Bankalar kredi vermiyor, bono alıyor

29 Haziran 2009 Pazartesi

Bankalar, kriz ortamında reel sektöre yeterince destek olmadıkları için siyasiler ve işadamlarının eleştirilerine hedef oldu. Gün geçmiyor ki bir yetkili bankaları kredi vermediği için eleştirmesin. Peki bankalar, kredi vermeyip ne yapıyorlar? Tahvil, bono alıp bütçe açıklarını, yani ekonomik önlemler paketlerini finanse ediyorlar. Kötü mü oluyor?

Baturalp CANDEMİR / REFERANS GAZETESİ

BDDK'nın internet sitesinden bankaların toplulaştırılmış bilançoları aylık bazda takip edilebiliyor. Eldeki son veriler nisan ayına ilişkin. Bankaların Türk lirası cinsinden varlıkları krizin ağırlaşmaya başladığı Eylül 2008'den Nisan 2009 sonuna kadar 22 milyar TL artmış. Sözkonusu artış yaklaşık yüzde 4,5'lik bir artışı ifade ediyor. Yedi aylık bir süre için düşük bir artış hızı.

Mevduat büyümesi yavaş

Peki neden Türk Lirası varlıklardaki artış bu kadar kısıtlı kalmış? Bankaların TL cinsinden varlıklarının artması için TL cinsinden kaynak bulunması gerek. Çünkü bankaların 2001 krizi öncesindeki gibi kur riski almasına engel olmak için, bankaların döviz bulup, TL'ye dönmesi kanunla sınırlanmış durumda. Kaldı ki, kriz ortamında döviz cinsinden kaynak bulmak, TL kaynak bulmaktan çok daha zor. Ayrıca, bankaların da böyle bir ortamda bir de kur riski almak isteyeceklerini hiç düşünmemek gerek. Kısacası, bankalar TL kredilerini artırabilmek için öncelikle TL cinsinden kaynak bulmalı; ancak faizlerin düştüğü ortamda mevduatın büyümesi de hızlı olmuyor.

Eylül 2008-Nisan 2009 arasında geçen 7 ay boyunca bankalardaki TL cinsinden mevduatlar 16 milyar artmış; bankaların toplam pasiflerindeki artış da zaten 17.5 milyar TL ile sınırlı. Aynı dönemde, Türk lirası cinsinden varlıklardaki artış ise 22 milyar TL. Varlıklardaki en yüksek artış, bankaların tuttukları bono ve tahvillerde gözleniyor: TL cinsinden bono portföyü 25 milyar TL'lik artmış bankaların. Yani varlıklardaki artışın tamamı bono portföyündeki artıştan kaynaklanıyor. Krediler bu dönemde 12 milyar TL azalmış.

Resme bakınca bizim gördüğümüz şu: Krizle birlikte bankaların kaynak yaratması çok güçleşti. O nedenle, bankalar mümkün olduğu kadar nakit kalmaya çalıştı; vade ve kur riskinden kaçınıldı. Eldeki sınırlı kaynaklar, artan bütçe açıklarını finanse etmek durumunda olan Hazine gibi borçlanmaya ihtiyacı olan bir kurum olduğundan Hazine bonosu ve devlet tahviline yönlendirildi. Merkez Bankası'nın da faiz indirdiği ve indirmeye devam edeceğini beyan ettiği bir dönemde Hazine bonosuna para yatırmak, hem kârlı hem de daha az riskliydi. Bankalar da bunu seçti. Krediler de, aynı dönemde, 12 milyar TL azaldı.

Krizin etkilerini azaltmak, ekonomik aktiviteyi canlandırmak için alınan önlemler, birbiri ardına açılan paketlerin mutlaka bir faydası oluyor. Ancak, sözkonusu önlemlerin bütçe üzerinde olumsuz etkileri olduğunu da gözden uzak tutmamak gerek. Borç stokunun üç-beş puan yukarı gitmesi çok sorun olmayabilir. Ama neticede, bu ay açık veren bütçeyi bu ay içinde finanse etmeniz gerekiyor. Bunun için de Hazine her ay mali sisteme gidip borçlanıyor. Mali sistemin kriz ortamında hızlı büyümesi beklenemez. Hızla büyümeyen bir mali sistemden Hazine her ay daha fazla borç istediği takdirde, özel sektöre kredi olarak aktarılabilecek kaynak tutarı azalacak. Ancak, yurtdışından sermaye girişi hızlanırsa, ancak o zaman krediler artışa geçebilir.

Bono alımı sürecek

Sonuçta, artan bütçe açıkları nedeniyle Hazine sürekli olarak fon talebinde bulundukça, bankalar tahvil-bono almaya devam edecekler. Bankaların daha çok kredi vermesi iki gelişmeye bağlı: Birincisi, global piyasalarda iyileşme devam edecek ve Türkiye giderek daha fazla yabancı kaynak çekebilecek. Böylece, bankalar sözkonusu kaynakları özel sektöre kredi şeklinde yönlendirecek.

İkincisi, bütçe açıklarının azalması için önlemler alınacak. Böylece, Hazine her ay finansal sistemden daha az kaynak talep edecek, böylece, kaynakların bir kısmı krediye yönlendirilebilecek. Eğer bu arada, bütçe açıklarının finansmanı için dış kaynak bulunup içeriden borçlanma ihtiyacı azaltılabilirse, o zaman daha da fazla kaynak krediye dönüştürülebilecek.

0 yorum:

Yorum Gönder

1-) Yorum yazarken imla kurallarına uyunuz ve küfür etmeyiniz.

2-) Yorum yazmak için, "Yorumlama Biçimi" bölümünden "Adı/URL" seçeneğine tıklayarak, adınızı ve URL (Varsa site adresinizi)'nizi yazınız ya da "Anonim" seçeneğine tıklayarak yorumunuzu "Adsız" olarak yazınız.

Yorumunuz için şimdiden teşekkür ederiz.

Abone Olursanız Haberiniz de Olur!

Aşağıdaki kutucuğa e-mail adresinizi yazıp gelecek olan onay linkine tıklayınız. Bu sayede en son borsa haberleri, borsa yorumları ve borsa tüyoları, e-mail adresinize gelecek.

|

Borsa-Tuyolari.Blogspot.Com

Bu sitede; başta Borsa Haberleri olmak üzere, ekonomi ile ilgili en son gelişmeleri bulabilirsiniz. Borsa Yorumları ve Borsa Tüyoları ile yatırımlarınız öncesi fikir edinebilir; Canlı Borsa bandı ile Hisse Senetlerini yakından takip edebilirsiniz. Bu site, yatırım danışmanlığı hizmeti vermemektedir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, bankalar ile kullanıcılar arasında imzalanan resmi bir sözleşme ile verilmektedir. Bu sitede, kişisel yorumlar da bulunabilir.
Bu blog, altyapısı Google tarafından sağlanan Blogger hizmetinden faydalanmaktadır.

Back to TOP