Borsaya tatil geliyor

29 Aralık 2009 Salı

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) Hisse Senetleri Piyasası'nda 1 Ocak 2010 tarihinde işlem yapılmayacağı bildirildi.

İMKB'den yapılan yazılı açıklamada, 1 Ocak 2010 tarihinin tam gün resmi tatil olduğu anımsatılarak, şunlar kaydedildi:

“Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım ve Repo Ters Repo Pazarları'nda 1 Ocak 2010 tarihinde işlem ve takas yapılmayacaktır. 31 Aralık 2009 tarihinde tescil işlemleri saat 09.30'a kadar yapılacak, 1 Ocak 2010 tarihinde tescil yapılmayacaktır. Hisse Senetleri Piyasası'nda 1 Ocak 2010 tarihinde işlem yapılmayacak olup, 30 Aralık 2009 günü gerçekleştirilecek işlemlerin takası 4 Ocak 2010 tarihinde, 31 Aralık 2009 günü gerçekleştirilecek işlemlerin takası 5 Ocak 2010 tarihinde yapılacaktır.

İMKB Yabancı Menkul Kıymetler Piyasası Uluslararası Tahvil Pazarı'nda 1 Ocak 2010 tarihinde işlem ve takas yapılmayacaktır.”

Read more...

250 şirket kar açıkladı

Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç, 2010 yılının ilk çeyreğinde borsada kâr eden şirket sayısının yüzde 60 artarak 250'yi geçmesini, işlem gören şirketlerin toplam kârının da yüzde 100 artışla 8.5 milyar liraya ulaşmasını beklediğini söyledi.

Bankacılık sektörünün 2010 yılında kârlılık durumunun borsada rallinin devam edip etmeyeceğinde önemli etken olduğunu belirten Topaç, Eğer banka kârlarında geri çekilme olursa rallinin devam etmesini bekleyemeyiz.

Zira bankalar endeksteki ağırlıkları nedeniyle endeksin yönünü belirleyici güce sahipler. Bankalardaki kâr artışı önümüzdeki yıl yerini hafif kâr düşüşüne bırakabilir diye düşünüyorum diye konuştu.
Borsanın prim potansiyelinin azalması nedeniyle hisse seçiminde daha dikkatli olunması gerecek bir döneme girildiğini ifade eden Topaç, krizden çıkışı geciken ve bunu 2010'da gerçekleştirebilecek şirketler ile hikâyesi olan şirketlere yatırım yapılmasını önerdiklerini söyledi.

Yatırımcı sayısı artıyor

Borsada endeksin 55.000 puan seviyesine kadar çıkmasını beklediklerini kaydeden Topaç, Ancak yurtdışı piyasalarda dalgalanma artarsa burada da satışlar artabilir. Bu yüzden yatırımcılara ‘iyimser ancak temkinli' bir duruş öneriyoruz diye konuştu. Faizlerin iyice düştüğü ve borsanın yükselişinin arttığı son 3 ayda yatırımcı sayısının 6 bin kişi arttığına dikkat çeken Topaç, alternatif yatırım araçlarında getirilerin sınırlı kalması ve yeni halka arzlarla borsada yatırımcı sayısının artabileceğini söyledi.

IMF büyümeyi etkiler
Ekonomideki makro beklentilere ilişkin olarak 2010'da Türkiye'de ekonominin Uluslararası Para Fonu (IMF) olmadan yüzde 3,5, IMF ile anlaşılması halinde ise yüzde 5'e kadar büyüyeceğini öngördüklerini kaydeden Topaç, Merkez Bankası'nın da faizleri yüzde 6,5'ten yüzde 8'e yükseltmesini beklediklerini söyledi. Topaç, Aralıkta faiz indirimini durduran Merkez 2010'un ikinci yarısında artırımlara başlayabilir. Ayrıca bono faizlerindeki yükselişin 2010'da yüzde 12'ye kadar sürmesi beklenebilir dedi

Read more...

Otomotiv ihracatında gerileme

Türk otomotiv sektörünün 1991 yılının eylül ayından itibaren kayıt altına alınan rekorlarla dolu ihracat serüveninde, tarihinde ilk kez ihracatı 3 yıl öncesine (2006 yılına) döndü.

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) verilerine göre, 2008 yılını 22 milyar 959 milyon dolar ihracatla kapatan sektör, 2009 yılının 11 aylık döneminde 13 milyar 904 milyon dolar ihracata ulaşabildi.

Sektör, aralık ayı ile birlikte iyimser tahminle ihracatta 16 milyar doları yakalasa bile, bu yıl 7 milyar dolarlık (2003 yılı otomotiv ihracatı) ihracat kaybı olacağı tahmin ediliyor.

AA muhabirinin UİB kayıtlarından derlediği bilgiye göre, 1991 yılının eylül-aralık döneminde 163 milyon 753 bin dolar olan otomotiv ihracatı, 1993 yılı dışında her yıl, bir önceki yıla göre artış gösterdi.

İhracatta, kriz yıllarına kadar istikrarsız bir artış trendi izleyen sektör, asıl çıkışını ve istikrarı 2001 krizinde yakaladı. Bu tarihte, dış pazarlara ağırlık verilerek bir önceki yıldan 1 milyar 228 milyon dolar daha fazla ihracat yapıldı, 2003'ten itibaren ise ihracat artışı 2 milyar doların üzerinde seviyelere oturdu, hatta 2004'te bir önceki yıla göre 3 milyar 514 milyon dolarlık artış sağlandı.

Bu tarihten itibaren yıllar itibariyle 2-2,5 milyar dolar civarında ihracat artışları kaydedilirken, 2007'de 2006'ya göre 5 milyar 22 milyon dolarlık rekor artış elde edildi.

Sektör, 2008 yılındaki 22 milyar 959 milyon dolarlık ihracat ile tarihi rekorunu kırarken, aynı yılın son çeyreğinde baş gösteren küresel ekonomik kriz ve dünya pazarlarındaki daralma yüzünden, ihracattaki artış trendi 2009'da ilk kez sert bir düşüşle eksiye döndü.

Bu yüzden 2009 yılının 11 aylık döneminde ihracat, 13 milyar 904 milyon dolara ulaşabildi. Bu dönemde aylık bazda 1-1,5 milyar dolar aralığında gerçekleşen ihracatın aralık ayında 2 milyar dolar olarak gerçekleşeceği düşünülse bile sektörün, 16 milyar doları zor bulacağı tahmin ediliyor.

Bu durumda, sektörün 2008 yılına göre yaşayacağı 7 milyar dolar civarındaki ihracat kaybı, 2003 yılının tamamındaki 7 milyar 191 milyon dolarlık otomotiv ihracatına eşit.

Read more...

Borsa, yine zirve yapıyor

28 Aralık 2009 Pazartesi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) yeni haftaya rekorla başladı. Borsa açılışın ardından 52 bin 24 puana tırmandı ve 2009'un en yüksek seviyesine ulaştı.

Borsa aynı zamanda 11 Ocak 2008'den bu yana da en yüksek puanı görmüş oldu.

Borsada yılbaşından bu yana gerçekleşen artış ise yüzde 93 olarak kaydedildi.

Öte yandan yabancı yatırımcıların İMKB'ye ilgisi de devam ediyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre, 25 Aralık 2009 tarihinde yabancıların hisse adedi bakımından borsadaki payı yüzde 53,57 olurken, piyasa değeri açısından payı ise yüzde 67,19 olarak gerçekleşti.

Yabancıların 18 Aralık 2009 tarihinde İMKB'deki payı yüzde 67,08 seviyesindeydi.

YURTDIŞI DA YÜKSELİYOR

Yurtdışındaki iyimser hava borsadaki yükselişte etkili oluyor. Asya borsalarında yüzde 1'i aşan yükselişler yaşanırken, Almanya'da DAX endeksi 2008 Eylül'den bu yana ilk kez 6 bin sınırını aştı.

İstanbul serbest piyasada dolar 1,5160 lira, avro 2,1780 liradan haftaya başladı.

DOLAR DENGELİ GİDİYOR

Dolar tarafında ise dengeli bir seyir göze çarpıyor. Kapalıçarşı'da 1,5100 liradan alınan dolar 1,5160 liradan satılıyor. Serbest piyasada önceki kapanışta doların satış fiyatı 1,5130 lira olmuştu...

Read more...

Borsa, bugün kapalıydı

27 Aralık 2009 Pazar

Bugün cumartesi idi günlerden. Haftasonu olduğu için borsa, kapalıydı.

Pazartesi yeniden borsa açılacak ve biz borsa tüyoları, borsa yorumları ve borsa haberleri vermeye devam edeceğiz.

Read more...

Borsa, haftayı nasıl kapattı?

26 Aralık 2009 Cumartesi

Borsa, bugün 2009'un rekorunu kırarak kapandı.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi, günü 200 puanlık artış ile 51.661 puandan kapatarak 2009'un en yüksek seviyelerinden kapandı.

Hisse senetlerindeki ortalama değer artışı, yüzde 0,39 olurken, bu rekor seviyenin devam etmesi beklendiği kaydedildi.

Önümüzdeki günlerde, borsanın seyri ile ilgili borsa tüyoları vermeye devam edeceğiz.

Read more...

Borsa, geriledi

24 Aralık 2009 Perşembe

Borsa, bugün günlük bazda bir gerileme yaşadı. Önceki günkü büyük yükselişin ardından, bugüne alımlarla başlayan İMKB 100 endeksi, gün boyu seyrini değiştirmedi ve günü de düşüş ile kapattı.

370 puanlık gerileme yaşayan borsa, günü 51 bin 162 puandan kapattı.

Hisse senetlerindeki değer kaybının oranı, yüzde 0,72 oranında oldu.

Borsa haberleri ve borsa tüyoları için gün içerisinde sitemizi ziyaret etmeye devam edin.

Read more...

Garip bir borsa iddiası

Dünya borsalarının ayın hareketlerine göre inip çıktığı iddia edildi

İddiayı ortaya atan ise dünyanın 28 ülkesinde 70 ofisi bulunan ve 12 bin 700 çalışanıyla 216 milyar Avustralya doları değerinde portföy yöneten Avustralyalı finans şirketi Macquaire.

Macquarie Securities, ayın borsalar üzerindeki etkilerini gözlemlemek için dünyanın en önemli 5 finans merkezindeki 14 analistini görevlendirerek 32 borsayı mercek altına aldı. Ayın borsalar üzerinde gerçekten etkili olduğu konusunda bir rapor hazırlayan analistler, ay takvimine göre her ay başının öncesindeki iki gün ve sonrasındaki iki günün, o ay boyunca hisse piyasalarında en büyük kazancın sağlandığı zaman olduğu sonucuna vardı.

Panik aynı gün başladı...

Macquarie Securities konuyla ilgili hazırladığı raporda, “Birçok endeksi 1988’den bu yana inceledik. Baktığımız 32 borsa endeksinin tümü ay takvimine göre aybaşlarında ortalamanın üzerinde artış gösteriyor” denildi.
Asya-Pasifik’teki bir diğer finans şirketi CLSA ise müşterilerine gönderdiği notta küresel krizlerin ayın hareketleri tarafından haber verildiğini yazdı. CLSA, son krize 2008 yazında girildiğini ancak piyasada paniğin ay takvimine göre 7. ayın 27. günü başladığını; 1857, 1907, 1929, 1987 ve 1997 krizlerinde de paniğin aynı gün başladığını tespit ettiklerini iddia etti.

Read more...

Neden EURO satalım?

3 Aralık’tan bu yana dolar karşısında yüzde 5 düşen euro’nun daha da değer kaybedeceği ve uzun dönemli makul değerinin 1.20-1.25 aralığı olduğu belirtiliyor

UBS’in döviz uzmanı Mansoor Mohi-uddin hazırladığı raporda son günlerde hızla değer kaybeden euro’yu satmak için 7 nedene yer verdi. Raporda şöyle denildi:

1- Euro, bizim 3 aylık hedefimiz olan 1.40’a hızla düştü. Yatırımcılar tek döviz olarak euro’yu satmaya devam etmeli.

2- Bu yıl dolar karşısında yüzde 2.8 değer kazanan euro’nun uzun dönem makul değeri 1.20 - 1.25 dolar arasında.

3- ABD Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası’ndan önce faiz oranlarını indirecek. ABD’li yatırımcılar, dolara geri dönecek ve 2010’da merkez bankalarının sıkı para politikalarından dolayı yatırımcılar risk alma konusunda gönülsüz davranacaklar. Tüm bunlar euro’yu zayıflatacak.

4- Euro’nun değerini düşürecek başka bir faktör de, Yunanistan gibi borçlarını ödeme konusunda sıkıntı yaşayan ülkelerden dolayı ve piyasaların tek bir para birimine odaklanma isteği sürprizlere açık hale getiriyor.

5- Ortadoğu ve Asya’daki merkez bankası başkanları euro almayı bıraktılar.

6- Yabancı merkez bankası başkanlarının kaygısı, Yunanistan’ın mali durumu ve onun gibi, İrlanda, İspanya, Portekiz’in durumundan dolayı uzun dönem rezerv için euro’yu değerlendirirken, muhtemel riskleri göz önüne alınca euro’yu satın almaya ara verebilir.

7- Standard & Poor’s 16 Aralık’ta Yunanistan’ın kredi notunu düşürdüğünden beri Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu yeterli bir bütçe açığı azaltması yapmadı

Parite 1.42’ye geriledi

Bu arada, Yunanistan’ın kredi notundaki düşüşün ardından 1.4323 dolar seviyesinde bulunan euro/dolar paritesi 1.4267 seviyelerine kadar geriledi .

ABD’DEN İKİ ÖNEMLİ VERİ

3. çeyrek büyüme % 2.2 konut satışı % 7.4 arttı ABD ekonomisi 3. çeyrekte, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2.2 büyüdü. ABD Ticaret Bakanlığı’nın revize ettiği verilere göre, temmuz-eylül döneminde büyüme daha önce açıklanandan daha az oldu. Bir ay önce 3. çeyrekte ekonominin yüzde 2.8 büyüdüğü açıklanmıştı. Revizyona gerekçe olarak, tüketicilerin, tahmin edildiği kadar harcamaması, inşaat sektörünün zayıflığı ve yazılım yatırımlarının daha gevşek olması gösterildi. ABD ekonomisinin yüzde 2.2 büyümesi, yüzde 10 olan işsizliğin düşürülmesi için yeterli olmuyor. Bu arada, ABD’de kasımda ikinci el konut satışları yüzde 7.4 artışla 6.54 milyon adet oldu. İkinci el konut satışları neredeyse üç yıldır en yüksek seviyede arttı...

Read more...

Merkez Bankası'ndan IBAN açıklaması

Merkez Bankası, Uluslararası Banka Hesap Numarası’nın (IBAN), 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren vatandaşların bankalardan yapacakları yurtiçi para transferlerinde kullanılmasının zorunlu olduğunu belirterek, alıcının IBAN’ının öğrenilerek söz konusu transferlerde belirtilmesi gerektiğini vurguladı.

Merkez Bankası IBAN ile ilgili yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren yapılacak para transferlerinde IBAN kullanılması gerektiği belirtilerek, Uluslararası Banka Hesap Numarası Hakkında Tebliğ’e eklenen geçici madde uyarınca yurt dışındaki bankaların ve diğer finansal kuruluşların bankalarda bulunan hesaplarından yapacakları para transferlerinde 1 Ocak 2012 tarihine kadar IBAN kullanma zorunluluğunun aranmayacağı anımsatıldı. Açıklamada, Buna göre, yurt dışında kurulu bulunan bankalar ile finansal kuruluşların bankalarımız nezdindeki hesaplarından yaptıracakları para transferlerinde alıcıya ait IBAN’ın kullanılma zorunluluğu 1 Ocak 2012 tarihine kadar ertelenmiştir. Söz konusu işlemler bankalararası işlemler olup vatandaşların gerçekleştirdiği işlemleri kapsamamaktadır denildi.

1 Ocak 2010 tarihinden itibaren, vatandaşların bankalardan yapacakları para transferlerinde IBAN kullanılmasının zorunlu olacağına dikkat çekilen açıklamada, alıcının IBAN’ının öğrenilerek söz konusu transferlerde belirtilmesi gerektiği ifade edildi.

VATANDAŞLARA IBAN’I KİMSEYLE PAYLAŞMAYIN UYARISI

Açıklamaya, şöyle devam edildi: Bununla birlikte, alıcının IBAN’ının bilinmediği durumlarda müşteri bankaya beyanda bulunmak suretiyle transfer işlemini gerçekleştirebilecek. Örneğin, vatandaşlar tarafından yazılı olarak verilecek transfer talimatlarına ilişkin beyanın da yazılı olarak alınması gerekmektedir. Telefon veya internet bankacılığında müşteri tarafından telefon ve internet üzerinden verilen beyanlar geçerli kabul edilecek. Diğer taraftan, vatandaşlar mevcut hesap numaraları yerine kullanılacak olan ve kendi bankasınca üretilmiş IBAN’ı, hesaplarının bulunduğu banka şubesinden veya bankaların internet sitelerinden temin edebilirler. Güvenlik sebebiyle IBAN’ların yalnızca bankalardan temin edilmesi ve hesap sahiplerinin kişisel bilgilerini IBAN temin edeceğini belirten diğer kişiler ile paylaşmaması gerekmektedir...

Read more...

2009'u güçlü kapatıyoruz

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin Kazakistan'ı çok olumsuz etkilemediğini belirterek, “krize rağmen 2009'u iyi kapatıyoruz, resesyon olmayacak” dedi.

Kazakistan'da bulunan diplomatik misyon temsilcilerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda (Akorda) kabul eden Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kazakistan'ın 2009 yılını ekonomik gelişmeler bakımından olumlu bir şekilde kapattığını söyledi.

“Krize rağmen 2009 yılını Kazakistan olumlu kapatacak, yıllık resesyon olmayacak” diyen Nazarbayev, büyük finansal destek gerektiren sanayi programına yeterli kaynağın sağlandığını açıkladı. Nazarbayev, “KOBİ'lerin gelişimi, şirketlerimize destek verilmesi konuları gerekli para ile sağlanacak” dedi.

2008 yılında 48 milyar dolar olan altın döviz rezervinin krize rağmen 2009 yılında 52 milyar dolara çıktığına dikkati çeken Nazarbayev, kişi başına rezervlere bakıldığında durumun istikrarlı olduğunu kaydetti.

Kazakistan;ın finans durumunun istikrara kavuştuğunu belirten Nazarbayev “Finans alanında durumu tam olarak istikrara kavuşturduk” dedi.

Nazarbayev, Şekerbank'ın yüzde 50 oranında hissesine sahip olan BTA bank ile Alince Bank 'ın durumunun çözümlendiğini de kaydederek, “Alince Bank ve BTA Bank konusunda Londra'daki kreditörlerle müzakereler tamamlandı. Dolayısıyla finans sisteminin zor konularını çözdüğümüzü söyleyebilirim” diye konuştu.

Read more...

Borsa, bugün fırladı

23 Aralık 2009 Çarşamba

Noel tatili öncesi borsa, bugünü artış ile kapattı. Noel tatiline yaklaştığımız bu günlerde Avrupa borsalarındaki yükseliş eğilimi, Türkiye'yi de etkiledi.

Borsa, günü yüzde 2.28’lik yükselişle 51 bin 280 puandan kapadı.

Hisse senetleri artışı da yüzde 2.28 oranında oldu.

Read more...

Paranın 2010 rotası

Bu yılı oldukça yüksek bir performansla geçiren emtia piyasaları fiyat açısından 2010'da da gülecek.

Dünya gazetesinin yaptığı habere göre, sayılı günlerin kaldığı 2010'un, emtia fiyatları açısından oldukça verimli bir yıl olması bekleniyor.

Analistlere göre emtia fiyatları 2010'da 2009 yılı seviyesinin üzerine çıkacak. Ancak yüksek bir performans göstermelerine rağmen, yine de fiyatlar 2008 yılı ortalamasının altında kalacak. Analistlere göre bu durum üç nedenden dolayı bu şekilde gerçekleşecek. Birinci neden merkez bankalarının piyasalara sürdüğü yüz milyarlarca doların büyük bir kısmının yönünü emtiaya çevirecek olması.

İkinci neden, gelişmekte olan ülkelerde 2.5 milyar insanın refah seviyesinin yükselmesi, emtiaya olan talebi artıracak. Üçüncü neden ise hedge fonlar ve diğer spekülatörlerin emtia piyasasına para akıtması. Ancak analistler ABD ve diğer bazı gelişmiş ülkelerdeki imalat ve inşaat sektörünün hız kesmesinin emtia fiyatlarındaki artışı sınırlayabileceğini belirtiyor.

Öte yandan 2010'da petrolün 85-90 dolar arasında olacağını öngören analistler tarım ürünlerinin yıldızı olarak ise mısırı gösteriyor.

Read more...

İngiltere ekonomisi daralıyor

İngiltere ekonomisi, 3. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 daraldı.

Ulusal İstatistik Bürosunun açıkladığı revize edilmiş verilere göre, temmuz-eylül çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 0,2 küçüldü. Böylece, ekonomi 6 çeyrektir üst üste daralmış oldu.

Bugün yapılan 3. ve nihai revizyondan önce İngiltere ekonomisinin 3. çeyrekte ilk olarak yüzde 0,4, ikinci revizyonda ise yüzde 0,3 daraldığı açıklanmıştı.

Büro, revizyonda, inşaat sektöründeki iyileşmenin etkili olduğunu belirtti.

ABD ve avro bölgesi ekonomileri kriz sonrasında büyümeye geçerken 2. Dünya Savaşından bu yana en kötü krizi yaşayan İngiltere ekonomisinde halen büyüme kaydedilmedi.

İngiltere Merkez Bankası ve hükümet, ülkenin 4. çeyrekte resmi olarak resesyondan çıkmasını bekliyor.

Read more...

Amerikan dolarının seyri

İstanbul serbest piyasada dolar 1,5280, avro 2,1840 liradan güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,5220 liradan alınan dolar 1,5280 liradan satılıyor. 2,1760 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1860 lira olarak belirlendi.

Serbest piyasada dün kapanışta doların satış fiyatı 1,5220 lira, avronun satış fiyatı ise 2,1830 lira olmuştu.

Read more...

Borsa, 1142 puan yükseldi

22 Aralık 2009 Salı

Borsa, günü 1142 puanlık yükselişle kapattı. Buna göre bileşik yüz endeksi, günü 51 bin 280 puandan kapattı.

Hisse senetleri de ortalama 2.28 oranında değer kazandı.

Read more...

Borsa, yukarı çıkamaz

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) bu hafta çok yukarı yönlü hareketler beklemediğini bildirdi.

Toğuç, piyasalarda bu haftaki beklentilere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, dışardan ABD ile ilgili verilerin olumlu olduğunu kaydetti.

En son olarak geçen hafta, konut ve işsizlik verilerinden sonra enflasyonun artmaya başladığına dair verilerin geldiğini dile getiren Toğuç, bu verilerin de talebin canlandığını gösterdiğini ifade etti.

Toğuç, şu aşamada Avrupa bölgesine ait risklerin ABD'ye özgü risklerden daha fazla gibi göründüğünü vurgulayarak, AB bölgesinde bunun da avro-dolarda belli bir düzeltmeye neden olduğunu, bu düzeltme trendinin devam edeceğini belirtti.

En büyük soru işaretinin doların gelişmekte olan ülkelerin para birimi karşısında da değer kazanıp kazanmayacağı olduğunu anlatan Toğuç, bu konuda da ABD Merkez Bankası'ndan (FED), beklendiğinden daha uzun bir süre faizleri bu seviyelerde tutabileceğine ilişkin bir sinyal aldıklarını ve dolayısıyla daha önlerini görür bir hale geldiklerini söyledi.

Nurhan Toğuç, uluslararası piyasalarda bu hafta “Noel” nedeniyle çok fazla işlem yapılmayacağına işaret ederek, şöyle konuştu:

“İçeride de fon yöneticileri artık artık yavaş yavaş kapatmaya başlar hesaplarını. Dolayısıyla çok farklı bir şey beklememek lazım. Belki biraz aşağı yönlü bir trend görebiliriz. Dow Jones'da aşağı yönlü bir trend göreceğimizden dolayı İMKB'de, fon tarafında yüzde 9-9,30 aralığında bir hareket görebiliriz. Çünkü hala dolarla ilgili beklentiler net değil. O yüzden İMKB'de, bu hafta çok yukarı yönlü hareketler beklemiyorum.

İMKB'nin daha önce gördüğümüz seviyelerin üzerine çıkabileceğini zannetmiyorum. Çünkü Dow Jones'da da 10 bin seviyelerine doğru bir düzeltme bekliyorum. Bu da avro-doların değerleneceğine ilişkin bir sinyaldir. Dolar yükselecekse borsa düşer ABD'de. Dolayısıyla ordan olumsuz etkileneceğimizi ve (İMKB'nin) daha önce gördüğümüz seviyelerin üzerine çıkacağını zannetmiyorum.”

Altında da trendin şimdilik aşağı yönlü olmasını beklediğini vurgulayan Toğuç, doların uluslararası piyasalarda güçleneceği beklentisiyle, emtialarda, özellikle altında aşağı yönlü bir hareketlik olacağını kaydetti.

Read more...

Çin Borsası patlar mı?

Son günlerde Şangay Borsası da Türk yatrımcıların ilgi alanına girdi. Son bir yılda özellikle müthiş bir performans gösteren Çin Borsası genelde bilgi verme konusunda çok da sağlıklı değil.

Times dergisinden Bil Powell doğrudan gözlemler yapıyor. Aşağıdaki makale hem çin piyasasaı hakkında bizlere bilgi veriyor hem de ülkemizdeki piyasalar ile Çin’deki piyasaların karşılaştırmalı bir analaizini yapmamıza imkan veriyor.

Aşağıdaki yazıyı ilgiyle okuyacağınızı ümid ediyoruz.
Bigpara Editörü

Yoksa Greenspan haklı mıydı?

Çılgın Çin piyasaları....Çin hisseleri rekor seviyelere yükselirken, ülke ekonomisinde meydana gelebilecek ağır bir sarsıntı tüm korkuları açığa çıkarıyor.

Yaklaşık 18 ay önce, yeni yükselen sınıfın sesi Liu Jungling, geniş politik bağlantıları olan, Şangay’ın önde gelen gayrimenkul geliştirme şirketinin CEO’su ile bir konuşma yapıyor. Elinde bir miktar parası olan ve yatırım yapmak isteyen Liu Jungling, aslında gayrimenkul yatırımını mantıklı buluyor.

Çünkü yaklaşık son beş yıldır, Çin’in büyük şehirlerinde yatırımcılar, gayrimenkul piyasası ile çok yakından ilgilenmekte. Üst sınıf Çin yatırımcıları, kelepir apartmanlar ve daireler alıyor. Daha sonra bu mülkleri değerinin üstünde satarak kazandıkları parayı tekrar gayrimenkulde değerlendiriyorlar. Liu da sermayesini bu yönde değerlendirmeyi düşünüyordu ki, CEO ile teması sonrasında kafası karıştı.

Ünlü şirketin CEO’su, Junglig’e içinde bulundukları sürecin gayrimenkul almak için çok uygun olmadığını, aksine yatırımını menkul değerler üzerine yapmasının daha sağlıklı olduğunu belirtti. O’na borsada hisse satın almasını önerdi. Liu geçmişten beri hisse piyasalarıyla hiç ilgilenmediği için konu hakkında pek bilgi sahibi değil fakat sorular saorarak konuya adapte olmaya çalışıyor...

Liu’nun sorusu

Çin piyasalarında gerçekten bahsedildiği gibi her an patlayabilcek bir balon durumu söz konusu mu? Aslında tüm dünyayı yakından ilgilendiren bu durum, dünya genelindeki ekonomilerin erimesine neden olabilecek bir darbe etkisi yaratabilir.

Geçen yılki, %130’luk inanılmaz yükselişten sonra Şangay Bileşik Endeksi’nin, 27 Şubat’ta ani bir şekilde %8.8 değerinde bükülme göstermesi , yatırımcıda Çin piyasasının sanki virütik bir soğuk algınlığına kapılmış hissi yaratmıştır.

O zamandan bugüne kadar, Çin piyasası dikeye yakın yükselişini sürdürmekte. Bazı tahminlere göre, tüm ülke sınırlarında, Şangay piyasasında dönen para miktarı, bankalarda yatırım için nadasa bırakılmış paradan daha çok.

Düşündürücü olan nokta ise, bu gelişmelerin, geçen sene kişi başına düşen milli gelirin, 1.750 dolar dolaylarında olan bir ülkede gerçekleşiyor olması.

9 Mayıs’ta Çin borsalarındaki toplam ciro, diğer bütün Asya ülkelerindeki menkul değerler borsasını hacim olarak aşmıştı. Şangay’da ekonomistlik yapan Andie Xie, ‘Korkarım ki, durumlar son çılgınlığını yaşıyor’ diyor ve ekliyor. ‘ İnsanlar zarar görecek...’

Sonuç olarak, Çin gerçek anlamda sarsıyor. Sorun sadece zavallı yatırmcıların tüm birikimlerinin tehlikede olması değil, aynı zamanda ciddi bir darboğazın eşiğine girmemiz veya piyasaların ters takla atması olabilir...

Read more...

İMKB, bugün açılıyor

21 Aralık 2009 Pazartesi

2 günlük haftasonu tatilinin ardından, borsa bugün yeniden işleme giriyor.

Borsa haberlerini bu siteden takip edebilirsiniz, borsa rakamları yarından itibaren sitemizde.

Read more...

Piyasaların 2010 tahmini

Türkiye ekonomisi ve piyasaları açısından geçmiş yılın muhasebesini yapmanın ve girmekte olduğumuz yeni yılın neler getirebileceğine değinmenin faydalı olacağını düşündüm.

Öncelikle, büyük ölçüde makro verilerin geriden gelmesine bağlı olarak, beklediğim gibi, 2009 yılının ekonomi açısından kötü, piyasalar açısından ise çok iyi bir yıl olduğunu söylemeliyim.

Bu nedenle, 2010 yılında olası bir yer değiştirme en büyük risk olarak karşımıza çıkmaktadır. Baz etkisi nedeniyle ekonominin 2010 yılında daha parlak görünmesi kesinken, her zaman geleceği satın alan piyasaların yine çok iyi bir yıl geçirmesi, 2011 ve sonrasına yönelik endişeleri giderecek ve beklentileri iyileştirecek gelişmelere bağlı olacaktır.

Koordinasyon zayıflıyor

Avrupa Birliği (AB) çıpasının zayıfladığı, Uluslararası Para Fonu (IMF) destekli programın baz senaryo olmaktan çıktığı ve siyasi riskler ile belirsizliklerin arttığı bir dönemde, 2011 yılı da normal koşullarda genel seçimlerin gerçekleşeceği bir yıl olarak planlanmışken, beklentilerin olumlu yönde korunabilmesi daha zor olacak gibi durmaktadır.

Küresel ekonomi açısından da, 2009 yılı depresyon ve deflasyon gibi uç senaryoların ortadan kalktığı, resesyondan çıkışın başladığı bir yıl olarak hatırlanacak iken, 2010 yılı, toparlanmanın devam ettiği, ekonomilerde çift dip (W) korkusunun azaldığı, ülkelerin ekonomik performanstaki ayrışmasının güçlendiği, bu doğrultuda da küresel koordinasyonun zayıfladığı bir yıl olmaya aday durmaktadır.

Zaten, küresel krizden çıkış sürecinde yeni bir aşamaya geçildiği, Dubai, Yunanistan ve Avusturya gibi ülkelerin kamu borcuna yönelik endişelerin ön plana çıkmasından da anlaşılmakta, aşırı mali ve parasal genişlemenin sınırına gelindiği algılamasını yaratarak, bu politikalardan çıkış stratejisinin uygulanmaya başlanması yönündeki baskıları artırmaktadır.

Emtiya fiyatları yükseldi

Burada da ayrışma ihtimali yüksek durmakta, borç sürdürülebilirliğine yönelik endişeleri kontrol altında tutabilen ülkeler, mali destekleri kalıcı toparlanmadan emin olana kadar koruyabilme, hatta yenilerini ekleme imkanına sahip olurken, bunu yapamayanlar ise, toparlanmayı zayıflatma riskini almak durumunda kalacaklardır.

Toparlanmanın gelişimine bakıldığında, 2009 yılında, küresel krizin patlak verdiği ABD ekonomisinin buradan çıkışının geç olacağı ve bu doğrultuda sıfır faiz politikasını uzun süre koruyacağı beklentisi ile, risk iştahının toparlanmasından en fazla zarar gören para birimlerinin başında ABD dolarının gelmesine yol açtığı, bu durumun başta altın olmak üzere tüm emtia fiyatlarını yukarı çektiği, hem tahvillerin hem de borsaların beraberce yükselebildiği gibi ana temaların piyasalara hakim olduğu bir yıl geçirdik.

Oysa, yakın dönem verilerine ve öncü göstergelerine baktığımızda, Euro Bölgesi ve Japonya'da toparlanmanın duraksadığı ve güç kaybettiğini izlemekte, buna karşılık ABD ve gelişmekte olan ülkelerde büyüme tahminlerinin yükseltildiğini görmekteyim. Bu konuya salı günkü yazımda devam ederken, parite, kurlar, faiz ve borsaya ilişkin 2010 yılı beklentilerimi de aktaracağım.

Read more...

Borsa 175 puan yükseldi

19 Aralık 2009 Cumartesi

Borsa, bugün tam 175 puan yükseldi. Bu yükselişle birlikte, dünden itibaren toplam yükseliş değeri, 1000 puanı aştı.

Borsa bugünü, 50 bin 138'den kapattı.

Hisse senetleri, ortalama 0,35 oranında değer kazandı.

Read more...

Dolar yeniden favori

Doların uluslararası piyasalardaki zor günleri bitmişe benziyor. Küresel ekonomik toparlanmaya dair endişelerin artması ve yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşması dolara yaradı.

Dün euro karşısında son üç ayın zirvesine tırmanan dolar bugün de kâr satışlarına rağmen benzer seviyelerde hareket ediyor.

Euro/dolar paritesi sabah saatleri itibariyle 1.4364'ten el değiştirdi. Parite dün 1.4304 ile 7 Eylül'den bu yana en düşük seviyeyi görmüştü.

Dolar son 15 gün içinde euroya karşı yüzde 5.5 değer kazandı

Global ekonomiden toparlanmaya ilişkin karışık sinyaller geldiğine işaret eden uzmanlar, bu durumun da borsalar üzerinde baskı yarattığını ve yatırımcıları riskli yatırımlardan uzaklaştırdığını belirtiyor. Bu durumda uzun süredir zor günler geçiren doların yıldızı da yeniden parlamaya başladı.

Öte yandan önceki gün yapılan FED toplantısının ardından gelen açıklamanın teşvik önlemlerinin geri çekileceği şeklinde yorumlanması da dolara olan talebi artırdı.

Calyon Bank analisti Mitul Kotecha, doların mevcut durum itibariyle 'kazan-Kazan' pozisyonunda olduğunu söyledi. Kotecha, ABD'de ekonomiye ilişkin iyi datalar gelirse sıkı para politikası beklentisiyle dolara yarıyor. Kötü ekonomik datalar da yatırımcıların riskten kaçınma beklentilerini tetiklediği için yine dolara yarıyor dedi.

DOLAR İÇERİDE DE YÜKSEK

Doların yurtdışındaki kuvvetli seyri içeriye de yansıyor. Dün akşam Merkez Bankası faiz kararı öncesi yurtdışında 1.53 TL'ye kadar yükselen dolar bugün de 1.52-1.53 bandında hareket ediyor.

Dolar mevcut seviyesi ile eylül ayı başından bu yanaki en yüksek seviyesine tırmandı...

Read more...

Borsa, bugün fena düştü

18 Aralık 2009 Cuma

Borsa tüyoları: Borsa, bugün fena düştü. İMKB'de işlem gören hisseler de yüzde 1,68 oranında düştü.

Borsa, bugün 854 puan düştü. Bu düşüşle birlikte, kapanış 49 bin 963 puandan oldu.

Borsa yorumları, alt forumda bulunmaktadır, yapabilirsiniz.

Read more...

Altın fiyatları senaryosu

Dünyadaki merkez bankalarının yeniden altın alımına başlaması, bu metalin geçmiş performansı göz önünde bulundurulduğunda en büyük satış sinyali olabilir.

Bloomberg'de yayımladığı bir haber analizde, dünyadaki altın rezervinin yüzde 18'ini elinde bulunduran merkez bankalarının, değerli madenin fiyatının rekor seviyeye eriştiği dönemde alıma geçtiğini belirterek satış uyarısında bulundu.

Haber analizde merkez bankalarının, bu yıl içinde 15.5 milyar tutarında 13 milyon ons altın alması beklendiğine ve bunun da 1988'den beri gerçekleşecek olan ilk net rezerv artışı olacağına dikkat çekildi.

AYNI SEVİYEYE 15 SENEDE GELDİ

Merkez bankaları bu şekilde net rezerv alımını en son 1988 yılında gerçekleştirmiş ancak altın fiyatları o yıl yüzde 15 değer kaybetmişti.

İsviçre ve İngiltere Merkez Bankaları'nın ellerindeki rezervler azaltmaya başlamasıyla düşen altının ons fiyatının tekrar aynı seviyelere çıkması ise 15 sene sürmüştü.

BENZERLİKLER VAR

Bloomberg, altında benzer durumun, değerli madenin fiyatında 1948 yılından beri en uzun soluklu yükselişi yaşandığı bu dönemde yeniden görüldüğüne dikkat çekti. Analizde, bu nedenle Hindistan, Çin ve Rusya'Merkez Bankaları'nın alımlarının önemli olduğuna vurgu yapıldı.

Analizde konuyla ilgili değerlendirmelerine yer verilen ABD yönetimin eski ekonomi danışmanlarından Peter Morici şunları kaydetti; Merkez Bankaları yatırım yapan kurumlar değildir. [Bankaların] bu hamlesi ABD ekonomisine duyulan güvenin azalması ve doların uzun süre rezerv para olarak kullanılacak kadar dayanıklı olmasının sorgulanmasından kaynaklanıyor.

Altında benzer bir dönem de 1980 yılında yine ülkelerin altın rezervlerin artırmasıyla yaşanmış ve o yıl görülen 850 dolar seviyesi ancak 28 yıl sonra geçebilmişti...

Read more...

Borsa yükselmeye devam ediyor

17 Aralık 2009 Perşembe

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 100 Endeksi, günü yükselişle kapattı. Önceki gün de yükseliş ile kapanan borsa, bugünde de yükselmeye devam etti ve 367 puanlık bir yükseliş yaşadı.

Bu yükseliş ile birlikte borsa, günü 50 bin 817 puandan kapattı. Borsa tüyoları, bu haftanın son iki gününde de borsadaki yükselişin devam edebileceğini öngörüyor.

Borsadaki yükselişle birlikte hisse senetleri de yükseldi. Hisse senetlernin değer artışı, ortalama 0,73 oranında oldu.

Read more...

Borsada fiyatlama

Geçtiğimiz Cuma günü piyasalar kapandığı sırada gelen DTP’nin kapatılması haberiyle Pazartesi günkü açılışın sınırlı da olsa olumsuz olması bekleniyordu.

Ancak Abu Dhabi’nin büyük bir “abilik yaparak” şımarık küçük kardeş Dubai’yi 10 milyar dolarla kurtarması haberiyle bizim piyasalar bir anda DTP’yi unuttu. Her ne kadar gelen para önümüzdeki yılın ihtiyaçlarını karşılamıyor olsa da, bu geldiyse “arkası da gelir” diyenlerle Dubai Borsası toparlandı.

Pazartesi günü İMKB’ye baktığımızda; sanki Kurban Bayramı’nda Dubai’den gelen kötü haberle düşmüşüz de iyi haber gelince biz de toparladık. Halbuki biz Dubai krizini tatilde olmamız hasebiyle “pas” geçmiştik. Bir ara neredeyse yüzde 2’ye yaklaşan “Dubai yükselişi”; DTP’nin kapatıldığı, değişik şehirlerde olayların çıktığı tabancalı göstericilerin gazetelerin manşetlerine taşındığı bir günde yaşandı. Tabancaların kuru sıkı olduğu için göstericiler serbest (bu arada taş attı diye çocuklar ceza alırken, kuru sıkı da olsa silaha sarılanların ceza almaması da başka soruları akıllara getiriyor) bırakılmış.

Ya silahlar gerçek olsalardı ne olacaktı derken dün Muş’tan gelen haber ürkütücüydü. Değil tabanca, Kalaşnikof’la açılan ateş 2 kişinin ölümüne neden olmuş.

Buna rağmen İMKB, dün de bu olayları neredeyse hiç dikkate almadan dışarıdaki gelişmeleri izlemeyi tercih etti. Paritede kritik seviyelerin altına inilmiş, Avrupa borsaları değer kaybetmişken; yüzde 66.9’u yabancıların elinde bulunan İMKB kaya gibi sağlam yerinde duruyor, hatta günü 251 puanlık artışla kapatıyordu.

Sebep her ne olursa olsun silahların “kınlarından çıktığı”, ölümlerin yaşandığı gerilimin böylesine arttığı bir dönemde, 50 bin seviyesinin ne pahasına olursa olsun korunması akla üç şey getiriyor:

1- Sanki İMKB, artık Türkiye’nin borsası değil! Türkiye’deki gelişmelerle değil, sadece yurtdışı gelimelerle hareket ediyor. Paritenin etkisiyle 1.5150’ye çıkan kurlar ya da 9.50’ye kadar yükselen bono bileşik faizleri hisse senedi piyasası katılımcılarını hiç mi hiç etkilemiyor!

2- Türkiye’ye dışarıdan bakanlar, içeriden bakanlardan farklı şeyleri görüyor! (Onlar haksız sayılmazlar. Onların yürekleri yanmıyor ki ölenlerle...?)

3- Yabancılar olayın vehametinin farkına varmadı daha ve iş işten geçtikten sonra olayı fark ettiklerinde tepkileri sert olacak. Ya da olaylar biz Türklerin algıladığı kadar ciddi boyutlarda değil de bizler mi abartıyoruz? (Hiç sanmam! İnsanlar ölüyorsa, daha çok panzer sokaklardaysa, DTP sine-i millete dönmeye karar vermişse ve ara seçim ihtimaline 1 milletvekili kalmışsa -gerçi meclis genel kurulu “olur” vermeden bir ara seçim ihtimali yok- bunlar hiç yokmuş gibi davranmak da hayli zor bizler için...)

Yoksa abartıyor muyum?

Yıl sonu kapanış meselesini mi unutuyorum?

Galiba ikincisi!

Peki diyelim ki yıl sonu sebebiyle, birileri borsayı yukarıda tutmak için çabalıyor. Diğerleri kârlarını realize etmeyi tercih etmez mi? Ederler gibi geliyor. Sonra da düşünmeden edemiyorum, neden etsin ki? Daha yılın bitimine bugün dahil 12 iş günü var. Hazır birileri de fiyatları yukarı götürüyor, ya da nasılsa fiyatlar düşmüyor. Realize edeceklerse bile haftaya ya da ayın sonuna doğru yapmazlar mı bu işi?

Hazır fiyatlar daha da yükselmişken...

Sanırım bunu atlıyor ve piyasalardaki havayla, sokaktaki havayı birbirine karıştırıyor, yükseliş “ısrarını ıskalıyorum”!

Read more...

IBAN nedir?

Türkiye’de 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren banka hesaplarında yeni bir döneme girilecek.

Bankacılık sektöründe bankalar tarafından mudilerine verilecek olan IBAN (hesap numarası) 26 sayısal ve alfabetik karakterden oluşacak.

İlk kez Avrupa Birliği ülkelerinde ortaya çıkan bir hesap numarası standardı olan IBAN (Uluslararası Banka Hesap Numarası), para transferlerinin yanlış hesap numarası ile yapılmasını önlemek amacını taşıyor.

Her ülkenin ve her bankanın hesap numaralarının uzunlukları ve biçimleri farklı olması nedeniyle, bir başka bankadaki bir hesaba para transferi yapmak için bankalara başvuran müşteriler, yanlış hesap numarası kullandıklarında, karşı bankada paranın aktarılacağı doğru adres bulunamamasına ve havalenin göndericiye geri dönmesine neden oluyor.

Bankalarda zaman ve iş gücü kaybına neden olan bu durumlarda, aktarılacak paranın doğru adresini bulmak için alıcı bankada birçok işlem yapıldığından, göndericiden ek masraflar tahsil edilebiliyor. Söz konusu olumsuzlukların önlenmesi için Avrupa Birliği ülkelerinin para transferlerinde ortak bir hesap numarası standardı kullanması Avrupa Birliği düzenlemeleri ile sağlandı.

IBAN’IN ÖZELLİKLERİ

Bankalar tarafından müşterilerine verilecek IBAN, yalnızca bir hesabı işaret eden 26 sayısal/alfabetik karakterden oluşacak. Buna örnek olarak (TR 02 00001 0 1111111111111111) verilebilir.

IBAN hesap numarasında, soldan sağa karakter diziminde ilk iki karakter alfabetik karakterden oluşacak, ülke kodu olacak. Türkiye’nin ülke kodu ISO 3166 nolu standardına göre TR olarak belirlendi.

IBAN’da ülke kodundan sonra gelecek ve iki basamaklı sayısal karakter IBAN kontrol basamaklı olacak. Daha sonra gelen ve basamaklı sayısal karakter olacak olan banka kodları Merkez Bankası tarafından tespit edilecek ve duyurulacak.

Banka kodundan sonra gelecek olan tek basamaklı rezerv alan bölümü tüm hesap numaraları için sıfır olacak. Daha sonra gelecek olan 16 haneli hesap numarası için standart bir format yok. Ancak hesap numarası olarak tespit edilen 16 hanenin sağa dayalı olarak yazılması ve varsa sol tarafındaki boşluklar sıfır ile doldurulması zorunlu olacak.

Avrupa Ekonomik Alanında yer alan ülkelerdeki hesaba yapılan para transferlerinde alıcıya ait IBAN;ın doğrulanması ve kullanılması zorunlu olacak.

Ancak, bankalar ile yurt dışında sınır ötesi ödemeleri gerçekleştiren kuruluşlar arasında kendi nam ve hesaplarına gerçekleştirilen işlemler ile talep edilmesine rağmen müşteri tarafından alıcıya ait IBAN;ın bildirilmeyeceğine ilişkin müşterinin yazılı beyanının alındığı işlemlerde bu zorunluluk aranmayacak.

Bankalara gelen ve alıcı hesap numarası IBAN olarak belirtilen para transferlerinde IBAN;ın doğrulanması zorunlu olacak. Bankalarca müşteri hesabından yapılan para transferlerinde göndericiye ait IBAN;ın kullanılması zorunlu.

EFT Sistemi aracılığı ile hesaba yapılan para transferlerinde, talep edilmesine rağmen müşteri tarafından alıcıya ait IBAN;ın bildirilmeyeceğine ilişkin müşterinin yazılı beyanının alındığı işlemler hariç olmak üzere, alıcıya ait IBAN;ın doğrulanması ve kullanılması zorunlu olacak.

MUDİ HER BİR HESABI İÇİN IBAN ALMAK İÇİN BANKAYA BAŞVURACAK

Türkiye;de faaliyet gösteren bankalar tarafından müşterilerinin para transferine konu her bir hesabı için ürettiği IBAN’ını almak üzere mudiler, hesabının bulunduğu bankaya başvuracak.

IBAN;ını alan müşteri kendisine yapılacak para transferlerinde kullanılmak üzere hesap numarası olarak IBAN;ını göndericiye bildirecek. Para transferi yapacak olan müşteriler, transferi gerçekleştirmeden önce alıcının IBAN;ını bankalarına bildirecek. Alıcının IBAN’ının bilinmediği durumlarda ise bankalarına işlem bazında yazılı beyan vermek suretiyle transferi gerçekleştirebilecek.

Bir başka ülkeye ya da bankaya para transferi yapmak isteyen bir müşteri, alıcının IBAN’ını gönderici bankaya verdiğinde, transfer yapılmadan önce alıcının IBAN’ı gönderici banka tarafından kontrol edilecek. IBAN yanlış ise para karşı bankaya gönderilmeyecek ve yanlış işlem engellenecek.

1 Ocak 2009’dan itibaren Avrupa Ekonomik Alanı’nda yer alan Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile İzlanda, Linchestain ve Norveç’e para gönderirken IBAN kullanmak zorunlu olacak. Yeni yıldan itibaren IBAN’sız yurt içi ve yurt dışına para transferi yapılamayacağından, eski hesap numaralarının tamamı IBAN’a dönüşecek, dolayısıyla bankanın bir şubesinden diğer şubesine para transferi yapılırken IBAN kullanmak gerekecek.

KREDİ KARTI, ELEKTRİK SU ÖDEMELERİNDE IBAN YOK, YATIRIM HESABI İÇİN VAR

Kredi kartı hesaplarına IBAN verilmediğinden, kredi kartı numarasına yapılan transferlerde IBAN kullanılmayacak. Yatırım hesabı para hareketine konu ise bu hesap için IBAN üretmek gerekecek.

EFT ile havale yaparken alıcının hesap numarasının bulunduğu durumda para göndermek istendiğinde alıcının IBAN’ı kullanılması zorunlu olacak.

İsme (alıcının hesap numarasının bulunmadığı durumda) para göndermek istendiğinde herhangi bir hesap numarasına ihtiyaç duyulmadığından IBAN kullanılmayacak. Para transferi yapmak istenilen kişinin IBAN’ı öğrenilemiyorsa, transferi gerçekleştirmeden önce alıcının IBAN’ını bilmediğinize ilişkin yazılı beyan verilmesi gerekecek.

Bu arada, elektrik, su, doğal gaz gibi aylık giderlerin banka aracılığı ile ödenmesinde ise IBAN numaraları aranmayacak.

Read more...

En zengin ülke hangisi?

Avrupa'nın en zengin ülkesi belli oldu. 37 ülkenin karşılaştırıldığı listede Türkiye ise 31'inci sırada...

Satınalma Gücü Paritesi’ne (SGP) göre Avrupa’da, 37 ülke arasında en yüksek kişi başına gelir, Lüksemburg’da elde ediliyor. Türkiye endeks listesinde 31. sırasında yer alıyor.

TÜİK, 2008 yılı Satın Alma Gücü Paritesini açıkladı. EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle yürütülen Satınalma Gücü Paritesi çalışmaları temelindeki uluslararası karşılaştırmalara yönelik 2006 yılı kesin, 2007 ve 2008 yılı geçici sonuçlarına göre, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, Kişi Başına Gerçek Kişisel Tüketim ve Fiyat Düzeyi Endeksleri yer alıyor.

Karşılaştırmalar, 27 AB ülkesi, aday ülkeler Türkiye, Hırvatistan ve Makedonya, Avrupa Serbest Ticaret Birliği ülkeleri İsviçre, İzlanda ve Norveç ile Batı Balkan ülkeleri Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan’ı kapsıyor.

Endekslerde, AB’ye üye 27 ülkenin ortalaması 100 kabul ediliyor.

Bu çerçevede, hem GSYH hem de Gerçek Kişisel Tüketime ilişkin kişi başına hacim endeksi en yüksek ülke Lüksemburg (sırasıyla 276, 148) oldu. Ayrıca, Norveç, İsviçre, İrlanda, Hollanda gibi Kuzey Avrupa ülkeleri de kişi başına hacim endeksi en yüksek ülkeler arasında yer aldı.

GSYH ve Gerçek Kişisel Tüketime ait kişi başına hacim endeksi en düşük ülke Arnavutluk (sırasıyla 26, 30) olarak belirlendi. Bosna-Hersek, Makedonya, Sırbistan da kişi başına hacim endeksi düşük ülkeler arasında öne çıktı.

Türkiye’nin 2008 yılı geçici sonuçlarına göre, kişi başına GSYH hacim endeksi 46, Gerçek Kişisel Tüketim’e ilişkin kişi başına hacim endeksi de 47 olarak belirlendi. Türkiye SGP’ye göre kişi başına GSYH’de 2007’ye kıyasla 1 puan yükseldi ancak listede 1 sıra gerileyerek 31. oldu.

Buna göre ilk sıradaki Lüksemburg (276) ile Türkiye (46) arasında 6 kat fark bulunuyor.

EN PAHALI ÜLKE DANİMARKA

Ülkelerin uluslararası alanda fiyat düzeylerinin karşılaştırılmasına imkan sağlayan Karşılaştırmalı Fiyat Düzeyi Endeksinin 2008 geçici sonuçlarına göre, GSYH ve Gerçek Kişisel Tüketime ilişkin fiyat düzeyinin en yüksek olduğu ülkeler Danimarka (sırasıyla 141, 146), Norveç (135, 146), İsviçre (126, 134) gibi Kuzey Avrupa Ülkeleri oldu.

En düşük kaldığı ülkeler ise Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan olarak sıralandı.

Türkiye’nin GSYH geneline ilişkin fiyat düzeyi endeksi 61, Gerçek Kişisel Tüketim grubuna ilişkin fiyat düzeyi endeksi ise 64 oldu.

TÜİK verilerine göre, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Kişi Başına Hacim Endeksleri, 2006, 2007, 2008 itibariyle (AB 27=100) alınarak şöyle hesaplandı.

Read more...

Merkez Bankası, faiz indirir mi?

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, bu yılın son toplantısını yarın yapacak.

Para Politikası Kurulunun toplantısına ilişkin piyasadaki ağırlıklı beklenti, faiz oranlarında bir değişime gidilmeyeceği yönünde.

Para Politikası Kurulu toplantısına, Kurul Başkanı ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Başkan Yardımcıları Erdem Başçı, Burhan Göklemez, Mehmet Yörükoğlu, İbrahim Turhan ile kurul üyesi Turalay Kenç ve Abdullah Yavaş'ın katılması bekleniyor.

Para Politikası Kurulu toplantısı, yarın saat 10.00-19.00 arasında iki aşamalı olarak yapılacak. İlk aşamaya, Merkez Bankası yetkilileri ve uzmanları ile Hazine Müsteşarlığı yetkilileri katılacak.

Aynı gün gerçekleşecek ikinci aşamada ise sadece Para Politikası Kurulu üyeleri toplanacak ve görünüme ilişkin son değerlendirmeler yapıldıktan sonra oylamaya geçilecek.

Oylamadan sonra Para Politikası Kurulu üyeleri, gerekçeye temel teşkil edecek kısa metni oluşturacak. Karar, gerekçesiyle birlikte aynı gün saat 19.00'a kadar Merkez Bankası tarafından basın duyurusuyla açıklanacak.

Para Politikası Kurulu toplantı özeti ise toplantıyı takip eden 8 iş günü içinde yayımlanacak.

FAİZ KARARLARI

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 2009 yılında bugüne kadar on bir toplantı gerçekleştirdi. Kurul, 2009 yılı içerisinde yaptığı toplantılarda, gecelik borçlanma ve borç verme faiz oranlarını 8,50 puan düşürmüştü.

Kurul, 19 Kasım tarihinde yaptığı son toplantısında, borçlanma faiz oranını yüzde 6,75'ten yüzde 6,50'ye, borç verme faiz oranı ise yüzde 9,25;ten yüzde 9;a çekmişti.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 2,75'ten yüzde 2,50'ye, borç verme faiz oranı ise yüzde 12,25'ten yüzde 12'ye indirildi.

Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8,25'ten yüzde 8'e düşürülmüştü.

Read more...

Borsa 251 puan yükseldi

16 Aralık 2009 Çarşamba

Borsa tüyoları: Borsa, bugünü yükselişle kapattı. İMKB, güne satışlarla başladı. İlk yarı boyunca yükselişini sürdüren borsa, ikinci yarıyı da yükselişle kapattı.

Buna göre borsadaki yükseliş, bileşik 100 endeksi bazında 251 puan oldu. Bu artık ile birlikte borsa, 50 bin 449 puandan günü kapattı.

Hisse senetlerinde de, borsa ile doğru orantılı olarak yüzde 0,50 oranında artış oldu.

Read more...

Kıbrıs'ta banka krizi

Küresel krizde sağlam bankacılık sistemi sayesinde ayakları çok daha sağlam yere basan Türkiye'nin yavcru vatanı Kıbrıs'ta yeni bir bankacılık krizi yaşanıyor.

Elif Batu YENER / REFERANS GAZETESİ

Türkiye'de bankacılık krizi olarak adlandırılan 2001 Krizi'nden tahminlerin de üzerinden etkilenerek 5 bankası devlet yönetimine geçen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) iki bankaya daha el konuldu. KKTC Merkez Bankası, bir süredir izlemeye aldığı, hatta veto yetkisi olan yönetim kurulu üyesi atadığı Continental Bank ile Yeşilada Bank'ın yönetim ve denetimine el konulduğunu açıkladı. Böylece, Kıbrıs Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu (TMSFİF) bünyesindeki banka sayısı 9'a çıktı.

KKTC Merkez Bankası ayrıca, 16 yıl önce işkadını Sıdıka Atalay tarafından kurulduktan sonra 2007 yılında 11 işadamından oluşan konsorsiyuma satılan Denizbank'ın da bankacılık yapma ve mevduat toplama iznini üç ay süreyle iptal etti. Söz konusu bankaların küçük ölçekli olduğu ve sistemi sarsmayacağı belirtilirken, şubeleri ağıyla KKTC'de faaliyet gösteren Türk bankalarının pazar paylarında artışa neden olabileceği yorumları yapılıyor. KKTC Merkez Bankası, bu el koymayla birlikte sistemde sorunlu banka kalmadığını açıkladı.

Eylül sonu itibariyle toplam aktif büyüklüğü 7.6 milyar lira olan KKTC bankacılık sektörünün, toplam mevduat büyüklüğü 6 milyar 280 milyon, kredi hecmu ise 3 milyar 650 milyon lira düzeyinde bulunuyor.

Uyarılar işe yaramadı

KKTC Merkez Bankası ile TMSFİF tarafından yapılan ortak açıklamada Bankalar Yasası'nın 37/3 ve 37/4 maddesi gereğince Continental Bank Ltd. ile 37/3 maddesi gereğince Yeşilada Bank Ltd.'ın yönetim ve denetimine el konulduğu bildirildi.

El konulan her iki bankanın toplam aktif büyüklüğü 87.1 milyon lira düzeyinde bulunuyor. Son birkaç yıldır sermaye ve özkaynak yetersizliği sorunları yaşayan Continental Bank ile Yeşilada Bank hissedarlarına bu sorunlarının giderilmesi konusunda gerekli uyarılar yapıldığını açıklayan Merkez Bankası, buna rağmen banka sahipleri tarafından alınan tedbirlerin yetersiz kaldığını bildirdi.

Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, Yapılan denetimler sonucu bankaların mali yapılarındaki gelişmelerin tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerine zarar verecek niteliğe ulaşabileceği göz önüne alınarak, ilk önce Bankalar Yasası'nın Merkez Bankası'na verdiği yetkiler çerçevesinde söz konusu bankaların bankacılık yapma işlemlerine kısıtlama getirilmiş, ancak mevcut koşullarda mali yapılarının düzeltilmesine imkan kalmadığının müfettiş raporları ile tespit edilmesi üzerine TMSFİF'e devredilmelerine karar verilmiştir denildi.

Sermayeleri desteklenmedi

Her iki bankanın da mali yapısının bozulmasında global kriz koşullarından çok, zarar üreten yapılarının sermaye artırımları ile desteklenmemesinden kaynaklandığını vurgulayan KKTC Merkez Bankası, bunun sonucunda da özkaynak yetersizliği yaşandığını bildirdi.

Continental Bank ile Yeşilada Bank'ın TMSFİF bünyesinde ve güvencesinde olmak üzere ve yine TMSFİF tarafından atanan yönetim kurulları aracılığıyla normal feaaliyetlerine devam edeceği belirtilen Merkez Bankası açıklamasında, Bu kapsamda, mevduat kabul etme ve gerekirse kredi kullandırmak da dahil olmak üzere her türlü bankacılık işlemleri, eskiden olduğu gibi bu bankaların çalışanları tarafından yürütülecektir. Bu iki bankanın TMSFİF'na devredilmesi ile bankacılık sektörünün sağlıklı yapısının devam ettirilmesi güvence altına alınmış olup, bugün itibariyle, bankacılık sektöründe mali bünye zaafiyeti gösteren banka kalmamıştır denildi.

Öte yandan, yine Bankalar Yasası'nın 12. maddesi uyarınca, 31 Aralık 2008 tarihi itibariyle özkaynakları 2 milyon doların altına düşen ve nisan ayı sonuna kadar da gerekli özkaynağı nakit olarak tamamlayamayan Denizbank'ın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni, üç ay süreyle geçici olarak kaldırıldı.

Aktif büyüklüğü 4 milyon liranın biraz üzerinde olan Denizbank, ünlü işkadını Sıdıka Atalay, 16 yıl önce kurulmuştu. Atalay, Denizbank Ltd'yi 2007 yılında 11 KKTC vatandaşının oluşturduğu konsorsiyuma satmıştı. O dönemde isimleri gizli tutulan söz konusu 11 işadamı arasında avukat, ithalatçı ve eski milletvekillerinin bulunduğu ifade edilmişti.

Read more...

Ekonomiye güven azalıyor

Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya'da yatırımcıların, Aralık ayında ekonomilerine olan güven yeniden geriledi.

ZEW Enstitüsü tarafından yapılan açıklamada, ZEW Endeksinin, Aralık ayında beklentilerin 0,4 puan üzerinde 50,4 olarak belirlendiği belirtildi. Endeks, Kasım ayında 51,1 düzeyindeydi.

Read more...

Bono piyasasında faiz yükselimi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 3 Ağustos 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,22 puan artarak yüzde 9,41'den kapandı.

Bu tahvilin basit getirisi yüzde 9,69 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 9,46, bileşik getirisi yüzde 9,19 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 15.55 itibariyle, alışta en düşük 1,5090 lira, en yüksek 1,5110 lira, satışta en düşük 1,5140 lira, en yüksek 1,5160 lira seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemler en düşük yüzde 6,50, en yüksek yüzde 6,55 ve ortalama yüzde 6,50'den yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4546, sterlin-dolar paritesi 1,6231, yen-dolar paritesi ise 89,57 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Borsadan yükseliş

15 Aralık 2009 Salı

Borsa bugün yükseldi. Değer artışı 811 puan oldu. Buna bağlı olarak hisse senetleri de değer kazandı.

Borsa haberleri, yarın sitemizden verilecektir.

Read more...

Piyasalar için önemli hafta

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında bu haftanın, yönün tam olarak belirleneceği bir hafta olacağını bildirdi.

Toğuç, piyasalarda bu haftaki beklentilere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu hafta piyasaların yönünün belirlenmesi konusunda birkaç tane faktör olduğunu belirtti.

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı'nın, çarşamba günü yapacağı konuşmanın ön planda olacağını dile getiren Toğuç, şunları kaydetti:

“O konuşmada, zaten ABD'de faiz oranlarının 2010 yılı boyunca sabit bırakılacağını biliyoruz ama, piyasalardaki ekstra paranın ne zaman çekileceğiyle ilgili önemli bir açıklama olacak. O da bütün piyasaların yönünü belirleyecek diye düşünüyoruz. Şu noktadan baktığımız zaman ABD'deki riskler daha az görünüyor. Avrupa tarafında artan riskler görünüyor.

Avrupa tarafında, özellikle Almanya ile ilgili kredi krizi beklentileri başladı. Yunanistan ile ilgili riskler fazla. Avrupa bölgesi ile ilgili riskler ve beklentiler daha kötüleşmeye başladı. Bunun sonucu olarak da avro-dolar paritesinde yeniden bir fiyatlama söz konusu olacaktır avro aleyhine. O da tabii ki doların değer kazanmaya avronun değer kaybetmeye başladığı bir trende girmeye başladığımızı gösteriyor. Böyle olunca TL'nin de dolar ve avro karşısında yeniden fiyatlandığı bir süreç olacak.”

Nurhan Toğuç, İMKB'de düzeltme hareketinin beklenmesi gerektiğini ifade ederek, bu düzeltme hareketinin bir-iki haftadır beklendiğini, ancak piyasaların yukarı yönlü seyrettiğini hatırlattı.

Bu risklerin fiyatlanacağı bir nokta olacağına değinen Toğuç, “O zaman bütün dünyada gelişmekte ülke sermaye piyasalarındaki para dolar borçlanarak yatırılmış paralardı. Oralarda bir miktar onların satılarak çıkıldığını görebiliriz. Bu da İMKB'de biraz daha aşağı seviyeleri tespit edecektir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Toğuç, DTP'nin kapatılmasına da değinerek, bu konuda bir takım belirsizlikler bulunduğunu, piyasanın olay netleşene kadar bekleyeceği kanısında olduklarını, piyasada çok sert düşüşler beklememek gerektiğini söyledi. Nurhan Toğuç, “Ama olumsuz haber akışının daha yoğun olduğu bir hafta diye düşünüyorum, temkinli olmak gerekiyor” dedi.

Bu hafta piyasaları etkileyecek en önemli gelişmenin FED Başkanı'nın konuşması olduğunu vurgulayan Toğuç, FED'in ekstra likiditeyi çekmesi durumunda bunun doların değerlenmesine ve bütün gelişmekte olan ülke para piyasalarından bir miktar paranın çıkmasına neden olacağını sözlerine ekledi...

Read more...

Borsa, bugün işleme giriyor

14 Aralık 2009 Pazartesi

2 günlük haftasonu tatilinin ardından borsa, bugün işleme giriyor. Borsa tüyoları sitesi olarak, borsa haberleri ve borsa yorumları vermeye devam edeceğiz.

Borsada işlem gören son hisse senetlerini de bu siteden takip edebilir, hisse senetlertinin gelişimine göre alım ya da satım yapabilirsiniz. Ekonomi ile ilgili bilgilerinizi, borsa tüyoları sitesi ile geliştirin.

Read more...

İMKB, bugün kapalıydı!

13 Aralık 2009 Pazar

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, bugün itibariyle kapalı.

Hafta sonu tatili nedeniyle kapalı kalan borsa, pazartesi günü yeniden işleme açılacak.

Borsa tüyoları, size borsa ile ilgili bilgiler verip borsa yorumları yapmanızı sağlayacaktır.

Read more...

Çek kanunu tasarısı

Çek Kanunu Tasarısı, görüşmeleri tamamlanıp maddeleri kabul edilmesine rağmen tümünün oylamasında yeterli çoğunluk sağlanamadığı için yasalaşamadı.

TBMM Genel Kurulu'nda, maddelerinin görüşülmesinin tamamlanmasının ardından tasarının tümünün oylamasına geçildi.

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, oylamada toplantı yeter sayısının bulunamadığını açıklayarak birleşime bir süre ara verdi. Verilen aranın ardından yapılan oylamada da çoğunluk sağlanamayınca Başkanvekili Mumcu, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısı'nı görüşmek için 14 Aralık Pazartesi günü saat 13.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.

Tasarı ne getiriyor?

Tasarının kabul edilen maddelerine göre, bankalar, önce çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını kontrol edecek, ayrıca kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterecek.

Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adli sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkar olanların ise esnaf ve sanatkar sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması halinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren 10 yıl süreyle saklayacak.

Yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili Türkiye'de bir adres bildirmek zorunda olacak. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri talebi halinde hamiline verilecek.

Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamayacak. Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmadığını, kendisi hakkında yasak bulunmadığını bankaya yazılı olarak beyan edecek. Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmeyecek.

Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacak. Bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılacak ve hamiline düzenlenecek çeklerin yapraklarında hamiline ibaresi matbu olarak yer alacak. Esnaf ve sanatkar odalarına kayıtlı olanlardan tacir kişilere özgü çek hesabı açtıranlar, tacir çeki alabilecek.

Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu bankaya ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenecek. Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da mevduat veya katılım fonu zaman aşımı süresinin dolması üzerine kapatılacak.

Read more...

Borsa, bugün yine düştü

12 Aralık 2009 Cumartesi

Borsa düşmeye devam ediyor. Bugün, günlük bazda düşüşünü sürdüren dolar, gün sonunda bir önceki güne göre eksi değerlerde kaldı.

Borsa, gün boyunca toplamda 208 puan düştü. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, günü 49 bin 386 puandan kapattı. Bu kapanış, aynı zamanda haftanın da kapanışı oldu. Borsa yorumları, olumlu yönde gerçekleşmedi.

Hisse senetleri de bu düşüşe ayak uydurdu. Toplamda gün içerisinde, yüzde 0,42 oranında düştü, hisse senedi fiyatları.

Read more...

Çin ihracatı düşüşü yavaşladı

Çin'in ihracatı kasım ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.2 daraldı.

Bu, Çin'in ihracatının, küresel finansal krizin etkisiyle daralmaya başladığı geçen yılın kasım ayından bu yana en küçük daralma oranı oldu.

Çin'in ithalatı ise kasım ayında, geçen yıla göre yüzde 26,7 artarak 94,6 milyar dolara ulaşırken, ihracatın 113,7 milyar doları bulmasıyla dış ticaret yüzde 9,8 genişledi.

Çin'in ekim ayında 24 milyar dolar olan dış ticaret fazlası geçen ay 19,9 milyar dolara geriledi.

Çin Devlet İstatistik Bürosu sözcüsü Şeng Layyün, Pekin'de yaptığı açıklamada, ihracattaki düşüşün yavaşlamasının dış talebin artmaya başlamasından kaynaklandığını belirtti.

Çin'in sanayi çıktısının kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,2, perakende satışların da yüzde 15,8 artması uzmanlar tarafından Çin ekonomisindeki toparlanmanın ivme kazanması olarak yorumlandı.

Enflasyonun başlıca göstergelerinden olan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) kasım ayında yüzde 0,6 arttı, Üretici Fiyatları Endeksi de (ÜFE) yüzde 2,1 düştü. Çin'de TÜFE, yüzde 1,6 düşüş kaydettiği şubat ayından bu yana ilk kez artış gösterdi.

Sözcü Şeng, TÜFE'deki artışın makul düzeyde kaldığını ve gıda fiyatlarındaki mevsimlik artışın yansıması olduğunu savunarak, Halen enflasyon baskısı olmadığını söyledi.

Devlet İstatistik Bürosu, şehirlerdeki sabit yatırımların ocak ile kasım ayları arasındaki 11 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32.1 artış gösterdiğini açıkladı.

Read more...

Tüsiad'dan "gelecek yıl" açıklaması

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, 2009 yılına ilişkin algılarımızın, 2010 yılını sorunsuz geçirmemize pek de yardımcı olmayacağı sonucuna varabiliriz dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi'nin yılın son toplantısı bugün İstanbul'da gerçekleştirdi.

Açılış konuşmaları TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ tarafından yapıldı.

Mustafa Koç'un konuşmasının satırbaşları şöyle:

* 2010 yılı için dünya ekonomisinde hızlı bir büyüme beklenmiyor.

* ABD'deki toparlanma yavaş ve kademeli olacak. Yunanistan'ın içine düştüğü sıkıntı ve bunun yayılacağı endişesi Euro Bölgesi'ndeki hassasiyeti artırıyor. Avrupa bölge ekonomileri hızlı büyümeyecek. Ayrıca Japonya ile ilgili yeni bir teşvik paketi olmasına rağmen büyüme hızlı olmayacak görünüyor.

* Bizim için de dünya ekonomisinin rüzgarını arkamıza alarak özellikle işsizlik sorununu çözebilmek için ihtiyaç duyduğumuz yüksek büyüme hızını yakalamak da maalesef mümkün gözükmüyor. Orta vadeli programımız da bu gerçeği teyit ediyor. Üstelik de bu program sırasıyla yüzde 3,5, 4 ve 5'lik büyüme hedefleri koyarak yalnız 2010 yılının değil 2011 ve 2012 yıllarının da ılımlı büyüme yılları olacağını öngörüyor.

* Bu çerçeveden baktığımızda 2009 yılına ilişkin algılarımızın 2010 yılını sorunsuz geçirmemize pek de yardımcı olmayacağı sonucuna varabiliriz.

* KOBİ'ler krizde en ciddi darbeyi yedi.

* Türkiye 2009'da çok zor bir yıl geçirmesine karşın birçok gelişmekte olan ülkeye göre daha az etkilendi. Bunu bankacılık sektöründeki gelişmeler sağladı. Türk bankacılık sektörü devlet yardımı almaksızın ayakta kalabilen birkaç ülkeden biri oldu.

* Bütçe tarafında ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıyayız. 2008 son çeyrekten itibaren vergi gelirlerinin düşmesi ve kamu harcamalarındaki artış bütçede çok ciddi bir sapma ortaya çıktı. Mali kural bir an önce somutlaştırılmalı ve kamuoyuna bildirilmelidir.

* Böyle bir ortamda 30-40 milyar doları nasıl elimizin tersi ile ittiğimizi anlayamıyoruz. IMF anlaşmasının getirilerinin göz ardı edilmesini anlayamıyoruz.

* Rekabet gücümüzü ancak kendimiz artırabiliriz.

Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

* 2009 yılı hem dünyada hem Türkiye'de derin izler bıraktı. Yaşanan kriz ekonomik sistemin yeniden yapılanmasını sağladı. Ekonomik büyümenin ve istihdamın sağlanmasının beklenenden daha fazla zaman alacağı görülüyor.

* Asya kıtasındaki ekonomik büyüme dünyadaki ekonomik dönüşümün ipuçlarını taşıyor. Asya ekonomisi dünya ekonomisinin lokomotifi olacak.

* Kendi stratejimizi kendimiz belirlememiz gerekiyor. Türkiye demografik bir fırsat penceresine sahip. Yaratıcı olabilir ve verimliliğimizi artırırsak yeni dönemde ön plana çıkabiliriz. Türkiye, sıfırdan yatırım yapılabilir bir ülke olmalı. Türk ekonomisi topyekun kurgulanmalı.

* Küresel ısınma ekonomik toplumsal ve sosyal bir sorundur. Düşük karbon ekonomisine geçişte özel sektör öncü rol oynamalı. Türkiye bu pazarda ciddi bir oyuncu olmaya adaydır.

* Küresel rekabet gücü daha iyi bir demokrasiden geçer. Demokratikleşme hamleleri bir bütün olarak ele alınmalı. Siyaset kurumundan beklentimiz, gündelik sorunlardan öte toplumun huzur ve refahı için uzun vadeli stratejiler geliştirmesi.

Read more...

Borsa, 324 puan geriledi

9 Aralık 2009 Çarşamba

Borsa bugün, dünkü düşüşün ardından yeninden düştü. Günlük bazdaki düşüşün ardından dolar 49 bin 591 puandan kapandı.

Düşüşün rakamsal değeri, 324 puan oldu.

Hisse senetlerindeki ortalama düşüş, 0,65 oranında oldu.

Read more...

Borsaya büyük hediye

Hala gerçekleşmemiş olmasına rağmen IMF-Türkiye arasındaki görüşmeler ve zaman zaman piyasada dolaşan dedikodular İMKB'nin yılbaşından bu yana bitmek bilmez malzemesi oldu. 27 Ocak'tan bu yana borsada yaşanan 24.304 puanlık yükselişin 11.098 puanı IMF haberlerinden kaynaklandı.

Pınar Sungur / REFERANS

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) defalarca yükseliş malzemesi olan Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Türkiye arasında yapılması beklenen anlaşma özellikle 2009 yılında borsanın en tükenmeyen malzemesi oldu. Kimi zaman hükümet yetkilileri ya da hükümetin ne tamam ne de devam dediği IMF tarafından gelen açıklamalar kimi zaman da piyasalarda oluşan dedikodular çoğu kez İMKB'nin uluslararası borsalarla olan bağını gevşetti.

Özellikle 27 Ocak'tan bu yana IMF beklentisinin defalarca yükseliş malzemesi yapıldığı borsada endeks o tarihten bu yana 24.304 puan artarak 25.798 puandan 50.102 puana çıktı. Yüzde 94,2'lik yükselişe denk gelen bu yükselişin 11.098 puanı hükümet ya da IMF sözcülerinin açıklama yaptığı ya da piyasada dedikoduların dolaştığı günlerde yaşanan yükselişlerden geldi.

Borsa yılbaşından bu yana IMF beklentisini ilk kez 27 Ocak'ta kullandı. IMF'nin en güçlü yükseliş malzemesi yapıldığı dönem ise 28 Nisan ile 6 Mayıs tarihleri arası oldu. İMKB-100 Endeksi bu dönemde IMF'den 50 milyar dolar kaynak gelecek dedikodusunun yayılması ile birlikte 4.527 puan yani yüzde 15,5 artarak 29.189 puandan 33.716 puana yükseldi.

İkinci yükseliş mart ayında

İMKB, IMF malzemesini ilk olarak Mehmet Şimşek'in açıklamaları ile kullandı. Ocak ayında Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı olan Mehmet Şimşek IMF ile birçok konuda mütabakat sağlandığını, IMF-Türkiye anlaşmasının seçimlerden önce yapılacağını açıklaması borsaya 27-28 Ocak'da 907 puanlık artış sağlamış, İMKB-100 Endeksi bu iki günlük süreçte 25.798 puandan 26.705 puana yükselmişti.

Şimşek'in açıklamalarının satır aralarında IMF ile 8-26 Ocak tarihleri arasında yürütülen program çalışmalarının içeriğine ilişkin birçok konuda genel hatlarıyla mutabakat sağlandığı, program kapsamındaki orta ve uzun vadeli bazı yapısal reformlara yönelik çalışmaların tamamlanması için görüşmelere devam edileceği vurgulanmıştı. İMKB, 2009 yılında IMF'yi yükseliş ikinci kez malzeme olarak mart ayında kullanmıştı. 11 Mart'ta IMF Sözcüsü David Hawley, olası bir stand-by anlaşması yönünde Türkiye'ye bir yenileştirilmiş öneriler paketi sunduklarını ve IMF heyetinin Ankara'yı ziyaret etmesi için Türkiye'den davet beklediklerini söylemişti.

Bu haber, borsaya yükseliş yönünde 2.254 puan katkı sağlamıştı. Endeks, 11-25 Mart tarihleri arasında 23.282 puandan 23.615 puana yükselmişti. Ara ara IMF ile anlaşma olmayacağı söylentileri düşüşler getirse de, hemen arkasından gelen yeni IMF haberleri bu düşüşleri fazlasıyla telafi etmeye yetti de arttı bile.

Son yükseliş 2 Aralık'ta oldu

Nisan ayının son günlerinde piyasalarda dolaşmaya başlayan IMF'den 50 milyar dolar kaynak gelecek dedikodusu borsaya en sert yükselişini yaptırmıştı. İMKB-100 Endeksi 28 Nisan-6 Mayıs tarihleri arasında 4.527 puan yükselerek 29.189 puandan 33.716 puana çıkmıştı. 21 Mayıs'ta ise Uluslararası finans kuruluşu Merrill Lynch, Türkiye ile IMF arasındaki anlaşmanın çok yakın olduğunu ileri sürmesi IMF'yi yine borsanın yükselişine malzeme yaptırmıştı. İMKB-100 Endeksi, 21-25 Mayıs tarihleri arasında 687 puan artarak 34.720 puandan 35.407 puana yükselmişti.

Başbakan Erdoğan, 27 Haziran''da ziyarette bulunduğu Brüksel'de gazetecilere yaptığı açıklama da İMKB'de yükseliş bahanesi olarak kullanılmıştı. Erdoğan, ülke olarak kendi ayakları üzerinde duracak konumda olduklarını belirterek, Ancak bir kredi bizi daha güçlü hale getirecek ve manevra alanını genişletecek. Önümüzdeki haftalarda hükümet yetkilileri, IMF ile görüşecek ve nihai bir karara varacaklar açıklamasını yapmıştı.

Erdoğan açıklamalarında IMF ile bir anlaşma imzalamaya Türkiye'nin çok yakın olduğunu, ancak IMF'nin yakın olup olmadığını bilmediğini söylemişti. İMKB, 26 Haziran ile 1 Temmuz arasında 490 puan artışla 36.755 puandan 37.245 puana çıkmıştı. 6-7 Temmuz tarihleri arasında da Mehmet Şimşek'in Londra'daki yatırımcı konferansı seyahatini iptal edip televizyonlarda IMF'yle anlaşma mesajları vermesi borsaya 454 puan prim yaptırmıştı.

Borsa IMF malzemesini son olarak 2 Aralık'ta kullanmıştı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, IMF ile görüşmelerin sürdüğünü açıklamasıyla İMKB-100 Endeksi 2 Aralık'ta 1.779 puan yükselişle 47.898 puandan 49.677 puana çıkmıştı.

Read more...

Dubai borsası, düşmeye devam ediyor

Dubai borsası haftanın ikinci gününde de düşüşünü sürdürüyor. Dün günü yüzde 6 değer kaybıyla kapatan borsa, bugün de yüzde 6,1 geriledi.

Dubai borsası, Dubai World'ün iki hafta önce borçlarının ödemesini 6 ay ertelemek istemesinden bu yana yüzde 20'den fazla değer kaybetmiş oldu.

Dubai World'ün borçlarını erteleme isteğinden bu yana kredi derecelendirme kuruluşları belli başlı birçok Dubai şirketinin kredi notlarını düşürdü.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de bugün devlet bağlantılı 6 Dubai şirketinin daha kredi notlarını düşürdü.

Kuruluş, notların düşürülmesine gerekçe olarak, hükümetin Dubai World'ün borçlarının arkasında durmamasını gösterdi.

Read more...

Dolar için 3 senaryo

Dünyanın en büyük finans kuruluşlarından olan Citibank, Güçlü lira ve statüko: Tehlikeli kokteyl başlıklı bir rapor yayınladı.

Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yi kapatmaması ile birlikte yakın vadedeki en büyük politik riskin ortadan kalktığını belirten Citibank, hisse senetleri ve faizlerin de bu duruma çok olumlu bir tepki verdiğini hatırlattı.

Son gelişmelerin ardından bir rapor yayınlayan Citibank, dolar kuru ile ilgili üç senaryoya dikkat çekti.

Citibank'ın baz senaryosuna göre dolar 2008 yılını 1.24 seviyesinden tamamlayacak. Önümüzdeki sene de doların yükselişi sürecek ve 2009 sonunda 1.36 YTL'ye ulaşacak.

Citibank'ın baz senaryosu haricindeki birinci senaryosu ise çok daha farklı bir görüntü çiziyor. Bu senaryoya göre Türk Lirası dolar karşısında çok daha güçlü duracak ve 2008 sonunda 1.20 YTL, 2009 sonunda da 1.13 YTL olacak. ancak citibank, bu senaryonun ekonomik ve yapısal reformların gerçekleştirildiği en olumlu senaryo için bile zor bir hedef olduğuna dikkat çekti.

Citibank'ın ikinci senaryosu, baz senaryoya daha yakın. Buna göre dolar 2008 sonunda 1.22, 2009 sonunda ise 1.39 YTL olacak.

Read more...

Borsadaki yükseliş: +186

8 Aralık 2009 Salı

Borsa bugün yine düştü. Endeks, günü 186 puanlık düşüş ile tamamlayarak, gün genelini düşüş ile kapatmış oldu.

Bu düşüşle birlikte borsa, günü 49 bin 915 puandan kapattı.

Hisse senetleri de günlük bazda ortalama olarak, yüzde 0,37 oranında düştü.

Read more...

Borsada düzeltme hareketi

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) bu hafta ve bundan sonraki haftalarda düzeltme hareketlerinin devam edebileceğini bildirdi.

Toğuç, piyasalarda bu haftaki beklentilere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in, Türkiye'nin kredi notunu artırmasıyla birlikte, geçen haftalarda başlayan düzeltme sürecinin yönünün farklı tarafa çevrildiğini ancak bunun tekrar bozulduğunun görüldüğünü belirtti.

ABD'den gelen işsizlik rakamlarındaki toparlanmaya rağmen Dow Jones'da aşağı yönlü bir hareket başladığını dile getiren Toğuç, aynı şekilde gelişmekte olan Avrupa ülkeleri endeksinde de aşağı yönlü bir trendin başladığını kaydetti.

Nurhan Toğuç, şunları söyledi:

“Burada etkili olan faktörler; muhtemelen Avrupa tarafındaki risklerin artıyor olması... ABD'de Dow Jones'daki düzeltmede de muhtemelen doların biraz daha değerleneceği beklentisi ve dolarla fonlanan hisse senedi piyasalarında bir miktar geriye çekilmeler yaşanması etkili oldu. Bono oranlarında bir miktar yükselme beklemek lazım bu süreçte. Hem ABD hem de Türkiye tarafında avro-dolar paritesinde birtakım değişiklikler göreceğiz. Avro aleyhine olan birtakım değişiklikler görebileceğiz. Kritik haftalardan bir tanesi.

Altın, eğer dolar rezerv para olarak kullanılmaya devam edecekse ve sadece doların değeri biraz yükselirse, ki beklenti bu şekilde, altında bu tepe seviyelerden daha aşağıya bir hareket bekliyoruz. Bu hafta hem Amerikan Merkez Bankası (FED) hem de Avrupa Merkez Bankası başkanlarının, artık serbest para politikalarından çıkılacağına yönelik beklentileri güçlendirecek şekilde bir konuşma yapmalarını bekliyoruz. Bu da böyle bir düzeltme sürecinin başlangıcı olur diye düşünüyoruz.”

Petrol fiyatlarında bir miktar fiyat artışları olabileceğine değinen Toğuç, bunun da orta ve uzun vadede enflasyonist baskıları artıracağından, faiz oranlarını yükselteceğini kaydetti.

Nurhan Toğuç, Avrupa Bölgesi'nde bu hafta sanayi üretim rakamları, Çin'de de TÜFE ve TEFE rakamlarının açıklanacağını bildirerek, FED ve Avrupa Merkez Bankası başkanlarının yapacağı konuşma sonucunda gelişmekte olan ülkelere para girişinin nasıl etkileneceğinin görüleceğini ifade etti.

Toğuç, İMKB'de, bu hafta ve bundan sonraki haftalarda düzeltme hareketlerinin devam edebileceğini sözlerine ekledi.

Read more...

Yabancı yatırımcıların payları

Yabancı yatırımcıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsasındaki (İMKB) payı, önceki haftaya göre artarak yüzde 66,95'e yükseldi.

Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre, 4 Aralık 2009 tarihinde yabancıların hisse adedi bakımından borsadaki payı yüzde 53,35 olurken, piyasa değeri açısından payı ise yüzde 66,95 olarak gerçekleşti.

Yabancılar, bu tarih itibariyle 14 milyar 352 milyon 625 bin 279 adet hisse ile toplam 78 milyar 548 milyon 151 bin 921 lira tutarında piyasa değerini ellerinde bulundurdu. Yabancıların 27 Kasım 2009 tarihinde İMKB'deki payı yüzde 66,46 seviyesindeydi.

Read more...

Çin Ekonomisi büyüyecek

Çin Sosyal Bilimler Akademisi, bu yıl yüzde 8 oranında büyüyeceğine kesin gözüyle bakılan Çin ekonomisinin önümüzdeki yıl yüzde 9'luk büyümeyi yakalayabileceği tahmininde bulundu.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi tarafından açıklanan “2010 Ekonomi Mavi Kitabı” adlı raporda, devletin uyguladığı ekonomiyi canlandırma paketine bağlı olarak 2009'da ülkede gerçekleştirilen sabit sermaye yatırımlarının yüzde 32 oranında artarak son 16 yılın en yüksek seviyesine ulaştığına işaret edildi.

Raporda yatırım, tüketim ve ihracat üçlüsünde yatırımın öne çıkmaya devam edeceği ileri sürüldü. Etkin mali politika ile ölçülü gevşek para politikasının sürdürüleceği hatırlatılan raporda, Çin'de önümüzdeki yıl yapılacak yatırımların yüzde 24 oranında artarak ulusal ekonomide yüzde 70'ten fazla paya ulaşacağı tahminine yer verildi.

İç talebin istikrarlı artışına bağlı olarak perakende satış hacminin de önümüzdeki yıl yüzde 16 oranında artmasının beklendiği kaydedilen raporda, fiyatlardaki negatif artışın pozitife dönüşeceği, Tüketici Fiyatları Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 2,1 oranında artacağı ve bununla birlikte ciddi enflasyon baskısının oluşmayacağı öngörüleri yer aldı.

Çin Uluslararası Radyosu'nun haberine göre, raporda ayrıca yeni serbest ticaret bölgelerinin kurulmasına paralel olarak Çin'in geleneksel ihraç mallarının satışının yeniden artışa geçeceği, ihracatta yüzde 17,3'lük, ithalatta ise yüzde 18,7'lik artış beklendiği ifade edildi.

Read more...

Borsa, bugün işleme açılıyor

7 Aralık 2009 Pazartesi

2 günlük hafta sonu tatilinin ardından borsa, bugün yeniden işleme açılıyor. Cuma günü, 50 bin seviyesinin üstüne çıkan ve bu seviyede haftayı kapatan borsanın bu hafta nasıl bir seyir izleyeceği merakla bekleniyor.

Borsa haberleri, bu siteden takip edebilirsiniz. Ayrıca borsanın rakamları da, yeni hafta ile birlikte bu sitede.

Read more...

Altındaki yükselişin nedeni nedir?

Son zamanlarda yatırımcıların güvenli bir liman olarak gördükleri değerli metalin fiyatı geçtiğimiz hafta içinde 1,203 doların üzerine çıktı. Haber ajansı Reuters, bu yükselişi tetikleyen temel nedenleri açıkladı.

Doların zayıf seyrini devam ettirmesi ve değerli altını satın almak alternatif bir yatırım aracına dönüşmesiyle, altının ons fiyatı Çarşamba günü 1,203 dolar üzerine çıktı.

İşte altının piyasasındaki canlanmanın arkasındaki temel sebepler:

1. YATIRIMCILAR

Yatırım fonlarının son yıllarda altının da dahil olduğu emtialara gösterdiği ilginin artması, altın fiyatının tarihin en yüksek seviyelere çıkmasını tetikleyen temel nedenlerden biriydi. Altının güçlü performansı, yeni oyuncuları çekti ve altın piyasasında daha fazla para akışının yaşanmasına neden oldu.

2. ABD DOLARININ ZAYIFLIĞI

Altının gidişatına kur piyasasının büyük etkisi oldu. ABD doları değer kaybettikçe, altın yükseldi. ABD para biriminin yaşadığı düşüş, ellerinde farklı para birimlerinin rezervlerini bulunduranlar için dolarla altın satın almayı daha ucuz hale getirdi.

3. PETROL FİYATLARI

Altın her zaman ham petrol fiyatlarıyla güçlü bir ilişki içinde olmuştur. Değerli metal petrolün tetiklediği enflasyonun etkilerini azaltmak için kullanılabiliyor. Ham petrol fiyatlarının artması aynı zamanda bir varlık sınıfı olarak emtialara olan ilgiyi de artırır.

4. SİYASİ GERİLİMLER

Değerli metal herkes tarafından “güvenilir bir liman” olarak görülüyor. Belirsizlik zamanlarında ise herkes altın satın almak için kapışır. Bombalı saldırılar, terör saldırılar ve cinayetler fiyatların yükselmesine neden olabilir. Finans piyasalarında yaşanan şoklar da benzer bir etkiye sahip olabilir.

5. MERKEZ BANKALARI VE ALTIN REZERVLERİ

Merkez Bankaları altını rezervlerinin bir parçası olarak tutar. Bu yüzden merkez bankalarının altın alım satımları da fiyatları etkileyebilir.

7 Ağustos’ta, 19 ülkenin merkez bankalarından oluşan bir grup altın satışlarına sınırlandırma getiren anlaşmayı yenilemeye karar verdi. Anlaşma ilk olarak 1999 yılında imzalandı ve 2005’te beş yıllığına yenilenmişti.

Anlaşmada, yıllık satışların 400 tonla sınırlı kalmasına karar verildi. Eylül ayında geçerliliğini kaybeden 2004’teki anlaşmada sınır 500 ton olarak belirlenmişti.

6. RİSKİ AZALTMA

Birkaç yıl önce, altının ons fiyatı 300 dolar seviyesindeydi ve altın üreticileri ileriki dönemlerde elde edecekleri ürünleri ileriki bir tarihte teslim etmek üzere sattı.

Ancak altın fiyatlarının yeniden yükselmesiyle birlikte, yaptıkları ön satışlardan zarar ettiler ve altının artan fiyatından faydalanmak için “hedging” adıyla bilinen önceden tedbir amaçlı satışlarını geri çekmeye başladı.

Yaşanan bu geri çekişler, piyasa duyarlılığını artırıp, altın fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.

7. ARZ VE TALEP

Arz ve talep genellikle altın fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaz. Çünkü dünya üzerindeki stoklar yıllık üretiminin yaklaşık 60 katına denk gelmektedir.

Altın diğer emtialar gibi tüketilmediği için, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin yüksek miktarda altın satın alması piyasaları etkileyebilir.

Ancak fiyatlara asıl etki eden faktörler daha çok dolar ve petrol fiyatlarıdır...

Read more...

Borsadan 424 puanlık yükseliş

5 Aralık 2009 Cumartesi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, bugünü yükselişle kapattı. 424 puanlık bir yükselişle kapanan Bileşik 100 endeksi, günü 50 bin 101 puandan kapadı.

Bu yükselişle birlikte, borsa yine 50 bin sınırını geçmiş oldu.

Hisse senetleri de, yüzde 0,86 oranında bir yükseliş gösterdi.

Read more...

Yeni türk liraları elinizde kalmasın

YTL banknotlarının ve madeni paraların değişimi yıl sonuna kadar tüm banka şubelerinde yapılabilecek.

Yılbaşından itibaren ise, YTL banknotları 10 yıl boyunca, madeni paralar ise 1 yıl boyunca Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubeleri tarafından kabul edilecek ve değiştirilecek.

Yeni Türk Lirası (YTL) banknotlarının ve madeni paraların değişimi yıl sonuna kadar tüm banka şubelerinde yapılabilecek. 1 Ocak 2010 tarihine kadar değiştirilemeyen YTL banknotları 10 yıl boyunca, madeni paralar ise 1 yıl boyunca Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubeleri tarafından kabul edilecek ve değiştirilecek.

Merkez Bankası tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren, YTL banknotların 10 yıl boyunca, YTL madeni paraların ise 1 yıl boyunca Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubeleri tarafından kabul edileceği ve değiştirileceği, 1 yıllık birlikte tedavül döneminin sona ereceği bu ayın son gününe kadar ise YTL banknot ve madeni paraların değişiminin tüm banka şubelerinden yapılabileceği kaydedildi.

Bugün itibariyle dönüşüm oranı tutarının banknotlarda yüzde 94.79 madeni paralarda ise yüzde 48.90 olarak gerçekleştiği belirtildi.
5 Mayıs 2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ocak 2005 tarihinde tedavüle çıkarılan YTL ve Yeni Kuruş’ta yer alan “Yeni” ibarelerinin 1 Ocak 2009 tarihinde kaldırılmasına karar verilmiş ve TL banknot ve madeni paralar aynı tarih itibarıyla tedavüle çıkarılmıştı.

Read more...

Altın fiyatları iddiası

Uzmanlar, altının fiyatlarının rekor üstüne rekor tazelediği bu dönemde, değerli madenin Barack Obama'nın Beyaz Saray'daki süresinin bitmesinden önce 5 bin dolar seviyesine çıkacağı tahmininde bulundu.

ABD merkezli yatırım danışmanlığı şirketi Euro Pacific Capital'in başkanı Peter Schiff CNBC'ye yaptığı açıklamada, Şimdiye kadar piyasaya çıkan para ve bundan sonra gerek ABD Merkez Bankası ve gerekse de dünyadaki diğer merkez bankaları tarafından yaratılacak kaynağa bakıldığında, altının şu andaki 1.200 dolarlık fiyatı pahalı değil dedi.

Schiff bu nedenle ileride ortaya çıkabilecek enflasyon baskısının altın fiyatlarını 5 bin dolar seviyesine çıkarabileceğini söyleyerek, yatırımcıların şimdiden stok yapması gerektiğine işaret etti.

Schiff, altının 5 bin dolar seviyesine bu yıl ya da önümüzdeki sene içerisinde çıkmayacağını ancak bu seviyenin önünde sonunda belki de ABD Başkanı Barack Obama'nın görev süresi dolmadan görüleceğini belirtti.

2008 yılının Kasım ayında göreve gelen Obama'nın görev süresi yine 2012 yılının Kasım ayında sona erecek.

ALTIN PARA GİBİ KULLANILACAK

Schiff, altın miktarının talebi karşılamaya yetecek miktarda olmadığını da söylerken artan talebin altının bir nevi para olarak görülmesinden kaynaklandığına işaret etti.

Schiff, merkez bankalarının sıfır faiz politikasıyla para birimlerinin çekiciliğini azaltmasın da altın talebini artıracağını ve insanların işlemlerini altın ile yapma noktasına kadar gidebileceğini söyledi.

Altın fiyatları, dolarda devam eden zayıf trend dolayısıyla yatırım fonların pozisyonlarını uzatması ve daha çok merkez bankasının altın talep etmesi nedeniyle ralliye başlamış ve kritik 1.200 dolar seviyesini geçmişti.

ENFLASYONLA BİRLİKTE 1,800 DOLAR

Finans hizmetleri kurumu Millennium Futures’un altın işlemleri konusunda uzman olan danışmanı Lou Grasso da CNBC'ye yaptığı değerlendirmede altının yükseleceği görüşünü savundu ancak bu trendin 2010'un sonunda geriye geleceğini uyarısını da yaptı.

Grasso, yatırımcıların enflasyon beklentisiyle altın aldığını ancak henüz bu enflasyonun ortaya çıkmadığını da hatırlatarak şöyle dedi: Enflasonun kafasını kaldırmasıyla ilk hızlı artışın 1,500 dolar ile 1.800 dolar seviyesine doğru olacağını görebilirsiniz ancak bu seviyeden sonra fiyatlarda düşüş görülecek.

Read more...

Borsada büyük düşüş

4 Aralık 2009 Cuma

Borsa bugünü düşüşle kapattı. İşlem gören hisselerin değeri, yüzde 3,71 oranında düştü.

Borsa bugün yaşadığı 1779 puanlık düşüşle günü, 49 bin 677 puandan kapattı.

Read more...

Çeyrek altın tavana dayandı

Altın fiyatları yeni güne yeni bir rekorla başladı. Altın içeride de aynı şekilde yükselirken, çeyrek altının fiyatı 97 liraya kadar ulaştı.

Altında rekor serisi bugün de devam ediyor. Yurtdışında altının ons fiyatı 1224 dolara kadar ulaşırken, yeni bir rekora imza atmış oldu. Böylece altın yurtdıiından bu yana yüzde 38 oranında yükselmiş oldu.

Uzmanlar, Dubai'ye ilişkin kaygıların azalması, dolardaki zayıf seyir ve Çin ile Hindistan'ın talebinin fiyatları yukarı çektiğini belirtiyor.

Altının yurtdışındaki yükselişine paralel içeride de fiyatlar artıyor. Cumhuriyet altını 393 liraya ulaşırken, alışverişi en çok yapılan altın türü olan çeyrek altın da 97 lirayı buldu.

Yatırımcı için altında ‘yeni gerçekler’

Capital Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Rauf Ateş, yatırımcılar için altınla ilgili yeni 'gerçeklere' dikkat çekti. İşte o liste....

1. Altın 1200 dolara koşuyor. Biraz daha gider mi? Gidebilir. Ancak, unutmamak gerekir ki, gidebileceğinden daha fazlasını geri de gelebilir. Bunu 1000 dolara gittiği dönemde yapmış, 800 dolara kadar gerilemişti.

2. Altını iyi anlamak için, gerçeklerini de bilmekte yarar var. Çıkışın arkasında arz eksikliğinin olmadığı kesin gibi… Çünkü, ardaki artış devam ediyor. Yeni altın yatakları da bulunuyor.

3. Fiyatı, arz değil, daha çok talep belirliyor. Altın talebi, yeni altın arzından 40 kat daha önemli. Yani talepteki yüzde 0.25 oranındaki artış, arzdaki yüzde 10 artıştan daha büyük etki yapıyor.

4. 150 bin ton altının, 108 bin tonu para politikası ve yatırım amaçlı tutuluyor. Kalanı ise mücevher sektörüne gidiyor. Fiyatı da esasen ilk bölüm, yani yatırım amaçlı olan belirliyor. Çünkü, en azından yüzde 40 civarında büyüyen mücevherat sektörünün etkisi olmadı.

5. Aksini belirtenler olsa dahi son 2 yılda altını büyük ölçüde dolar kuru, kredi faizleri ve enflasyon etkiliyor. Bu etki önümüzdeki dönemde de kendini hissettirebilir.

6. Hisse senedi piyasasının yönü de altın fiyatlarını etkiliyor. 1966-1982 yılları arasında hisse senedi piyasasında yaşanan ‘ayı’ (düşüş) trendine, altın fiyatlarındaki ‘boğa’ (yükseliş) dalgası eşlik etmişti.

7. 1982-2000 arasında hisse senedi piyasasındaki yükseliş döneminde ise altın fiyatı düşüş ağırlıklı bir trend izlemişti. Yani borsalar tekrar kalıcı şekilde güçlenirse, altındaki trend değişebilir.

8. 1991 yılından 2009’a kadar merkez bankaları altın stoklarını yüzde 10 düşürmüşlerdi. Şimdi ise alım yapıyorlar. Çin, Rusya ve Hindistan, 2003’den sonra alıcı pozisyona geçtiler. Bunlara Sri Lanka da eklendi. Vietman ise altın ithalatındaki yasağı kaldırdı. Bu da fiyat üzerindeki baskıyı, en azından kısa vadede artırıyor.

9. Son olarak büyüme ve işsizlik rakamlarındaki iyileşme, altın fiyatlarındaki yükselişi engelleyebilir, hatta düşüşe çevirebilir. Büyüme, altındaki ‘güvenli liman’ algısını değiştirebilir.

Read more...

1814 puanlık borsa yükselişi

3 Aralık 2009 Perşembe

Bayram sonrasını yükselişle açan borsa, bugünü de yükselişle tamamladı. İşlem gören hisseler, yüzde 9,94 oranında değer kazanırken, borsa da 1814 puanlık bir yükseliş sergiledi.

Bu yükselişle birlikte, borsa günü 47 bin 898 puandan kapattı. Yükselişin yarın da devam etmesi bekleniyor.

Borsa haberleri ile son haberleri bu siteden takip edebilirsiniz.

Read more...

Amerikan borsası zirveye çıktı

New York menkul kıymetler borsasında Dow Jones sanayi endeksi son 14 ayın en yüksek düzeyinden kapandı.

Endeks bugün 126 puan artışla 10 bin 471'den, Nasdaq bileşik endeksi 31 puan artışla 2 bin 175'den kapandı.

Read more...

İsviçre ekonmisi resesyonu

İsviçre ekonomisi 3. çeyrekte resesyondan çıktı. İsviçre, 4 çeyrek üst üste küçüldükten sonra temmuz-eylül döneminde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 büyüdü.

Ancak bu yılın 3. çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla, hala geçen yılın aynı döneminin yüzde 1,3 altında bulunuyor.

İsviçre Ekonomi Bakanlığı Ekonomi Politikaları Bölümü Başkanı Aymo Brunetti, büyüme rakamlarının sürdürülebilir olduğunu, İsviçre mallarına olan talebin sürmesinin önem taşıdığını kaydetti.

İsviçre'de 3. çeyrekte ihracat yüzde 2,6, ithalat ise yüzde 2,2 arttı.

Read more...

Finansal açıdan bize yarar

Dubai’de yaşanan krizi, iktisadi olmayan her yatırımın bu tür sorunlara yol açmasının doğal bir sonucu olarak değerlendiren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Körfez bölgesindeki sermayeyi toplayan ve dünyaya aktaran finans merkezi olarak kabul edilen Dubai’nin böyle bir çöküş yaşamasının Uluslararası Finans Merkezi olmayı hedefleyen İstanbul’u öne çıkarabileceğini söyledi.

Bunun büyük oranda devletin hızlı bir şekilde yapacağı vergisel düzenlemelere bağlı olduğunu belirten BDDK Başkanı Bilgin, Türk bankacılık sisteminin bu uygulamalar sayesinde hedeflediği uluslararası konuma yükselebileceğini anlattı.

Türk bankalarının Dubai’de bir riskinin bulunmadığını da kaydeden Bilgin, Türkiye ekonomisinin Dubai krizinden bankacılık sektörü üzerinden değil, ancak bu ülkede inşaat projeleri bulunan Türk şirketleri üzerinden olumsuz etkilenebileceğini söyledi.

Yunanistan dikkat çekiyor

Bilgin, “Türk bankacılık sisteminin Dubai’de riskleri bulunmuyor” dedi. Son günlerde kriz beklentilerinin yoğunlaştığı Yunanistan ve Macaristan gibi ülkelere ilişkin değerlendirmeleri de yorumlayan BDDK Başkanı Bilgin, Yunanistan’ın ülke riskinin yükselmiş olmasının Dubai kriziyle bir bağlantısının bulunmadığını vurgulayarak, “Yunan bankalarının özellikle Doğu Avrupa’da bulunan yatırımları risk primlerini yükseltiyor. Yunanistan ve Macaristan’a bakarak Türkiye’nin riskleri yükseliyor demek doğru değil” dedi.

Dubai sukukun merkezi

2001 yılından beri dünyada cazip hale gelen sabit kıymetlere bağlı (arazi, bina, köprü gibi sabit varlıklardan elde edilen gelirler üzerinden çıkarılan kâğıtlar) sukuk kâğıtlarının büyük bölümü Dubai piyasasında bulunuyor.
Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz eylül ayında Londra’da bu piyasaya ilişkin yapılan bir konferansta verilen bilgiler kapsamında, 2008’de tüm dünyada 20 milyar dolar değerindeki sukuk kâğıtlarının 18 milyar dolarının Dubai’de olduğunu söyledi.
Sukukta daha önce Malezya başı çekerken, 2008’de Dubai 20 kez sukuk kâğıdı çıkardı.

Nacar: Faizsiz bankaların riski yok

Faizsiz bankacılık alanında faaliyet gösteren Katılım Bankaları Birliği (Albaraka, Bank Asya, Kuveyt Türk, Türkiye Finans) Başkanı Yunus Nacar, gerek katılım bankalarının gerekse de diğer Türk bankalarının Dubai’de ciddi bir risklerinin olmadığını söyledi. Ağustos’da Dubai’ye gittiğinde şehrin bir hayalet şehir görüntüsünde olduğunu anlatan Nacar, bir alışveriş turizmi ve gayrimenkul yatırımları merkezi haline gelen Dubai’de fiyatların düşeceğini söyledi. Dubai krizinin rakamsal boyut olarak büyük olmadığını ancak yarattığı ürküntünün bunun çok üstünde olduğunu söyleyen Nacar, “Dünyada kriz bitti, toparlama oldu denirken şimdi yeniden ne oluyor korkusu sardı” dedi.

Demiray: Dubai borcunu yüksek getiriyle satıyor

50 - 60 milyar dolar borcunu ödeyemeyerek alacaklılardan borç yapılandırması isteyen Dubai Emirliği’nin, borç riskini spot piyasada yüzde 10 - 12 gibi çok yüksek getiriyle satışa çıkardığı söyleniyor. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, bu tür krizlerde borçlunun spot piyasaya yüksek getiri üzerinden borç riskini uzun vadeli satma yoluna gitmesinin beklendiğini aktararak, Türk bankalarının bu kâğıtlara çok fazla bir talep göstermesini beklemediğini söyledi.
Yüksek getirinin aynı zamanda yüksek riski de ifade ettiğini belirten Demiray, Dubai World’ün borç riskini 2012 yılına kadar satmaya çalıştığını belirtti...

Read more...

Kıymetler borsası yükseldi

2 Aralık 2009 Çarşamba

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 4 günlük bayram tatilinden sonra bugün yeniden işleme açıldı. İlk seansta 318, ikinci seansta da 415 puanlık yükseliş sağlayan borsa, günün tamamında 733 puan yükselmiş oldu.

Borsa, bu yükselişinin ardından, günü 46.083,95 puandan kapattı.

Hisse senetlerindeki ortalama artış, yüzde 0,91 oranında oldu.

Read more...

Avustralya faiz arttırdı

Avustralya Merkez Bankası, faizleri yenidenyükseltti. Merkez Bankası, faizleri çeyrek puan artırarak, yüzde 3,75'e çıkarttı.

Teşvik paketini zamanında uygulamaya sokarak küresel krizden az etkilenenAvustralya, şimdi de, piyasaya verdiği paranın enflasyon baskısı yaratmaması içinfaizleri üç aydan bu yana yükseltiyor.

Read more...

Altın 1.200'ü de aştı!

Altın fiyatları Dubai şokundan çabuk kurtuldu. Altının ons fiyatı, uzmanların uzun süredir işaret ettiği 1200 dolara dayanarak yeni bir rekor kırdı.

Dubai World'ün borçlarını yeniden yapılandıracağı ile ilgili açıklaması piyasalara hayat verdi. Altın fiyatları rekor serisine yeniden başlarken 1199.25 dolara kadar yükseldi.

Uzmanlar, Dubai'den gelen haberlerin yanında dolardaki düşüş, Japonya'nın piyasaya para pompalayacağını açıklaması ve risk alma iştahındaki artışı altın fiyatlarını yükselttiğini belirtiyor.

Mitsubishi Corp. analisti Tom Kendall, yaşanan yükselişle ilgili olarak, bu durum Japonya'dan gelen açıklama ile Dubai'deki haberlerin birleşimi. Piyasalardaki panik biraz yatıştı dedi. Kendall önümüzdeki haftalarda altında kar satışlarının gelebileceği yönünde de uyarıda bulundu.

Commerzbank analisti Michael Kempinski ise zayıf doların altındaki yükselişe yardımcı olduğunu ve yatırımcıların emtia'ya hücum ettiğini belirtti.

Öte yandan altınla birlikte diğer ..metallerin fiyatlarında da yükseliş izleniyor. Gümüş yüzde 1.25 artışla 18.68 dolara çıkarken, platinyum yüzde 1 artışla 1,464 dolar, paladyum da yüzde 4 artışla 377.5 dolar oldu...

Read more...

Türkiye'yi kriz vurur mu?

Ekonomi gündeminin şu sıralar en önemli konusu şüphesiz Dubai krizi…

Krizin ikinci bir Lehman Brothers vakası olacağı senaryosu bile herkesi korkutuyor.

Şu ana kadar yapılan yorumlar Dubai krizinin etkilerinin Lehman Brothers gibi olmayacağı yönünde. Ancak her şey göründüğü kadar iyi gitmiyor…

Bu konuda merak edilen sorular oldukça fazla… Kriz yayılır mı? Ve En önemlisi Türkiye bu krizi nasıl hissedecek?

İşte bu ve bu ve buna benzer konular hakkında bigpara.com sitesi Yayın Yönetmeni Mehmet Çoban, İskender Özturanlı ile bir söyleşi yaptı…

Özturanlı Türkiye’nin bu krizi hissetmemesinin olanaksız olduğunu söyledi… Peki şiddeti nasıl olacak?

Read more...

Borsa, yeniden açılıyor

1 Aralık 2009 Salı

Borsa bayram tatilinin ardından, yarın yeniden yatırımcılarla buluşuyor. 4 günlük tatil, hisse senetlerinin işleme açılması ile son buluyor.

Borsa tüyoları ve borsa haberleri, bu site yardımıyla okuyabilirsiniz.

Read more...

Enflasyon, 5 ay sonra artıda

AB'de ortak para kullanan 16 ülkenin dahil olduğu Avro Bölgesinde Haziran-Ekim döneminde ekside kalan enflasyon oranı, Kasım ayında yüzde 0,6 ile tekrar artıya döndü.

AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre, haziranda eksiye indikten sonra temmuz ayında yüzde -0,7'ye kadar gerileyen enflasyon, eylülde yüzde -0,3 ve ekimde yüzde -0,1 düzeyinde kalmıştı.

Ekonomistler, kasım ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde çıkmasının, küresel krizle mücadele için para musluklarını açan Avrupa Merkez Bankası'nı önlem almaya zorlayacağını belirtiyor.

Read more...

Kriz oldu, ticaret durdu!

Küresel kriz, Türkiye'nin komşu ülkelere yaptığı ihracatı da vurdu. Komşu ülkelere ihracat, Ocak-Eylül döneminde yüzde 7,7 azaldı.

Sınır komşusu 7 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 13,5'ini oluştururken, söz konusu dönemde komşulara 9,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

TÜİK verilerinden yapılan hesaplamalara göre, toplam 7 ülkeden oluşan komşu ülkelere ihracat, yüzde 7,7 gerileme göstererek, 9 milyar 900,6 milyon dolar oldu. Geçen yıl aynı dönemde söz konusu ülkelere ihracat 10 milyar 732,1 milyon dolarlık ihracat yapılmıştı.

Bu grup içerisinde ilk sıraları yüzde 5,1 payla Irak, yüzde 1,9 payla İran, yüzde 1,6 payla Yunanistan aldı.

Irak'a 3 milyar 759,2 milyon dolarlık, İran'a 1 milyar 416,8 milyon dolarlık, Yunanistan'a da 1 milyar 199,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Geçen yıl aynı dönemde, Irak'a 2 milyar 674,2 milyon dolarlık, İran'a 1 milyar 544 milyon dolarlık, Yunanistan'a ise 1 milyar 970,4 milyon dolarlık ihracat yapılmıştı.

Azerbaycan ve Bulgaristan'ın toplam ihracattaki payı yüzde 1,4, Suriye'nin payı yüzde 1,3, Gürcistan'ın payı da yüzde 0,8 oldu. Bulgaristan'a 995,2 milyon dolarlık, Azerbaycan'a 991,9 milyon dolarlık, Suriye'ye 984,2 milyon dolarlık, Gürcistan'a 554 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Irak ve Suriye'ye ihracat arttı

Yılın 9 ayında ihracatta artış kaydedilen komşu ülkeler ise Irak ve Suriye oldu. Irak'a ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,6, Suriye'ye ihracat da yüzde 23,7 arttı.

Read more...

Abone Olursanız Haberiniz de Olur!

Aşağıdaki kutucuğa e-mail adresinizi yazıp gelecek olan onay linkine tıklayınız. Bu sayede en son borsa haberleri, borsa yorumları ve borsa tüyoları, e-mail adresinize gelecek.

|

Borsa-Tuyolari.Blogspot.Com

Bu sitede; başta Borsa Haberleri olmak üzere, ekonomi ile ilgili en son gelişmeleri bulabilirsiniz. Borsa Yorumları ve Borsa Tüyoları ile yatırımlarınız öncesi fikir edinebilir; Canlı Borsa bandı ile Hisse Senetlerini yakından takip edebilirsiniz. Bu site, yatırım danışmanlığı hizmeti vermemektedir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, bankalar ile kullanıcılar arasında imzalanan resmi bir sözleşme ile verilmektedir. Bu sitede, kişisel yorumlar da bulunabilir.
Bu blog, altyapısı Google tarafından sağlanan Blogger hizmetinden faydalanmaktadır.

Back to TOP