göre yüzde 14 azalarak 4.4 milyar euro oldu. Bankanın geçen yıl üçüncü çeyrekte geliri 5.1 milyar euroydu.

Bankanın CEO'su Josef Ackermann, yaptığı açıklamada, üçüncü çeyreğin eylül ayında bütün dünyayı saran kredi krizini yansıttığını, olağanüstü koşullara rağmen bankanın çeyrekte kâr ettiğini belirtti. Ackermann, kredi piyasalarındaki zor koşulların devam edeceğini de ifade etti.

Read more...

ABD mortgage’zedeleri de kurtarıyor

ABD Hazinesi ve FDIC, mortgage kredilerini ödeyemeyenlere yönelik 600 milyar dolarlık yeni kurtarma paketi planlıyor. Yeni paketle federal garanti verilecek

ABD yönetimi, mortgage kredilerini ödeyemeyenlerin konutlarına el konmasını önlemek için 600 milyar dolarlık yeni bir kurtarma planı üzerinde çalışıyor.

Konuya yakın bir yetkili Reuters’e yaptığı açıklamada, ABD Hazinesi ve Federal Mevduat Sigorta Fonu’nun (FDIC) üzerinde birlikte çalıştığı planla, 3 milyon riskli konut kredisine garanti sağlanabileceğini ve bu konudaki çalışmanın sonuçlanma aşamasına geldiğini söyledi. Uzmanlar 600 milyar dolarlık krediyi kapsama alacak planın kamuya gerçek maliyetinin 40-50 milyar dolar arasında değişeceğini belirterek, “Çünkü hiç ödenemeyecek kredi miktarının bu civarda olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.

‘Teklifleri gözden geçiriyoruz’

Hükümetin planı gelecek günlerde açıklayacağını söyleyen yetkili, programla kredi veren kuruluşların, beş yıl sürecek bir dönemde aylık ödemeleri düşürmeye ikna edilmesine çalışılacağını ifade etti. Hazine Bakanlığı sözcüsü Jennifer Zuccarelli, FDIC ve diğer karar alıcılarla haciz önleme önlemleri üzerinde çalıştıklarını, ancak planın ayrıntılarının henüz belirlenmediğini söyledi. Beyaz Saray sözcüsü Tony Fratto da bu konuda bir karar verilmediğini belirterek, “Biz her zaman konut sahiplerine yardımcı olmak için teklifleri gözden geçiriyoruz” dedi.

FDIC sözcüsü Andrew Gray de fonun bu konuda Hazine Bakanlığı ile olumlu görüşmeler yaptığını, ancak programın ayrıntıları hakkında konuşmanın erken olacağını ifade etti. Planla, kredi veren kuruluşları sorunlu konut kredilerinin koşullarını yumuşatmaya ikna etmek için federal garanti verilmesi amaçlanıyor. FDIC tarafından yürütülecek programdan bankalar, yatırım fonları, hedge fonlar ve diğer konut kredisi veren kuruluşlar yararlanabilecek.

Bu arada kurtarma planına karşı çıkanlar ödeyemeyecekleri borcu alanların imdadına yetişirken, tüm olanaklarını zorlayıp taksitlerini ödeyenlerin haksızlığa uğramış olacağını ifade ediyor. Kurtarma planına mortgage kredisi kullandıran kurumları ve bankaları sözleşme koşullarını yeniden düzenlemeye zorlayıcı hükümlerin de konması isteniyor.

Senato Bankacılık Komisyonu Başkanı Christopher Dodd krizin gayrimenkul sektöründen kaynaklandığını belirterek, “Herkes kredisini ödeyemeyenlerin konutlarının satışını engellemek için elinden geleni yapmalıdır” dedi. Üzerinde çalışılan kurtarma planına göre mortgage taksitleri düşürülecek. Bunun için de ya faizler düşürelecek ya da vade uzatılacak. Sözleşme hükümlerinin yumuşatılmasını kabul eden kuruluşlara ödemenin aksaması durumunda kamunun devreye gireceğine ilişkin garanti verilecek.

Japon ve Alman paketi

Almanya ve Japonya küresel krizin vurduğu ülke ekonomilerini canlandırmak için yeni paketler açıkladı. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Japonya harcamaları artırmak için 51 milyar dolarlık, Almanya da iş dünyasına yardımcı olmak için 20-25 milyar avroluk canlandırma paketlerini uygulamaya koyacağını belirtti. Japonya Başbakanı Taro Aso, “Bu koşullar altında insanların yaşamlarındaki belirsizlikleri ortadan kaldırmanın çok önemli olduğuna inanıyorum” dedi. Alman bir politikacı uygulamaya konucak paketle ilgili olarak “20-25 milyar avroluk bir desteği konuşuyoruz” diye konuştu.

17 yıl sonra kemer sıktılar

ABD ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde tüketicinin 1991 yılından bu yana ilk kez kemer sıkması nedeniyle yüzde 0.3 oranında küçüldü. Uzmanlara göre ABD artık resesyona girdi. Tüketim harcamaları üçüncü çeyrekte yüzde 3.1 oranında azaldı. Uzmanlar tüketicinin 2009 yılında da kemer sıkmaya devam edeceğini belirterek, “Bu gelişmeler bize 2009 yılı boyunca sürecek bir durgunluğun işaretlerini veriyor” diye konuştu. Tüketim harcamaları ABD’de ekonomik faaliyetin üçte ikisini oluşturuyor. Ülkede tüketim harcamaları en son 2001 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 1.4 oranında daralmıştı.

Read more...

Dolar güne sakin başladı

İstanbul serbest piyasada dolar 1,5450 YTL, avro 1,9650 YTL'den güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,5350 YTL'den alınan dolar 1,5450 YTL'den satılıyor. 1,9550 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,9650 YTL olarak belirlendi.

Serbest piyasada dün kapanışta doların satış fiyatı 1,5500 YTL, avronun satış fiyatı ise 2,0000 YTL olmuştu.

Read more...

Şimşek: IMF ile diyalog devam ediyor

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile bizim diyaloğumuz devam ediyor. Yapıcı bir şekilde yaklaşıyoruz. Ama eninde sonunda eğer bir program olacaksa, bahsettiğimiz çizgilerle uyumlu olması lazım dedi.

CNN Türk'ün sorularını yanıtlayan Mehmet Şimşek, Daha sonraki aşamalarda olabilecek riskli durumlar karşısında, bu programın bize yardımcı olmasını isteriz. Bu programın ciddi bir tahrifat yaratacak süreç yaratmasını istemiyoruz diye konuştu.

Dünyada yaşanan krizde henüz sonuna gelinmediğine, ilk aşamada gelişmiş ülkelerde finansal boyutta likidite sorunu olarak ortaya çıkan krizin artık reel ekonomiye dönük yayıldığına, ülkelerin palyatif çözümler yerine daha sistematik ve daha koordineli çabalar içine girdiğine işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:

Şunu kabul etmek lazım; bu yüzyılın en büyük kredi balonlarından birisi sönüyor. Bunun getireceği bilanço etkileri, hane halkı üzerinde ve gerek şirketler ve ülkeler ölçeğinde hissediliyor ve hissedilmeye devam edecek. Amerikan hane halkında, evlerinin değeri 4 trilyon dolar düştü. Borsadaki servetlerinin değeri 8 trilyon dolar düştü. Yani 12 trilyon dolarlık bir değer kaybı var. Biz, küresel krizinde hem tüneldeki karanlığı, aynı zamanda tünelin ucundaki ışığı da görüyoruz.

Biz, hiçbir zaman (bağışığız) demedik. Ancak gerek bankacılık sektörünün sağlamlığı gerek diğer faktörler nedeniyle, geçmişe oranla ve başlangıçta bizden daha iyi görünen ülkelere oranla çok daha iyi durumdayız. İzlanda, Macaristan, Ukrayna ve Pakistan, Romanya ve Bulgaristan'ın durumu ortada. 6 ay önce Türkiye ekonomisini söz konusu ülkelerin gerisinde gösterenlerin ne kadar haksız oldukları ortada. Bu küresel bir kriz, bize de geliyor.

IMF konusunda ezberci konuşuyorlar

Mayıs'ta IMF programı bittiğinde, o tarihte yeniden bir program yapılması durumunda daha iyi olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Şimşek, şöyle konuştu:

IMF, program biter bitmez Türkiye ile çok uzun süre devam edecek 2 tane standby anlaşmasını kredi kullanmanın getirdiği muazzam bir sorumlulukla, (program sonu değerlendirme ve analiz başlıkları altında çalışma yapmak istediklerini, bu çalışmaların bitişinin ağustos ayını bulabileceğini, söz konusu çalışmalar bitirilmeden hiçbir şekilde IMF Yönetim Kurulu'na yeni çalışmanın götürülemeyeceğini) söyledi.

Biz de (siz çalışmalarınızı yapın biz de yeni döneme ilişkin vizyonumuz ortaya koyalım) dedik. Ve takvimde en ufak bir sapma yok. Ağustos ayı sonunda program sonu bitirildi, değerlendirme ve analizleri yayınlandı. Biz de kendilerine, (Türkiye şu parametrelerle yoluna devam etmek istiyor) şeklinde teknik çerçeve sunduk. Onlar da bize geri geldiler ve bu çerçevenin içinde neler olması gerektiği konusunu bize sundular.

Birçok insan bu konuyu değerlendirirken gerçekten ezberci konuşuyor. O zaman, Türkiye'de kamu sektöründe bir IMF kaynağına ihtiyacımız olmadığı konusunda aşağı yukarı bir genel kanı vardı. Ama bir çıpa olarak. Bir sigorta olarak bir IMF programının olması gerektiği konusunda da birtakım yaklaşımlar vardı. O yaklaşımlara da biz destekçi olarak katıldık.

Read more...

Endeksin teknik yorumu / Eti Menkul

30 Ekim 2008 Perşembe

Salı günü tek seans işlem yapılan piyasada en düşük 24.637, en yüksek 25.043 seviyeleri arasında hareket eden endeks günü %2,29 oranındaki primle 24.895 puandan kapadı. Güne 384 puanlık bir yükselişle başlayan piyasada 24.800 seviyesindeki direncinde zorlandığı görülen endeks, seansın son bir saatinde yeniden alımların gelmesinden olumlu etkilendi. Son iki işlem gününde toparlanma çabası içinde olan ve 24.500-24.800 direnç seviyelerini aşan endeksin bu hareketinin bazı kısa vadeli teknik göstergeleri tarafından da onaylanması olumludur. CCI ikili dip yaparak aşırı satım bölgesinin üzerine çıkmış ve alım sinyali vermiştir. Uzun bir süredir dik bir eğimle düşen Trix yönünü yukarı doğru çevirirken, William’s R henüz aşırı satım bölgesi üzerine çıkmayı başaramamıştır.

Tek seansın etkisiyle dar hareketli seyir ve düşük işlem hacmi nedeniyle Momentum henüz endeks ile uyumlu bir görünüm sergilememektedir. RSI’ın ise yatay hareket etmesi endeksin zayıf görünümünün hala devam ettiğine işaret etse de, piyasadaki toparlanma çabasının işlem hacmi ve para girişi ile desteklenmesi halinde kısa vadeli yükselişin devam etmesi muhtemeldir. Bu açıdan bugünkü seyir endeksin kısa vadeli trendini belirleyebilecek niteliktedir.

Endeksin kısa vadeli yükseliş hareketine devam etmesi durumunda 25.500-26.300-27.500 önemli dirençler konumuna gelecektir. Yaşanan her tepkinin kar satışı ile karşılaştığı piyasada bu eğilimin zayıflaması, piyasaya para girişinin yaşanması ve hareketin genele yaygın bir şekilde olması endeksin toparlanma çabalarına destek verici olacaktır.

Son 2 haftadır yaşadığı düşüşle uzun vadeli alçalan kanalının altına inen ve kanal boyu kadar gerileyerek formasyon doğrultusunda hareket eden endeksin uzun vadeli trend değişiminden söz edebilmek için 28 bin seviyesinin üzerine çıkması ve yeniden kanalına geri dönmesi gerekmektedir.

Kısa vadede endeks için 24.800-24.500-23.800-23.000-22.200-21.800 seviyeleri destek, 25.300-25.500-25.800-26.300-26.800-27.500 seviyeleri de direnç konumundadır.

Read more...

Ve FED faiz kararını açıkladı!!!

ABD Merkez Bankası (FED), yüzde 1,5 olan gösterge faiz oranını yüzde 1´e indirdi.

FED´in para politikası organı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) bugün yaptığı toplantıda, yüzde 1,5 olan faiz oranını yarım puan indirerek yüzde 1´e çekti.

FED, 30 Nisan´da yüzde 2´ye indirdiği gösterge faiz oranını, haziran, ağustos ve eylül aylarında yaptığı toplantılarda değiştirmemişti. Ancak FED, küresel finansal krizin bütün dünyayı etkilemeye başlaması üzerine 28-29 Ekim'de yapılacak olağan toplantısını beklemeden 8 Ekim'de faiz oranını yarım puan indirerek yüzde 1,5´e çekmişti.

FED ile birlikte 8 Ekim'de Avrupa Merkez Bankası (AMB), İngiltere Merkez Bankası, Kanada Merkez Bankası ve İsveç Merkez Bankası da (Riksbank) faiz oranlarını yarımşar puan indirmişti.

Read more...

Dolarda serbest düşüş sürüyor

İstanbul serbest piyasada dolar 1,4880 YTL, avro 1,9550 YTL'den güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,4800 YTL'den alınan dolar 1,4880 YTL'den satılıyor. 1,9450 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,9550 YTL olarak belirlendi.

Serbest piyasada Salı günü kapanışta doların satış fiyatı 1,5550 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,9400 YTL olmuştu.

Bankalararası piyasada satiştaki dolar kotasyonları en düşük 1,4915 YTL, en yüksek 1,4960 YTL seviyesinde bulunuyor.

Dolar kotasyonları saat 09.05 itibarıyla alışta en düşük 1,4840 YTL, en yüksek 1,4865 YTL, satışta en düşük 1,4915 YTL, en yüksek 1,4960 YTL seviyesinde işlem görüyor.

Read more...

Gözler FED`de! Faz indirimi gelecek mi?

29 Ekim 2008 Çarşamba

ABD Merkez Bankası (Fed) gösterge faiz oranını görüşmek içintoplanıyor.

Fed Başkanı Bernanke ve meslektaşlarının, finansal koşulları, ekonomiyi değerlendirmek ve faiz oranı konusunda karar vermek için bugün yapacakları toplantı iki gün sürecek. Fed, kararını bugün açıklayacak.

Fed'in toplantıda bu ay içinde faiz oranını ikinci kez indireceğine kesin gözüyle bakılırken, Wall Street'teki bazı yatırımcılar ve ekonomistler Fed'in faiz oranını yarım puan indirerek yüzde 1'e çekeceği, bazıları ise bu kesintinin çeyrek puan olacağı tahmininde bulunuyor.

Fed, düşük borçlanma maliyetlerinin, ekonominin canlanmasına yol açacak harcamaları yapması için insanları ve iş adamlarını ikna edeceğini, ayrıca düşük faiz oranlarının yanı sıra finansal sistemi destekleyecek diğer tedbirlerin, kredinin yeniden daha fazla serbest akışına yardımcı olacağını umuyor.

Bu ay başında Fed ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) ile diğer merkez bankaları eşgüdüm içinde faiz oranlarını yarımşar puan indirmişti. Bu indirimden sonra Fed'in gösterge faiz oranı yüzde 1,5 olmuştu. Fed bir sonraki toplantısını 16 Aralıkta yapacak.

Read more...

New York borsası coştu!!!

New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 10.88, Nasdaq ise yüzde 9.53 oranında arttı.

Dow Jones 889.35 puan artışla 9 bin puanın üzerine çıkarken (9,065.12), Nasdaq da 143.57 puan yükselerek günü 1,649.47 puandan kapattı.

Standard Poor's 500 endeksi de 91.59 puan (yüzde 10.79) yükselerek 940.51 puana çıktı.

Read more...

Otomotiv sektörü ÖTV indirimini bekliyor

Küresel mali krizden olumsuz etkilenen, her yılın son 4 ayında yaşadığı canlılığı kaybeden ve hedeflerini revize eden otomotiv sektörü, özel tüketim vergisi (ÖTV) indirimiyle durgunluğu aşmayı umuyor.

Çukurova Yetkili Otomobil Satıcıları Derneği (YODER) Başkanı Vedat Gizer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörün 2001'de yaşanan kriz kadar olmasa da ciddi bir durgunluk içinde bulunduğunu bildirdi.

Yılın ilk çeyreğinde sektörün yüzde 25'lik büyüme göstermesine karşın, son haftalarda dövizde yaşanan yükselişle birlikte durağan bir seyir izlediğini anlatan Gizer, “Yaşanan büyüme, durgunlukla tolere oldu. Her yılın son aylarında yaşanan canlılık yok. Dövizdeki yükselmeyle de ithal araçların satışı büyük oranda azaldı” dedi.

Durgunluğun firmaların yıl sonu hedeflerini yakalamasını neredeyse imkansız hale getirdiğini belirten Gizer, şöyle konuştu:

“Ekonomideki belirsizlik ve kredi faizlerindeki artış araç alım kararlarının büyük oranda ertelenmesine neden oldu. Çünkü araç satışlarının büyük çoğunluğunda müşteriler kredi kullanıyordu. Kriz sektörü 2001-2002'deki gibi etkilemedi, ancak yılın ilk çeyreğindeki yüzde 25 gibi büyüme tolere oluyor. Firmalar genel olarak yıl sonu hedeflerini aşağıya doğru revize ediyorlar.”

Gizer, firmaların hedeflerini az da olsa yakalamasında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından gündeme getirilen ÖTV indirimin çıkartılmasının çok etkili olacağını da kaydetti.

“TÜKETİCİ BEKLENTİ İÇİNE GİRİYOR”

Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş ise söz konusu ÖTV ile ilgili indirim önerisinin ardından tüketicilerin araç alımını durdurarak, bekleyişe geçtiklerini söyledi. Baş, “indirim açıklamaları tüketiciyi beklenti içine sokarak, alımları durduruyor” dedi.

Bu durumun sektörde zaten zorda olan firmaları çıkmazın içerisine sürüklediğini belirten Baş, “Firmaların içindeki bulunduğu durumdan kurtulması için gündeme getirilen ÖTV indirimi bir an önce uygulamaya konulmalı ve sektördeki belirsizlik ortadan kaldırılmalı” diye konuştu.

Opel marka araçların Adana'daki yetkili satıcısı Arpel Otomotiv'in Genel Müdür Yardımcısı Kemal Hangül de gündeme getirilen ÖTV indiriminin sektörün krizden çıkabilmesi için bir fırsata dönüştürülebileceğini savundu.

İthal araçlarda fiyatların yükseldiğini, araç kredi faiz oranlarının ise 1,55'den, 1,89'a çıktığını anlatan Hangül, şunları kaydetti:

“Yıl sonunda 650 bin araç satılması beklenen sektörde, zor durumdaki çok sayıda firma, hedeflerini revize etmek zorunda kaldı. Şu an için satışların 500-550 bin civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Her yılın son 4 ayı sektör için çok hareketli geçerdi. Yıl boyunca yapılan satışların yüzde 60'ına yakını bu aylarda gerçekleşirdi, ama satışlar durma noktasında. Canlılığı yeniden yakalamak için ÖTV indirimin yanı sıra 2003-2004'te uygulanan hurda araç indirimi de yeniden getirilmeli. Durgunluk sürerse sektör ciddi manada daralma yaşayabilir.”

Read more...

Bono piyasasında faiz 23,97 oldu

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören yeni gösterge kağıdı 23 Haziran 2010 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 10.35 itibarıyla basit getirisi yüzde 25,79'a, bileşik getirisi yüzde 23,97'ye indi.

Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 26,74, bileşik getiri yüzde 24,78 olmuştu.

DOLAR KOTASYONLARI

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,6085 YTL, en yüksek fiyat 1,6140 YTL, satışta en düşük fiyat 1,6155 YTL, en yüksek fiyat 1,6220 YTL düzeyinde bulunuyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,2497, sterlin-dolar paritesi 1,5605, yen-dolar paritesi ise 94,73 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Toyota’da satış şoku

Toyota’nın satışları, ABD piyasasındaki talep daralması nedeniyle son 7 yılda ilk kez düştü.

Toyota’dan yapılan açıklamada, Temmuz-Eylül dönemini kapsayan çeyrekte, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4’lük düşüşle, dünya genelinde 2.24 milyon araç satıldığı belirtildi.

Read more...

Rüzgar enerjisi ihaleleri başlıyor

Rüzgar enerjisinden elektrik üretmek için bir yıla yakındır bekleyen şirketlerin milyarlarca dolarlık yatırım yapmasını sağlayacak ihaleler açılıyor.

Aynı bölgede başvuru yapan şirketler önce teknik puana göre elenecek. Bu aşamayı geçenler arasında yapılacak ihalede en yüksek düzeyde katkı payı ödemeyi kabul eden şirket, elektrik üretim santralı kurmaya hak kazanacak.

1 Kasım 2007’de yapılan başvurular sonucunda biriken 77 bin MW’lık 754 projenin, geçen zamanda teminat mektuplarına faiz ödemeleri sorunu böylece geç de olsa bitecek.

Teknik değerlendirmeyi yapacak Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİEİ) ile ihaleyi yapacak olan Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ), ihalelere başlanması için gereken son düzenlemeleri Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) sundular. Böylece rüzgar enerjisinde 1 Kasım 2007’de yapılan rekor düzeydeki başvuruların karara bağlanması için süreç tamamlandı. Yönetmelikler kısa süre içinde Resmi Gazete’de yayımlandığında ihale süreçleri başlayacak.

PARAYI VEREN LİSANSI ALACAK

Son düzenlemeler ile çoğunluğu Ege’de olmak üzere, aynı bölge için başvuruda bulunan şirketlerin durumuna açıklık getirildi.

EİEİ’nin hazırladığı düzenlemeye göre, EPDK rüzgar enerjisi başvurularını bu kuruma gönderecek. Trafo merkezine uzaklık, güç yoğunluğu, projelerin niteliği gibi unsurları değerlendirecek olan EİEİ, bu kriterlere göre şirketlere teknik puan verecek. EİEİ bu sonuçları EPDK'ya yollayacak.

EPDK, gelen sonuçlar içinde eleme yapıp yapmamak konusunda yetkili olacak. Ya eleme yaparak ya da yapmadan gelen başvuruları TEİAŞ’a gönderecek.

TEİAŞ’ın yaptığı düzenlemeye göre de, kurum, EPDK’nın gönderdiği başvurular arasında seçim yapmak için ihaleye çıkacak. TEİAŞ, ihalede en yüksek düzeyde katkı payı ödeme teklifinde bulunan şirkete bu hakkı tanıyacak. İhaleyi kazanan şirket TEİAŞ tarafından EPDK’ya gönderilecek. EPDK da bu şirkete lisans verecek.

Böylece bir yıla yakın zamandır bekleyen rüzgar projeleri yaşama geçirilebilecek. Dolayısıyla başvuru sahiplerinin teminat mektubu sıkıntısı geç ve maliyetli de olsa çözülecek. Lisans başvurusu için EPDK’ya teminat mektubu sunan şirketler, lisanslar karara bağlanmadığı için bir yıla yakındır bankalara faiz ödüyor. Şirketlerin, başvurularını geri çekmeleri durumunda teminat mektupları yanacağından böyle bir adım da atamıyorlar.

ÖZEL SEKTÖR İLETİM YATIRIMLARINA DA GİRİYOR

İhalelerin ardından yaşanacak süreçte lisans verilmesine ilişkin tüm hak ve yetkiler EPDK’ya ait olacak. Katkı payı gelirleri TEİAŞ tarafından münhasıran sisteme bağlanacak üretim tesisleri için gerekli iletim yatırımlarının finansmanında kullanılacak.

Ayrıca, rüzgar enerjisi tesisleri için, ilk lisans başvurusundaki sahada başka lisans başvurusu olmaması ve kapasite artışı sonunda oluşacak yeni güç için mevcut iletim/dağıtım hattı ile mevcut bağlantı noktası ve gerilim seviyesinin kullanılması koşullarıyla kapasite artışı, modernizasyon, yenileme yatırımları ve tadilatlara izin verilecek.

YATIRIMI ZAMANINDA BİTİRMEYENE YASAK

Üretim tesisi yatırımını ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen süreler içerisinde gerçekleştiremeyen tüzel kişilerin ilgili lisansı iptal edilecek. Lisansı iptal edilen tüzel kişi lisans iptalini takip eden üç yıl süreyle lisans başvurusunda bulunamayacak. Sorumlulukları tespit edilmiş bulunmak kaydıyla; tüzel kişilikte yüzde 10’dan fazla paya sahip ortaklar ile görevden ayrılmış olan veya halen görevde bulunan yönetim kurulu başkan ve üyeleri de yasak kapsamına girecek. Anılan kişiler lisans başvurusu yapan tüzel kişiliklerde doğrudan veya dolaylı pay sahibi olamayacaklar.

RÜZGARDA YATIRIMLARIN YÜZDE 90’I YAPILAMAYACAK

Öte yandan, Türkiye iletim hattının mevcut durumu nedeniyle istenilse de başvuru miktarının tümü yatırıma dönüşemeyecek. Enerji Bakanlığı, iletim hattından sisteme bağlanacak rüzgar enerjisi kurulu gücünü kısa süre önce belirlemişti. Buna göre beş yıl içinde sisteme 11 bin 200 MW rüzgar enerjisi bağlanacak. Bağlanacak kurulu güç 2020 yılına kadar 20 bin MW’a çıkarılacak.

EPDK’nın bugüne kadar uygun bulma kararı ve lisans onayı olarak 2 bin 900 MW kurulu gücünde, 5.8 milyar YTL’lik yatırım için izin verdiği göze alındığında, yeni yatırımların önünde bir engel de söz konusu sınır olacak.

Read more...

Tokyo Borsası yükselişle kapandı

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası yükselişle kapandı.

Dün, 26 yılın en düşük düzeyinden kapanan Nikkei Endeksi, bugün yüzde 6,41 oranında değer kazanarak, 7.621,92 puandan kapandı. Öte yandan, ABD Doları, 93,01 yen düzeyinden, 95,51 yen düzeyine çıktı.

Read more...

FT: IMF koşullarını yumuşatmalı

Financial Times, küresel krizi ortamında IMF’nin gecikmeden devreye girmesini isterken Fon’un şimdiye kadar kredi sağladığı ülkelerden istediği katı koşulları yumuşatmasının gereğini vurguladı

İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times gazetesi başyazısında küresel krizin etkileri yayılırken IMF’ye başvuran ülkelerin sayısının artması üzerine örgütün kaynaklarının yetmeyebileceğini belirterek IMF’nin kredi verdiği ülkelerden talep ettiği koşulları yumuşatması istendi.

Financial Times, IMF’nin gerçekleştirmesi gereken kurtarmaların küçük ekonomilerle sınırlı kalması halinde kaynaklarının yetebileceğini vurgularken “Ancak Fon’un birkaç büyük ekonomiyi, örneğin Brezilya ve Türkiye, aynı anda ele alacak kadar kaynağı olmayabilir” yorumunu yaptı.

Yeniden ortaya çıktı

Bu arada, Asya ve petrol üretici ülkelerin rezervlerinin kullanılmasını öneren gazete, IMF’nin artık geçmişte borçlanan ülkelerden talep ettiği katı koşulların artık sürdürülemez olduğunu belirterek Fon’un tutumunu yumuşatması gereğinin altını çizdi.

Financial Times, yüksek gelirli ülkelerde bankacılık krizinin reel sektöre yayılırken başka aktörlerin sahneye çıkmak zorunda kaldığını belirterek sahnede yükselen ekonomiler ile uzun bir süreden beri pek ortalıkta görünmeyen oyuncu IMF’nin boy göstermeye başladığını kaydetti.

IMF’den korkuyorlar

Şimdiye kadar yükselen ekonomilerin borçlarını döndürmek için uluslararası kredi piyasalarına dayandığını belirten gazete, ancak kredi muslukları kururken birçok ülkenin fonlanma sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını, yatırımcılar geri çekilirken de para birimlerinin hücuma uğradığını yazdı. Gazete şöyle devam etti:

Cesaret verici işaretler

“1980’li yılların başında Latin Amerika’da, 1990’lı yıllarda da Asya’da yaşanan krizler hâlâ hatıralardadır. Ülkeler, IMF’ye başvurmaya isteksiz çünkü geçmişte krediler için getirilen katı koşullardan korkuyor. IMF’ye yönelmeden önce Izlanda Rusya ile, Pakistan ise, ABD, Çin ve Suudi Arabistan ile görüştü.” Ancak ABD ve Avrupa’nın kendi finansal sektörleri kurtarmaya çalıştığını ve başka ülkelere yardım etmeye isteksiz olduğunu belirten gazete, diğer nakit zengini ülkelerde de kredi pek bulunmadığını, sağlanması halinde bile kabul edilemez siyasi koşullar ile önerildiğini kaydederek “Bir kez daha IMF, son ödünç verme mercii olacağı gibi görünüyor” diye konuştu.

İngiliz gazetesi, geçmişte IMF’nin sert bütçe kesintileri, özelleştirme ve piyasa liberalizasyonu istediğini anımsatırken “ABD ve Batı Avrupa’nın mevcut krize verdiği yanıtın ışığında açık ki bu tür koşullar artık sürdürülemez. IMF, tutumunu yumuşatmalı ve bunu yapmaya hazır olduğu yolunda cesaret verici işaretler var” görüşünü dile getirdi. IMF’nin hızlı bir biçimde harekete geçmesinin öneminin altını çizen gazete, böyle yapacağının bilinmesinin güveni artıracağını kaydetti.

Operasyona hazır mı?

Buna karşın “IMF, büyük çaptaki kurtarmalar için hazır mı?” sorusunu da soran gazete, IMF’nin krediler için doğrudan 207 milyar dolarlık bir kaynağının bulunduğunu, 53 milyar dolar daha sağlayabileceğini kaydetti.

Buna karşın FT, IMF’nin kullanabileceği kaynakların yüksek gelirli ülkelerdeki banka kurtarma operasyonlarının tutarıyla karşılaştırıldığında çok fazla bir şey olmadığına dikkat çekerken IMF’nin Asya krizi sırasında 36 milyar dolar civarında bir kredi sağladığını ancak bundan çok daha büyük bir tutarın başka ülkelerden geldiğini anımsattı. Gazete şu değerlendirmeyi yaptı:

Hızlı davranmalı

“Eğer kurtarmalar, İzlanda, Macaristan, Ukrayna, Belarus ve Pakistan gibi daha küçük ekonomiler ile sınırlı kalırsa IMF’nin kasaları yetebilir. Ancak Fon’un, birkaç büyük ekonomileri, örneğin Brezilya ve Türkiye, aynı anda ele alacak kadar kaynağı olmayabilir.” Financial Times, ülkeleri kurtarma konularında “Asya ve petrol üretici ülkelerin rezervleri, IMF’de çoktan yapılması gereken reformun karşılığında istikrar sağlayıcı araçlar olarak kullanılabilir” önerisinde de bulundu.

Gazete değerlendirmesinin sonucunda IMF’nin geçmişte provası yapılan film senaryolarından uzaklaşması gerektiğini de savunurken, kurum için “Hızlı bir biçimde yardım sağlamalı ve ülkelerden kısa vadeli görünümü felçe uğratmadan uzun vadeli sürdürülebilirliğini iyileştiren politikaları uygulamalarını istemeli” yorumunda bulundu.

Read more...

Bu bütün döviz krizlerinin anası

Bu yılın Nobel ödüllü Amerikalı iktisatçısı Prof. Paul Krugman, The New York Times gazetesindeki blogunda, ‘Bütün döviz krizlerinin anası’ başlıklı kısa yazısıyla dünyada yaşanan küresel krize farklı bir açıdan bakıyor.

Prof. Krugman yazısında şu görüşleri dile getiriyor:

‘Krizleri ben icat ettim’

“Döviz krizlerini ben icat ettim. Tabii kendisini değil ama modern akademik edebiyatta bu konudaki ilk makaleyi 1979’da ben yazdım. O günden bugüne de işler iyiydi.

Ancak şu anda olanları hiçbir zaman tahmin edemezdim. Bir zamanlar öğrencim olan şimdinin Morgan Stanley’de baş döviz analisti olan Stephen Jen’in yazdığı bir raporu okuyordum. Jen. Lehman Brothers’ın batışından bu yana Doğu Avrupa dahil tüm gelişmekte olan piyasalar dünyasında bir döviz krizinin açık işaretleri gördüğüne işaret ediyor ve “Bu kez bu bir Latin Amerika ya da Asya değil küresel kriz” diyor.

Bugüne kadar ABD finans sektörü krizin merkez üssüydü. Gelişmekte olan pazarların, varlıklarındaki ve ekonomilerindeki sert iniş nedeniyle önümüzdeki aylarda gelişen ülkelere de zarar verecek yeni merkez haline gelmesinden korkuyorum.

Bugün kendimi ‘Sevin, işler daha kötü olabilirdi’ denen adam gibi hissediyorum. O sevindi ve işler daha da kötü hale geldi’.

Read more...

Borsalar yine panik havasında!

15 Ekim 2008 Çarşamba

Küresel finansal krizi dindirmek için dünya genelinde hükümetlerin aldığı önlemlerle son 2 günde yükselen Avrupa borsaları, durgunluk korkularının yeniden yüzeye çıkması nedeniyle düşmeye başladı.

Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda FTSE 100 Endeksi şu sıralar yüzde 1,62 değer kaybederek 4323,10 puana, Fransa'da CAC 40 Endeksi ise yüzde 1,31 azalarak 3581,11 puana geriledi.

Almanya'da borsanın temel göstergesi DAX Endeksi de yüzde 1,48 değer kaybederek 5122,37 puan oldu.

Öte yandan, Brüksel'de borsa yüzde 2,29, Madrid'de borsa yüzde 1,33 değer kaybetti.

Bankalar bugün hisseleri en çok değer kaybedenler olurken, Standard Chartered'ın hisseleri yüzde 3,5, Societe Generale'nin yüzde 1,9, HSBC'nin yüzde 2,7 ve BNP Paribas'ın yüzde 2 oranında düştü.

Read more...

ABD borsaları yine düşüşte!

New York menkul kıymetler borsası günü düşüşle kapattı.

Borsanın temel göstergesi Dow Jones 76,62 puan düşerek (yüzde 0,82) 9 bin 310 puana gerilerken, teknoloji endeksi Nasdaq 65,24 puan kayıpla (yüzde 3,54) bin 779 puandan kapandı.

Read more...

Dolar yıl sonu ne olur?

14 Ekim 2008 Salı

İngiliz bankası Barclays, YTL'nin önümüzdeki aylarda dolar karşısında değer kaybını sürdürebileceğini ve yıl sonunda 1.50 YTL seviyesine ulaşabileceğini belirtirken, Türk şirketlerinin net döviz açık pozisyonunun 85 milyar dolara ulaştığını vurguladı.

Barclays Capital Kıdemli Ekonomisti Christian Keller tarafından hazırlanan raporda, şirketlerin döviz finansman ihtiyacının Türkiye'nin dış borçlanması açısından ana risk olduğu belirtildi.

Yılın ilk yarısında dış finansman konusunda Türkiye'nin beklenenin ötesinde bir performans gösterdiği belirtilirken, belirli bir düzeyde devam eden şirket borçlanmalarının liranın güçlü konumunda kalmasına izin verdiği vurgulandı. Raporda ayrıca global finans sektöründe yaşanan son gelişmelerin dış borçlanmaya dönük kaygıları ön plana çıkaracağı yorumuna da yer verildi.

Raporda, şirketlerin net döviz açığının 85 milyar dolara ulaştığı belirtilirken, borçlanmanın uygun vade yapısının kısa vadede döviz likiditesi riskini ortadan kaldırdığı vurgulandı.

Raporda, döviz açıklarının kriz benzeri bir duruma neden olmayacağı belirtilerek, kurda gerekli düzeltmelerin, acı verici de olsa, gerçekleşebileceği vurgulandı ve şöyle denildi:

Lira önümüzdeki aylarda değer kaybını sürdürebilir ve hızlı bir tekrar toparlanma ihtimalini düşük görüyoruz (baz senaryomuz dolar/YTL kurunun yıl sonuna kadar 1.50 seviyesine kadar değer kaybetmesi). Merkez Bankası en erken 2009'un ikinci çeyreğine kadar faizleri indirmek için müsait olmayacak.

Read more...

Boğalar iş başında! ABD`de 70 yıllık rekor

New York Borsası dün tarihi bir rekora imza attı.

Dow Jones Sanayi Endeksi, 936,42 puan bir başka değişle yüzde 11,08 puan arttı. Böylece, Dow Jones Endeksi puan bazında şimdiye kadarki en büyük bir günlük kazanımını sağladı. Endeks, ayrıca 15 Mart 1933'den buyana en büyük yüzdelik kazanımı da elde etti.

Nasdaq Teknoloji Endeksi de 194,75 puan bir başka değişle yüzde 11,81 artarak 1.844,25 puan oldu, böylece Ocak 2001'den buyana bir günlük en büyük artışı kaydetti.

Japonya'nın en büyük bankası Mitsubishi UFJ Financial'ın ABD'li Morgan Stanley'e 9 milyar dolarlık yatırımını tamamlaması sonrası Morgan Stanley'in hisseleri yüzde 87 arttı.

General Motors'un Chrysler ile birleşme görüşmeleri sürdürüyor olmasının ardından da General Motors'un hisseleri yüzde 33,1 yükseldi.

Teknoloji hisseleri de dün artış gösterdi. Apple'ın hisseleri yüzde 13,9, Microsoft'unkiler ise yüzde 18,6 arttı.

Ham petrol fiyatlarının yüzde 4,49 artışının ardından enerji şirketlerinin hisseleri de değer kazandı. Exxon Mobil'in hisseleri yüzde 17,2, Chevron'un hisseleri ise yüzde 20,9 yükseldi.

Dün Brezilya'da Wespa Endeksi yüzde 14,66 değer kazanırken, Meksika Borsası'da yüzde 11,01 artış gösterdi.

AVRUPA BORSALARI DA YÜKSELDİ

Küresel finansal krize dünya ülkelerinin müdahaleleri Avrupa borsalarının da güne yükselişle başlamalarına neden oldu.

Londra'da borsa güne yüzde 2,65, Paris CAC 40 Endeksi yüzde 2,15 Almanya'da DAX Endeksi de yüzde 1,44 yükselişle başladı.

Rusya'da da borsa hızlı yükselişle açıldı.

Borsada MICEX Endeksi yüzde 11,5, RTS yüzde 5,9 değer kazandı.

Rusya'da RTS Endeksi Mayıs ayına göre toplamda yüzde 65, MICEX Endeksi de yüzde 64 değer kaybetmiş oldu.

Read more...

Türkiye, G-7 ülkeler grubuna girebilir

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Türkiye'nin bölgesinde, ekonomik ve siyasi istikrar açısından önemli bir ülke olduğunu söyledi.

Robert Zoellick, Dünya Bankası -IMF Sonbahar toplantıları çerçevesinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, bölgesinde istikrara yönelik çok önemli girişimlerde bulunduğunu ve bu konuda başarılı da olduğunu kaydetti.

Zoellick, Türkiye'nin konumu itibarıyla stratejik öneme sahip bir ülke olduğunu da vurguladı.

YAPISAL REFORMLAR BAŞARILI

Türkiye'nin, son yıllarda önemli bir ekonomik dönüşüm sağladığını belirten Zoellick, özellikle mali sektörde gerçekleştirdiği yapısal reformlar nedeniyle, sağlam ve dayanıklı bir finansal sisteme sahip olduğunu söyledi.

Zoellick, Türkiye'nin, yapısal reformlardaki başarısı nedeniyle, Dünya Bankası'nın gerekli teknik ve mali desteği verdiğini, bu desteğin, yapısal reformların uygulanmasını kolaylaştıracağını vurguladı.

DÜNYA BANKASI, EN ÇOK PROGRAM KREDİSİNİ TÜRKİYE'YE KULLANDIRIYOR

Edinilen bilgiye göre, Dünya Bankası, yıllık bazda, dünyadaki en büyük miktardaki program kredisini Türkiye'ye kullandırıyor. Yetkililer, Türkiye'nin bu miktarda bir kredi alabilmesinde, daha önce aldığı proje ve program kredilerindeki başarısının önemli rol oynadığını vurguluyorlar.

Dünya Bankası'ndan 6,2 milyar dolar kredi alan Türkiye, bu yıl da 2,7 milyar dolarlık bir program kredisi almayı planlıyor.

Dünya Bankası ile yürütülen ve 2008-2011 yıllarını kapsayan 6,2 milyar ABD doları tutarındaki Ülke İşbirliği Stratejisi kapsamında 2008 yılı içinde Dünya Bankası'ndan proje finansmanı amacıyla sağlanan kredilerin tutarı 800 milyon ABD dolarına ulaştı.

Bütçe finansmanında kullanılmak üzere 2008 yılında sağlanan program kredisi tutarı ise 400 milyon ABD doları oldu. Yıl sonuna kadar Banka'dan bütçe finansmanında kullanılmak üzere 1,3 milyar ABD doları tutarında program kredisi sağlanacak.

Ayrıca, 2008 yılı sonuna kadar Dünya Bankasından KOBİ'lerin finansman ihtiyaçları için kullanılmak üzere Hazine garantisi altında 150 milyon ABD doları tutarında bir proje kredisi sağlanması planlanıyor. Böylece, ülke işbirliği stratejisi kapsamında Dünya Bankası;ndan 2008 yılı içinde sağlanacak finansman tutarının 2,7 milyar dolar olacak.

Banka, reform uygulama performansını yeterli bulmadığı ülkelere yeterli miktarda program ve proje kredisi vermiyor.

Program kredileri, proje kredilerine göre daha zor koşullarda alınan krediler olarak biliniyor.

TÜRKİYE, YENİ G-7 ÜLKELER GRUBUNA GİREBİLİR

Bu arada Türkiye'nin, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick tarafından G-7'lere ilave olarak önerilen yedi üyeli yeni gruba katılma şansı bulunduğu öğrenildi.

Zoellick'in, yeni önerdiği yedi ülkenin oluşturacağı grubun üyelerinin sabit olmayacağı ve performansa göre, dünya ekonomisinde önemli rol oynayan ülkelerin de, bu “dünya ekonomisini yönlendirme grubu” çerçevesinde bulunan ülkelere dahil olabileceğini söylediği belirtiliyor.

Yetkililer, Türkiye'nin de stratejik önemi itibarıyla, değişimli olarak faaliyet gösterecek olan bu girişime dahil edilebileceğine dikkat çekiyorlar.

Zoellick, küresel finansal krizin, diğer gelişmekte olan ülkelerin de küresel ekonomik kararlara dahil olması gerektiğini gösterdiğini belirtti.

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, en çok sanayileşmiş 7 ülkeden kurulu G-7'nin artık işe yaramadığını savunarak, bunun yerine, içinde 7 önemli gelişmekte olan ülkenin de bulunduğu yeni bir örgütün oluşturulmasını önermişti.

Robert Zoellick, yaptığı konuşmada, dünya ekonomisine yön vermesini önerdiği yeni örgütte yer alacak G-7'ye ek olarak 7 ülke olarak Çin, Hindistan, Rusya, Suudi Arabistan, Brezilya, Meksika ve Güney Afrika;yı saymıştı.

ABD'deki finans krizinin, G-7'den daha fazla sayıda ülke arasında daha fazla işbirliğini gerektirdiğini anlatan Zoellick, “G-7 işe yaramıyor. Değişik bir zamanda, yeni bir gruba ihtiyacımız var” şeklinde konuşmuştu.

G-7, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Kanada;dan oluşuyor.

Zoellick, yeni girişimin, ülkelerin kamusal ve özel kurumların güçlerinin birleştirilmesiyle çok güçlü bir yapının oluşacağını söylemişti. Zoellick, önerdiği grubun oluşturulması durumunda bunun, dünyanın gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 70'ini oluşturacağına da dikkat çekmişti.

Zoellick, bu grubun düzenli aralıklarla toplanmasını ve ortaya çıkan yeni küresel ekonomik sorunları belirleyen ve çözümler öneren IMF ve Dünya Bankası ile işbirliği yapması gerektiğini de kaydetmişti.

Türk yetkililerin, dünyanın en önde gelen canlı ekonomilerinden olan, G20 içinde aktif bir durumda bulunan ve IMF tarafından da kotası artırılan Türkiye'nin de böyle bir girişim içinde yer alması yönündeki itirazı, gelişmiş ülke statüsüne yeni yükselen Güney Kore tarafından da desteklendi. Güney Kore'nin, G20'nin, yeni bir oluşum yerine, daha aktif bir grup olarak çalışmasını ya da Türkiye'nin bu yeni irişim içinde bulunması gerektiği görüşünde olduğu belirtiliyor.

Read more...

İMKB AÇILIŞTA ÇAKILDI!

10 Ekim 2008 Cuma

Endeks güne 2 bin 498 puanlık düşüşle 28 bin 379 puandan başladı. Bu seviyede hisse senetleri ortalama yüzde 8,09 oranında değer kaybetti.

İMKB Bileşik Endeksi 28 bin 379 puandan açılarak 2005 yılı Ağustos ayı ortalarındaki seviyelerine bir kez daha geri döndü.

Endeks seans içinde 28.000 puanlı seviyeleri en son 23 Ağustos 2005 günü görmüştü.

Açılıştaki yüzde 8,09'luk sert düşüşle gelinen 28.379,99 puanlık seviyenin ardından işlemlerin başlamasıyla 29.000 seviyelerine doğru bir tepki çıkışı gösteren endeks, ilk 15 dakikayı bu seviyelerden geçti. Daha sonra 29.117,10 puana kadar yükselen endeks, ilk 20 dakika sonunda tekrar 29.000 puanın altına geldi.

İlk yarım saat içinde 28.379,99-29.117,10 aralığında hareket eden Bileşik Endeks, bu bölümü 2.232,88 puan ve yüzde 7,23 düşerek 28.645,83 puandan tamamladı.

Endeks önceki gün, gelen satışlarla 1. seansta 28.911,16 puana kadar gerileyerek 2008 yılının da en düşük seviyesini görmüş, 2. seansta toparlanarak 30.772,63 puanla günü tamamlamıştı.

Uzmanlar, ABD hisselerinin dün hızlı düşüşler gösterdiğine ve Dow Jones'un 2003 yılından bu yana ilk kez 9.000 puanın altına indiğine işaret ederek, yüksek borçlanma maliyetlerinin ve yavaşlayan tüketici harcamalarının, oto üreticisi, sigorta ve enerji şirketlerinin kredi krizinin bir sonraki kurbanları olacağı yolundaki endişeleri artırdığını savunuyor.

ABD'de enerji ve otomobil üreticilerinin zor duruma düşeceği endişesinin mevcut krizi daha da derinleştireceğini ve Asya borsalarında da sert düşüşlerin yaşandığını vurgulayan uzmanlar, İMKB'nin de yüzde 8,09'luk sert düşüşle açıldığını kaydediyor.

Uzmanlar, teknik olarak bakıldığında endekste desteğin 29.700, 28.200, direncin 31.400, 32.500 seviyesinde olduğunu belirtiyor.

Read more...

Eyvah! Dolar 1,42 YTL`yi aştı

İstanbul serbest piyasada dolar 1,4350 YTL, avro 1,9400 YTL'den güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,4250 YTL'den alınan dolar 1,4350 YTL'den satılıyor. 1,9300 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,9400 YTL olarak belirlendi.

Serbest piyasada dün kapanışta doların satış fiyatı 1,3750 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,8800 YTL olmuştu.

Read more...

ABD borsalarında inanılmaz düşüş

ABD borsalarında tarihi bir gün daha geride kaldı. Borsalar çok büyük değer kayıplarına uğrarken son 5.5 yılın en düşük seviyelerine geriledi.

Dow Jones günü yüzde 7.30 düşüşle 8 bin 579, S&P 500 yüzde 7.6 düşüşle 909, Nasdaq da yüzde 5.47 kayıpla 1645 puandan tamamladı.


PANİK SATIŞLAR GELDİ

ABD borsaları güne yükselişle başlamasına karşın bunun devamı gelmedi. Ekonominin geneline ilişkin kötümserlikler, kurtarma paketine ve faiz indirimlerine yönelik olumlu beklentilerin önüne geçerken, özellikle günün ikinci yarısında müthiş bir satış yağmuru başladı. Yatırımcıların ekonomiye yönelik endişelerle başlayan satışları panik satışlara dönüşürken ekranlar kıpkırmızı oldu, dünyanın en büyük şirketlerinin hisseleri dibe oturdu.

Dow Jones ve Standard & Poor's 500 Mayıs 2003, teknoloji endeksi Nasdaq da Temmuz 2003'ten bu yana en düşük seviyesine indi.

Piyasada tam bir panik olduğuna işaret eden uzmanlar, yatırımcılara fiyata bakmadan satışa geçtiğini ve borsaların tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşadığını belirtiyor.

KORKU ENDEKSİ ZİRVEDE

Öte yandan yatırımcıların paniği, korku endeksi olarak bilinen oynaklık endeksini de (VIX) 61 puan ile tarihinin en yüksek seviyesine çıkardı.

Webb Financial Group CEO'su Gary Webb, hükümetlerin aldığı tüm önlemlere karşın yatırımcıların halen piyasanın yeni gerçeklerine alışamadığını belirtti. Webb, FED'in yapmaya çalıştığı piyasalara yardım etmekti ama yatırımcılar buna inanmadı. Korku içindeler diye konuştu.

1937'DEN BU YANA EN BÜYÜK DÜŞÜŞ

S&P 500 endeksindeki kayıp dünkü düşüşle birlikte 2008 yılının başından bu yana yüzde 38'e ulaştı. Bu oran 1937 yılından bu yana görülen en kötü performansa işaret ediyor.

Öte yandan yılbaşından bu yana Dow'daki kayıp yüzde 35 Nasdaq'taki kayıp da yüzde 38 olarak kaydedildi.

OTOMOTİV HİSSELERİ ÇOK KÖTÜ ÇAKILDI

ABD'de otomotiv satışlarının resesyon seviyelerine gerileyeceği ve düşüşün önümüzdeki sene de süreceğine ilişkin rapor otomotiv hisselerini alt üst etti. General Motors hisseleri bir günde tam yüzde 31 değer yitirirken son 58 yılın en düşük seviyesine indi.

Ford hisseleri de yüzde 20 oranında düştü ve son 26 yılın en düşük seviyelerinden işlem gördü. Otomotiv hisselerindeki kayıpta Standart&Poor's'un borç notunu düşürebileceğine yönelik beklentiler de önemli rol oynadı.

Öte yandan petroldeki gerileme de sektör hisselerini olumsuz etkiledi. Dow endeksinde işlem gören Exxon Mobil ve Chevron hisseleri yüzde 13'e varan düşüşler yaşadı.

Read more...

Borsa ilk seansta 755 puan yükseldi!

9 Ekim 2008 Perşembe

Endeks ilk seansı 755 puanlık yükselişle 31 bin 528 puandan tamamladı. Hisse senetlerinin değer artışı ortalama yüzde 2,46 oldu

Read more...

Piyasaya para pompalanıyor!!!

Avrupa'da merkez bankaları, gecelik işlemler için piyasaya para vermeyi sürdürüyor.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) piyasaya 100 milyar dolar, İngiltere Merkez Bankası ve İsveç Merkez Bankası da 10 milyar dolar para pompaladı.

AMB, İngiltere Merkez Bankası ve İsveç Merkez Bankası dün ABD Merkez Bankası (Fed) ile birlikte koordineli olarak faiz oranlarını yüzde 0,5 puan indirmişti.

Read more...

Bono piyasasında faiz 21,37 oldu

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören yeni gösterge kağıdı 23 Haziran 2010 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 10.15 itibarıyla basit getirisi yüzde 21,37'ye, bileşik getirisi yüzde 19,99'a düştü.

AA

Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 22,49, bileşik getiri yüzde 20,97 olmuştu.

DOLAR KOTASYONLARI

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,3890 YTL, en yüksek fiyat 1,3965 YTL, satışta en düşük fiyat 1,3980 YTL, en yüksek fiyat 1,4045 YTL düzeyinde bulunuyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,3692, sterlin-dolar paritesi 1,7255, yen-dolar paritesi ise 100,63 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Emisyon hacmi azaldı

Dolaşımdaki kağıt para miktarını gösteren emisyon hacmi dün, bir önceki güne 209 milyon 847,2 bin YTL azalarak, 31 milyar 869 milyon 701,9 bin YTL olarak gerçekleşti.

AA

Merkez Bankası verilerine göre, emisyon hacmi 7 Ekim Salı günü 32 milyar 79 milyon 549,1 bin YTL düzeyindeydi.

Bu arada dün piyasadan interbank işlemleriyle 375 milyon 400,6 bin YTL, açık piyasa işlemleriyle de 2 milyar 149 milyon 125,4 bin YTL çekildi.

Read more...

Borsa hafif yükselişle başladı!

Endeks güne 281 puanlık yükselişle 31 bin 54 puandan başladı. Bu seviyede hisse senetleri ortalama yüzde 0,92 oranında değer kazandı

Read more...

Merkez`den şok karar!!!

Merkez Bankası, Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine bugünden itibaren yeniden başlanmasına karar verdi.

AA

Merkez Bankasından yapılan açıklamada, son dönemde uluslararası kredi piyasalarında yaşanan sorunların, küresel finans sektörünün güvenilirliğine ilişkin kaygılarla birleşerek gelişmiş ülke para piyasalarında sıkışmaya neden olduğu belirtildi.

Uluslararası kredi piyasalarındaki sorunları gidererek, etkin bir şekilde çalışmasını sağlayacak olanın, ilgili ülke merkez bankaları olduğu bildirilen açıklamada, şöyle denildi:

''Merkez Bankaları, düzenledikleri likidite operasyonları ile kendi para piyasalarındaki sıkışmayı gidermeye çalışmaktadırlar. Ancak, böyle bir belirsizlik ortamı zaman zaman ülkemizde de döviz likiditesi akışkanlığının azalmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, bankalararası döviz piyasasında döviz likiditesinin akışkanlığının artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla, uluslararası piyasalardaki belirsizlikler ortadan kalkıncaya kadar, Merkez Bankasının Döviz ve Efektif Piyasaları döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine bugünden itibaren yeniden başlanmasına karar verilmiştir.''

Read more...

Endeksin teknik yorumu / Eti Menkul

8 Ekim 2008 Çarşamba

Dün en düşük 31.182 en yüksek de 32.491 seviyeleri arasında hareket eden endeks günü %0,04 oranındaki düşüşle 31.561 puandan kapadı.

Güne alıcılı başlayan ancak 32.500 direncine yaklaştıkça yeniden satışların görüldüğü piyasada ilk yarıda endeks 31.500 seviyesindeki önemli desteğinin altını test etti. Günün ikinci yarısında yeniden toparlanma çabası içine giren piyasada gün sonuna doğru kademeli şekilde artan işlem hacmi ile birlikte yeniden kar satışları gözlendi ve endeks hemen hemen önceki günkü seviyesinden kapanış yaptı. Toplam işlem hacminde son 9 günlük ortalamanın üzerine çıkılırken, endeksin 31.500 seviyesinde tutunma çabası içinde olduğu söylenebilir. Nitekim kısa vadeli teknik göstergelerden CCI ve William’s R’ın aşırı satım bölgesinden yönlerini yukarı doğru çevirmeleri de bu olasılığı desteklemektedir. Ancak Bollinger Band’ın alt kanadının aşağı yönlü açılmayı sürdürmesi endeksin destek arama çabalarını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca Trix’in aşağı yönlü hareketine devam etmesi ve RSI’ın da tam aşırı satım referans çizgisi üzerinde yatay bir konumda bulunması piyasadaki zayıf görünümün devam ettiği izlenimini vermektedir. Momentum’un düşük seviyelerden yukarı doğru dönmüş olmasına karşın orta vadeli direnç seviyesini aşmakta zorlanması da bu görüşümüzü onaylamaktadır. 31.500’deki desteğinin ardından ilk önemli trend desteği 28.500 seviyesinde bulunan endeksin burada tutunamaması halinde 26 bin düzeyine kadar gerilemesi sözkonusu olabilir.

Daha kısa vadeli incelendiğinde ise endeks için 31.000-30.800-30.300-30.000-29.800-29.400-28.800-28.400 seviyeleri destek, 32.000-32.500-32.800-33.000-33.500-34.000-34.300-34.800-35.000 seviyeleri de direnç konumundadır

Read more...

Dolar tutulmuyor, borsa 30 binin altında

Sabah saatlerinde dolar YTL paritesi 1.40'ı geçti. Dolardaki yükseliş borsanın sert düşüşle açılmasına neden oldu

ABD, Avrupa ve Asya'daki borsalarda yaşanan şoklar dalga dalga Türkiye'ye geliyor.

Sabah saatlerinde dolar 1.4000 YTL seviyesinin üzerine çıkarken borsa güne 2 bin 119 puanlık kayıpla (yüzde 6.72) 29 bin 442 puandan başladı

Bu arada İtalyan UniCredit ve Dexia gibi kurumlar acil önlem paketi çalışmalarına başladılar. İngiltere'de ciddi bir bankacılık paketi açıklanması bekleniyor.

Tokyo Borsası çöktü

Küresel finansal krizle ilgili kaygılarınderinleşmesi nedeniyle Tokyo Borsası yüzde 9,4 değer kaybetti.

Böylece, borsa son5 yılın en düşük düzeyinden kapanmış oldu. Nikkei Endeksi, günü 952,58 puan azalarak 9,203,32 puandan tamamladı.Endeks, son 2 haftada yüzde 24'den fazla değer kaybetmiş oldu.

Tokyo Borsasındaki değer kaybı, dün alınan önlemlere karşın New YorkBorsası Dow Jones Sanayi Endeksinin yüzde 5'den fazla gerilemesinin ardındangeldi.

Öte yandan, Asya genelinde borsalar değer kaybetti. Endonezya'da borsa yüzde 10'un üzerinde gerileyince geçici olarakkapatıldı. Hong Kong'da borsa yüzde 5, Güney Kore'de yüzde 6,1 ve Tayland'dayüzde 6 değer kaybetti.

Read more...

Piyasaları ürküten 2 önemli gelişme

6 Ekim 2008 Pazartesi

Bugün açılacak piyasaları iki olay etkileyecek

1-Citibank, Wachovia’nın ‘postacı’ Wells Fargo’ya satışını dondurdu

Citibank, ’Postacı’ lakaplı Wells Fargo bankasının, zor durumdaki bankalardan Wachovia’yı satın alma işlemini dondurdu. Citi, ABD’nin altıncı büyük bankası olan ve krizle zor duruma düşen Wachovia’yı almak için centilmenlik anlaşması imzaladığını açıklamış ancak ibre son anda Wells Fargo’ya dönmüştü.

Citibank, çıkarttığı mahkeme kararıyla, Wachovia’nın başka bir alıcıya satışını bloke etti. Devletin yardım paketinden pay almayacak olan Wells Fargo devir alma çerçevesinde, Wachovia’nın hisseleri için 15.1 milyar dolar ödeyecekti ve birleşmenin toplam maliyeti 10 milyar dolar olacaktı.

Wachovia, daha önce satış için Citibank’ın yanı sıra Banco Santander bankasıyla da görüşmüş ancak anlaşma sağlayamamıştı. Citigroup’un Wachovia’yı satın alamaması nedeniyle Cuma günü hisseleri yüzde 18 gibi oldukça sert bir düşüş göstermişti.

Neden bu kadar önemli?

Wachovia’yı almak, Citibank’a ABD’deki şube ağını genişletme açısından büyük bir güç katacaktı. Halen Citibank’ın ABD’de 1000, Wachovia’nın 3 bin 300 ve Wells Fargo’nun ise toplam 3 bin 400 şubesi bulunuyor.

2-Almanya’da Hypo’yu kurtarma planı çöktü

ALMAN finans kuruluşlarından Hypo Real Estate’i (HRE) kurtarmak için geçen hafta sağlanan 35 milyar euroluk anlaşma bozuldu. Almanya Hükümeti yeni bir kurtarma planı üzerinde çalışırken şirketin milyarlarca euroluk likidite ihtiyacı bulunduğu belirtildi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise dün Hypo’daki sıkıntının tüm bankacılık sistemini etkilemesine izin vermeyeceklerini açıkladı.

ABD kaynaklı krizden en fazla etkilenen emlak kredi kuruluşlarından olan Hypo Real Estate’i kurtarmak için Almanya hükümeti geçen hafta 35 milyar euroluk kredi güvencesi açıklamıştı.

Ancak alacaklı banka ve yatırımcılar Hypo Real Estate’in içinde bulunduğu durumun çok daha kritik olduğunu görmeleri üzerine, daha önce varılan anlaşmadan çekildiklerini duyurdular.

Read more...

Dolarda inanılmaz yükseliş!!!

Dolar hem içeride hem de dışarıda güne hızlı bir hareketle başladı.

Piyasa açılışının ardından bankalararası piyasada dolar 1.3345 YTL'ye kadar tırmanırken, Euro/dolar paritesi de benzer bir hareketle 1.36'nın altına geldi.

Günün ikinci yarısında ise dolarda yukarı yönlü hareket iyice hızlandı. Serbest piyasada dolar 1.3700 YTL seviyesinin üzerine çıktı. Kapanış saatlerine yakın saatlerde dolar 1.3760 YTL seviyesini gördü. Böylece doların bir günlük değer artışı yüzde 6'yı geçti

Bütün bu olumsuz seyrin dışında emtia fiyatlarında da hızmlı bir gerileme hakim. Petrol yüzde 4 kayıpla 90 dolar civarına indi. Olumsuz beklentiler emtia fiyatlarının daha da aşağı gelmesine neden olacağı belirtiliyor.

Read more...

Moskova Borsası`ndan şok haber

Küresel kriz ve petrol fiyatlarındaki düşüşten etkilenen, Rusya Borsası, yüzde 15'ten fazla düşüş yaşayınca işleme kapatıldı.

MICEX Endeksi 781.8 puan kaybedince bu karar alındı. Enerji, madencilik ve bankacılık, borsada en çok değer kaybeden sektörler oldu. Moskova Borsası böylece 1998'den beri ilk kez bu orandı bir düşüş yaşadı.

İlerleyen saatlerde borsanın açılması bekleniyor. Ancak borsanın açılmaması durumunda yabancı yatırımcıların İMKB'de daha fazla satış yapabilecekleri ifade ediliyor.

Rusya iki hafta önce yaşanan sert düşüşler sonrası yine borsasını kapatma kararı almıştı. Bu kararın İMKB'ye etkisi yine satış yönünde gerçekleşmişti.

Küresel finansal krizin etkilerinin Avrupa'da da ciddi biçimde hissedilmeye başlanması ve bir çok bankanın mali sıkıntıyla karşı karşıya kalması nedeniyle Avrupa borsaları da düşüşle açıldı.
Avrupa'nın en büyük 300 şirketini kapsayan “FTSEurofirst 300” endeksi şu sıralar yüzde 4,15 düşerek 1.044,16 puana geriledi.

Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda FTSE 100 Endeksi ise yüzde 4,53 değer kaybederek 4.754,63 puana, Almanya'da borsanın temel göstergesi DAX Endeksi yüzde 4,21 düşerek 5.553,02 puana, Fransa'da CAC 40 Endeksi yüzde 4,62 azalarak 3.892,17 puana indi.

İspanya'da Madrid borsasında IBEX endeksi yüzde 4,15, İtalya'da Milano borsası yüzde 3,45 değer kaybetti.

Borsada en fazla bankaların hisseleri düştü.

Fransız BNP Paribas'ın hisseleri yüzde 4,2, Credit Agricole'nin yüzde 6, Dexia'nın yüzde 12,8 ve Societe Generale'ın yüzde 6,9 geriledi. Commerzbank'ın hisseleri de yüzde 15,7 değer kaybetti.

Read more...

Abone Olursanız Haberiniz de Olur!

Aşağıdaki kutucuğa e-mail adresinizi yazıp gelecek olan onay linkine tıklayınız. Bu sayede en son borsa haberleri, borsa yorumları ve borsa tüyoları, e-mail adresinize gelecek.

|

Borsa-Tuyolari.Blogspot.Com

Bu sitede; başta Borsa Haberleri olmak üzere, ekonomi ile ilgili en son gelişmeleri bulabilirsiniz. Borsa Yorumları ve Borsa Tüyoları ile yatırımlarınız öncesi fikir edinebilir; Canlı Borsa bandı ile Hisse Senetlerini yakından takip edebilirsiniz. Bu site, yatırım danışmanlığı hizmeti vermemektedir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, bankalar ile kullanıcılar arasında imzalanan resmi bir sözleşme ile verilmektedir. Bu sitede, kişisel yorumlar da bulunabilir.
Bu blog, altyapısı Google tarafından sağlanan Blogger hizmetinden faydalanmaktadır.

Back to TOP