Piyasalara düzeltme geliyor

30 Eylül 2009 Çarşamba

Piyasalarda uzun süredir sözü edilen düzeltme hareketine yaklaşıldığı yorumları artıyor. Wall Street'in gözü üçüncü çeyrek bilançolarında olacak.

Wall Street'in uzun süredir sözü edilen düzeltme hareketine girmek üzere olabileceği yorumları yapılıyor.

Marketwatch'ta yer alan haberde, dün ABD piyasalarında yaşanan yükselişin yanıltıcı olmaması gerektriği vurgulanıyor ve yatırımcıların riskli hisselerden daha defansif kağıtlara doğru yönelmeye başladığı vurgulanıyor.

Hinsdale Yatırım Direktörü Paul Nolte, Piyasada finans sektöründen çıkış ve sağlık ve teknoloji sektörlerine yöneliş gözlemliyoruz. Piyaslardaki bu rotasyon düzeltmenin habercisi olabilir dedi.

Piyasanın daha dengeli bir hale geleceğini belirten Nolte, uzun vadeli yatırımcıların ufuktaki düzeltme hareketini yeniden pozisyon almak için kullanabileceklerini söyledi.

Bu haftanın sonlanmasıyla birlikte şirketler üçüncü çeyrek hesap defterlerini kapatacak ve Wall Street'in tüm dikkati bilançolara odaklanacak.

CNBC'ye konuşan, Bank of America-Merrill Lynch Baş Piyasa Stratejisti Joe Kuinlin, Üçüncü çeyrek kârlarının çok da güçlü olmayacağı yönündeki tahminleri anlayamıyorum. Birçok yatırımcı ABD ekonomisinin ne kadar üretken bir hale geldiğini göremiyor dedi.

S&P 500 şirketlerinin üçüncü çeyrek kârlarında yüzde 24.7'lik bir düşüş beklentisi olduğu kaydediliyor. Ancak bu çeyreğin olumlu yönde sürprizlere daha açık olduğu da vurgulanıyor.

Read more...

Borsa - Son durum

Bayramdan önceki 2-3 hafta ileri gelen borsalar, her gün aralıksız yükseldiler.
Düşüş beklemekten bıkanlar için "evet birgün düşecek ama şu anda trende uyayım" tipi bir uygulama da gelişti ve sırasını bekleyen düşüş unutturuldu/unutuldu kısmen.

Bu rallinin düşük açıyla ve kesiksiz sürmesi, "son hamle"ye uyuyor.
Bu açıdan geçen çarşamba FED karar saati seans içinde 20-30 puan alıp çok net aşağıya dönmesi büyük ihtimal up trendin sonuna işaret ediyor.
(parite ve petrol de sert geri döndü aynı saatlerde)

Akabinde 3 günlük düşüşte gerek Dow gerek Dax bir ay önceki tepeye kadar döndü.
Çünkü iki tepe arası az miktarda.
Yani bir aylık düş-kalk emek 3 günde geri alınabilecek final düşüşünde.
2-3 basamak için günlerce beklenebilen fiyatlar birden 10 basamak düşebilir.
İstem dışı ele çakılmalar zaten böyle oluşuyor

Dolayısı ile "risksiz borsa olmaz" düşüncesi ile hisse denemelerine karşı "nakit kalma riski" ya da "shortlama riski" alma stratejilerini hatırlatmakta kesin fayda var.

Bu cuma yine Tarım Dışı istihdam datası var.
Özel sektöre ait istihdam datası ise saat 15.15 yarın.
Son hamleye benzeyen ralli hareketinin sonunda 8 günlük FED-İstihdam datası dönemi yaşamış oluyoruz.

Son olarak 10 temmuz dibinden 35 günde 1400 puan yukarı çıkıp bir tepe yapan Dow future, 15 ağustosdan bügüne (45 gün) şu saat itibarı ile 250-300 puan ekleyebilmiş durumda.

Read more...

Borsa yatırımcısı kimdir?

Biz yatırımcılar dışarıdan, evlerimizden bir aracı kurum vasıtası ile borsaya iştirakleniyoruz. Bu işi ciddiye alarak kar elde etmemiz gerekmektedir.

Öncelikle aşağıya mı yoksa yukarıya mı oynayacağımızı belirleriz.

Hangi kağıdı alıp sattığımızın bir önemi yoktur. Bu tali bir konudur. Biz bütün dikkatimizle fiyatın düşüş yada çıkışına odaklanırız.

Tek bir amacımız var, kar elde etmek.

Bazı arkadaşları ise izliyoruz hangi kağıdı almışlar ise ona aşık olma derecesinde fanatik de olmuşlar. Oysa ALIM yaptıktan sonra bütün dikkatimizi nerede çıkacağımıza veririz.

Söz açılmışken bu çıkma işine biraz değinmemiz iyi olabilir. Pozisyon açmak çok ani bir karar ile olabilir, kolaydır. Pozisyonu korumak kolay değildir. Korunamayan bir pozisyon para kazandırmaz. O halde tedbir almalıyız. Pozisyonumuzu kapatma konusunda hırslı olmamalıyız. Bazı kişiler ise pozisyon kapatmanın daha zor olduğunu söylerler.

Bu çıkmazlardan sıyrılabilmek için kurallar iyi belirlemeli ve onlara uyulmalıdır.

Read more...

IMF: Yeni gelişme yok

28 Eylül 2009 Pazartesi

Uluslararası Para Fonu (IMF) Dış İlişkiler Direktörü Caroline Atkinson, Türkiye’yle görüşmelerde yeni bir gelişme bulunmadığını bildirdi.

Atkinson, “Türkiye’yle kredi görüşmelerine ilişkin herhangi bir gelişme var mı?” sorusuna, “Devam eden görüşmelerimiz var ve söylenecek yeni olarak söylenecek hiçbirşey yok” dedi. Atkinson basın toplantısını 24 Eylül akşamı saat 17.30’da, IMF Eski Türkiye Temsilcisi Christian Keller’in “Doğan grubuna vergi cezası IMF gündemine gelebilir” açıklamasından önce yaptı.

Yıllık Toplantılar’ın resmi olarak 6-7 Ekim’de yapılacağını, ancak daha önce de önemli çalışmalar gerçekleştirileceğini belirten Atkinson, 1 Ekim’de IMF tahminlerinin açıklanacağını, aynı gün kurum başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın Bilgi Üniversitesi’ni ziyaret edip bir konuşma yapacağı ve ekonomi öğrencilerinin sorularını yanıtlayacağını belirtti. 2 Ekim’de seminerler programının açılacağını, bu kapsamda birçok ilginç etkinlik düzenleneceğini belirten Atkinson, seminerlerin ilkinin BBC World’den yayınlanacağını, bildirdi.

Read more...

G20 toplantısı başlıyor

27 Eylül 2009 Pazar

G-20, krizle mücadele eden global ekonominin merkezinde bulunacak. Çin ve Hindistan dünya ekonomisinde daha etkin rol alacak. Finans sektörü sıkı denetimde

Gelişmiş ve gelişmekte olan 19 ülkeyle Avrupa Birliği temsilcisinin katıldığı iki günlük G-20 zirvesinin ardından yayımlanan sonuç bildirgesi metnine göre G-20 ülkeleri, küresel ekonominin düzenlemesinde daimi bir kuruluş olarak rol alacak. Böylece, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin de içinde bulunduğu G20, küresel ekonomide G-8 ülkelerinden daha fazla söz sahibi olacak.

Teşvikler sürecek

ABD’nin Pittsburgh kentinde düzenlenen G-20 zirvesi sonuç bildirgesi metnine göre, G-20 ülkeleri, küresel ekonomideki düzelme sağlamlaşıncaya kadar ekonomiye destek için teşvik paketlerinin sürdürülmesine karar verdi.

G-20 ülkeleri, 2007 yılında çıkan kredi krizini başlattığı düşünülen finans sektöründeki aşırılıkların dizginlenmesi ve bankaların kayıplarını karşılaması için ne kadar sermaye tutması gerektiği konusunda sıkı kurallar getirilmesi için birlikte çalışma konusunda anlaştı.
Metinde, G-20 liderleri, bankaların sermaye miktarı ve kalitesinin düzeltilmesi ve ödemeler ile primleri de kapsayan aşırılıkların önüne geçilmesi için 2012 yılının sonuna kadar bankacılık sektöründe yeni kurallar uygulanmasını amaçladığı belirtildi.

Ülkeler birbirlerinin kontrolünde

Buna göre G-20 üyelerinin büyük banka ve finans kurumlarındaki maaş ve prim uygulamalarında reform sağlayacak önlemlerin onaylanması da öngörülüyor.

Bankaların, gerekli olduğunda kredi vermeyi desteklemesi için karlarının büyük bölümünü tutması (sermayeye aktarma) gerektiği vurgulanan metinde, liderlerin, kötü performans halinde yapılan ödemelerin geri alınması, bazı primlerin hisse senedi olarak ödenmesi ve düşük sermayeli bankalarda primlerin gelirin yüzdesine göre sınırlandırılması gibi fikirleri desteklediği kaydedildi.

Sonuç bildirisine göre bir ülkenin faaliyetleri, bir diğeri tarafından izlenecek ve kontrol edilecek. Ancak bu önlemler, hedefi tutturamayan ülkenin ‘cezalandırılması’ gibi bir yol içermiyor.

Liderler, sonuç bildirgesinde, küresel ekonomik krize karşı mücadelenin ‘kazanıldığını’ ve Nisan ayında yapılan önceki toplantıda alınan tedbirlerin ‘işe yaradığı’nı ilan ettiler.

Ancak buna rağmen metinde, “Normalleşme duygusu, rehavete yol açmamalıdır” ifadelerine yer verilmesi de dikkat çekti...

Read more...

Borsa bugün de geriledi

26 Eylül 2009 Cumartesi

Endeks günü 355 puanlık kayıpla 47 bin 624 puandan tamamladı. Hisse senetlerinin değer kaybı ortalama yüzde 0,74 oldu.

Read more...

Emisyon hacmi azalıyor

Dolaşımdaki kağıt para miktarını gösteren emisyon hacmi dün 1 milyar 296 milyon 341,4 bin lira azalarak 38 milyar 138 milyon 539,4 bin lira olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası verilerine göre emisyon hacmi, 23 Eylül Çarşamba günü 39 milyar 434 milyon 880,8 bin lira düzeyindeydi.

Bu arada, dün piyasadan interbank işlemleriyle 1 milyar 793 milyon 274,7 bin lira, açık piyasa işlemleriyle de 1 milyar 574 milyon 739,8 bin lira çekildi.

Read more...

Taksi plakası ekonomik göstergedir

Yatırımcı arkadaşlar mevcut durum itibarı ile taksi plaka pazarını şu an pek ciddiye almamaktadır. sadece İstanbul 10 Milyon TL değerindeki bu pazar 2010 yatırımcıların kesinlikle ilgisini çekecektir.

Oto Center Cuma günü uğradım (dün) . Galerici 505.000 TL yi plakaya saydı. Arkadaşlar fiyatlar öngördüğüm gibi yükselmeye devam ediyor.

Tam bir ay önce galericinin müşteriye sattığı fiyattan farazen aldığımız bir taksi plakası bugün aynı galericiye galerici alış fiyatından satılmasına rağmen 30.000 TL kazandırmıştır.

Yani 30 günde 475.000 TL 505.000 TL olmuştur.. Şu an belki de dünyada en fazla gelir getiren yatırım İstanbul taksi plakasıdır. Bu yükseliş 620.000 TL olarak öngördüğüm ortalama fiyata kadar devam edebilir.

Ayrıca diğer bir konu ise 2010 İstanbul Kültür Başkenti olması nedeniyle taksilerin kabinli güvenli taksilerle değişmesi konusu her an çıkabilir. Buradaki sıkıntı otomobil firmalarının bu tür araçları henüz Türkiye ye getirmemiş olmaları olsa gerek fakat uzun süreceğini sanmıyorum. Araçlar geldiği anda yasa da taksicilere SIFIR KDV VE ÖTV ile bir defaya mahsus bu araçlar satılacaktır.

Bu nedenle de öngördüğüm ortalama 620.000 TL plaka fiyatlarının büyük bir kaç firmanın da dev taksi firmaları kurmasıyla BİR MİLYON TL ye doğru bir hareket olması da kesinlikle muhtemeldir.

Read more...

Borsa ilk seansta düştü

25 Eylül 2009 Cuma

İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dünkü 2. Seans kapanışına göre 25,77 puan azalarak 47.954,54 puandan kapandı.

Hisse senetleri ortalama yüzde 0,05 değer kaybetti.

DÖVİZ RAPORU

İstanbul'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 12.00 itibariyle şöyle:

ABD Doları 1,4870 1,4900
Avro 2,1830 2,1880
Sterlin 2,3800 2,4000

Read more...

Bankalarda, mevduatlar yükseliyor

Bankalardaki toplam mevduat, 11 Eylül tarihi itibarıyla, önceki haftaya kıyasla 6 milyar 498,5 milyon lira artarak, 434 milyar 491,4 milyon liraya çıktı. Bankalardaki toplam mevduat 4 Eylül tarihi itibarıyla 427 milyar 992,9 milyon lira idi.

Aynı dönemde TL cinsinden mevduat geçen bir haftada 4 milyar 494,2 milyon lira artarak 277 milyar 344,6 milyon liradan 281 milyar 838,8 milyon liraya yükseldi.

Yabancı para cinsinden mevduat ise 144 milyar 789,1 milyon liradan 147 milyar 199,3 milyon liraya yükseldi.

KREDİ HACMİ

Katılım bankaları hariç bankaların kredi hacmi, 11 Eylül tarihi itibarıyla 288 milyar 728,3 milyon liraya çıktı.

11 Eylül itibariyle mali kesime verilen kredilerin yaklaşık 2 milyar 633,7 milyon lirası mevduat bankaları, 3 milyar 194,7 milyon lirası da kalkınma ve yatırım bankaları kredilerinden oluşuyor.

Read more...

New York Borsası yükselişle açıldı

New York Borsası yükselişle açıldı. Borsanın temel göstergesi Dow Jones Endeksi açılışta 48 puan artarak, 9,796 puan oldu.

Açılışta Nasdaq Bileşik Endeksi ise 8 puan artışla 2,140 puana, Standard and Poor's 500 Endeksi de 4 puan yükselerek 1,065 puana çıktı.

Borsanın yükselişle açılmasında, geçen hafta işsizlik maaşı başvurularının beklentilerin altında kalması etkili oldu.

Read more...

Borsa, günü 47 bin 980 ile kapattı

Endeks günü 431 puanlık yükselişle 47 bin 980 puandan tamamladı. Hisse senetlerinin değer artışı ortalama yüzde 0,91 oldu.

Read more...

İlk seansta 117 puan yükseldi

Endeks ilk seansı 117 puanlık artışla 47 bin 666 puandan tamamladı. Hisse senetlerinin değer artışı ortalama yüzde 0,25 oldu.

Read more...

İMKB ile Dow Jones ilişkisi

24 Eylül 2009 Perşembe

IMKB günü yükselişle kapadı. Ardından DOW endeks'i beklenilen hareketi yaparak 9800 direncini kırdı. 9855 görüldü.

Ancak daha sonra kapanışa doğru ABD merkez bankasınca yapılan açıklamalar DOW'u aşağıya çekti gün 9800 direnci altına dönülerek 9750 den kapandı. İlginç bir gün oldu. ZİG ZAG vardı.

Umarım dışarıdaki ZİG ZAG bize de yansımaz. Son günlerde zaten çok nazlı bir yükseliş vardı.

Mali sektör hisseleri biraz sıkıntılı görünüyor.

İlk seans durum netleşene kadar bekleyip olumlu sinyaller alabilirsek hisse bazlı alım yapabiliriz. EUR/USD paritesinde bir parça toparlanma var (1.4725). Sabah bizde saat 09.00 dan itibaren parite hareketi de önem kazanacak. Toparlanma devam ederse bir sorun çıkmayabilir

Read more...

İstanbul'a tek borsa olur mu?

İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, borsaların tek bir çatı altında birleştirilmesi önerisinde bulundu.

Saraç, yaptığı açıklamada, kamunun elindeki iki borsanın bireysel ve kurumsal yatırımcılara çok daha hızlı ve etkin hizmet verme, piyasaların derinliğini artırma amacıyla birleştirilerek “İstanbul Borsası” kurulmasında büyük fayda gördüğünü, böylelikle menkul kıymetler ve emtiaların tek bir borsa çatısı altında işlem göreceğini ve yatırımcılara sunulmuş olacağını söyledi.

İstanbul Borsası'nın tek bir ortak bilgi işlem alt yapısı olacağını belirten Saraç, böylelikle yatırımcıların piyasalara ulaşmasında yeknesaklık sağlanacağını ve giderleri azaltmak açısından bunun faydalı olacağını dile getirdi.

Borsanın takas sistemi ve kayıtlarının Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu aracılığıyla sağlanabileceğini ifade eden Saraç, şunları kaydetti:

“Borsanın takas sistemi ve kayıtları Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu aracılığıyla sağlanabilir. Kaydi enstrümanların dışındaki altın gibi kıymetli madenlerin ve başta baz metaller olmak üzere diğer emtiaların saklanması hizmeti, mevcut lisanslı depoculuk faaliyetleri kapsamında lisanslı firmalarca da gerçekleştirilebilecektir. Böylelikle aracı kuruluşların daha hızlı ve etkin bir biçimde piyasalara üyelikleri sağlanarak, gerektiğinde farklı piyasalarda işlem yapmalarına imkan verilerek, yatırımcıların borsaya ulaşmasında önemli bir yol kat edilmiş olacaktır. Bu durum aynı zamanda spot piyasaların gelişmesine katkı sağlamasının yanı sıra vadeli piyasaların gelişmesine de önemli katkı sağlayacak ve genel anlamda piyasa derinliğinin oluşmasına ve rekabetçi fiyatların oluşmasına yüksek derecede fayda sağlayacaktır. Borsalar tek bir çatı altında birleşmeli.”

“İAB, KRİZE RAĞMEN ÜYE SAYISINI ARTIRMAKTADIR”

Osman Saraç, İAB'nin 2009'da yaşanan krize rağmen üye sayısını artırdığını, bu yılın başında 62 aracı kuruluşu olan borsanın Eylül sonu itibariyle üye aracı kuruluş sayısının 73'e ulaştığını bildirdi.

Saraç, “Yeni üyelerimiz açısından bir ilk daha gerçekleşmiştir. İAB'ye doğrudan yabancı sermayeli ve dünya kıymetli metal piyasasının önemli kurumları üye olarak kabul edilmiştir” diye konuştu.

Read more...

Bakanlıktan yabancılara müjde

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yabancıların çalışma izniyle ilgili 7-8 ayda sonuçlanan başvuruları 1 ayda yanıtlanacak.

Başbakanlık Müsteşarlığı döneminden bu yana vatandaş odaklı yönetime önem vererek bürokratik işlemleri en aza indirmek için çalışma yapan Ömer Dinçer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduktan sonra bu konuda kendi bakanlığında bir model oluşturmaya başladı.

Göreve gelir gelmez tüm bürokratlarına nasıl çalışmaları gerektiğini saatler süren toplantılarla anlatan Dinçer, bakanlık personeline “Tüm vatandaşlarımız bizim bakanlığımızdan güler yüzlü ayrılmalı, aksi takdirde başarılı olduğumuz söyleyemeyiz” uyarısında bulundu.

Dinçer, bürokratik işlemlerin azaltılmasıyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki ilk çalışmayı da yabancıların çalışma izinleri konusunda başlattı.

Yabancıların çalışma izniyle ilgili işlemler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının en çok eleştirilen uygulamaları arasında yer alıyordu.

Pek çok yabancı yatırımcı, Türkiye'de yapılması planlanan yatırımların önündeki en büyük engel olarak buradaki bürokratik işlemlerde görüyor ve bazı durumlarda yatırım yapmaktan vazgeçiyordu.

Ömer Dinçer, bu konudaki sıkıntıların ortadan kaldırılması amacıyla göreve gelir gelmez konusunda uzman bir akademisyenin başkanlığında komisyon kurularak bu sorunun masaya yatırılmasını istedi. Kurulan komisyon, çalışmalarını tamamlayarak Bakan Dinçer'e bir rapor sundu.

ALINAN ÖNLEMLER

Raporda yer alan ve hayata geçirilen önlemler şöyle:

-Yabancıların Çalışma İzinleri Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan üç daire başkanı sayısı bire indirildi ve işlemlerin tek elden yapılması sağlandı.

-Sektörler itibarıyla yetersiz olan şube müdürü sayısı 4'ten 6'ya çıkarıldı.

-İşlemlerin ilk başvuru noktasında bitirilmesi amacıyla şube müdürlerine yetki devri yapıldı.

-Daha önce genel müdür yardımcısında bulunan izin verme ya da reddetme yetkisi şube müdürüne verildi.

-Başvuru evrakının bakanlığa giriş ve çıkış süreleri asgari seviyeye çekildi.

-Yabancıların çalışma izni işlemlerinin taahhüt edilen ortalama sürelerde bitirilebilmesi için yeterli ve nitelikli personel tahsis edildi.

-Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe uyumun sağlanması amacıyla yönetmeliklerde işlemlerin basitleştirilmesi ve hızlandırılmasına yönelik değişiklik çalışması ve izinlerin standart bir şekilde objektif kriterlere göre verilmesi ve personel inisiyatifinin en aza indirilmesi yolunda düzenleme çalışmalarına başlandı.

-Mevcut personelin daha verimli olabilmesi amacıyla çok sıkışık olan çalışma ortamlarının iyileştirilmesi amacıyla yer ve oda tahsisi yapıldı.

-Çalışma izni düzenlenecek olan ve harç ödemesi beklenen başvurulara ait ödeme bilgisinin ilgililere bakanlığın internet sayfası üzerinden duyurulmasına başlandı.

“BEN DE TAKİBİNİ YAPACAĞIM”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, yaptığı açıklamada, amaçlarının bakanlığın her biriminde bürokrasiden kaynaklanan engelleri en aza indirmek olduğunu vurguladı.

Bakanlık bünyesinde bu anlayışa uygun bir model geliştirme çabasında olduklarını anlatan Dinçer, bu konudaki çalışmalara yabancılara çalışma izni verilmesinden başladıklarını söyledi. Dinçer, “Kanun bize izinlerle ilgili 3 ay süre vermesine rağmen, aldığımız önlemlerle çalışma izni talebinde bulunan başvuru sahibine olumlu ya da olumsuz cevap 1 ay içinde verilecek” dedi.

2010 başında uygulamaya konulması planlanan, yabancıların çalışma iznine ilişkin işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesine yönelik otomasyon projesinin ihalesinin yapıldığını ve çalışmaların başlandığını bildiren Dinçer, şunları kaydetti:

“Bu sistemle vatandaşlarımız kendileriyle ilgili tüm takipleri bakanlığa gelmeden artık elektronik ortamda yapabilecek. Yani hangi evrakın kimin önünde ne kadar süreyle beklediğini vatandaşlarımız görebilecek ve bu konuyu sorgulayabilecek. Ancak aynı takibi bir bakan olarak ben de yapacağım. Hangi evrak kimin önünde ne kadar süredir bekliyor ben de göreceğim.”

Read more...

İşte Fed'in faiz kararı

ABD Merkez Bankası (Fed) yüzde 0-0,25 aralığındaki gösterge faiz oranını değiştirmedi. Fed'in para politikası organı Federal Açık Piyasa Komitesi'nin dün başlayan toplantısı, bugün sona erdi.

Banka, yüzde 0 ile yüzde 0,25 aralığında bulunan gösterge faiz oranını değiştirmeme kararı aldı. Fed, 16 Aralık 2008 tarihinde yüzde 0 ile yüzde 0,25 aralığına çektiği gösterge faiz oranını o tarihten bu yana değiştirmedi.

Fed, yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin ciddi bir gerilemeden sonra düzelme yolunda olduğunu ve tutsat (mortgage) faizlerini düşürmek amacıyla, tutsat finans kuruluşları tarafından ihraç edilen tahvil ve menkul kıymetleri alım imkanı sağlayan 1,45 trilyon dolarlık tutsat programını yavaşlatacağını bildirdi.

Fed'in uzun bir süre faiz oranlarını olağanüstü düşük seviyelerde tutmaya devam edeceği yinelenen açıklamada, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin Ağustos ayındaki toplantısından bu yana aldığı bilgi, ekonomi faaliyetin ciddi bir gerilemeyi takiben düzeldiğini gösteriyor denildi.

Açıklamada, Fed konut piyasasına destek için Fannie Mae, Freddie Mac ve Ginnie Mae'nin ihraç ettiği tahvil ve menkul kıymet alımıyla ilgili 1,45 trilyon dolarlık programı 2010 yılının ilk çeyreğine kadar uzattığını, ancak opsiyonları açık tutmaya devam edeceğini kaydetti.

Fed, tahvil ve menkul kıymet alımıyla ilgili bu programı bu yılın sonunda tamamlamayı amaçlıyordu. Fed, ayrıca enflasyonun bir süre daha düşük kalamasını beklediğini de bildirdi.

Read more...

Dolar'ın son durumu

23 Eylül 2009 Çarşamba

"Carry Trades"ciler 0 faizli dolar kredilerini diger yüksek faizli getirisi olan para birimlerini ve EURO bazli yatirimlarini tercih ettigi sürece dollar deger kaybetmeye mahkumdur!! FED faizleri yükseltmedigi müddetce dollar baski altinda kalmaya devam eder!! Sanirim ilk ip ucu yarin FED toplantisinda alinacaktir...Sayet FED en ufak bir sekilde faizleri yükseltecek imasini veya isaretini verirse geriye dönüs baslar...piyasa düser!! Fakat yarin FED`in böyle bir hata yapacagini ihtimal vermiyorum!!

Dolaysiyla FED daha cok piyasayi empoze edecek destekleyici aciklamar yapacagini bekliyorum ve piyasalar cosacaktir!

Read more...

Borsa, 19 Ekim'i bekliyor

22 Eylül 2009 Salı

19 Ekim'de çok büyük bir değişiklik borsayı bekliyor. 19 Ekim'den itibaren borsa 17.00'da değil; 17.30'da kapanacak.

Borsa saatlerinde değişikliğie gidilmesinin, gerek İMKB çalışanlarının gerekse ekonomik işlemler yapan finans yatırımcılarının yararına olacağı bildirildi.

Şimdi herkes, büyük değişimi; 19 Ekim'i bekliyor.

Read more...

G20 öncesi ekonomik uyarı

Uluslararası Sendikal Hareket, ABD'nin Pittsburgh kentinde gerçekleştirilecek G20 Zirvesi öncesinde, devlet ve hükümet başkanlarını, Gerçek ekonomik iyileşme şansının tükendiği konusunda uyaracak.

Sendikacılar, 23-24 Eylül'de G20 Zirvesi'nin yapılacağı Pittsburgh'da G20 Sendika Liderleri Zirvesi'nde bir araya gelecek.

Zirveye Türkiye'deki sendikaları temsilen Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar ve Türk-İş Dış ilişkiler Uzmanı Uğraş Gök'ün yer aldığı bir heyet katılacak.

Uluslararası Sendikal Hareket, Gerçek ekonomik iyileşme şansının tükendiği konusunda G20 ülkelerinin liderlerini uyaracak. Pittsburgh G20 Zirvesi'nin bir istihdam zirvesi olmasını isteyen sendikal hareket, gerçek bir iyileşme isteniyorsa zirvede büyüyen küresel iş krizinin üstesinden gelecek kararlar alınması gerektiğini belirtiyor.

Küresel ekonomik ve mali krizin tartışılacağı G20 Zirvesi boyunca sendikacılar, çeşitli hükümet başkanlarına, ILO Genel Direktörü Juan Somavia'ya ve IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi çeşitli uluslararası kuruluş temsilcilerine görüşlerini iletecek.

Ayrıca G20 Zirvesi'ne Türkiye'de işçi ve memur konfederasyonu ve sendikalarının üye olduğu Uluslararası Sendikaları Konfederasyonu, Sendikalar Danışma Komitesi ve Küresel Sendikalar bir bildiri sunacak.

Acil önlemler alınmalı

Bildiride, işsizliğin ve yoksulluğun daha da artacağı, hükümetlerin kemer sıkma politikaları yerine artan kamu borçlarını kapatmak için acil önlemler almaları gerektiği, işlerin kriz öncesinde kaldığı yerden devam edemeyeceği, krizden ders çıkarılması gerektiği ve daha adil, sürdürülebilir bir düzen tesis edilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.

Zirvenin istihdam zirvesi olması ve G20 liderlerinin koordinasyon içerisinde iş odaklı uluslararası iyileştirme politikaları uygulamaları gerektiği belirtilen bildiride, şu talepler yer alıyor:

-İş yaratma, yeterli sosyal koruma ve yeşil ekonomiye yatırım konusunda Londra Zirvesinde alınan kararlar derhal uygulanmalı, G20 liderleri tarafından sosyal tarafların da yer alacağı bir İstihdam Çalışma Grubu oluşturulmalı, ILO ile müzakere edilen Küresel İş Paktı uygulanmalıdır.

-Finans sistemi, mali sistem ve vergi sistemi yeniden yapılandırılmalıdır.

-Londra G20 Zirvesi'ndeki taahhütlere uygun olarak gelişmekte olan ülkelerde genişleyici iyileştirme programları desteklenmelidir. Uluslararası Para Kuruluşları yanlış yola saptıran koşullarından vazgeçmeli ve gelişmekte olan ülkelere etkin teşvik programları uygulayabilmeleri için politika alanı bırakmalıdır.
-Dengeli ekonomi için sosyal açıdan adil, çevre açısından sürdürülebilir yeni bir model tesis edilmelidir. Böylece milletler arasında eşitsizliklere neden olan politikalara son verilmelidir.

Krize neden olanları kurtarma planı olmasın

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Uluslararası Sendikal Hareketin, Pittsburgh'ta, daha önce Londra'da gerçekleştirilen G20 Zirvesi'nde çalışanlar lehine alınan kararların uygulanmasını isteyeceğini belirtti.

Kumlu, şöyle konuştu:

Ancak şunu açık bir şekilde ifade etmem gerekir, Türk-İş olarak daha önce Londra Zirvesi'ne dair açıkladığımız düşünceler değişmiş değil. Biz, G20 toplantılarının krize neden olanları kurtarma planı olmasından endişeliyiz. G20'de alınacak kararlar eşitlikçi, adil ve insana hizmet eden bir düzene kapı açmalı.

Read more...

Kriz, delip geçti

Başbakan ısrarlı, kriz Türkiye'yi teğet geçiyor. Oysa orta vadeli program ile artık teğet söyleminin rafa kalkacağını sanıyorduk. Ekonominin yüzde 6 daraldığı ve işsizliğin yüzde 15'e yaklaştığı bir ekonomi için kriz teğet geçiyor denilebilir mi? Başbakanın perşembe günü genel yayın yönetmenleri için verdiği iftar yemeğine katıldım.

Orada söyledi, Ben yine teğet geçiyor diyorum dedi. İşsizlik oranı hatırlatıldığında ise Türkiye'yi bazı Avrupa ülkeleriyle karşılaştırdı ve İşsizlik noktasında Türkiye'nin mevcut yapısına göre onlardan daha iyi durumda olduğunu görecekseniz dedi. Erdoğan'ın verdiği örnekler İspanya ve İngiltere. İspanya'da işsizlik oranı bizim birkaç puan üzerimizde seyrediyor. İngiltere ise bizden daha düşük bir orana sahip ama bu haliyle bile rekor seviyede bir işsizlikle karşı karşıya.

Başbakan'a yanıt Merkez'den geldi

Başbakan haklı, İspanya'dan daha iyi durumdayız ama buradan çıkarılacak sonuç Kriz Türkiye'yi teğet geçiyor olmamalı. Doğrusu Kriz Türkiye'yi de, İspanya'yı da, İngiltere'yi de vurdu. Daha bir çok ülkeyi vurduğu gibi... Başbakanı doğrulamayan açıklama Merkez Bankası'ndan geldi. Para Politikası Kurulu faizi yarım puan daha indirdi ve bir de açıklama yaptı.

Dedi ki, Kriz Türkiye'yi teğet geçmedi, fena halde vurdu. Bunu doğrudan demedi ama yaptığı şu tespitler başka nasıl yorumlanır ki. Toparlanma yavaş ve kademeli olacak, Yurtiçi yatırım talebi zayıf seyrini sürdürüyor, İstihdam koşullarında belirgin bir iyileşme görülmemekte ve Tüketim talebi zayıf seyredecek. Aynı merkez bankası daha önce açıkca dememiş miydi, Kriz kredi ve ticaret gibi tüm kanallardan Türkiye'yi olumsuz etkiledi diye. Bir ekonominin krizden etkilenmiş olması için daha ne olmalı ki.

Not kuruluşları hareket geçti

Kısacası, mevcut resmin olumlu ya da pazarlanacak tarafı krizin teğet geçmiş olması olamaz. Ya ne olur? Moody's ve Standard and Poor's gibi önde gelen derecelendirme kuruluşlarının bu haftaki açıklamaları olabilir. Geçmişte kırk defa yanılan, kriz öncesinde yaptığı yanlış notlama ve değerlendirmeleri nedeniyle denetim alttına alınmaları karara bağlanılan bu kuruluşlar, hala Türkiye'yi Mısır'ın iki kademe altında notluyorlar ama olsun.

Bu hafta nihayet harekete geçtiler. Bu kuruluşların açıklamalarında krizin Türkiye'yi vurduğu ancak Türkiye ekonomisinin şoklara karşı dayanıklık gösterdiği ve yardım almadan krize direndiği belirtiliyor. S&P dış finansman risklerinin hafiflediğinden söz ediyor. Moody's özel sektörün yüksek borçluluğuna rağmen borçlarını ödeyebildiğini ve dışarından borçlanabildiğini söylüyor.

Kriz geçti havasına girilmesin

Türkiye piyasalarının dışarıdan sermaye girişindeki yavaşlama ve kredi koşullarının sıkılaşması ile iyi başedebildiğini söylüyor. Orta vadeli program Erdoğan'ın dediği gibi realist bir yaklaşımla hazırlanmış, popülist değil. İddialı hedefler konulmamış, 2009 yılına ait tahminler gerçekçi düzeylerde tutulmuş. 2011 seçimi öncesi hükümet kamu maliyesinde ortalığı çok fazla sıkmak istemiyor. Zaten bu iç ve dış talep durgunluğunda sıkmanın çok fazla imkanı da yok.

Finansman ihtiyacı ortaya çıkarsa orada bir yerlerde Uluslararası Para Fonu (IMF) var. Anlaşılıyor ki şimdilik Hazine rahat. Çok fazla baskı yok. Görünüm değişikliği ile dışarından rahat borçlanma imkanı olur mu? Olabilir ama hazine geçen yılın üzerindeki maliyetlerle de olsa zaten borçlanabiliyordu.

Bu manzaraya bakıp kriz geçti, normale döndük havasına girmeyelim. Çünkü Merkez Bankası öyle diyor. Hani Başbakan'ın iftar yemeğinde sitem ettiği Merkez Bankası. Normale dönülmediği için daha uzun bir süre para politkasının aşağı yönlü esnekliğini koruyacağını söylüyor. Krizin teğet geçtiği bir ülkede Merkez Bankası neden böylesine olağanüstü para politikası lzemek zorunda kalsın ki?

Read more...

Yabancı yatırımcılar gidiyor

Yabancı Türkiye'de yükünü aldı, ülkesine taşıdı. Yabancı yatırımcıların, 2002 başından 2009’un Temmuz sonuna kadar olan 8.5 yıllık dönemde Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından yaptıkları kar transferleri ile “sıcak para” olarak gelen dış sermayenin portföy yatırımlarından elde ettiği getirilerden ülkelerine aktardığı tutarın toplamı 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı.

ANKA’nın Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerinden yaptığı hesaplamaya göre anılan dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri karların 10 milyar 866 milyon doları ile borsa, devlet iç borçlanma senetleri gibi finansal araçlara yaptıkları portföy yatırımlarından kazandıkları 23 milyar 912 milyon doları yurt dışına transfer ettiler. Böylece anılan dönemde Türkiye’de elde edilen karların 34 milyar 778 milyon dolarlık bölümü ülkeden çıkarak, başka ekonomilere akmış oldu.

DOĞRUDAN YATIRIMLARDA AZALMAYLA BİRLİKTE, KAR TRANSFERİ DE AZALDI
Kriz nedeniyle doğrudan yabancı sermaye girişleri azalırken, “doğrudan” yatırımlardan elde edilen karlardan yapılan transferlerin de son bir yılda azaldığı gözlendi. Geçen yıl 7 aylık dönemde doğrudan yatırımlarda 2 milyar 98 milyon dolar kar transferi yaşanırken, 2009 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 23.7 oranında azalarak, 1 milyar 600 milyon dolara geriledi. Doğrudan yatırımlarda kar transferleri 2000 yılında 300 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, 2002’de 401 milyon dolara, 2003 yılında 643 milyon dolara yükselmişti. 2004 yılıyla birlikte belirgin bir şekilde artan kar transferleri, doğrudan yatırımlarda 1 milyar 43 milyon dolara ulaşmıştı. Doğrudan yatırımlarda kar transferi 2005’te 1 milyar 51 milyon, 2006’da 1 milyar 182 milyon ve 2007 yılında 2 milyar 208 milyon dolara çıktı. 2008 yılı sonunda ise 2 milyar 738 milyon dolarlık bir kar transferi yaşandı. Bu gelişmelerle doğrudan yatırımlarda 2003 başından bu yana gerçekleşen toplam kar transferi 10 milyar 866 milyon dolar düzeyine çıktı.

PORTFÖY YATIRIMLARINDAN 23.9 MİLYAR DOLAR
“Sıcak para” olarak gelen ve Türkiye’de borsa ve devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) başta olmak üzere çeşitli finansal yatırım araçlarına yatırım yapan yabancı sermayenin bu yolla elde ettiği kazançlardan yurt dışına transfer edilen tutar da 2009 yılının Ocak Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.6 oranında düşüş gösterdi. Bu yılın Ocak-Temmuz döneminde ise yurt dışı yerleşikler Türkiye’deki portföy yatırımlarından elde ettikleri 2 milyar 100 milyon doları yurt dışına aktardı. Portföy yatırımlarından yapılan kar transferi geçen yılın 7 aylık döneminde 2 milyar 548 milyon dolar düzeyindeydi. Bu düşüşte, küresel ekonomik kriz ve faiz oranlarının eski cazibesini yitirmesinin de etkisi oldu.

Küresel ekonomik kriz öncesine bakıldığında ise portföy yatırımlarından elde edilen kazancın, son yıllarda hızla büyüdüğü görülüyor. 2002’de 2 milyar 244 milyon dolar olan yabancıların portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar, 2003’te 2 milyar 616 milyon dolar, 2004’te 2 milyar 905 milyon dolar, 2005’te 3 milyar 326 milyon dolara çıktı. Yabancıların portföy yatırımlarından yaptığı kar transferleri, 2006’da 3 milyar 463 milyon, 2007’de 3 milyar 735 milyon dolara yükseldi.

Böylece 2003 başından bu yılın Temmuz sonuna kadar olan dönemde yabancıların Türkiye’de portföy yatırımlarından elde ederek yurt dışına aktardığı tutar 23 milyar 912 milyon dolara, doğrudan yatırımlarla birlikte toplam kar transferi 34 milyar 778 milyon dolara ulaştı.

Read more...

New York borsası dün yükseldi

19 Eylül 2009 Cumartesi

New York Borsası yükselişle açıldı. Borsanın temel göstergesi Dow Jones Endeksi açılışta yüzde 0,52 (50,41 puan) artarak, 9,834.33 puan oldu.

Açılışta Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,38 (8,02 puan) yükselerek, 2,134.77 puan, Standard and Poor's 500 Endeksi yüzde 0,42 (4,48 puan) artışla 1,069.97 puan oldu.

Read more...

Bono piyasası faizleri geriledi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 11 Mayıs 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,09 puan düşerek yüzde 9,12 ile tarihi en düşük seviyesinden kapandı.

Bu tahvilin basit getirisi yüzde 9,39 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 9,48, bileşik getirisi yüzde 9,21 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 15.55 itibariyle, alışta en düşük 1,4710 lira, en yüksek 1,4720 lira, satışta en düşük 1,4765, lira, en yüksek 1,4805 lira seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında 5 gecelik işlemler en düşük yüzde 7,25, en yüksek yüzde 7,30 ve ortalama yüzde 7,25'ten yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4709, sterlin-dolar paritesi 1,6344, yen-dolar paritesi ise 91,25 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Petrol fiyatları düşebilir

Rusya Maliye Bakanı Aleksiy Kudrin, petrol fiyatlarının 3-6 ay içinde yeniden inişe geçebileceğini belirtti.

Rus İtar-Tass ajansı, Kudrin'in, yaptığı açıklamada, bir varil ham petrol fiyatının 2013 yılında 50 dolar civarında seyredeceğine inandığını ve bu rakamın da uzun dönem ortalama fiyatı oluşturacağını savunduğunu duyurdu.

Kudrin, önümüzdeki 3 yıl içinde bir varil petrolün fiyatının 57-60 dolar civarında seyredeceğini belirterek, Ancak bu rakam bile son derece riskli bir rakam dedi.

Petrol fiyatlarının son 6 ayda, talepteki yüzde 50'den fazla düşüşe rağmen son dönemlerde arttığını hatırlatan Kudrin, Günümüzdeki fiyatlar aşırı şişirilmiş ve bunun en büyük nedeni de merkez bankalarının ekonomiye aktardığı yüksek orandaki likidite diye konuştu.

Kudrin, petrol fiyatlarının 3 veya en geç 6 ay içinde makul bir seviyeye geleceğine inandığını sözlerine ekledi.

Read more...

Bankadaki para yok olabilir

17 Eylül 2009 Perşembe

Türkiye’de faaliyet gösteren bir yabancı bankada mevduatının buharlaştığını öne süren okurum başına gelen olayı bakın nasıl anlatıyor. “Ünlü bir Amerikan bankasının Göztepe Şubesi’nden bir yetkili bayan sürekli olarak beni evde ziyaret edip bana bankalarında mevduat açmalarını önermesi üzerine bize miras yolu ile kalan 120.000 TL lik mevduat hesabı açtırdım. Yasal zorunluluk olmasına ve isteğime rağmen bana hesap cüzdanı verilmedi. Şube müdürü tarafından hesap cüzdanına gerek olmadığı yatırdığım paranın dekontunun yeterli olduğunu savunarak beni ikna etti. Bana belli periyotlarda gelen İngilizce metinli ekstrelerden lisan bilmediğim için hiçbir şey anlamıyordum. Şube müdürünü her telefonla aradığımda mevduatınız çok iyi getiri getiriyor denildi. Ancak İstanbul dışında tatilde olduğum bir zamanda Genel Müdürlük müşteri hizmetlerinden telefonla hesabımdaki paranın 44 bin euro olduğunu öğrendim. Hemen Bankacı Ç.Ö’yü arayıp ne olduğunu sorduğumda, ‘Yine yok öyle bir şey senin paran şu kadar’ deyip bana yanlış bilgi verdi. Ancak daha sonra ortaya çıktı ki, benim paramı mevduat değil, bana imzalattıkları boş talimat yazıları ile başka yönlere sözde yatırım yaptırılmış ve param buharlaşmış.”

Ünlü bu yabancı bankanın Göztepe şubesinde başına gelen bu olay anladığım kadarı ile okurumu bir hayli mağdur etmiş. Okurumuz bankanın genel müdürlüğüne ve BDDK’ya müracaat etmiş bir sonuç alamamış. En ilginci ise, BDDK’nın kendisine verdiği cevap. BDDK okurumuza demiş ki, ‘Bizim o yabancı bankaya yaptırabileceğimiz bir yaptırım yok. En iyisi siz mahkemeye başvurun. Nedense bu yabancı bankaya hiçbir kurum bir yaptırım uygulayamıyor. Müşterisinin mevduat diye açtırdığı hesaba cüzdan verilmiyor ve bu parayı mevduat yerine başka yerlere kaydırıyor BDDK bir şey yapamam diyor. Bu banka o kadar güçlü ki, kendisine verilen o dönemdeki yüklü bir vergi cezası bile dönemin Bakanı tarafından bir kalemde tamamı affediliyor. Bu ne güç Allahım.

Aynı bankada benzer şikayetleri de aylar önce gündeme getirmiştim. Anladığım kadarı ile bu tür şikayetler bitmeyecek. Kim bilir bilemediğimiz daha ne kadar mağdur var.

Değerli okurlarım, siz siz olun banka dışında, evinize veya ofisinize gelen sözde butik bankacı şık giyimli süslü bankacı hanımlara hesap açtırmayın. Hiçbir evrak imzalatmayın. Bankaya para mı yatıracaksınız, seçtiğiniz bankaya gidin ve hesabınızı öyle açın. Hesap açarken de mevduat cüzdanınızı alın ve asla boş kağıt veya boş talimat yazısı imzalamayın. Süslü laflar ile gülücüklere kanıp paranızı elden hiçbir bankacıya vermeyin. Bu söylediklerimi yapmazsanız başınıza benzer olaylar gelirse söyleyecek bir şeyiniz olmaz...

Read more...

Altın fiyatları, zirve yaptı

Yatırımcının gözbebeği altın tahtını yine kimselere bırakmıyor. Altın fiyatları 1.5 yılın zirvesinde.

Doların euro karşısında değer kaybetmesiyle altın fiyatları 1.017 dolara kadar çıktı.

Read more...

Ziraat Bankası, halkın olacak

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Orta Vadeli Programın Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme dönemine girmesini hedeflediğini belirterek, “Yeni Orta Vadeli Program döneminde Türkiye ekonomisinin 2010 yılında tekrar büyüme sürecine girmesini, 2011 yılından itibaren ise büyümenin ivme kazanmasını öngördüklerini” bildirdi.

Babacan, yeni başbakanlık binasında düzenlediği basın toplantısında 2010-2012 Orta Vadeli Ekonomik Programı açıkladı.

Orta Vadeli Program'ın çok geniş bir katılım ve katılımcı bir anlayışla hazırlandığını belirten Babacan, sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının ve akademik çevrelerin yoğun katkısını, görüşlerini aldıklarını söyledi. Bütün kamu kuruluşlarının bu çalışmanın içerisinde az ya da çok yer aldığını, bakanlarla defalarca bir araya geldiklerini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında defalarca toplantılar yaparak, kararlar aldıklarını anlatan Babacan, “Ekonomi Koordinasyon Kurulumuzda programın farklı evrelerini defalarca bakan arkadaşlarla beraber ele aldık ve bir bakıma ortak akıl ürünü olarak bu orta vadeli programımızı ortaya koymuş olduk” dedi.

2009 yılının 2. Dünya Savaşı'ndan sonra küresel ekonomik aktivitenin en hızlı daralma yaşadığı bir yıl olduğunu belirten Babacan, şöyle devam etti:

“2010-2012 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programımız dünyadaki belirsizliklerin yoğun bir şekilde yaşandığı bu zor süreçte Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme dönemine girmesini hedeflemektedir.

Mevcut uluslararası konjonktür ülkemizin ihtiyaç duyduğu yapısal reform sürecinin hızlandırılmasını gerektirmektedir. Orta Vadeli Program kapsamındaki tedbirler ve yapısal reformlarla ekonomimizin temelleri daha da güçlenecek, bütüncül bir yaklaşımla hazırlanan program ekonomimizde öngörülebilirliği artıracak ve güveni pekiştirecektir.

Yeni Orta Vadeli Program döneminde Türkiye ekonomisinin 2010 yılında tekrar büyüme sürecine girmesini, 2011 yılından itibaren ise büyümenin ivme kazanmasını öngörmekteyiz.”

Yakın gelecekte önemli kazanımların elde edilmesi için bu programda öngörülen politikaların zamanında ve kararlılıkla uygulanacağını vurgulayan Babacan, program döneminde küresel ekonomideki gelişmelerin yakından izleneceğini ve dinamik bir yaklaşımla gerekli politikaların geliştirileceğini kaydetti.

İşte öne çıkan satırbaşları...

Büyüme: 2009'da eksi yüzde 6, 2010'da yüzde 3.5, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 5

İşsizlik: 2009'da yüzde 14.8, 2010'da yüzde 14.6, 2011'de yüzde 14.2, 2012'de yüzde 13.3

Bütçe açığı/GSYH oranı: 2009'da yüzde 6.6, 2010'da yüzde 4.9, 2011 yüzde 4

Cari Açık: 2010'da 18 milyar dolar, 2011'de 22 milyar dolar, 2012'de 28 milyar dolar

Enflasyon: 2009'da yüzde 5.9, 2010'da yüzde 5.3

Babacan'ın açıklamalarının satırbaşları

- Yeni Orta Vadeli Program (OVP) çok geniş bir katılımla hazırlandı
- Programda öngörülenler kararlılıkla uygulanacak
- Programdaki tedbirlerle ekonomide öngörülebilirlik artacak ve güven pekişecek.
- Türkiye'nin 2010'da yeniden büyüme sürecine girmesini ve 2011'den itibaren ivme kazanması öngörülüyor.

- Son çeyrekte pozitif büyüme olası görülüyor.
- Yeni OVP'nin en önemli amacı, özel sektör öncülüğündeki büyümeyi desteklemek
- Ekonominin tekrar sürdürülebilir büyüme ortamına girmesini amaçlıyoruz
- Enflasyondaki düşüş eğilimi bizim için çok önemli, asla bir taviz beklenmesin
- Program döneminde küresel ekonomideki gelişmelerin yakından izlenecek e dinamik bir yaklaşımla gerekli politikaların geliştirilecek
- Büyümenin potansiyel düzeyine yükselmesini hedefliyoruz.
- Program kısa vadeli tedbirleri ve orta vadeli reformları kapsıyor
- Mali saydamlığı ihlal edecek uygulamalardan kaçınılacak.
- Önümüzdeki dönemde istihdam artışı başlayacak. Program döneminde 1 milyon 250 bin kişilik bir artış bekliyoruz.
- Mali kural, Türkiye'nin maliye politikalarıyla ilgili çok ciddi bir reformdur.
- KİT'lerde yeni bir yönetim modelini hayata geçirmeyi planlıyoruz.
- Ne kurumlar vergisinde, ne gelir vergisinde, ne de KDV'de herhangi bir oran artışı öngörmüyoruz.
- Elektrik dağıtımı ve şeker üretimi gibi alanlardan kamu tamamen çekilecek.
- İstanbul finans merkezi projesi hızla yürürlüğe konulacak.
- Bölgesel gelişmişlik farkını azaltacak projelere ağırlık vereceğiz.

IMF ANLAŞMASI

- IMF ile OVP temelinde bir tur görüşme daha yapacağız. Bu görüşmeler sonunda stannd-by mutabakatı olursa biz böyle bir anlaşmayı tercih ederiz.
- Görüşmeler olumlu yönde seyretmektedir. Bu 3-4 ay önce böyle değildi.
- OVP'ye dikkatle bakarsanız, IMF finansmanı olmazsa olmaz değildir.
- Eğer anlaşma olursa IMF'den kullanılacak kaynaklar, piyasanın kullanımına sunulacak.

VERGİ İNDİRİMLERİ DEVAM EDECEK Mİ?

- Vergi indirimleri konusunda 30 Eylül'den sonra ne yapacağımızı o günlerde söyleyeceğiz

Orta Vadeli Programın temel hedefleri:

1- Özel sektörün kullanabileceği kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltarak ve geleceğe yönelik öngörülebilirliği artırarak özel sektör öncülüğündeki büyümeyi
desteklemek,
2- Ekonominin rekabet gücünü ve esnekliğini artıracak yapısal reformları hayata geçirmek,
3- Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik ve sosyal açıdan güçlü yönlerini avantaj olarak kullanarak ekonominin yeniden sürdürülebilir büyüme dönemine girmesini
sağlamak,
4- Böylece ülkemizin refah düzeyini artırmak.

Orta Vadeli Programın makroekonomik öncelikleri:

1- Büyümenin kademeli bir biçimde potansiyel düzeyine yükselmesini sağlamak,
2- İstihdamı artırmak,
3- Enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmek,
4- Küresel krizin etkisiyle önemli ölçüde bozulan kamu dengelerini düzeltmek.

Orta Vadeli Programdaki Yapısal Kamu Maliyesi Reformları - 1:

1- Mali kural uygulamasına geçilmesi,
2-KİT'lerde yeni bir yönetişim modelinin hayata geçirilmesi,
3- Vergi kayıp ve kaçağının azaltılması, vergi tabanının genişletilmesi,
4- Gelir idaresinin denetim ve uygulama kapasitesinin güçlendirilmesi,
5- Vergi ve diğer mali yükümlülüklerin zamanında ödenmesini teminen etkin bir tahsilat sisteminin kurulması,
6- Yerel yönetimlerin öz gelirlerini artırıcı ve mali yönetimlerini iyileştirici düzenlemelerin yapılması.

Orta Vadeli Programdaki Yapısal Kamu Maliyesi Reformları - 2:

1- Sağlık hizmet ve harcamalarının etkinleştirilmesi ve Aile Hekimliği uygulamasının yaygınlaştırılması,
2- Sosyal yardımlarda yerindeliğin ve harcamalarda etkinliğin sağlanması,
3- Kamu cari harcamalarının öncelikli alanlara yönlendirilmesi,
4- Kamu yatırımlarının yeniden önceliklendirilerek etkinleştirilmesi,
5- Kamu mali yönetiminde şeffaflık, veri kalitesi, raporlama ve kontrol sistemleri alanlarındaki uygulamaların uluslararası
standartlara yükseltilmesi.

Orta Vadeli Programda Ekonominin Rekabet Gücü ve Verimliliğini Artıracak Politika ve Reformlar - 1:

1- Ziraat Bankasının hisselerinin bir bölümünün halka arzına yönelik hazırlık çalışmalarının başlatılması, çalışma
sonuçlarına ve piyasa koşullarına göre uygulamaya ilişkin kararın verilmesi,
2- Kamunun elektrik dağıtımı ve seker üretimi alanlarından tamamen çekilmesi, telekomünikasyon ve liman
isletmeciliklerindeki payının azaltılması,
3- İş dünyasının talep ettiği nitelikte insan gücü yetiştirilmesine hız kazandırılması,
4- Esnek istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması,
5- Aktif işgücü programlarının etkin uygulanmasına yönelik olarak İŞKUR'un kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi.

Orta Vadeli Programda Ekonominin Rekabet Gücü ve Verimliliğini Artıracak Politika ve Reformlar - 2:

1- İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi'nin uygulamaya konulması,
2- Yatırımların finansmanında kamu-özel işbirliği modellerinin kullanımının yaygınlaştırılması,
3- Bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik yatırımlara ve ekonominin üretken yapısını destekleyen
altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi, GAP, DAP ve KOP uygulamalarına ivme kazandırılması,
4- Kuruluşları tamamlanan kalkınma ajanslarının faaliyete geçirilmesi,
5- Tarımsal desteklerin yeniden düzenlenmesi.

Orta Vadeli Programda Ekonominin Rekabet Gücü ve Verimliliğini Artıracak Politika ve Reformlar - 3:

1- Kredi garanti fonuna Hazine tarafından sağlanan teminat desteğinin etkin bir biçimde devreye sokulması,
2- Yeni çıkarılan yatırım teşvik sisteminden özel sektörün azami ölçüde yararlanmasının sağlanması,
3- Devlet yardımlarının şeffaflaştırılması ve etkinleştirilmesi,
4- Yeni üniversitelerin beşeri ve fiziki alt yapılarının güçlendirilerek büyüme sürecine katkılarının artırılması,
5- Yargı sisteminin hız ve etkinliğinin artırılması.

Mali Kural Uygulamasına Geçişin Temel Amaçları:

1- Borç yükü ve bütçe açığını sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak,
2- Mali disiplin anlayışını kalıcı hale getirmek,
3- Maliye politikasına olan güveni artırmak,
4- Artan güven ve kredibiliteyle beraber risk priminin düşmesini sağlayarak borçlanma maliyetini azaltmak.

Üzerinde Çalışılan Mali Kuralın Ana Unsurları:

1- Mali kural çerçevesinde, orta-uzun vadede kamu açığının milli gelire oranının, sürdürülebilir bir borç yapısı ile uyumlu
bir düzeyde gerçekleşmesi hedeflenecektir.
2- Kamu açığında yapılacak uyarlamayı belirlerken, bir önceki yıl gerçekleşen açığın orta-uzun vadeli hedefin ne kadar
uzağında olduğu dikkate alınacaktır.
3- Kamu açığındaki uyarlamayı belirlerken dikkate alınacak diğer bir faktör konjonktürün etkisidir. Kamu açığındaki
uyarlama büyümenin uzun dönem ortalamasının üzerinde olduğu yıllarda daha yüksek, altında olduğu yıllarda ise daha
düşük olacaktır.

İŞTE HEDEFLENEN RAKAMLAR

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıkladığı orta vadeli programda, 2009 yılında yüzde 6 küçülmenin ardından büyümeye geçilecek.

Büyüme oranı

2010 için yüzde 3,5,
2011 için yüzde 4,
2012 için yüzde 5,

İşsizlik oranı

2009 için yüzde 14,8,
2010 için yüzde 14,6,
2011 için yüzde 14,2,
2012 için yüzde 13,3,

Cari açık

2009 için 11,
2010 için 18,
2011 için 22,
2012 için 28 milyar dolar olarak öngörüldü.

Enflasyon rakamları

Tüketici fiyatları endeksindeki artış,

2009 için yüzde 5,9,
2010 için yüzde 5,3,
2011 için yüzde 4,9,
2012 için yüzde 4,8 olarak öngörüldü.

Read more...

Döviz Kurları - http://dovizkurlarim.blogspot.com

16 Eylül 2009 Çarşamba

Döviz Kurları konusunda yepyeni bir kaynak daha.

Bu site sayesinde döviz kurlarını düzenli olarak takip edebilir, yatırımlarınızı güvenle yapabilirsiniz. Farklı ülkelerdeki döviz kurunu esas alan günlük değerlendirmeleriyle, bu site finans konusunda size ilaç gibi gelecek.

Read more...

ABD Doları, Avro ve Sterlin (15 Eylül 2009)

15 Eylül 2009 Salı

İstanbul'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları günü şöyle kapattı;

ABD Doları: 1,4880 > 1,4900
Avro: 2,1670 > 2,1690
Sterlin: 2,4350 > 2,4450

Read more...

Borsa, günü düşüşle kapattı

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri, günlük bazda ortalama yüzde 1,25 oranında değer kaybetti.

İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 33,66 puan artarak 45.911,46 puandan kapandı.

Hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer artışı yüzde 0,07 oldu.

İlk seanstaki 612,86 puanlık azalış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 579,20 puan geriledi.

Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 1,25 değer kaybetti.

Read more...

Borsa Seansı Saatleri Değişti

14 Eylül 2009 Pazartesi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) ikinci seansın 30 dakika uzatılmasına karar verildi.

Borsa Başkanlığının Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğünün 14 Eylül 2009 tarih ve 306 sayılı Genelgesi'nde düzenlenen, İMKB Yönetim Kurulunun 11 Eylül 2009 tarihli kararı doğrultusunda ikinci seansın 30 dakika uzatılmasına karar verildiği bildirildi.

Açıklamada, söz konusu karar uyarınca saat 14.00'te başlayan ikinci seansın, saat 17.00 yerine 17.30'da tamamlanacağı kaydedildi.

19 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe girecek bu düzenleme sonrasında Hisse Senetleri Piyasası seans saatleri şöyle olacak:

''1. Seans: 09.30 - 12.30, 2. Seans:14.00 - 17.30''

Read more...

Sel, büyük ekonomik zarara yol açtı

Çarşamba günü İstanbul’da yaşanan sel felaketi İkitelli Basın Ekspres Yolu üzerindeki şirketleri büyük zarara uğrattı.

Ekonomist Dergisi’nin haberine göre, TIR garajlarından, tekstil fabrikalarına, outlet mağazalardan beş yıldızlı otellere kadar çok geniş bir iş kesimini barındıran 3 kilometrelik yol kenarı 15 yıl aradan sonra hem can, hem 300 milyon TL’lik mal kaybı yaşadı.

İSTANBUL’da geçen çarşamba günü yaşanan sel felaketi İkitelli Basın Ekspres Yolu üzerindeki şirketleri ilk belirlemelere göre 300 milyon liralık zarara uğrattı. Ekonomist Dergisi’nin haberine göre, 3 kilometrelik yol üzerinde bulunan onlarca şirketin zararı 300 milyon lirayı da aşacak noktaya geldi. Sel felaketinde en büyük zararı ise otomotiv bayileri gördü. Bayilerde bulunan sıfır otomobillerin çoğu sel sularına kapıldı. Bayilerin alt katlarında bulunan servislerde de müşterilerin otomobilleri selde kullanılamaz hale geldi. Tekstil firmalarının ise depolarındaki kumaşların çoğu sel sularının altında kaldı. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketler ise bilgisayar sistemlerinin çökmesi sonucu müşterilerine hizmet veremez hale geldi.

Otomotiv etkilendi

Basın Ekspres Yolu üzerinde bulunan Honda bayisinin fiyatları ortalama 40 bin TL olan 30 adet sıfır kilometre aracı sular altında kalırken, Mepa’nın (Peugeot) Halkalı, İkitelli satış ve servis bölümünde yaklaşık 100’e yakın araç zarar gördü. 13 aracın da kayıp olduğu belirtilirken, toplam zararın 6 milyon TL’yi bulduğu tahmin ediliyor. Kia bayisi olan Ulukar’da 14 adet sıfır araç zarar gördü. Servisteki araçlar ve yedek parçaların da kullanılamaz halde olduğu belirtiliyor. Mitsubishi’nin Yıldızlar bayisinde ise 20 sıfır, 21 ikinci el otomobil sel suların altında kaldı. Bayinin zararının 1 milyon Euro’yu bulduğu ifade ediliyor.

Bölgede tekstil çöktü

Sel felaketinde İkitelli bölgesinde bulunan tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren bir çok şirket de sıkıntı yaşamaya başladı. Binlerce metre kumaş sel suları altında kalırken, bazı üretim tesislerinde kullanılan makineler de kullanılamaz hale geldi. Bu firmalar arısında bulunan Sabra Tekstil’in kumaş deposu, kesimhane sular altında kaldı. İşletme Müdürü Mesut Taşkın, dekorasyon hasarlarının 250 bin dolar olduğunu belirtti.

200 araç zarar gördü

İkitelli bölgesinde faaliyet gösteren hizmet sektörü de sel felaketi nedeniyle günlerce müşterilerine hizmet veremedi. Büyük bir yatırımla inşa edilen Holiday Inn İstanbul Airport Oteli’nin teknik alt yapısı zarar gördü. Altur’un İkitelli’deki binasının bodrum katı da selden zarar gördü, 2010 model Volkswagen marka 200 araç sular altında kaldı. Zarar 10 milyon lira olarak açıklandı.

Vodafone Acil Kurtarma Ekibi Türkiye’ye geldi

DÜNYA GSM sektörünün önemli oyuncularından biri olan Vodafone Türkiye’nin, sel felaketi nedeniyle devre dışı kalan İkitelli Santralı’ndan 3.8 milyon abonenin iletişimi etkilendi. Şirket yetkilileri hemen devreye girerek Vodafone’nun İngiltere’deki merkezine bilgi verdi. Acil durumlar için Almanya’da hazır bulunan Vodafone Acil Kurtarma Ekibi Türkiye’ye gönderildi. İkitelli Santralı’ndaki sorun nedeniyle İzmir’de yedek bulunan
santral de devreye sokuldu. Ancak şirketin İkitelli’deki merkezi kullanılamaz hale geldi.

Makine sektörü de sel darbesi yedi

ÇARŞAMBA günü yoğun yağış nedeniyle oluşan sel felaketi İkitelli’deki makine sektörünü de olumsuz etkiledi. Depolardaki makineler kullanılamaz hale gelirken sektör günlerce iş yapamadı. Piyasa değeri 2-5 bin TL olan 250 adet civarında dikiş makinesinin kaybolduğu Uzay Makine’de zararın boyutu 200 bin lirayı buldu. Yedek parçaların depolandığı bodrum katını sel bastığını söyleyen Dalgakıran Makine’nin patronu Adnan Dalgakıran, zararlarının 50 bin doları geçtiğini söyledi.

Günlüğü 10 TL’lik parkın sahibi, İdris Kamer çıktı

SEL felaketinde 100’den fazla TIR’ın kullanılamaz hale geldiği, Kamer TIR Parkı’nın sahibi de Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer’in yakın akrabası İdris Kamer çıktı. TIR parkı için 1997 yılında ruhsat alındığını söyleyen Kamer TIR Parkı’nın işletmecisi Mustafa Kale, şöyle konuştu: “Burada 2 milyon TL’ye yakın zararımız var. Ama bu bizim için önemli değil. Böylesine büyük bir felakette bizim TIR parkamızda sadece 1 kişi can verdi. O da uyarılmasına rağmen ‘Bana bir şey olmaz’ deyip TIR’dan çıkmadı. Artık burası kullanılmaz. Büyük bir ihtimalle kapatacağız. TIR’ların günlük ücreti 10 TL’ydi. .”

Garanti zarar görenin kredisini erteleyecek

GARANTİ Bankası, sel felaketinden zarar gören müşterilerinin vadesi gelen kredi geri ödemelerini yeniden yapılandırdığını duyurdu. Garanti Bankası’ndan yapılan yazılı açıklamada, bu kapsamda bankanın, vadesi gelen kredi geri ödemelerini yıl sonuna kadar 3.5 ay süreyle öteleyerek, ödemeleri 1 Ocak 2010’dan itibaren kabul etmeye başlayacağı belirtildi. Açıklamada, Garanti Bankasının, selden zarar gören bölgedeki şubeleri ve bölge müdürlükleri, bireysel, KOBİ ve ticari müşterileriyle görüşerek, yeniden yapılandırma sürecini başlattığı kaydedildi...

Read more...

Ekonomik krizin üzerinden 1 yıl geçti

Global krizin dönüm noktalarından Lehman Brothers’ın iflasının üzerinden bir yıl geçti ama tartışma yeniden alevlendi. Bir yandan “kriz dibi buldu” umutları yeşerirken, diğer taraftan, “Lehman kurtulsaydı, kriz bu boyuta ulaşır mıydı” sorusuna yanıt aranmaya başlandı.

GLOBAL krizin en önemli kıvılcımı olarak gösterilen ABD’li yatırım bankası Lehman Brothers’ın iflasının üzerinden tam bir yıl geçti. Geçten yıl 7 Eylül’de mortgage devleri Fannie Mae ve Freddie Mac’in devlet kontrolüne geçmesiyle başlayan küresel ekonomik kriz, 15 Eylül’de Lehman Brothers’ın iflasıyla tüm dünyada hızla yayılmaya başladı. Dünya çapında ülkelerin iflasına, bankaların batmasına, işsizlik oranlarının rekor seviyelere ulaşmasına neden olan kriz, Lehman Brothers’ın iflasının 1’inci yılında, şimdilerde iyileşme sinyalleri veriyor. Gün yüzü görmeye başlayan dünya ekonomisi şimdilerde “Lehman Brothers kurtulsaydı, kriz bu boyuta ulaşır mıydı?”nın cevabını arıyor.

Tek Lehman kurtarılamadı

Lehman Brothers’ın iflas açıklaması yaptığı 15 Eylül’de, haber küresel piyasalara bomba gibi düştü, New York Wall Street Borsası o gün 500 puan birden kaybetti. Aynı gün bir diğer yatırım bankası Merrill Lynch de hisselerini 50 milyar dolara Bank of America’ya devrederek iflastan son anda kurtuldu. Lehman’ın çöküşünden iki gün sonra sigorta devi AIG, Amerikan Merkez Bankası’ndan (FED) aldığı 85 milyar dolarlık krediyle hayata tutundu. Yani FED, bir tek Lehman Brothers’ı kurtaramadı. Sigorta devi AIG, ABD hükümetinden aldığı 85 milyar dolarlık destekle ayakta kalmayı başarırken, Morgan Stanley’in sırada olduğu kulaktan kulağa dolaşıyordu. Avrupadaki bankaların dizlerinin titremeye başladığı, o dönemde Goldman Sachs’ın da bir ayağının çukurda olduğu söylentileri kulislerde konuşuluyordu.

Krizin sonu görünmezdi

Dünyanın pek çok farklı bölgesinde ekonominin içinde bulunan önemli isimler, aradan geçen bir yılın ardından “ABD’nin Lehman’ın düşmesine izin vereceğine hayatta imkan vermezdik” sözleriyle krizin ‘sürpriz bir şekilde geldiği’ yorumunda bulundu. Pek çok kişi FED’in Lehman’ı kurtarabilmek için bir yol bulabileceğine inandığını söylese de farklı yorumlar Lehman’ın kurtarılmasının krizi uzun yıllar içinden çıkılmaz bir hale getireceğine inanıyor. Ekonomi çevrelerinde Wall Street’in ayakta kalabilmesi için Lehman’ın ölmesi gerektiği savunulsa da, Lehman Brothers’ın çöküşü, ekonominin gündeminden düşmeyen kriz haberlerinin başlangıç noktasını oluşturup kitaplara ve sinema filmlerine dahi konu oldu.

Kurtulmamızı istemediler

Lehman’ın sallanmakta olan emlak piyasasına fazla güvenmekle ve şirket bilanço üzerinde fazla risk almakla hata ettiğini söyleyen Lehman Brothers’ın CEO’su Richard Fuld, “Pek çok firma bu hatayı yaptı. Bear Stearns da Citigroup da bu hataları yaptı ama kurtarıldı” yorumunda bulundu. Lehman’ın çöküşüyle ilgili değerlendirme yapan Fuld, “Lehman’ın ayakta kalması için bir B planı önerildi. Ancak o zamanın FED Başkanı, şimdiki Hazine Bakanı Timothy Geithner, yatırım bankasının bir holding haline gelmesini istemediğini söyleyince de kurtarma planı iptal edildi” dedi.

Herkes çok üzgün

“Bizim için B planı uygulaması engellenirken Morgan Stanley ve Goldman Sachs bu yolla ayakta kalmayı başardı” diyen Fuld, bu noktada politikacıların da büyük rolu olduğunu ifade etti. Kongre üyelerinin Lehman’ın batışından bir hafta önce kurtarma planı yaptıkları Fannie Mae and Freddie Mac’ten sonra bir operasyona daha başlayacak güçleri omladığı için kolay yolu seçtiklerini belirten Fuld, tüm eski Lehman yöneticilerinin gerçekten çok üzgün olduğunu dile getirdi.

Fuld: Sebeplerden biri olduğum için özür dilerim

LEHMAN Brothers’ın çöküşünden sonra zor günler yaşadığını belirten CEO Richard Fuld, herkesin ayakta kalıp 158 yıllık yatırım bankasının krizde batmış olmasına inanamadığını belirtiyor. Lehman’ın çöküşünde rol alan isimlerden biri olduğu için özür dileyen Fuld, “Şirket kötü durumdayken ben ofis dışında müşterilerle ilgileniyordum ve diğer kişilerin riski yönetebileceğini düşünüyordum” dedi.

Sanat koleksiyonu satışa çıkıyor

LEHMAN Brothers, şirket içindeki ofilerinde dahi kullandığı sanat koleksiyonuna ait parçaları kasım ayında satışa çıkarıyor. Ancak bu satıştan çok fazla gelir elde edilmesi beklenmiyor çünkü Lehman’ın geçen yıl iflas açıkladığı gün bu piyasayı da vurduğu ortaya çıktı. Yetkililer, bazı parçalarda yüzde 70’lere varan düşüşlerin olduğunu da ifade ettiler.

Read more...

Konut kredisi faizi yüzde 1'in altına inerse

2 haftada 229 milyon TL’lik konut kredisi aldık. Bankaların faizleri yüzde 1’in altına indirmesiyle konut kredisine olan talep hızlanarak artıyor.

Konut kredisinde ağırlıklı olarak kısa vadeli faizlerin yüzde 1’in altına indiği 21-28 Ağustos haftasında 80 milyon TL’lik kredi artışı, rekabetin uzun vadelere yayıldığı 28 Ağustos-4 Eylül haftasında iyice hissedildi.

Söz konusu tarihler arasında bankalar toplam 148 milyon 810 bin TL’lik konut kredisi kullandırdı. Böylece faiz indirimi yarışının ilk iki haftasında vatandaşlar 228 milyon 750 bin TL’lik konut kredisi aldı. 28 Ağustos-4 Eylül haftasında konut kredilerinde yaşanan yüzde 0.34’lük artış son 3 ayın en hızlı yükselişi.

120 ay ve üzerindeki vadelerdeki kredi hacminde yaşanan 43 milyon 179 bin TL’lik azalış da hesaba katıldığında 1-120 ay vadelerde bankalar 271 milyon 929 bin TL’lik konut kredisi verdi. Tüketicilerin ortalama 100 bin TL’lik konut aldığı ve bunun yarısı kadar konut kredisi kullandığı varsayımına göre, faizlerin yüzde 1’in altına indiği son iki hafta yaklaşık 5 bin 438 adet ev satıldı.

Yüzde 70’i 37-60 ay vadeli

Konut kredilerinde iki haftada yaşanan 229 milyon TL’lik artışın vade yapısına bakıldığında, tüketicilerin ağırlıklı olarak 37-60 ay vadeli krediyi tercih ettikleri görülüyor.

Alınan kredilerin yüzde 69.88’i yani 159 milyon 843 bin TL’lik kısmı 37-60 ay vadeli olarak kullandırıldı. ev sahibi olmak isteyenlerin en fazla tercih ettiği ikinci vade seçeneği ise 13-36 ay. Bu vadede bankalar toplam 62 milyon 228 bin TL’lik kredi verdi. Konut kredilerinin toplamına bakıldığında, kredilerin yüzde 51.13’ü 61-120 ay vadeli olarak kullandırılmış.

Read more...

ABD ile silah anlaşması

Obama yönetimi yetkilileri ABD meclisine Türkiye’ye 7,8 milyar dolarlık Patriot PAC-3 füzesi satılması ihtimali olduğu yönünde bilgi verdi.

Pentagon’un Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı’ndan yapılan açıklamada satışın 13 Patriot ateşleme ünitesi ve 72 PAC-3 füzesini kapsadığı belirtildi.

Satışın ABD’nin yaptığı en büyük devletler arası silah satışlarından biri olacağı öne sürüldü. Eğer satış gerçekleşirse Türkiye’nin ABD’nin silah ihracatındaki en büyük müşteri konumuna geri döneceği ifade edildi.

İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRECEK

Türkiye uzmanı analist Soner Çagaptay da bu alışverişin Türkiye-ABD arasındaki askeri ilişkileri güçlendireceğini, Türkiye’yi yeniden ABD’nin önde gelen silah ihracatçılarından biri yapacağını ifade etti.

Pentagon’dan yapılan açıklamada Türkiye’nin bu füzeleri savunma kapasitesini güçlendirmek için kullanacağı ve bölgesel tehditlere karşı bir caydırıcı güç oluşturacağı ifade edildi.

KONGRE'DEN İPTAL BEKLENMİYOR

Kongre’nin bu teklifi reddetmek için 15 günlük süresi olsa da bu tarz tekliflerin bugüne kadar hiç reddedilmemiş olması satışın gerçekleşeceği fikrini güçlendiriyor.

Türkiye ABD’nin İran’a komşu olan tek NATO üyesi müttefiki olma özelliğini yıllardır koruyor. Geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton İranlı liderleri nükleer silah elde etme çabalarının nafile olduğu konusunda uyarmış, ABD’nin Ortadoğu üzerine bir “savunma şemsiyesi” açma ihtimali olduğundan bahsetmişti.

ABD’nin sadece Türkiye’ye değil Fas ve Ürdün’e de askeri malzeme satması bekleniyor.

Read more...

Altın piyasasına dikkat edin

11 Eylül 2009 Cuma

ABD’de artan bütçe açığının enflasyona neden olacağı ve doların değer kaybedeceği beklentisi altına olan ilgiyi artırdı.

Bloomberg’ün yaptığı ankete göre, uzmanların yüzde 83’ü altının ons fiyatının bu yıl 1034 dolar olan tarihi zirvesini aşacağını tahmin ediyor

Kriz dönemlerinin gözde yatırım aracı olan altın, ekonomilere ilişkin olumlu beklentilere rağmen yükselişini sürdürüyor. Önceki gün 1007 dolara çıkan altın fiyatları dün de 1.000 dolar seviyelerinden işlem gördü. ABD’de artan bütçe açıklarının doların gücünü azaltacağı ve enflasyona neden olacağı beklentileri altına olan talebi artırıyor.

Öte yandan Mart ayından bu yana hızla yükselen borsaların önümüzdeki aylarda yeniden düşüşe geçeceğine inanan bazı yatırımcıların kendilerini korumak için altında alım yapmaları (hedge) da fiyatların hızla yükselmesine neden oluyor.

Finans çevrelerinin yakından takip ettiği Bloomberg haber ajansının uzmanlarla yaptığı anket de altının yıldızının gelecek aylarda da parlamaya devam edeceğini gösteriyor. Anket sonuçları bu yıl altın fiyatlarının rekor seviyelerini aşabileceğine işaret ediyor.

Ankete katılan 12 uzmanın 10’u altın vadeli fiyatlarının bu yıl sonuna kadar Mart 2008’de görülen zirve olan 1033.90 doları aşacağını tahmin etti. Altının ons fiyatı önceki gün 20 Şubat’tan bu yana ilk kez 1.000 doları aşmış ve 1.007 dolara kadar yükselmişti.

Altın Türkiye’de dolar kurbanı

CMC Markets’in stratejisti Ashraf Laidi, “Altın fiyatlarının bu yıl içerisinde 1.200 dolara yükseleceğini tahmin ediyorum. Ancak bu çıkıştan önce fiyatlar 950 dolara kadar gerileyebilir” dedi.

National Avustralia Bank (NAB) analistleri de doların daha da zayıflaması ve Hindistan’da düğün sezonuna girilmesinin etkisi ile altın fiyatlarına biraz daha destek gelebileceğini ancak, riskten kaçınmanın azalması ile bazı yatırımcıların altın alımlarını sınırlayacaklarını öngörüyor. Analistler, 2010 dördüncü çeyreğine kadar altının ons fiyatının ortalama 1.028 dolar olacağını tahmin ediyor.

Altının ons fiyatında ay başından bu yana yaşanan yüzde 5.3’lük artış Türkiye’deki altın fiyatlarına tam olarak yansımadı. Türkiye’de altın fiyatları dolarla hesaplandığı için söz konusu süreçte içeride kurlarda yaşanan yüzde 2’lik düşüş Cumhuriyet Altını’nın 9 günde sadece yüzde 2.9 artmasına neden oldu...

Read more...

Ekonomimiz yüzde 7 küçüldü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bu yılın ikinci çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 7,0 küçüldüğünü açıkladı

Türkiye ekonomisi, bu yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 7 küçüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yılın (Nisan, Mayıs, Haziran) dönemine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) hesaplarını açıkladı.

Üretim yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre, yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla sabit fiyatlarla GSYH yüzde 7'lik azalmayla 23 milyar 513 milyon lira oldu.

Cari fiyatlarla ise GSYH yüzde 4,4 azalışla 228 milyar 817 milyon lira düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye ekonomisi, ikinci üç ayda, dolar bazında da cari fiyatlarla yüzde 22,9 küçüldü ve GSYH 145 milyar 630 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Geçen yılın ikinci çeyreğinde, GSYH; cari fiyatlarla yüzde 17,8, sabit fiyatlarla yüzde 2,8 büyümüştü.

Bu yılın tamamında ekonomide yüzde 4 büyüme öngörülmüştü ve bu rakam daha sonra yüzde 3,6 küçülme olarak revize edilmişti.

Kapasite kullanım oranı 69.7 oldu

İmalat sanayinde kapasite kullanım oranı Ağustos ayında, geçen yılın aynı ayına göre 6,5 puan azalarak 69,7 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “İmalat Sanayinde Eğilimler Ağustos 2009” sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, imalat sanayinde kapasite kullanım oranı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,5, bir önceki aya göre de 2,6 puan azaldı.

2008 yılı Ağustos ayında yüzde 76,2 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, bu yılın Ağustos ayında 69,7 seviyesinde gerçekleşti.

Kapasite kullanım oranı bu yılın Temmuz ayında yüzde 72,3 düzeyindeydi.

Read more...

Enflasyon beklentisi geriliyor

10 Eylül 2009 Perşembe

Merkez Bankasının anketine göre, 2009 yılı sonu enflasyon beklentisi, Eylül ayının ilk anketinde yüzde 5,64 oldu.

Merkez Bankası, Eylül ayı birinci dönem beklenti anketi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Ağustos ayının ikinci anketinde yüzde 5,94 olan yıl sonu enflasyon beklentisi, Eylül ayı birinci dönemi kapsayan ankette yüzde 5,64'e geriledi.

Read more...

Kredi kartı borçluları için umut

Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasında 14 banka süre uzatımına gitti.

Türkiye Bankalar Birliği’nin dün gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında aralarında Ziraat Bankası’nın da bulunduğu 14 banka kredi kartı borçlularına yeniden yapılandırma için ek süre verme kararı aldı. Süreler, bankalara göre değişiyor.

Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasında 14 banka süre uzatımına gitti. Türkiye Bankalar Birliği’nin dün gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında aralarında Ziraat Bankası’nın da bulunduğu 14 banka kredi kartı borçlularına yeniden yapılandırma için ek süre verme kararı aldı. Süreler, bankalara göre değişiyor.

Türkiye Bankalar Birliği’nden yapılan açıklamada, ödeme güçlüğü olan kart hamillerine, borçlarını yeniden yapılandırma olanağı getiren 6454 sayılı Kanun’a 5915 sayılı Kanun’un 2’nci maddesiyle eklenen Geçici 5’inci maddesine göre, kart hamillerinin başvurusu için öngörülen süre sona erdiği hatırlatılarak, “Birliğimiz Yönetim Kurulu’nun 7 Eylül 2009 tarihinde yapılan toplantısında; yeniden yapılandırılan kredi kartı borçlarına ilişkin gelişmeler değerlendirilmiş; kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılması için kendi inisiyatiflerine bağlı olarak bankalar tarafından ek süre tanınabileceği ifade edilerek, süre uzatımını düşünen bankalardan, öngördükleri süre sonunun derlenerek Birliğimiz internet sitesinde yayımlanmasının uygun olacağına karar verilmiştir” denildi.

Kredi kartı yapılandırmasında süre uzatımına giden bankalar

Akbank T.A.Ş. 30 Eylül

Citibank T.A.Ş. 11 Eylül

Finansbank T.A.Ş. 11 Eylül

Fortis Bank A.Ş 11 Eylül

HSBC Bank A.Ş. 11 Eylül

ING Bank A.Ş. 30 Eylül

Şekerbank T.A.Ş. 18 Eylül

Tekstil Bank A.Ş. 31 Aralık

Turkısh Bank A.Ş. 30 Eylül

Ziraat Bankası A.Ş. 30 Eylül

Garanti Ban. A.Ş 30 Eylül

İş Bankası A.Ş. 2 Ekim

Vakıflar B. T.A.O. 4 Kasım

Yapı ve Kredi B. A.Ş. 30 Eylül

Read more...

Dünya Borsalarında durum (8 Eylül)

9 Eylül 2009 Çarşamba

DÜNYA BORSALARI
Son%
DOW JONES9.496,660,59
FTSE 1004.947,300,29
XETRA DAX5.481,730,33
BOVESPA57.748,801,94
NIKKEI 22510.393,200,70

Read more...

Belçika ekonomisi iflas etti

Belçika federal hükümetinin Bütçe Bakanı Guy Vanhengel’in, “Devlet iflas durumunda” şeklindeki açıklaması piyasalarda rahatsızlık yarattı. Basına yaptığı açıklamada, “Belçika bir anonim şirket olsaydı iflas beyanı durumunda kalırdı. Devlet bütçesinin analizi bunu gösteriyor. Tek fark şu ki kamu sektöründe iflas beyan edilemiyor” diyen Vanhengel, acilen çok katı önlemler alınması gerektiğini söyledi.

‘İflası 5 dakika geçtik’

İflas durumuna 5 dakika kalmadığını, iflas durumunun 5 dakika ötesine geçildiğini anlatan bakan, “Bu durumun her dakika daha da vahimleştiğini” ifade etti. Federe yapılı ülkede Flaman bölgesi hükümetinin merkezi hükümete destek olmamasını eleştiren bakan, “Hükümetler düşerse, hep birlikte düşecekler” uyarısında bulundu. “Belçika anonim şirketinin ortakları” olarak nitelendirilen Valonya, Brüksel ve Flandr yerel hükümetlerinin sorumluluk paylaşmaları gereği üzerinde duran Vanhengel, devlet borçlanmasının çok yüksek düzeye ulaştığına dikkat çekti.

Bütçe açığı 25 milyar avro

Flaman liberal Vanhengel’in açıklamalarını ‘aşırı’ bulan bazı bakan ve politikacılar, bütçe açığının 25 milyar avroyu bulmasının ciddi bir sorun yarattığını ancak panik oluşturacak beyanlardan kaçınılması gerektiğini söylüyorlar. Belçika’nın, ‘borçlarını ödeyemeyen bir şirket’ ile mukayese edilmesinin, bu şirketin tahvillerini almış kişilerde büyük endişe yarattığı, bir devletin şirket olmadığı ancak çok borca girebildiği, yabancı sermayenin de büyük önem taşıdığı ve yetkili ağızlardan yanlış beyanların ekonomide çok olumsuz etki yaptığı ifade ediliyor.

Bütçe Bakanı Guy Vanhengel’in açıklamalarının Belçika’ya güven ve itibar kaybettirdiği söylenirken, ülkede gerçek bir ‘bütçe devrimi’ gerektiği, kamu harcamalarında en az yüzde 20 kısıtlama ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Belçika basınında yer bulan ilginç yorumlardan birinde özetle şu ifadeler not ediliyor: “Bir sabah kalkıyorsunuz, 25 milyar avro borçla iflas durumunda olduğunuzu öğreniyorsunuz. Aynı günün akşamı futbol takımınız İspanyollar karşısında hezimete uğruyor. Yaşananlar ne kadar zor durumda olduğumuzu gösteriyor.”

Read more...

Altin fiyatları 1000 dolar sınırını aştı

Global ekonomideki toparlanmanın devamı konusundaki endişeler piyasadaki yatırım tercihlerini etkiliyor.

Altın fiyatları bugün 1004 dolar ile son 6 ayın zirvesine çıkarken, dolar da euro karşısında 1.4481 ile yılbaşından bu yana en düşük seviyesini gördü.

Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı bugün aylar sonra ilk kez 1000 doların üzerine çıkarak 1004.5 dolara kadar yükseldi. Altın fiyatları şimdiye kadar dokuz ayrı tarihte 1000 doları geçmiş ve geçen sene Mart ayında en yüksek 1033.90 dolara kadar tırmanmıştı.

Ağustos sonunda 950 dolar seviyesinde olan doların 8 gündeki yükselişi yüzde 6'ya yaklaştı.

Altında yaşanan hareketi değerlendiren uzmanlar, son zamanlarda piyasadaki belirsizlik halinin arttığını ve ekonomilerin ne kadar sağlıklı olduğunun sorgulanır hale geldiğine dikkat çekiyor. Bu belirsizlik halinin de yatırımcıları değerli metallere yönelttiği ve altının da yükselmeye devam ettiği ifade ediliyor.

Altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde nasıl seyredeceğine ilişkin olarak ise piyasada bir fikir birliği oluşmuş görünmüyor. Altının 1000 dolar üzerindeki seyrini sürdüreceğini düşünenlerin yanı sıra bazı analistler hem fiziksel talebin zayıf olması hem de Asya ülkelerinin fiyat yükselince satışa geçme eğilimlerinden dolayı altının 950 dolar civarında dengeleneceğini düşünüyor.

Öte yandan dolarda yaşanan düşüş de altın fiyatlarını yukarı itiyor. Doların rezerv para konumu ile ilgili tartışmaların sürmesi ve piyasadaki şüpheler yarıımcıları dolardan altına yönlendiriyor. Son olarak Almanya'da açıklanan büyüme rakamlarının da beklenenden iyi olmasıyla dolar euro karşısında bugün 1.4481 seviyesine kadar geriledi. Euro/dolar paritesi böylece yılbaşından bu yanaki en yüksek seviyesini gördü.

Euro/dolar paritesinde rekor seviyesi 15 Temmuz 2008'de görülen 1.6039 ile tescil edilmişti...

Yükselen piyasalardaki menkul kıymet borsaları, yatırım bankası Lehman Brothers'ın geçen yıl batmasından önceki dönem düzeyine yükseliyor.

Yükselen piyasalardaki menkul kıymet borsaları endeksi MSCI, yüzde 1,2 oranında yükselerek, geçen yıl 9 Eylül'den buyanaki en yüksek düzeyine ulaştı.

Read more...

Son sanayi üretimi rakamları

Sanayi üretimi temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 düşüş gösterdi. Sanayi üretimi, 2008 yılı temmuz ayında yüzde 3,8 artmıştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, 2009 Yılı Temmuz Ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarına göre sanayi üretim endeksi, temmuz ayında bir önceki aya göre ise yüzde 0,9 yükseldi.

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2009 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,9 arttı. İmalat sanayi sektörü endeksi yüzde 10,5, elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 3,2 gerileme meydana geldi.

Ana Sanayi Grupları Sınıflanmasına göre, temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre en yüksek düşüş yüzde 22,7 ile sermaye malı imalatında görüldü. Diğer gruplar incelendiğinde aramalı imalatı yüzde 10,8, enerji yüzde 4,4, dayanıksız tüketim malı imalatı yüzde 2,7 düştü, dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 3,5 arttı.

EN YÜKSEK DÜŞÜŞ DİĞER ULAŞIM ARAÇLARININ ÜRETİMİNDE

Toplam Sanayi Üretim Endeksi alt gruplarının temmuz ayında, 2008 yılı aynı ayına göre değişim oranları incelendiğinde, en yüksek düşüş oranının yüzde 36 ile Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatında gerçekleştiği görüldü. Bunu, yüzde 27,3'lük düşüşle motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı izledi.

Radyo, TV, Haberleşme Teçhizatı ve Cihazları imalatında ise yüzde 36,5'lik artış gerçekleşti.

ALT GRUP

Alt grupta yer alan kalemlerden, kömür madenciliği yüzde 1,4, ham petrol ve doğalgaz çıkarımı yüzde 1,8, metal cevherler madenciliği yüzde 8,9 arttı. Diğer madencilik ve taşocakçılığı yüzde 4,4 geriledi.

İmalat sanayinde yüzde 10,5 düşüş gösterdi. Bunun alt kalemlerine bakıldığında, gıda ürünleri ve içecek imalatı yüzde 2,9, tütün ürünleri imalatı yüzde 16,5, tekstil ürünleri imalatı yüzde 6,6, giyim eşyası imalatı yüzde 6,5, derinin tabaklanması ve işlenmesi yüzde 1, ağaç ve ağaç mantarı ürünleri imalatı yüzde 4,4 geriledi.

Kok kömürü rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı yüzde 19,7, metalik olmayan diğer mineral ürünleri imalatı yüzde 14,3, ana metal sanayi yüzde 16,6, makina ve teçhizat hariç metal ürünleri imalatı yüzde 23,1, başka yerde sınıflandırılmayan makina ve teçhizat imalatı yüzde 7,3, büro makineleri ve bilgisayar imalatı yüzde 16,2, başka yerde sınıflandırılmayan elektrikli makina ve cihazların imalatı yüzde 20,8 düşüş gösterdi.

Motorlu kara taşıtı römork ve yarı römork imalatı yüzde 27,3, diğer ulaşım araçlarının imalatı yüzde 36 geriledi.

İmalat sanayi alt kalemlerinde artış gösteren kalemler ise yüzde 36,5 ile Radyo TV haberleşme teçhizatı ve cihazları imalatı, yüzde 28,6 ile tıbbı hassas ve optik aletler ile saat imalatı, yüzde 3,5 ile mobilya imalatı başka yerde sınıflandırılmayan diğer imalatlar, yüzde 4,3 ile kimyasal madde ve ürünleri oldu.

Elektrik gaz ve buhar sıcak su üretimi ve dağıtımında da yüzde 3,2 düşüş meydana geldi.

Read more...

Hisse İstatistikleri (5 Eylül itibariyle)

7 Eylül 2009 Pazartesi


HİSSE İSTATİSTİKLERİ
Fiyatı Artanlar
106

Fiyatı Azalanlar
140

Fiyatı Değişmeyenler
75

Read more...

Dünya Borsaları - Son Durumlar

DÜNYA BORSALARI
Son%
DOW JONES9.439,751,02
FTSE 1004.851,701,14
XETRA DAX5.384,431,57
BOVESPA56.671,801,73
NIKKEI 22510.187,10-0,27

Read more...

Döviz kurları son fiyatları

ABD Doları1,49801,49851,5070-0,60
EURO2,13302,13402,1480-0,70
İngiliz Sterlini2,44292,44902,4575-0,59
İsviçre Frangı1,40171,40521,4171-1,09
Japon Yeni (x100)1,60881,61281,6244-0,96

Read more...

Her ay 1 buçuk milyon dolar

Macaristan Vergi Dairesi tarafından açıklanan resmi veriler ülke gündemine oturdu.

10 milyon nüfuslu ülkede bir kişinin 283 milyon forint (1,5 milyon dolar) aylık maaş aldığını açıklayan Macaristan Vergi Dairesi, bu kişinin ismini açıklamadı.

Macaristan'da en fazla maaş alma rekorunu elinde tutan bu kişinin bir yıl içindeki kazancının 5,7 milyar forint (yaklaşık 30 milyon dolar) olduğu, ülkenin en iyi çalışanı olmayı hak ettiği bildirildi.

Aldığı maaş ile küçük bir şehri geçindirebileceği açıklanan bu kişinin ülke ortalaması olan 156 bin forint'ten 1.825 kat daha fazla maaş aldığı, ancak bu kişinin nasıl bir iş yaparak bu maaşı elde ettiği açıklanmadı.

Macaristan'da çalışan 4 milyon kişinin dörtte birinin, asgari ücret olan 71.500 forint (360 dolar) maaş aldığı belirtildi.

Read more...

Kriz Henüz Bitmedi

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn,küresel krizin henüz geride bırakılmadığını ve işsizliğin halledilmesinin zor bir sorun olmaya devam edeceğini söyledi.

Strauss-Kahn, Londra'da düzenlediği basın toplantısında, krizin geride bırakılmadığını ve krizin birçok sonucunun üstesinden gelinmesi gerektiğini belirterek, bu sonuçların başında bir süre daha halledilmesi zor bir sorun olarak kalan işsizliğin geldiğini ifade etti.

IMF Başkanı, şu an, krizden çıkış stratejilerini yürürlüğe koyma zamanı olmadığını, talebi desteklemeye devam edilmesi gerektiğini belirtti.

Strauss-Kahn, İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan G-20 zirvesinin, G-20 ülkeleri ve IMF'nin her defasında iyileşen ilişkisi çerçevesinde, beraber yürüdüğünü gösteren iyi bir toplantı olduğunu da ifade etti.

Zirvede alınan önlemlerle ilgili olarak Strauss-Kahn, yapılması gerekenler konusunda büyük bir uyumun olduğunu ancak şimdi somut önlemlerin gerektiğini kaydetti.

G-20 ülkeleri maliye bakanları bugün, küresel ekonomiyi ayağa kaldırmak için canlandırma önlemlerini sürdürme sözü vermişler, gelişmekte olan ülkelere uluslararası mali kuruluşlarda daha fazla söz hakkı verilmesi konusunda da fikir birliğine varmışlardı...

Read more...

Borsa ve dövizde haftanın son günü

5 Eylül 2009 Cumartesi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 2,14 oranında değer kaybetti.

İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 794,74 puan azalarak 45.160,51 puandan kapandı.

Hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer kaybı yüzde 1,73 oldu.

İlk seanstaki 190,78 puanlık azalış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 985,52 puan geriledi. Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 2,14 değer kaybetti.

DOLAR VE EURO'DA DURUM NE?

İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,5020 liraya, euro'nun satış fiyatı 2,1340 liraya geriledi.

Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,4990 liradan alınan dolar 1,5020 liradan, 2,1300 liradan alınan euro ise 2,1340 liradan satılıyor.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1,5060 lira olan dolar, güne 1,5080 liradan, 2,1520 lira olan euro 2,1480 liradan başlamıştı.

Read more...

Garanti Bankası para dağıtacak

4 Eylül 2009 Cuma

Garanti Bankası A.Ş'nin, 2008 yılı karından, hissedarlarına nakit 275 milyon lira temettü dağıtacağı bildirildi. Garanti Bankası'nın Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımlanan yazısında, bankanın 2009 yılı Olağanüstü Genel Kurul toplantısının yapıldığı belirtildi.

Yazıda şunlar kaydedildi: “Toplantıda banka ana sözleşmesinin Karın Taksimi başlıklı 45. maddesi uyarınca Olağanüstü Yedek Akçe Hesabına aktarılan 2008 yılı karından hissedarlarımıza nakit 275 milyon lira temettü dağıtılması, dağıtımın en geç 15 Eylül 2009 tarihine kadar yapılması ve kar dağıtım tarihinin tayininde Yönetim Kurulunun yetkili kılınması kararı alınmıştır.”

Read more...

Altın fiyatı senaryosu gerçekleşebilir

Altın fiyatlarında yaşanan yükseliş dikkat çekiyor. Uzunca bir süredir ons fiyatı 920-950 dolar bandında hareket eden altın, dün 980 dolara çıktı ve gözünü tekrar Şubat ayında gördüğü 1000 dolar seviyesine dikti.

Kanadalı yatırım danışmanlığı şirketi Maison Placements Başkanı John Ing, Yatırımcılar ekonomik toparlanmanın sandıkları kadar güçlü olmadığını gördü ve güvenli liman olarak geleneksel araçlara yönelmeyi tercih etmeye başladı dedi

Altın fiyatlarının daha uzunca bir süre yüksek seviyelerde seyredeceği belirtiliyor ve Önümüzdeki dönemde Hindistan'da evlenme sezonu başlıyor. Altın fiyatlarını doğrudan etkileyecek bir alım için hazırlıklı olmalıyız. Daha sonra yine Hindistan'da dini bayramlar,, yeni yıl alışverişleri ve Çin takvimine göre yeni yıl altına talebi yüksek seviyelerde tutacaktır ifadelerine yer veriliyor.

Read more...

Döviz rakamları geriledi

İstanbul serbest piyasada, kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,5060 liraya gerilerken, avronun satış fiyatı 2,1520 lira oldu.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1,5140 lira olan dolar, güne 1,5120 liradan, 2,1530 lira olan avro 2,1550 liradan başlamıştı.

Read more...

Borsa bugün duruldu

İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,84 oranında değer kazandı.

İMKB Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 640,75 puan artarak 46.146,03 puandan kapandı. Hisse senetlerinin ikinci seanstaki ortalama değer artışı yüzde 1,41 oldu.

İlk seanstaki 255,75 puanlık azalış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 385 puan yükseldi. Hisse senetleri günlük ortalama yüzde 0,84 değer kazandı.

Read more...

Altın Fiyatları, 1000 Dolar Olur mu?

3 Eylül 2009 Perşembe

Yılbaşından günümüze kadar yüzde 8 oranında artan altının ons fiyatının 1000 doları geçip geçemeyeceği tartışılıyor.

Altında yaşanan bu hareketin, ivme kazanmasıyla yılbaşından bu yana süren artış eğiliminin devam edebileceği, bu sayede altının ons fiyatının 1000 doları geçebileceği konuşuluyor.

1000 dolarlık altın ons fiyatının ardından, yeni hedefin, önce 1100 daha sonra da 1200 dolar olacağı, konuşulan konular arasında.

Read more...

Serbest Piyasada Dolar Fiyatı

Serbest piyasada dolar, yüzde 0,65 oranında artarak günü 1.513 TL'den kapattı.

Menkul Kıymetler Borsası'ndaki sert düşüş, dolarda ters tepki yaptı ve dolar günü artışla kapadı.

ABD bankacılık sektörüne ilişkin endişelerin, doların yükselişine neden olduğu sanılıyor.

Read more...

Menkul Kıymetler Borsası Çakıldı

Haftaya düşüş ile başlayan İMKB, Salı günü 394 puan yükselere iyimser bir hava çizmişti.

2 Eylül Çarşamba ise borsa için çöküş günü oldu. Borsa, 45 bin 100'lere kadar geriledi. Düşüş eğiliminin ABD'den kaynaklandığı yorumu yapılırken, düşüşün sürebileceği uyarısı da yapıldı.

Günün sonunda İMKB, yüzde 2.5 düşüşle 45.761 seviyesinden kapandı.

Read more...

İmalat Sanayi Endeksi Durumu (ABD)

2 Eylül 2009 Çarşamba

ABD'de İmalat sanayi endeksi Ağustos ayında arttı.

Endeks, Ağustos ayında yüzde 52,9 oranında değer kazanırken, bir buçuk yılın ardından tekrar büyüme işareti verdi.

Öte yandan, konut satışları da artış gösterdi.

ABD'de sözleşmeleri imzalanan ve bekleyen konut satışları Temmuz ayında, beklentilerin üstünde bir artış gösterdi.

Bu arada, Temmuz ayı inşaat harcamaları ise yüzde 0,2 oranında azalış gösterdi.

Read more...

Borsa Salı Günü 384 Puan Yükseldi

Borsa, haftanın ikinci günü, ilk güne nazaran 384 puan yükselerek, yüzde 0,83'lük artış sağladı.

Bu iyimser hava hisse senetlerine de yansıdı.

İMKB, 46 bin 935 puandan kapandı.

Read more...

İhracat Düşüşü Sürüyor: 29.8

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin 2009 yılı Ağustos ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 29,80'lik düşüşle 7 milyar 670 milyon dolar oldu.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ağustos ayı ihracat rakamlarını, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Büyükekşi'nin verdiği bilgiye göre, yılın ilk sekiz ayında ihracat 60 milyar 344 milyon dolar oldu.

Ağustos ayı itibariyle bir yıllık ihracat ise yüzde 24,41'lik düşüşle 97 milyar 730 milyon dolar olacak.

Read more...

Abone Olursanız Haberiniz de Olur!

Aşağıdaki kutucuğa e-mail adresinizi yazıp gelecek olan onay linkine tıklayınız. Bu sayede en son borsa haberleri, borsa yorumları ve borsa tüyoları, e-mail adresinize gelecek.

|

Borsa-Tuyolari.Blogspot.Com

Bu sitede; başta Borsa Haberleri olmak üzere, ekonomi ile ilgili en son gelişmeleri bulabilirsiniz. Borsa Yorumları ve Borsa Tüyoları ile yatırımlarınız öncesi fikir edinebilir; Canlı Borsa bandı ile Hisse Senetlerini yakından takip edebilirsiniz. Bu site, yatırım danışmanlığı hizmeti vermemektedir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, bankalar ile kullanıcılar arasında imzalanan resmi bir sözleşme ile verilmektedir. Bu sitede, kişisel yorumlar da bulunabilir.
Bu blog, altyapısı Google tarafından sağlanan Blogger hizmetinden faydalanmaktadır.

Back to TOP