Borsa bugün de tatil

Borsa, bayramın 4. günü dolayısıyla bugün de tatil.

Borsa, salı gününden itibaren; yani, yarından itibaren yeniden işleme açılacak.

Borsa haberleri, bu sitede yayımlanacak.

Read more...

ABD borsası yeniden karışır mı?

Dubai'de ortaya çıkan borç erteleme kararı piyasaların yanı sıra, ABD'nin zaten kırılgan olan ticari konut pazarında yeni şok dalgaları yaratma tehlikesi taşıyor.

Reuters haber ajansında yer alan bir haber analizde, Dubai'den gelen borç erteleme haberinin artan şekilde eklemlenen dünyada küresel yatırımcılar için göründüğünden daha önemli olacağına dikkat çekildi.

Toplam 59 milyar dolar değerinde borç yükümlülüğü bulunan ülkenin en büyük kamu şirketlerinden Dubai World'ün hafta içinde bu borçlarını yeniden yapılandırmak istediğini açıklaması piyasalarda küresel çaplı satış dalgası getirmişti.

Dubai World'ün borç yapılandırması istediği şirketleri arasında ülkedeki meşhur Palmiye Adası'nı inşa eden Nakheel’in de olması ABD'de son küresel krizle büyük darbe yiyen konut sektörü ile ilgili endişelerin artmasına neden oldu.

ETKİ KÜRESEL OLACAK

Reuters'a konu ile ilgili açıklamalarda bulunan MIT Konut Sektörü Araştırma Merkezi Başkanı Tony Ciochetti, piyasalardaki satış dalgasının daha çok küresel etkisini olacağını söyleyerek, Öğrencilerime de açıklamaya çalıştığım gibi küresel ekonomide hepimiz bir yolla, bir biçimde ya da şekilde birbirimize bağlıyız ifadesini kullandı.

Dubai'den gelen kötü haber ABD konut piyasasının gösterge endekslerinden Dow Jones Gayrimenkul Endeksi'nde de etkisini gösterdi ve bu endeksin kaybı diğer endeksler ile karşılaştırıldığında yaklaşık iki kat daha sert düşüş gösterdi.

Uzmanlar bu gelişme ile dip seviyesini bulmaya çalışan emlak piyasasında kötü etkileneceğine işaret etti. Florida merkezli Rochdale Menkul Değerler şirketinden bankacılık analisti Richar Bove ise bu durum için,Dubai bazı çok prestijli mülkleri çok düşük fiyatlara elden çıkarmak zorunda kalabilir bu da tüm ticari gayrimenkul fiyatlarını aşağıya çeker yorumunu yaptı.

PRESTİJLİ MÜLKLER

Dubai World'ün portföyünde ABD'de prestijleriyle bilinen bazı gayrimenkuller bulunurken, bu mülklerin ucuza satılmasının ülkedeki tüm emlak piyasasında geniş etki yaratma tehlikesi taşıyor.

Şirketin ortaklık kurduğu ABD'li kumarhane işletmecilerinden MGM Mirage ile Las Vegas'ta yapmayı planladığı 8.5 milyar dolar değerinde ve 6 bin odalık otel projesi bu prestijli girişimlerden sadece biri.

Bunun yanı sıra Nakheel, New York'ta Mandarin Oriental ve W otellerinin inşaatını sürdürürken diğer yandan Miami'deki Fontainebleau otelinde yüzde 50 hisseye sahip bulunuyor.

ABD'de ticari gayrimenkul fiyatları 2007 yılında gördükleri zirveye göre yaklaşık yüzde 43 oranında aşağıda bulunuyor.

Read more...

Avrupa'daki bankalar panikte

Dubai World’ün 59 milyar dolarlık borcunu 6 ay ertelenmesini istemesi üzerine özellikle Orta Doğu bölgesine yatırım yapan bankaların hisseleri önemli ölçüde değer kaybederken, bu bankalar milyarlarca dolar zarar etme riskiyle karşı karşıya bulunuyor.

Birçok banka risk altındaki kredilerinin miktarına ilişkin açıklama yapmazken, Avrupa’nın en büyük bankası HSBC, 2008 yılı sonu itibariyle 17.03 milyar dolar olan kredi miktarının, Haziran ayı sonu itibarıyla 15.9 milyar dolara indiğini bildirdi.

Devlet kontrolüne geçen İngiliz, 2.3 milyar dolarla (toplam kredilerin yüzde 17’si) Dubai World’e en fazla kredi veren banka.

Dolar, Londra’da 1.5550 TL’yi gördü

Türkiye’de piyasalar her ne kadar Kurban Bayramı tatili nedeniyle kapalı olsa da Türk Lirası, Londra’da değer kaybetmeye devam ediyor. Bayram tatiline 1.50 TL seviyelerinden giren dolar dün uluslararası piyasalarda 1.5550 TL’ye kadar yükseldi.

Yatırımcıların hisse senedi ve emtialardan çıkıp dolara yönelmesi TL’nin değer kaybetmesine neden oldu. Ancak dün 1.4826’ya kadar inen euro/dolar paritesinin yeniden yükselişe geçmesi TL’nin de bir miktar toparlanmasını sağladı. Akşam saatlerinde dolar, 1.52 TL seviyelerine kadar geriledi.

Las Vegas’ta ‘kumarı’ kaybetti

Dubai World’ün en büyük projelerinden biri ABD’li ortağı MGM ile giriştiği kumarhaneler şehri Las Vegas’taki CityCenter. Yaklaşık 8.6 milyar dolara mal olması beklenen proje tehlikeye girdi. Ünlü ABD’li milyarder kirk Kerkorian’ın sahi olduğu MGM’in de 13 milyar dolar borçla zıkıntılı günler geçirmesi, dev kumarhane projesini iflas noktasına getirdi. MGM, CityCenter için bugüne kadar 4.5 milyar dolar harcandığını, ancak yatırım bitmesi için kısa sürede sıcak para girişinin sağlanması gerektiğini açıkladı.

İngiltere Başbakanı: Dünya üstesinden gelir

İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Dubai’nin borcunu ödeyememesinin bir sorun teşkil ettiğini, ancak dünya ekonomisinin, bu durumun üstesinden gelmek için yeterince güçlü olduğunu söyledi. Brown, “Bana göre dünya finansal sistemi şimdi güçlü ve ortaya çıkan sorunlarla baş edebilir. Bu bir aksilik olsa bile, daha önce başa çıktığımız sorunlar ölçeğinde olmayacağını düşünüyorum. Küresel düzelme mali teşviklere bağlı” diye konuştu.

Putin: Dubai krizi bizi de etkiliyor

Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Dubai’nin borç sorunlarının, dünyanın finansal krizden çıkmasının zor olacağını bir kez daha gösterdiğini bildirdi. Putin, “Krizden çıkış kolay olmayacak ve dalgalanmalar muhtemel... Dubai sorunu, Rusya ekonomisinde etkisi oldu. Borsa hafifçe geriledi ve dolar rubleye karşı değerlendi. Ancak sonuçta, krizden çıkma eğiliminin üstün geleceğini düşünüyorum” dedi.

205 milyar euro

Emlak fiyatlarının 2008’e göre yüzde 50 düştüğü Dubai’de askıya alınan gayrimenkul projelerinin tutarı 205 milyar euroyu buldu.

Maktum: Endişeleri anlıyoruz

Dubaİ Yüksek Mali Komitesi Başkanı Şeyh Ahmed Bin Said El Makdum, “Hükümet piyasanın ve kredi kuruluşlarının endişelerini anlıyor. Ancak var olan koşullarda hükümet etkin adımlar atabilmek ve borç yükünü netleştirebilmek için olaya dahil olmak durumundaydı” dedi. Maktum, hükümetin piyasaların nasıl tepki vereceğini tam olarak bilerek bu adımı attığını vurguladı. “Dubai World’ün çalışmalarını sürdürebilmek için borçların yayılmış olduğundan emin olmak durumundayım” diyen Maktum, geniş bir açıklamanının hafta başında yapılacağını söyledi...

Read more...

Borsa haberleri, tatilde!

Borsa haberleri, tatile giriyor. Bu süre içerisinde borsa ile ilgili haberlere daha az yer vereceğiz.

http://borsa-tuyolari.blogspot.com, içinde bulunduğumuz kurban bayramını kutlar, bundan sonra gerek ekonomi dünyasında gerekse finans dünyasında herkese bol kazançlar diler.

Read more...

IMF'den yeni açıklamalar

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, küresel ekonomideki reform ihtiyacına değindi.

Kahn, reformların biraz zaman alacağını söylerken, ‘dünya vatandaşlarının bir başka kurmarma operasyonuna daha ödeme yapmak istemeyeceği’ uyarısı yaptı. Dominique Strauss-Kahn, Paris’te yaptığı bir konuşmada zor ve karmaşık bir finansal reform gündemi bulunduğunu, bu alanda anlamlı ilerleme sağlamanın zaman alacağını bildirdi. Kahn, “Ekonomi toparlanır, finansal piyasalar normalleşirken, krizin yarattığı ivedi reform gereksinimiyle finans sektörünün gelişmesini beslemesi istenen ‘düzenleme’ reformu taahhütlerinin azalmasından kaygı duyuyorum” dedi.

Korumacılık endişesi

Kahn, ‘tarihi pencereyi’ kaçırmanın kayıp olacağını, daha fgüvenli ve istikrarlı bir finansal sistem için harekete geçilmesi gerektiğini vurgularken, şöyle konuştu: “Düzenleme reformlarına doğru hızla ve kararlılıkla hareket etmek ve böylece gelecekteki finansal krizlerin riski azaltmak bizim için kritik önemde. Bana göre dünya vatandaşları bir başka ‘kurtarma’ operasyonu için ödeme yapmayı reddedecek. Onun yerine belki de uluslararası işbirliğini azaltacak ‘korumacılığı’ isteyerek karşılık verecek. Bunun gerçekleşmesine izin veremeyiz. Küresel düzeyde birbiriyle bağlantılı hale gelmekten çok şey kazandık.”

‘Özel sektör her şeyi bilir’ eğilimi yanılttı

DOMINIQUE Strauss-Kahn, ‘düzenleme ve denetleme’ eksikliğinin, krizin anahtar önemdeki nedenlerinden biri olduğunu savunarak, şu yorumu yaptı: “Uygun ‘düzenleme’ varolsa bile, daha güçlü bir uygulama olabilirdi. ‘Denetleme’ sorunları da krizde rol oynadı. Bazı yönetim çevrelerinde, gözetimde ciddi yanılmalara yol açan, ‘özel sektör en iyisini bilir’ gibi bir eğilim bulunduğunu söylemek doğru olur.”

Read more...

Borsa, bayram öncesi 188 puan düştü

Bayram öncesi son işlem gününde endeksi 188 puan düşerek günü 45 bin 350 puandan kapattı.

Hisse senetlerine de düşüş yansıdır. İşlem gören hisse senetleri, yüzde 0,41 oranında değer kaybetti.

Borsa, salı günü işleme yeniden açılacak.

Read more...

Altın fiyatlarının seyri

Altının onsu, yüzde 2'ye yakın bir yükselişle 1.192,60 dolar düzeyine çıktı ve yeni rekor seviyesine ulaştı. Altının yılbaşından bu yana yükselişi de yüzde 35'e ulaştı.

Altının yükselişinde, sadece ABD Dolarındaki zayıflığın olmadığını belirten uzmanlar, merkez bankalarının da kıymetli maden satın almaya başlayacağını yönelik haberlerin altının yükselişinde etken olduğunu vurguluyor.

Bu arada, gümüş de, son 16 ayın en yüksek düzeyinden işlem görüyor.

Altının bilinmeyen 20 gerçeği

Öte yandan yurtdışında yaşanan yükseliş içerideki fiyatları da etkiliyor. Alım satımı en çok yapılan altın türü olan çeyrek altının fiyatı 94 liraya kadar ulaştı. Uzmanlar, çeyrek altının 100 liraya kadar gidebileceğini söylüyor.

Türkiye'de yastık altında 5 bin ton altın olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar, bunun değerinin 180 milyar dolara yaklaştığını belirtiyor.

FİYATLAR DAHA YÜKSELİR Mİ?

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Başkanı İmam Altınbaş, altın fiyatlarının artık çok fazla yükselmeyerek geriye doğru gelmesini beklediğini bildirdi. Dünyada fiziki altın kullanımının yüzde 50'ye düşmesine karşın, altın fiyatlarının aşırı değerlenmesini doğru bulmadığını ifade eden Altınbaş, “Bir şeyin çok değerlenebilmesi için kullanıcısının, talebinin çok olması lazım. Şimdi altın kullanılmıyor. Fiziken tüketilmiyor. O zaman bunun değeri neden artıyor? Dolayısıyla değerinin niye arttığını da anlamıyorum, bu fiyatların geriye doğru geleceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Fiyatların, dünyada altının ons fiyatının düşmesi ile mümkün olabileceğini belirten Altınbaş, şunları kaydetti:

“Dünyada altının ons fiyatlarının 3-6 ay arasında 900 dolar seviyesine gelmesini bekliyorum. Buna paralel olarak 22 ayar 1,75'lik çeyrek altın fiyatları da geriye doğru gelir. Altının ons fiyatı düşünce, o da düşecek, 70 liraya doğru gelir. Bu da 3 ile 6 ay arasında olur.”

Read more...

Vergi indirimi gelir mi?

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, “Dış talepte sıkıntı devam ediyor. Krizden çıkış için Türkiye’nin önündeki seçenek, iç talebi hızlandırmaktır” dedi.

Küçük, İSO’nun Kasım ayı meclis toplantısında, ekonomik krizin geçen 15 ay sonunda, reel sektördeki toparlanmanın finans sektörünün çok gerisinde kaldığını dile getirdi.

Küçük, son veriler dikkate alındığında sanayi üretiminde artıya geçiş için beklentilerini biraz daha ertelediklerini vurgulayarak şöyle konuştu: “İşsizlik adeta kanayan bir yaraya dönüştü. Sanayide sorunlar çözülmeden büyümede, istihdamda ve yatırımlarda iyileşme bekleyemeyiz. Kriz sürecinde vergi indirimleri işe yaramıştı, ancak erken bitirildi. ÖTV-KDV indirimleri tekrar gündeme gelmelidir. Yok, bu yöntem tercih edilmiyorsa, o zaman ekonomi yönetimi, aynı etkiyi yaratacak başka çözümleri mutlaka geliştirebilmelidir.”

Read more...

TMSF'nin borcu siliniyor

Birkaç yıldır gündemde olan, TMSF'nin Hazine'ye olan borçlarının silinmesinin yolu açıldı.

Hafta içinde Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Değişiklik Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında eklenen geçici bir madde ile TMSF'nin 90 milyar YTL'ye varan borçlarının silinmesi planlanıyor.

Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'nun (TMSF) yılan hikayesine dönen Hazine'ye borçları siliniyor. Hafta içinde Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Değişiklik Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında eklenen geçici bir madde ile TMSF'nin borçlarının silinmesinin yolu açıldı. 90 milyar YTL'ye varan TMSF borçlarının 48.4 milyar YTL'sinin vadesi geçti. TMSF'nin borçlarının silinmesi son birkaç yıldır gündemdeydi. Ancak mali disiplin bozulacağı gerekçesiyle bir türlü adım atılamıyordu. Geçen yıl hükümet bir başka yasada borçların silinmesi için yetki aldı. Şimdi de nasıl uygulanacağına ilişkin yasal altyapıyı kuruyor. TMSF borçlar silindikten sonra da Hazine'ye ödeme yapmaya devam edecek. TMSF'nin bundan sonra yapacağı ödemeleri Hazine borç ödemede kullanacak. Ama ödemelerin bütçeleştirip bütçeleştirilmeyeceği henüz netlik kazanmadı.

Bütçeyle ilişkilendirilmeyecek

Geçen hafta içinde verilen bir önergeyle TMSF'ye 31 Aralık 2007 tarihine kadar verilen özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi'nden (DİBS) doğan veya doğacak ana para, faiz, masraf ve gecikme zammından oluşan Hazine alacaklarının bütçenin gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin terkinini yani silinmesini getiren düzenleme yapıldı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılan düzenlemeye göre yapılacak silme işlemi TMSF'nin, faaliyet izni kaldırılan veya yönetimi ve denetimi kendisine devredilen bankalardan kaynaklanan alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin hak ve yetkilerini ortadan kaldırmayacak. TMSF, Bankacılık Kanunu'nda sayılan gelirlerinden oluşan ve sigorta rezervi olarak tutulanlar hariç olmak üzere, faaliyet izni kaldırılan veya yönetimi ve denetimi kendisine devredilen bankaların her türlü mal, hak ve alacaklarından elde ettiği veya edeceği nakdi gelirleri, mevcut ve muhtemel çözümleme giderleri ve bu kapsamda diğer kurumlara yapılması zorunlu ödemeler düşüldükten sonra kalan tutarı, Müsteşarlığın ilgili hesaplarına aktaracak. Bu çözümleme gelirlerinin aktarılması nedeniyle çözümleme giderleri için ilave kaynağa ihtiyaç duyulması halinde, sigorta rezervine başvurulmaksızın TMSF'ye Hazine tarafından özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç etmeye bakan yetkili olacak.

Hazine'nin TMSF'den toplam alacağı 89 milyar 383 milyon YTL. Bunun 53 milyar YTL'si ana paradan oluşuyor. Son Kamu Borç Yönetimi Raporu'na göre; 89 milyar 383 milyon YTL'lik borcun 48 milyar 414 milyon YTL'sinin vadesi geçti. 2008 yılının ilk üç ayında ise vadesi geçen borç 2 milyar 199 milyon YTL oldu. Vadesi geçmiş borçlar 2003 yılında 9.2 milyar YTL'ydi. 2004 yılında iki katına çıkarak 18.4 milyar YTL'ye, 2005'te 24.5 milyar YTL'ye, 2006'da 35.4 milyar YTL'ye, 2007'de 46.2 milyar YTL'ye çıktı. Yani 2007 yılı sonu itibariyle 46.2 milyar YTL'lik borç ödenmeden vadesi geçmiş oldu. 2008 yılının mart ayı itibariyle de vadesi geçen borç miktarı 48.4 milyar YTL'ye yükseldi. TMSF ise bugüne kadar Hazine'ye değişik zamanlarda 8 milyar 400 milyon YTL'lik ödeme yaptı.

Read more...

Borsa bugün yerinde saydı

Geçen haftayı genel olarak düşüş ile kapatan. Bu hafta ise ufak yükselişlerle haftaya başlayan borsa, bugün yerinde saydı. Sadece 25 puanlık bir artış yaşayan borsa, yarınki arife günü için de ipucu vermiş oldu.

İMKB, 25 puanlık yükselişin ardından, günü 45 bin 538 puandan kapattı.

İstanbul Borsası'nda işlem gören hisse senetleri, ortalama bazda yüzde 0,06 oranında değer kazandı.

Önemli borsa haberleri, aşağıdaki konularda.

Read more...

Piyasalar, şok yaşatabilir

Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporu'nda küresel piyasalarda yaşanabilecek yeni şokların finansal istikrara yönelik en önemli risk olduğuna dikkat çekilirken, diğer iki önemli risk olarak yüksek işsizlik ve beklenen yavaş yaşanabilecek ekonomik toparlanmayı işaret etti.

REFERANS GAZETESİ

Merkez Bankası, (MB), önümüzdeki dönemde finansal istikrara yönelik en önemli risklerin, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın beklenenden yavaş olması, yüksek işsizlik oranları ile küresel finansal piyasalarda yaşanabilecek yeni şoklar olduğuna dikkati çekti. Küresel kriz dolayısıyla bankaların sermaye yapılarını güçlü tutmalarının büyük önem taşıdığı vurgulanırken, bu çerçevede bankaların kârlarını bünyelerinde bırakmalarının olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çekildi.

Kamu borçlanması sınırlanmalı

Buna karşılık raporda kamuya bazı uyarılar yapıldığı da dikkatlerden kaçmadı. Kriz nedeniyle 2009'da bütçe açığındaki artışı sonucunda, kamunun borçlanma gereğinin yükseldiğine dikkat çekildi.

Bütçe açıklarının önümüzdeki dönemlerde mali sürdürülebilirlik kaygılarını artırmasının engellenmesi için kısa vadedeki mali genişlemenin orta vadede telafi edilmesi gerektiğine dikkat çekilen FİR'de, Önümüzdeki dönemde kamu borçlanma gereksiniminin kontrol altına alınması ve borcun sürdürülebilirliğine ilişkin kaygıların engellenmesi için Orta Vadeli Program'da öngörülen tedbirlerin kararlılıkla uygulanması büyük önem arz etmektedir ifadelerine yer verildi.

Finansörler borç ödedi

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu'nun ikinci sayısı yayımlandı. Raporda, düşen cari açığın finansman yapısının da kriz etkisiyle değişikliğe uğradığı vurgulandı. Önceki dönemlerde yurtdışından kaynakla cari açığı finanse eden özel sektörün, son dönemde borç geri ödemesine odaklandığı belirtilirken, doğrudan yatırımların cari açık finansmanındaki payının arttığına vurgu yapıldı.

Raporun dikkat çeken bir diğer önemli ayrıntısı, ülkeden portföy kaçışı yaşandığı dönemde net hata noksan kaleminde gerçekleşen yüksek artıştı. Merkez Bankası bu yüksek artışa sebep olarak, kur farkının yanında yurt içi bankacılık sistemi dışında tutulan efektif tasarrufun bankalara TL karşılığı satılmasını gösterdi. Ayrıca, 2009 yılında gerçekleşen doğrudan yatırım girişlerinin önemli kısmını 2008'de yapılan enerji sektörü özelleştirmelerine ilişkin ödemelerin oluşturduğu hatırlatıldı.

Kur riskini kriz sınırladı

2008 yılı sonuyla kıyaslandığında reel sektörün yurt dışındaki yabancı ticari bankalar ile diğer kuruluşlardan kullandığı kredilerde kayda değer bir değişim olmadığı görülürken, bu gelişmede, dış finansman imkanlarının daralması ve maliyetlerinin artmasının yanı sıra yurtiçi kredi piyasası ve iktisadi faaliyetteki daralmaya bağlı olarak gerek bankacılık sektörünün gerekse banka dışı kesimin dış finansman ihtiyacının azalması da rol oynadı.

Firmaların satış gelirlerinin düşmesine bağlı olarak faaliyet kârlılığının azaldığı ve ödeme güçlerinin zayıfladığına dikkat çekilirken, Türk Lirasının değerinin son dönemlerde istikrar kazanması, yabancı para kredileri ve açık pozisyonu yüksek firmaların ödeme güçlerinin daha fazla bozulmasını sınırladığı kaydedildi. Reel sektörün finansal borçlarının, 2009 yılı Eylül ayı itibarıyla 339,6 milyar lira olarak gerçekleştiği belirtilerken, bunun yaklaşık yüzde 61,1'i yabancı para cinsinden olduğu ve kurlardaki değişimlerin reel sektörün finansal yapısını önemli ölçüde etkilediği kaydedildi.

KGF, KOBİ kredisini artırır

Raporda, Türk bankacılık sektörünün güçlü yapısını koruduğu ve Türk bankalarının sermaye yapılarının son dönemlerdeki yüksek kârların da katkısıyla daha da güçlenmesinin kredi kullandırma kapasitelerini artırdığı kaydedildi.

Son aylarda konut kredilerinde başlayan ivmelenmenin önümüzdeki dönemde Kredi Garanti Fonu'na (KGF) verilen desteğin de devreye girmesiyle KOBİ kredilerinde de görülebileceği ve genel olarak kredilerde de kademeli bir iyileşme olmasının beklendiği vurgulandı. Bankaların tahsili gecikmiş alacakların (TGA) artmaya devam etmekte olduğu ancak, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın kademeli olacağı göz önüne alındığında, bu artışın bir süre daha devam edebileceğine dikkat çekildi.

Banka kârlarının formülü

Merkez Bankası'nın raporunda bankaların elde ettiği yüksek kârların matematiğine de yer verildi. Bankaların faizde yaşanan düşüşü kredilere aynı ölçüde yansıtmadığına dikkati çeken Merkez Bankası, banka kârlarındaki artışın önemli bir sebebi olarak da fonlama maliyetlerindeki azalışa rağmen uzun vadeli kredi maliyetlerinin aynı ölçüde indirilmemesini gösterdi.

Rapora göre bankaların mevduata ödediği faizde yaşanan düşüş, kredilerden aldığı faizdeki düşüşten çok daha keskin oldu. Kredi faizleri yüzde 22'lerden yüzde 18'lere geriledi. Mevduata ödediği faizler ise yüzde 16'lardan yüzde 10'lara geriledi.

Mali disiplin önemli

Önümüzdeki dönemde uygulanması gereken politikalar hakkında bilgi verilerken, bütçe açıklarının mali sürdürülebilirlik kaygılarını artırmasının engellenmesi için kısa vadedeki mali genişlemenin orta vadede telafi edilmesinin gerekli olduğuna dikkat çekildi.

Bu çerçevede, Orta Vadeli Programda 2010-2012 yıllarında kriz döneminde hızla artan bütçe açıklarını kademeli bir şekilde azaltmayı amaçlayan tutarlı bir çerçeve sunulduğu hatırlatıldı. Raporda, alınan parasal tedbirlerin orta vadede mali disiplin ve yapısal düzenlemelerle desteklenmesinin büyük önem taşıdığı kaydedildi.

Temmettü ödenmemesi sermaye rasyosunu iyileştiriyor

Rapora göre, mevduat bankalarının 2008 yılı için ödenen temettü tutarları, 2007 sonuna göre yüzde 57,1 gerileyerek, 2 milyar TL oldu. 2007 yılı sonunda yüzde 34,6 olan mevduat bankalarının temettü ödeme oranı ise 2008 sonunda yüzde 16,6'ya geriledi. Yapılan bir analizde 2007 ve 2008 yılları kârından hiç temettü ödenmemesi veya bir kısmının ödenmesi durumlarının mevduat bankalarının birincil sermaye rasyolarının üzerinde yaratacağı etkiler incelendi.

Buna göre, 2008 yılı kârından temettü ödemesinin hiç yapılmaması durumunda, 2009 yılı eylül ayı itibarıyla mevcut yüzde 16,6 olan birincil sermaye rasyosunun yüzde 17'ye yükselirken, 2008 yılı karının yüzde 50'sinin temettü olarak dağıtılması durumunda ise yüzde 15,8'e indiğine dikkat çekildi.

Read more...

Doğan grubu ve maliye anlaşamamazlığı

Maliye Bakanlığı ile Doğan Yayın Holding, gruba kesilen 4 milyar 823 milyon 825 bin 987 liralık vergi cezası için uzlaşmaya varamadı.

ün saat 14.00'de Gelir İdaresi Başkanlığında toplanan ve 16 saat devam eden Merkezi Uzlaşma görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı.

Doğan Yayın Holding'ten yapılan açıklamada, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile yapılan uzlaşma görüşmelerinde, uzlaşma görüşmelerine katılan şirket Doğan Yayın Holding A.Ş. ve hiçbir bağlı ortaklığı için “uzlaşma vaki olmadığını” bildirildi. Açıklamada şöyle denildi:

''T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile yapılan uzlaşma görüşmelerinde, uzlaşma görüşmelerine katılan Şirketimiz Doğan Yayın Holding A.Ş. ve hiçbir Bağlı Ortaklığımız için “uzlaşma vaki olmamıştır'.

Daha önce de kamuya açıkladığımız üzere; uzlaşmanın vaki olmaması sonucunda doğrudan ve dolaylı Bağlı Ortaklıklarımızın (Doğan TV Holding A.Ş. D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım A.Ş., Doğan Prodüksiyon Hizmetleri A.Ş. ve Alp Görsel İletişim Hizmetleri A.Ş.) kendilerine tebliğ edilen Vergi ve Ceza İhbarnamelerinin terkini amacıyla açmış oldukları davalarda, dava süreci kaldığı yerden devam edecektir.

Diğer taraftan, şirketimiz Doğan Yayın Holding A.Ş. 1 Nisan 2002-31 Mart 2003 hesap dönemine ilişkin olarak tebliğ edilen 35 milyon 182 bin 511 lira tutarında vergi aslı ve ceza ihbarnamesi için ve Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. ise henüz dava açmamış olduklarından, tebliğ edilen Vergi ve Ceza İhbarnamelerinin terkini amacıyla dava açacaklardır.”

Read more...

Teb, sendikasyon kredisi aldı

Türk Ekonomi Bankası (TEB), 375 milyon dolarlık sendikasyon kredisi aldı.

TEB'den yapılan açıklamada, ihracatın finansmanında kullanılacak olan sendikasyon kredisinin, uluslararası piyasalardan 17 ülkeden 28 bankanın katılımı ile sağlandığı belirtildi. Açıklamada, 1 yıl vadeli kredinin toplam maliyetinin yıllık libor/euribor artı yüzde 2 olduğu kaydedildi.

TEB'in geçen yıl aldığı 245 milyon dolar karşılığı sendikasyon kredisi yenilemesine uluslararası piyasalardan 460 milyon dolarlık talep geldiği ifade edilen açıklamada, kredinin oransal olarak 2009 yılının “en” fazla talep gören işlemi olduğu vurgulandı.

Açıklamada, TEB'in 460 milyon dolarlık talebin 375 milyon dolarlık kısmını 190 milyon avro ve 92 milyon dolar olmak üzere iki dilimde aldığı bildirildi.

TEB Genel Müdürü Varol Civil, konuya ilişkin değerlendirmesinde, global sendikasyon kredisi piyasasında 2009 yılında yaşanan yüzde 50 daralmaya rağmen TEB'in sendikasyonuna uluslararası piyasalardan yoğun talep geldiğine dikkati çekti.

Civil, aynı dönemde Türk bankacılık sektöründeki sendikasyon yenileme oranı yüzde 65 iken TEB'in kredisini yüzde 153 oranında yenilediğini ve geçen yıllarda gösterdikleri başarıyı önemli bir artışla bu yıl da devam ettirmekten TEB olarak gurur duyduklarını belirtti.

Bu kredinin TEB'e olan güvenin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Civil, geleneksel başarılarının ardında TEB'in uluslararası piyasalardaki saygınlığı, kurmuş olduğu köklü uluslararası bankacılık ilişkileri ve güçlü sermaye yapısı olduğunu kaydetti.

Read more...

Borsa 287 puan geriledi

Borsa tüyoları sitesi, size borsa haberleri ile ilgili bilgiler verecek.

Bugün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisse senetleri, yüzde 0,63 oranında değer kaybı yaşadı.

Borsa günü 287 puanlık düşüş ile kapattı. Bu düşüş ile birlikte 45 bin 513 puandan kapanış gerçekleşti.

Bu haber ile ilgili yorumlarınızı, haberin alt kısmındaki "borsa yorumları" kısmında yapabilirsiniz.

Read more...

ABD ekonomisi büyümeye devam etti

ABD ekonomisinin 3. çeyrek büyümesi yüzde 2,8 olarak revize edildi. Ticaret Bakanlığı, ABD ekonomisine ilişkin verileri revize ederek, daha önce temmuz-eylül döneminde yüzde 3,5 olarak açıkladığı büyüme rakamını yüzde 2,8'e çekti.

ABD ekonomisinin 4 çeyrek üst üste daraldıktan sonra 3. çeyrekte büyümesi olumlu olarak değerlendirilirken, bugün yapılan revizyonla, büyümenin oldukça yavaş bir seyir izleyeceği endişesi doğdu.

Amerikan Merkez Bankası (Fed) yetkilileri ve ekonomistler, 1930'lardan bu yanaki en kötü resesyonun muhtemelen sona erdiğini, ancak ekonominin sağlıklı yapısına dönmesinin zaman alacağını vurguluyor.

ABD'de büyüme rakamları, yüzde 10,2 ile rekor seviyelere yükselen işsizlik oranlarının hızla düşürülmesi konusunda istenilen gücü sergileyemiyor. Ülkede, işsizlik oranı 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ikinci kez bu seviyelere kadar yükseldi.

Bazı ekonomistler, içinde bulunulan çeyrekte ekonominin yüzde 2,5 civarında büyüyeceğini, bazıları da yılbaşı öncesi satışlar nedeniyle büyümenin yüzde 3'lere çıkabileceğini tahmin ederken, birçoğu da ekonomideki büyümenin gelecek yıl zayıflayacağını tahmin ediyor.

Read more...

Borsadaki arıza, işlemleri durdurdu

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü, İMKB Hisse Senetleri Piyasasında işlemlerin geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.

İMKB Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü'nün Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, “Teknik bir nedenden dolayı İMKB Hisse Senetleri Piyasası işlemleri geçici olarak durdurulmuştur” denildi.

Saat 10:48'de gelen açıklamada da Borsa'da işlemlerin 10.55'te başlayacağı bildirildi

Read more...

Altının onsu, 1200'ü geçer mi?

Dün altının onsu 1174.45’e (satış) ulaştı! Bu yıl beni en fazla yanıltan altın fiyatları oldu. Yanıltmaya da devam ediyor. Neden derseniz? Dillere pelesenk olan klâsik mazeretlerin hiçbirinin doğru olduğuna inanmıyorum.

Yok ikinci dip gelecek, yok enflasyon fırlayacak, yok kağıt paralara güven sarsıldı gibi mazeretlerle altının yükselmesini açıklamanın mümkün olmadığını düşünüyorum. (Düşünseydim altında o kadar iddia kaybeder miydim?)

Öyle olsaydı gümüş bu denli geriden mi gelirdi?

Enflasyon yükselecekse petrol neden 80 doların üzerine çıkamıyor?

Kağıt paralara güven kayboluyorsa neden sadece dolara?

Madem dolara güven azalıyor o zaman neden euro dolara karşı 1.50’nin üzerine gidemiyor?

ABD’deki altın vadeli vadeli kontratlarında “altının daha da yükseleceğine” inanların oranı yüzde 97’ye çıkmış. 100 kişide benim gibi düşünen sadece 3 kişi mi varmış? Ne talihsizlik!

2007 sonunda petrolde de benzer bir ralli yaşanmıştı. O günlerin “petrol alalım” furyası, bugünlerde “altın alalıma” döndü. Teknik ve temel sebeplerle “tek başına altının” yükselişini açıklamak mümkün değil. Geriye bir tek “makul” açıklama kalıyor ki o da “fütursuz bir spekülasyon”... Bu hareketi kontrol edenler ne zaman çıkacaklarını biliyorlar. Bunu hiç bir zaman bilemeyecek olanlar da “son kullanıcı” olacaklar. Tıpkı petroldeki 146 dolar gibi... Onlar da bir gün haklı çıkacaklar, onlara söylenen “petrol 200 dolar” olacak masalı gerçek olunca. Eh, arada 35 dolara almış olanlarınki de 200 dolar olacak, olsun...

Bundan sonra daha nereye gidecek sorusunun cevabını aslında bu spekülasyonu sürdürenlerden başka bilen olduğunu sanmıyorum.

Teknik olarak bakıldığında 1.190 kritik seviye. 1.200 dedik, oldu deyip pozisyonlarını boşaltırlar mı? O gün göreceğiz. Sonrasında 1.350 dolar var. Son günlerde her türlü piyasadan ayrı yükselen altının bir anda 1.350’ye çıkması hayli zor.

Yıl sonu yaklaşıyor, hisse senetlerinde olduğu gibi birileri de 1.190-1.200 bölgesinde kârlarını realize edebilirler. Hatta bu realizasyon dün ufaktan başlamış bile olabilir!

Read more...

Borsa'da artış, yüzde 1,26 oranında

Borsa tüyoları sitesinden, günün önemli borsa haberleri ve borsa yorumları:

Bugün borsa, yükseldi. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi, günü 570 puanlık yükseliş ile noktaları. Bu yükselişle birlikte, borsa 45 bin 801 puanla günü kapattı.

Geçen haftadaki düşüş eğiliminin aksine, bu haftaya borsa, yükselişle başladı.

Hisse senetleri de ortalama 1,26 oranında artış gösterdi.

Read more...

Çeyrek altın fiyatları, 100 milyona yaklaştı

Son dönemlerdeki yükseliş trendi sonucunda satış fiyatı 92 liraya kadar çıkan küçük altının, yakın zamanda 100 liraya kadar çıkabileceği belirtildi.

Bursa Kuyumcular Odası Başkanı Rıdvan Şen, “güvenli liman” olarak nitelendirilen altının, yatırımcısını üzmediğini söyledi.

Yaklaşık 6 ay önce onsu bin 30 dolar sınırını zorlayan altının bir ara 900 doların altına indiğini hatırlatan Şen, şimdilerde ise altının ons fiyatının bin 200 dolar sınırını zorladığını belirtti.

Şen, altındaki yükselişin devam edeceğini dile getirerek, “Alım-satımı en fazla gerçekleşen küçük altının fiyatı 92 liraya kadar ulaştı. 100 liraya doğru hızla gidiyor. Bu gidişle küçük altının 100 lirayı görmesi fazla zaman almaz” dedi.

Uzmanlar, altının ons fiyatının bin 200 dolar direncini geçmesi durumunda bin 500 dolar sınırını zorlayacağını ifade ederek, “Bu beklentiler altının gelecekte de yatırımcısına kazandıracağını gösteriyor. Her ne kadar kriz nedeniyle satışlarımız yüzde 30 seviyelerine kadar gerilese de altın yatırımcısı aslında işini biliyor” diye konuştu

Read more...

Altın fiyatları yorumları

1070 doları aşıp rekor kıran altın fiyatlarına ilişkin farklı yorumlar geliyor. Bazı uzmanlar altının yükseleceğini belirtirken, aksini düşünenler de var.

Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı, geçen hafta 1070.40 dolara kadar çıkarak rekor kırdı. Böylece yılbaşında 880 dolar altında bu yıl yaşanan fiyat artışı yüzde 21'i aştı. Fiyatlar halen 1060 doların üzerinde seyretmeye devam ediyor.

Konuyla ilgili olarak Forbes dergisinin internet sitesinde,, Altın savaşları başlıklı bir haber dikkat çekiyor. Haberde,, David Einhorn ile Bill Ackman ve Julian Robertson gibi üç ünlü yatırımcının altın konusunda birbirlerine yüklenmeye başladığı belirtiliyor.

2007'de Lehman Brothers'taki sorunları görerek, elindeki Lehman hisselerini açığa satarak ünlenen Greenlıght Sermaye Yönetimi'nin Kurucusu Davıd Einhorn, altında yaşanan yükselişin devam edeceğini belirtti.

Portföyünü korumak için altın alımına giden Einhorn, Eskiden altının hiçbir getiri sağlamadan yerinde saydığını düşünürdüm. Ancak altındaki bu durumu dahi helikopterden atılan dolara tercih ederim dedi.

Pershing Square Hedge Fonu Yöneticisi Bill Ackerman ve Tiger varlık yönetimi kurucusu Julian Robertson ise karşı tarafta yer alıyor.

Ackman ve Robertson, Einhorn altından önemli bir kâr elde etti. Ancak altının ons fiyatı 800-900 dolarken alım yaptığını da unutmamak gerek. 1000 dolar seviyesinden altın almak çok da akılcı olmaz. Şimdi altın alırsanız, birçok konferansa giderek diğer insanları da altın almaya ikna etmeniz gerekir diyerek Einhorn'u biraz da iğneleyici bir dille eleştirdi.

Read more...

Ni york borsası yükseldi

İşlem hacmi bakımından dünyanın en büyük borsası konumunda olan New York'ta endeksler yüksek açıldı.

Açılıştan kısa bir süre sonra Dow Jones endeksi 103,31 puan artarak 10.421,47 puana, teknoloji endeksi Nasdaq 25,86 puan yükselerek 2.171,90 puana çıktı.

Endekslerin yüksek açılmasına neden olarak, doların zayıf seyrini sürdürmesi ve yatırımcıların üç günlük kayıplarından sonra alıma yönelmeleri gösterildi.

Read more...

Borsa, ilk seansı yükseliş ile kapattı

Borsa, geçen haftanın aksine, bu haftaya yükselişle başladı. İMKB Bileşik 100 Endeksi, güne alımlarla başlayarak 419 puan yükseldi. Bu yükseliş, ilk seans içindi tabi.

İkinci seansın sonlarına geldiğimiz bu vakitlerde, ikinci seansın bilgilerini size daha sonra vereceğiz.

Yeniden ilk seansa dönecek olursak, borsa 419 puan yükselişle ilk seansı 45 bin 650 puandan kapattı.

Hisse senetleri, ortalama olarak yüzde 0,93 oranında yükseldi.

Read more...

Borsa Tüyoları: Borsa, düştü!

Bugün borsa, haftanın genel seyrine uyarak düşmeye devam etti. Bugünkü düşüş, önceki 2 günkü yaşanan düşüşe oranla daha sert oldu. Borsadaki düşüşün gelecek hafta da sürebileceği, yapılan yorumlar arasında.

Borsa bugün 883 puan birden düştü. Bu puan düşüşleriyle birlikte borsa, günü 45 bin 230 puandan kapattı.

Hisse senetleri de düşüş yaşadı. İMKB'de işlem gören hisselerdeki ortalama düşüş, yüzde 1,92 oranında oldu.

Read more...

En iyi döviz işlemleri bankası

Dünyanın önemli finans dergilerinden Global Finance'ın anketinde Akbank'ın “Türkiye'nin en iyi döviz işlemleri bankası” seçildiği bildirildi.

Akbank'tan yapılan yazılı açıklamada, Global Finance'ın 86 ülkede yaptırdığı “Dünyanın En İyi Döviz Tedarikçileri 2010” anketinin sonuçlandığı belirtildi.

Global Finance Dergisi editörleri tarafından, sektör analistleri, kurumsal yöneticiler ve teknoloji uzmanlarının katkılarıyla yapılan değerlendirmeler ve araştırmalar sonucunda Akbank'ın 6'ıncı kez “Türkiye'nin en iyi döviz işlemleri bankası” seçildiği kaydedildi.

Açıklamada, merkezi New York'ta bulunan Global Finance Dergisinin araştırmasında bankaların işlem hacimleri, pazar payları, rekabetçi fiyatlama, faaliyet alanının genişliği, yenilikçi teknolojiler ve müşteri hizmetleri gibi kriterlerdeki başarılarının göz önünde bulundurulduğu ifade edildi.

Akbank, derginin Orta ve Doğu Avrupa'da Gelişmekte olan Piyasaların En İyi Bankaları araştırmasında 2005, 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında üst üste 5 kez Türkiye'nin En İyi Bankası seçilmişti.

Read more...

Merkez Bankası faiz kararı

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarını 0,25 puan indirdi. Buna göre, gecelik faiz oranları, borçlanmada yüzde 6,50, borç vermede ise yüzde 9,00 olarak uygulanacak.

Merkez Bankasından yapılan açıklamaya göre, Para Politikası Kurulu, bugünkü toplantısında, banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının indirilmesine karar verdi.

Buna göre, gecelik borçlanmalarda faiz oranı yüzde 6,75'den yüzde 6,25'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 9,25'den yüzde 9,00'a çekildi.

Para Politikası Kurulunun açıklamasında, son dönemde açıklanan verilerin, Kurulun iktisadi faaliyette gözlenmekte olan toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağına ilişkin görüşünü teyid ettiği belirtilerek, dış talep ve yurt içi yatırım talebinin zayıf seyrini sürdürdüğü ifade edildi.

Bunun yanı sıra, tüketim talebinin ikinci çeyrekte sergilediği kayda değer yükselişten sonra daha zayıf bir seyir izlediği bildirilen açıklamada, şöyle denildi: "İstihdam koşullarının kalıcı olarak iyileşmesinin uzun zaman alacağı anlaşılmaktadır. 2010 yılının ortalarına kadar baz etkisi nedeniyle enflasyonda dönemsel artışlar gözlenebilecekse de, yurt içi kaynak kullanımının ve dolayısıyla enflasyonun düşük seyrini koruyacağı tahmin edilmektedir.

Bu çerçevede Kurul, para politikasına dair Enflasyon Raporunda sunulan görünümün değişmediğini ifade etmiştir. 2008 yılı Kasım ayından bu yana sürdürülen faiz indirimlerinin etkisi ve küresel risk algılamalarındaki iyileşmenin desteği ile kredi piyasasında olumlu gelişmeler gözlenmeye başlamıştır. Bununla birlikte, küresel ekonomideki sorunların henüz tam olarak giderilememiş olduğunu ve toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini dikkate alan Kurul, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzun bir süre koruması yönündeki görüşünü teyid etmiştir.

Kurul, bundan sonraki faiz kararlarının verilere ve gelişmelere bağlı olacağını belirtmiştir. Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurulun geleceğe yönelik duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."

Faiz kararları

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 2009 yılında bugüne kadar 10 toplantı gerçekleştirdi. Kurul, 2009 yılı içerisinde yaptığı toplantılarda gecelik borçlanma ve borç verme faiz oranlarını 8,25 puan düşürmüştü.

Kurul 15 Ekim tarihinde yaptığı son toplantısında, borçlanma faiz oranı yüzde 7,25'ten yüzde 6,75'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 9,75'ten yüzde 9,25'e çekmişti.

Geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde, bankalararası para piyasasında saat 16.00 - 17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 3,25'ten yüzde 2,75'e, borç verme faiz oranı ise yüzde 12,75'ten yüzde 12,25'e indirildi.

Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 8,75'ten yüzde 8,25'e düşürülmüştü.

Read more...

Japonya'da faiz oranları

Öte yandan, Japonya Merkez Bankası yüzde 0,1 olan faiz oranlarını değiştirmedi.

Bankadan yapılan açıklamada, Japon ekonomisinin teşvik önlemleriyle desteklenmeye devam edildiği bildirildi.

Ancak Bakanlar Kurulu, Japonya'da 2006 yılından bu yana ilk kez ekonominin deflasyona döndüğünü belirtti.

Kurul, ülke ekonomisinin bu yılın 2. çeyreğinde resesyondan çıktığını, buna karşılık düşen fiyatların ekonomideki iyileşmeye zarar verdiğini kaydetti.

Read more...

Borsada gerileme sürüyor: -305

Günlerdir borsada devam eden düşüş, bugün de sürdü. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, günü düşüş ile kapattı.

Gün içerisinde 305 puan düşen borsa, günü 46 bin 114 puandan kapattı.

Hisse senetlerindeki düşüş oranı, yüzde 0,66 oranında oldu.

Read more...

Borsada düşüşe devam: -823

Borsa, uzun süren düşüşlü günlerine bir yenisini de bugün ekledi. Bugün, borsa 823 puanlık büyük bir düşüş yaşadı. Bu düşüş ile birlikte hisse senetleri de düştü.

Borsada yaşanan düşüşün sebebi olarak siyaset ve güncel konularda yaşanan gelişmeler gösterildi.

Borsa, 823 puanlık düşüşün ardından 46 bin 418 puandan günü kapattı.

Hisse senetleri de düştü. Borsadaki 823 puanlık düşüşün ardından hisse senetleri de ortalama bazda yüzde 1,74 oranında düştü.

Read more...

Uluslararası petrol fiyatları

Uluslararası piyasada ham petrol fiyatları 79 doların üzerine çıktı.

Dünyanın en büyük tüketicisi konumunda olan ABD'de petrol stoklarında öngörülmedik azalma nedeniyle, yatırımcılar arasında bu ülkenin stoklarını takviye edeceği düşüncesiyle, petrol fiyatları yükseldi.

New York Borsası'nda işlem gören Batı Teksas türü petrolün Aralık ayı vadeli fiyatı 61 cent artarak 79,75 dolara, Londra Borsası'nda işlem gören Brent türü petrolün fiyatı da 57 cent yükselerek 79,54 dolara çıktı.

Read more...

Borsa, satışa zorlanıyor

Borsada dün artan satış baskısı bugün de devam ediyor. Güne sınırlı da olsa alıcılı başlayan borsada yön yeninden aşağı döndü.

İMKB dün başarılı geçen Hazine ihalesine karşın, dış piyasalardan daha kötü performans sergiledi. Özellikle bankacılık hisseleri önderliğindeki satışlarla endeks, 47 binin altına sarktı.

Bugün en yüksek 47.271 puanı test eden Bileşik Endeks, satışlarla 46.446 puana kadar geriledi. Avrupa endekslerinin alıcılı açılmasıyla düşüşte fren yapan borsa, saat 10:25 itibariyle 46.920 (-322) puanda işlem görüyor.

Bugün ABD’de saat 14:00’da gelecek haftalık mortgage kredisi başvuruları,saat 15:30’da gelecek ekim ayı TÜFE ve konut başlangıçları piyasalar tarafından takip edilecek. Yurtiçi veri akışı açısından ise yarınki Merkez Bankası PPK toplantısı bekleniyor.

Bu arada altın bugün 1.144 dolar görerek yeni bir rekor kırdı. Dolar cephesinde ise uluslararası piyasalarda bir miktar toparlanma yaşansa da yurtiçinde yatay görünüm etkili oluyor.

Dün 1.48 TL'nin üzerinde işlem gören dolar yeni günde 1.48 seviyesinin hemen altında yer alıyor. Bankalararası piyasada en iyi alış/satış 1.4775/1.4795 TL düzeyinde. Uluslararası piyasada Euro/Dolar 1.49, Dolar/yen ise 89 seviyesinde.

Merkez Bankası'nın yarın açıklayacağı faiz kararı öncesinde bono piyasasında gevşek seyir etkili. 3 Ağustos 2011 vadeli gösterge tahvilin faizi yüzde 8.69 seviyesinde. Gösterge kıymet dün günü yüzde 8.84 bileşik seviyesinden kapatmıştı.

Read more...

New York Borsası yükselişi

New York menkul kıymetler borsası günü yükselişle kapadı.

Dow Jones sanayi endeksi 30 puan artışla 10 bin 437'den, Nasdaq bileşik endeksi 5,93 puan artışla 2 bin 203'den kapandı.

Read more...

Borsa, fena düştü: -1532

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi, günü 1532 puanlık düşüşle kapattı. Bu düşüş son haftalarda yaşanan düşüşlerin içerisindeki en büyük olanı. Bu düşüş ile birlikte borsa, yeniden 48 bin barajının altına geriledi.

Borsa gübü 47 bin 243 puandan kapattı.

Hisse senetlerinde de düşüş gözlendi. Hisse senetlerindeki ortalama düşüşün oranı, yüzde 3,14 oldu.

Read more...

Altın, rekor rekor rekor!

Altın fiyatları rekora doymuyor. Altının onsu (31 gram) dünkü işlemlerde 1.132.95 dolara kadar çıkarak yeni bir rekor daha kırdı. Altın fiyatı son 2.5 hafta içinde yüzde 10’luk artış gösterdi.

Altının yükselişinin ana nedeni ABD dolarının zayıf seyri olarak gösteriliyor. Altının yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görülmesi fiyatları rekor düzeylere taşıyor. ABD dolarındaki değer kaybı nedeniyle yatırımcılar paralarının değerini korumak amacıyla altına yöneliyor.

ABD yönetiminin para basması doların değerinin düşmesine neden olurken, altınında fiyatnın yükselmesine neden oluyor. ABD ekonomisinin krizin derinleştiği dönemde durgunluğun, bunalıma dönüşmesini engellemeye yönelik çabaları neticisinde basılan bol para kendine yeni kazanç kapıları arıyor. Uzmanlar, fiyatların 1.1150 dolara kadar çıkışını sürdürebileceği bildiriliyor

Read more...

Kredi hacimleri değişmedi

Hisse senetleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören 15 bankanın kredi hacmi bu yılın dokuz aylık döneminde 2008 sonuna göre sadece yüzde 0,6 oranında arttı.

Aynı bankaların takipteki kredilerinde yaşanan artış ise yüzde 50'yi buldu. Söz konusu bankaların toplam kârı, geçen yılın dokuz aylık dönemine göre yüzde 39,8 oranında artarak 11.2 milyar liraya ulaştı. 15 bankanın üçüncü çeyrekteki kârı ise, ikinci çeyreğe göre yüzde 20 azalarak 3.3 milyar liraya düştü.

İMKB'deki bankaların toplam kredi hacmi, 2008 sonuna göre yüzde 0,6 oranında artarak 318 milyar 451 milyon liraya çıktı. 15 bankadan 6'sının kredi hacmi daraldı. Söz konusu bankaların takipteki kredilerinin tutarı ise 2008 sonuna göre yüzde 50,4 oranında artarak 17 milyar 637 milyon liraya çıktı.

Günde 21.6 milyon TL takibe düştü

Takipteki krediler 9 ayda 5 milyar 910 milyon lira artarken, günlük ortalama 21.6 milyon liralık kredi takibe düştü. Takipteki kredilerin, kredi hacmine oranı yüzde 3,7'den yüzde 5,5'ye yükseldi. Toplam kredi hacmi 2008 sonuna göre yüzde 11,9 oranında azalan Akbank'ın takipteki kredileri yüzde 54,5 oranında artarak 1 milyar 759 milyon liraya ulaştı.

Kredi hacminde yüzde 1,2'lik artış sağlayan Garanti Bankası'nın takipteki kredileri yüzde 71,2 artarak 2 milyar 165 milyon liraya çıktı. Kredi hacminde yüzde 3'lük daralma yaşayan İş Bankası'nın takipteki kredileri ise yüzde 33,9 oranında artarak 3 milyar lirayı geçti. Kredi hacmi yüzde 2,5 oranında daralan Yapı Kredi'de takipteki krediler yüzde 48,8 artarak 2 milyar 598 milyon liraya çıktı.

Kamu bankaları krediyi artırdı

Kredi hacmi yıl başına göre yüzde 8,7 artan Vakıfbank'ın takipteki kredileri yüzde 38,8 artarak 2 milyar 21 milyon liraya, kredi hacmi yüzde 18,1 artan Halkbank'ın da takipteki kredileri yüzde 26,7 artarak 1 milyar 586 milyon liraya yükseldi. Kredi hacmini yüzde 14,8 artırarak 42 milyar liraya çıkaran Albaraka'nın takipteki kredileri yüzde 53,1 artarak 162 milyon liraya yükselirken, kredi hacmini yüzde 21 artıran Bankasya'nın takipteki kredileri yüzde 34,4 arttı.

Bu yılın 9 aylık döneminde Türk Ekonomi Bankası'nın (TEB) takipteki kredileri yüzde 99,8, Finansbank'ın takipteki kredileri ise yüzde 93,8 arttı. Yılın üçüncü çeyreğinde, ikinci çeyreğe göre yüzde 99'luk kâr düşüşü yaşayan, dokuz aylık konsolide olmayan kârı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 oranında azalan Fortis'in takipteki kredileri yüzde 46,3 oranında artarak 389 milyon liraya çıktı. Denizbank'ın da takipteki kredileri 2008 sonuna göre yüzde 80 artarak 931.8 milyon liraya çıktı.

Read more...

Aylık 400 bin dolar

Kuzey Irak'ta yayınlanan Lefin gazetesi, Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin aylık maaşının 400 bin dolar olduğunu öne sürdü.

Ahmet Haşim MUHTAROĞLU / TUZHURMATU, (DHA)

Bu rakamın da ABD Başkanı Barack Obama'nın bir yıllık maaşına eşit olduğu vurgulandı.

Obama'nın aylık maaşı 33333 dolar ve 12 ay toplanınca 400 bin dolar yapıyor. ABD'nin yıllık bütçesi 14.264 trilyon dolar Kürt bölgesininse 8 milyar dolar. Barzani 3 ilden oluşan 5 milyon nüfuslu bir bölge başkanı. Obama ise 50 eyaletten oluşan ve 307 milyon nüfuslu bir devlet başkanı.

Gazetenin iddiasına göre Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin maaşı ise aylık 1 milyon dolar olmak üzere yıllık 12 milyon dolar. Gazete haberine göre Talabani ve Barzani'nin maaşları dünyadaki en yüksek başkan maaşı olarak görülüyor. Barzani'nin maaşı Talabani'ninkinden az olsa da dünyada birçok devlet başkanından daha fazla.

Gazetenin iddiasına göre Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy 265 bin dolar, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise 123 bin dolar maaş alıyor.

Gazeteye göre Barzani'nin maaşı dünya liderleri arasında 3. olarak sıra alıyor. 1. Talabani, 2. Hong Kong Başkanı (430 bin dolar) ve 3. Barzani...

Read more...

Borsa, 333 puan yükseldi

Bugün endeks, 333 puanlık bir yükselişle günü kapattı. Bu yükselişle birlikte borsa günü, 48 bin 775 puandan kapattı. Böylece borsa, haftanın ilk gününe moralli başlamış oldu.

Hisse senetleri de yükseldi. Hisse senetlerindeki yükseliş, ortalama 0,69 oranında oldu.

Read more...

Avrupa, resesyonu atlattı

Küresel ekonominin ana motoru ABD'den üçüncü çeyrekte gelen sürpriz büyümenin ardından Avrupa ekonomisi de aynı çeyrekte ilk kez resesyondan çıkma sinyalleri gösterdi.

Euro Bölgesi ve Avrupa Birliği'nden (AB) cuma günü gelen verilere göre Almanya yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,7, Fransa ise yüzde 0,3 büyüdü.

Euro Bölgesi'nin en büyük cari açığa sahip ülkelerinden biri olan İtalya'da da Gayrısafi Yurtiçi Hasıla'da (GSYİH) büyüme sinyalleri görülmesi Euro Bölgesi dahil olmak üzere Avrupa'nın genelinin resesyondan teknik olarak çıktığı yönünde algılandı.

İspanya ve İngiltere'de büyüme verileri yetersiz kalsa da, Euro Bölgesi üretiminin 3'te 2'sinden fazlasını sağlayan Almanya, Fransa ve İtalya üçlüsünün beklenenden iyi performansı üçüncü çeyreği Euro Bölgesi'nin tümü için dönüm noktası haline getirdi. Bu olumlu veriler, AB ülkelerinin krizi en az hasarla atlatması için yoğun çaba sarf eden Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Jean Claude Trichet'nin bundan sonra atacağı adımlarda elini biraz rahatlatacakmış gibi değerlendiriliyor.

Almanya ve Fransa zaten ikinci çeyrekte resesyondan çıkmıştı. Fransa ise ekonomistlerin beklentisinin ancak yarısını karşılayabilecek bir büyüme sergiliyor. Beklenti yüzde 0,6'lık bir büyüme yönündeydi. Ancak talebin zayıflaması ve ihracattaki düşüşlerin etkisiyle Fransa sadece yüzde 0,3 büyüyebildi. Beş çeyrek dönemdir çakılan İtalyan ekonomisi ise üçüncü çeyrekte yüzde 0,6 büyüme kaydetti. AB'nin istatistik birimi Eurostat hem Euro Bölgesi hem de 27 üyeli AB ekonomisinde büyümenin pozitife döndüğünü, çeyrek dönemlik büyümelerin sırasıyla yüzde 0,4 ila yüzde 0,2 olduğunu bildirdi.

Tüketici ve İşletme Henüz Etkisini Hissetmedi

Almanya Federal İstatistik Bürosu (FSO) Almanya'nın ikinci çeyrekte yüzde 0,3 olarak açıklanan büyümesini de yüzde 0,4 olarak revize etti. FSO'un açıklamasında, İkinci çeyrekte ekonomide gözlenen hafif yukarı yönlü eğilimin devam ettiği görülüyor denildi.

Üçüncü çeyrekteki büyümenin en önemli unsurunun ihracat olduğu, ayrıca inşaat ve ekipman yatırımının büyümeyi etkilediği, ancak tüketici harcamalarının azaldığı belirtildi. Küresel ekonomik kriz nedeniyle ihracatı düştüğü için geçen yıl resesyona giren Almanya'da, son aylarda yabancı talebinin artmasıyla sanayi malları siparişleri arttı ve güven düzeldi. Alman hükümeti, bu yıl yüzde 5 daralması beklenen ekonominin gelecek yıl yüzde 1,2 büyüyeceğini tahmin ediyor. Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde ise Europe 1 Radyosu'na yaptığı açıklamada, Fransız ekonomisinin bu yıl daralacağını, ancak 2010 yılına canlanmayla gireceğini ifade etti.

Özellikle Euro Bölgesi ekonomisinin en büyük ayağı olan Almanya'nın iyi sinyalleri bölge ekonomisi için kilit önem taşıyor. Almanya büyüme rakamına ilişkin detaylı verilerini ay sonunda açıklayacak ancak uzmanlar yükselişte tıpkı Fransa'da olduğu gibi ihracatın artmasının büyük etkisi olduğunu düşünüyor. Ayrıca şirketlerin stoklama faaliyetlerini azaltma telaşı içinde de değil.

Tüm bunlar Alman ekonomisinde işlerin rayına oturmaya başladığının en önemli işaretleri. Uzmanlara göre Euro Bölgesi'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü en kötü resesyon süreci teknik olarak sona ermiş olsa da bunun tüketici ve işletmeler üzerindeki etkisi bir süre daha devam edecek.

Read more...

General Motors'tan zarar açıklaması

General Motors (GM), 3. çeyrekte 1,2 milyar dolar zarar etti. ABD'li otomobil şirketi, hükümetten aldığı 6,7 milyar dolarlık borcu beklentilerden önce ödemeye başlayacağını, ilk ödemenin aralık ayında 1,2 milyar dolar olacağını belirtti.

GM, daha önce planlanandan yaklaşık 4 yıl önce, 2011 yılına kadar, borcun tamamının ödenebileceğini kaydetti.

Hükümet, 45,3 milyar doları yüzde 61 şirket hissesi olmak üzere GM'ye toplam 52 milyar dolar harcadı. Şirketin 3. çeyrekte gelirleri 26,4 milyar dolar oldu.

GM, 2006 yılından bu yılın ilk çeyreğine kadar toplam 78 milyar dolar kaybetti. Şirket, iflas korumaya girerken yaklaşık 94,7 milyar dolar borcu bulunuyordu.

GM Finans Direktörü Ray Young, iflas sonrası muhasebe standartlarına uygun olması için borçların ve varlıkların değerinin yeniden gözden geçirildiğini, bu nedenle 3. çeyreği başka herhangi bir çeyrekle karşılaştırmanın imkansız olduğunu söyledi.

Read more...

Dolar düşüşü devam edebilir

Bir sözüyle dünya piyasalarının bile yönünü değiştiren ünlü yatırımcı önemli tahminlerde bulundu.

Dünyanın en zengin ikinci ismi olan Warren Buffet, kriz döneminde işlerinin dibe vurduğunu söyledi. İşlerin en kötü olduğu dönemde, az da olsa hareketlilik gördüğünü söyleyen Buffet, tüketici davranışlarının yeniden toparlanmaya başladığını ve bunun bir değil iki yıl içinde gerçekleşmesini beklediğini ifade etti.

Geçtiğimiz ay ABD hükümetinin açıkladığı verilere göre ekonominin üçüncü çeyrekte genişlediğini belirten Buffet, son olarak Burlington Northern Santa Fe demiryolu firmasının yüzde 77’sini almak için 26.4 milyar dolar ödemesiyle gündeme gelmişti. Dünyanın önde gelen yatırımcılarından biri olarak kabul edilen Warren Buffet, “ABD hükümeti para basmaya devam ettikçe doların değeri düşecek” dedi. D

oların, dünyanın en değerli 6 para birimiyle karşılaştırıldığında yüzde 15 değer kaybettiğini söyleyen Buffet, hükümetin vergi oranlarını artırıp, bütçe açığına çözüm bulması gerektiğini söyledi. 1 Eylül itibariyle ABD bütçe açığının rekor kırarak 1.4 trilyon dolar seviyesine geldiğini belirten Buffet, “Sonuçta, doların değerini belirleyen etkenlerden biri de hükümettir. Vergileri şimdi yükselttikleri taktirde, kriz bittiğinde gelirler daha fazla olacak. Ancak giderler nedeniyle oluşan açığı da kapatmaları gerekiyor” dedi.

Read more...

Borsa, işleme açılıyor

Borsa Tüyoları sitesi olarak size borsa ile ilgili birkaç haber vermek istiyoruz.

Önceki hafta inişli çıkışlı bir seyir izleyen borsa, bu hafta düşebilir. Bu tahminimizi herhangi bir kurum ya da kuruluş adına söylemeyip yönlendirme amaçlı da söylemiyoruz. Yani bu tahminimizi dikkate alıp da borsada ona göre hareket etmeyin. Dediğimiz gibi, bu borsa tüyoları sitesinin öznel yorumlarıdır.

Borsa yorumları ile kesinlikle hisse alım satımına girmeyin.

Borsa, bugün yeniden işleme açılıyor. Borsa haberleri, takip edilebilir ve ona göre hareket edilebilir.

Read more...

Borsa gerilemeye devam ediyor: -304

Borsa, günlerdir geriliyor. Bu trendine bugün de devam etti. İMKB 100 Endeksi, günü 304 puanlık düşüş ile kapattı.

304 puanlık düşüş ile borsa günü, 48 bin 441 puandan kapattı.

Hisse senetleri de değer kaybetmeye devam etti. 0,62 oranında değer kaybı yaşandı.

Read more...

İMKB'den yeni uygulamalar

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) bugünden itibaren kimi yeni uygulamalar başlayacak.

İMKB'den yapılan duyuruda, Kurumsal Ürünler Pazarı'nın (KÜP) kurulmasına ilişkin borsa başkanlığının 17 Eylül 2009 tarih ve 307 sayılı genelgesi ve 9 Kasım 2009 tarih ve 3158 sayılı genel mektubu uyarınca, daha önce Ulusal Pazar'da işlem görmekte olan menkul değer yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları hisse senetleri ile borsa yatırım fonları katılma belgeleri ve yapılandırılmış ürünler başlığı altında işlem görmesi planlanan aracı kuruluş varantlarının (düzenleme çalışmalarının tamamlanmasının ardından) bugünden itibaren kotiçi pazar niteliğindeki KÜP'te işlem görmeye başlayacağı kaydedildi.

Bugünden itibaren ayrıca ikinci seansta da açılış seansı uygulamasının başlayacağı belirtilen İMKB duyurusunda, hisse senetleri piyasasında işlem görmekte olan ilgili tüm menkul değerlerde birinci seans başlangıcında yapılan açılış seansı uygulamasına ek olarak ikinci seans başında da açılış seansının yer alacağı belirtildi.

Buna göre saat 14.00-14.15 arasında emir toplama, 14.15-14.20 arasında da açılış fiyatlarının belirlenmesi işlemi gerçekleştirilecek. Saat 14.20-17.30 arasında da sürekli müzayede işlemleri yapılacak.

İMKB'de bugün ayrıca, İMKB Yönetim Kurulu'nun 26 Mart 2009 tarihli kararı uyarınca, hisse senetleri piyasasında işlem görmekte olan tüm menkul değerlerde tek üyenin taraf olduğu çapraz işlem uygulamasına tamamıyla son verilecek.

Read more...

Borsa, günü düşüşle kapadı: -117

Borsa, bugün düşüş ile kapandı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, günü 117 puanlık düşüş ile kapattı.

Bu düşüş ile birlikte, borsa 48 bin 746 puandan günü kapattı. Borsa haberleri, bu düşüşün yatay bir seviye izleyeceği yönünde.

Ekonomistler, borsa yorumları yaparak düşüşün sürekli olmadığını, borsanın yatay bir seviyede salınımını sürdüreceğini belirtti.

Hisse senetleri de gün içerisinde değer kaybetti. Değer kaybının oranı, yüzde 0,24.

Read more...

Merkez Bankası döviz rezervleri geriledi

Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 6 Kasım tarihi itibariyle 251 milyon dolar azalarak 71 milyar 289 milyon dolara indi.

Merkez Bankasının brüt döviz rezervleri, Ekim ayı sonu itibariyle 71 milyar 540 milyon dolar idi.

30 Ekimde 75 milyar 267 milyon dolar olan Merkez Bankasının toplam rezervleri ise 6 Kasım itibarıyla 75 milyar 17 milyon dolara geriledi. Söz konusu rezervin 3 milyar 727 milyon doları altından oluştu.

DÖVİZ MEVDUAT HESAPLARI

Bankalardaki toplam döviz mevduat hesapları, Ekim ayı sonu itibarıyla 122 milyar 872 milyon dolardan 121 milyar 337 milyon dolara indi.

30 Ekim tarihi itibarı ile yurt içi döviz tevdiat hesapları 103 milyar 4 milyon dolardan 101 milyar 708 milyon dolara, yurt dışı döviz tevdiat hesapları toplamı 6 milyar 337 milyon dolardan 6 milyar 197 milyon dolara geriledi.

DIŞ BORÇ ÖDEMELERİ

Türkiye, 1 - 11 Kasım tarihleri arasında 263,24 milyon dolar dış borç ödemesi yaptı.

Dış borç ödemesinin, 191,54 milyon doları Hazine, 1,73 milyon doları genel ve katma bütçeli idarelerin dokümantasyon, kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı gibi ödemeleri ile MSB ve savunma sanayi ödemeleri gibi kalemler ve 31,81 milyon doları da Merkez Bankası ödemesinden oluştu. Aynı dönemde IMF'ye 38,16 milyon dolar ödemede bulunuldu.

Ocak ayında 999,74 milyon dolar, Şubatta 984,90 milyon dolar, Martta 1 milyar 330,32 milyon dolar, Nisanda 802,07 milyon dolar, Mayısta 367,40 milyon dolar, Haziranda, 1 milyar 988,53 milyon dolar, Temmuzda 542,92 milyon dolar, Ağustosta 588,08 milyon dolar, Eylülde 1 milyar 947,07 milyon dolar ve Ekim ayında da 673,49 milyon dolar dış borç ödemesinde bulunan Türkiye, yılbaşından bu yana 8 milyar 73,90 milyon doları Hazine olmak üzere toplam 10 milyar 487,76 milyon dolar ödemede bulundu.

Türkiye, 2008 yılında 11 milyar 92,47 milyon doları Hazineye olmak üzere toplam 15 milyar 727,48 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirmişti.

Read more...

Geçen ay en çok borsa kazandırdı

Ekim ayında bir önceki aya göre en yüksek reel getiriyi sağlayan araç olan Borsa endeksi, yıllık bazda da yatırımcısına en çok kazandıran araç oldu.

Borsa endeksi, ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7, TÜFE ile indirgendiğinde de yüzde 4,77oranında aylık reel getiri sağladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), seçilmiş finansal yatırım araçlarının Ekim ayı itibariyle reel getiri oranlarını açıkladı.

Buna göre, Ekim ayında ÜFE ile indirgendiğinde mevduat faizi yüzde 0,38, avro yüzde 0,12 ve külçe altın yüzde 3,01 oranında aylık getiri sağlarken, dolar yüzde 1,78 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde ise külçe altın yüzde 0,87 oranında aylık reel getiri sağlarken, mevduat faizi yüzde 1,71, dolar yüzde 3,82 ve avro yüzde 1,96 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

YILLIK BAZDA DA BORSA KAZANDIRDI

Finansal yatırım araçlarından borsa endeksi ÜFE ve TÜFE ile indirgendiğinde üç aylık ve altı aylık ve yıllık değerlendirmelerde en yüksek reel getiriyi sağladı.

Borsa endeksi ÜFE ile indirgendiğinde, yatırımcısına üç ayda yüzde 28,80, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 27,32 kazandırdı.

Altı aylık değerlendirmeye göre borsa endeksinin reel getirisi ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 72,79, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 69,42 oldu. Aynı dönemde dolar ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,06, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 11,81 oranında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Yıllık olarak değerlendirildiğinde, finansal yatırım araçları en fazla reel getiri oranına göre, borsa endeksi, külçe altın, mevduat faizi, euro ve dolar olarak sıralandı.

ÜFE ile indirgendiğinde, borsa endeksinde yüzde 76,46, külçe altın yüzde 28,95, mevduat faizi yüzde 16,88 ve avro yüzde 9,69 oranında reel getiri sağlarken, dolar yüzde 2,09 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde ise borsa endeksi yüzde 68,25, külçe altın yüzde 22,95, mevduat faizi yüzde 11,44 ve avro 4,59 oranında reel getiri sağlarken, dolar yüzde 6,64 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

Read more...

500 milyon madeni para basılıyor

Darphane ve Damga Matbaası 2010 yılında toplam 488 milyon 500 bin adet madeni para basacak.

Alınan bilgiye göre, madeni para basımını da yapan Darphane ve Damga Matbaası'nda,gelecek yıl 19 milyon 500 bin adet 1 kuruş, 140 milyon adet 5 kuruş, 142 milyon 500 bin adet 10 kuruş, 34 milyon 500 bin adet 25 kuruş, 39 milyon 500 bin adet 50 kuruş, 112 milyon 500 bin adet 1 lira basılacak.

Böylece 162 milyon 320 bin lira tutarında madeni para basımı gerçekleştirilmiş olacak.

Matbaa bölümünde de 39 milyon 135 bin adet elektronik pasaport, uluslararası aile cüzdanı, nüfus cüzdanı, ikamet tezkeresi, sürücü ve trafik belgeleri ile siparişe göre kıymetsiz kağıt basılacak.

Ayrıca Cumhuriyet altını basımının yanı sıra tarihi, kültürel, sanatsal olayları ve anmaya değer günleri hatırlatmak üzere gerekli miktarda hatıra para üretimi, resmi dairelere yapılan mühür, soğuk ve sıcak damga ve özel sektör firmalarının anma günleri, yıl dönümleri için hatıra madalyon vb. basım işlerine de devam edilecek.

Read more...

Brezilya ekonomisi büyüyor

Dünyanın 5. büyük ekonomisi Brezilya'nın, 4. çeyrekte yüzde 9 büyüyeceği belirtildi.

Brezilya Ticaret Bakanı Welber Barral, Singapur'da katıldığı bir toplantı sırasında yaptığı açıklamada, iç piyasanın şu anda gerçekten büyüdüğünü belirterek, “Tüketiciler gerçekten harcıyor ve bu da büyümeyi destekliyor” dedi.

Barral, bu yıl ülkenin ihracatının yüzde 22 düşeceğini, ancak son zamanlarda toparlanma sinyalleri görüldüğünü, örneğin geçen ay ABD'ye satışların yüzde 20 arttığını kaydetti.

Latin Amerika'nın en büyük ekonomisi Brezilya'nın, bu yıl yüzde 1-1,5 arasında, gelecek yıl ise yüzde 5 büyümesi bekleniyor.

Barral, bu yıl ülkenin 30 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çektiğini, gelecek yıl ise bu rakamın 40 milyar dolardan fazla olacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Ancak ülke içinde dövizin bollaşması Brezilya para biriminin değerini artırırken, ülkenin ihracatını daha az rekabet edebilir hala getiriyor. Bu yıl içinde Brezilya reali yüzde 30'dan fazla değer kazanarak 1,7 dolara kadar yükseldi.

Geçen ay hükümet realin değerlenmesini yavaşlatmaya yardımcı olma stratejisinin bir parçası olarak, borsa ve hazine bonolarındaki yabancı yatırımlardan yüzde 2 vergi almaya başladı.

Barral, 1 Brezilya realinin 1,7 dolar olmasının trajedi olmadığını ancak, aşırı değerlendiğini belirterek, daha rekabetçi döviz kuruna ihtiyaçları olduğunu kaydetti.

Read more...

İlk seansta gerileme: -158

İMKB, bugün ilk seansta düşüş eğilimi gösterdi.

Bileşik yüz endeksi, 158 puan düşerek ilk seansı 48 bin 707 puandan kapattı.

Hisse senetlerindeki değer azalışı, 0,32 oranında oldu.

Read more...

Petrol fiyatları yükselir mi?

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol fiyatlarının yükselmesi durumunda, gelecek yıl sanayileşmiş ülkelerde ham petrole olan talebin düşeceğini bildirdi.

Dünya ham petrolünün yüzde 35'ini sağlayan OPEC üyesi ülkeler, kasım ayında yayımladıkları raporda, 2010 yılına ilişkin küresel ham petrol talebini de revize ettiler.

Buna göre, gelecek yıl için küresel ham petrol talebi günlük 75 bin varil artırılarak 85 milyon varile çıkarıldı. Ancak raporda, fiyatların yükselmeye devam etmesi durumunda sanayileşmiş ülkelerdeki talebin yüzde 1 düşeceğine dikkat çekildi.

OPEC üyesi ülkelerin temsilcileri, petrol üretim miktarını belirlemek için 22 Aralık'da Angola'da bir araya gelecek.

PETROL FİYATLARI

Öte yandan, uluslararası piyasalarda petrol fiyatları yükseldi. Batı teksas tipi ham petrolün aralık teslimi fiyatı 58 sent artarak varili 79,63 dolardan satılırken, Londra'da Brent tipi ham petrol de 69 sent değer kazanıp varili 78,19 dolardan işlem görüyor.

Read more...

Altına yatırım yapılabilir mi?

Bir zamanlar ev kadınlarının ‘gün’lerinden artırdığı paralarla aldığı, düğünlerde eşin dostun taktığı ve çoğunlukla yastık altında tutulan altın, artık popüler bir yatırım aracı haline gelmeye başladı. Altını popüler kılan ise doların değer yitirmesiyle birlikte ‘güvenli liman’ olarak görülmesi ve talep görmesi.

Doların zayıf kaldığı ve genişlemeci para politikalarının devam edeceği bir ortamda altın fiyatlarının kuvvetli kalmaya devam edeceği göz önüne alındığında, yatırımcının hangi yöntemle altın alması gerektiği ön plana çıkıyor.

En çok altın kazandırdı

Son üç aylık getirilere bakıldığında, altının yüzde 11.6’lık getirisiyle bütün yatırım araçlarını geride bıraktığı görülüyor. Aynı sürede İMKB yüzde 10.7, euro yüzde 6.1, TL mevduat ve bono yüzde 2.5 kazandırdı.
Dolar ise aynı dönemde ancak yüzde 0.4 kazanç yazabildi. Uzmanlar, Türk insanının altına yatırıma sıcak baktığını ancak geleneksel yöntemlerin dışına çıkmakta zorlandığını söyledi.

Mahalledeki kuyumcudan bilezik almanın yatırımda en akıllıca yöntem olduğunun söylenemeyeceğini belirten uzmanlar, “Bu yöntemde alınan altınlar satıldığında ortaya çok ciddi bir alım satım farkı çıkıyor. Öyle ki, Türkiye’de bu yüzde 5’leri bulabiliyor” diyor. İşte altında yatırım seçenekleri:

1 KİLO ALTIN 52.250 TL

1) Altın yatırım fonları
Altın üzerine oluşturulmuş altın yatırım fonları alınabilir. Akbank B tipi altın fonu, Fortis Bank B tipi altın fonu, Garanti Bankası B tipi Altın fonu, HSBC Yatırım B tipi altın fonu, Şeker Yatırım B tipi altın fonu, TEB B tipi altın fonu, Vakıfbank B tipi fonlar mevcut. Bu bankalara gidip yatırım hesabı açtırarak bu fonları alıp satabiliyorsunuz.

2) Borsa altın yatırım fonu
Bu fonlar ise İMKB’de işlem görüyor. Türkiye’de hali hazırda Finansbank’ın çıkardığı İstanbul Gold B Tipi Altın Borsa Yatırım Fonu işlem görüyor. Finans Portföy Yöneticisi Özgür Güneri, hisse gibi alınıp satılan bu fonun tüm aracı kurum ve bankalardan, internet, telefon, ATM gibi işlem yapılan her ortamdan alınıp satılabildiğini söyledi.

3) Altın mevduatı
Hem vadesiz hem de vadeli altın mevduat hesabı açabilirsiniz.Vadeli Altın Mevduatı, altın birikimlerine faiz alabilen bir hesap türü. Yapı Kredi Perakende Bankacılık Pazarlama Grupları Başkanı Hakan Kaplan, minimum 10 gram altınla bu hesabın açılabildiğini söyledi. Kaplan, “İstenilen her vade için vadeli altın mevduatı açılarak altının getirisine ilave olarak faiz kazancı elde edilebiliyor. Vadeli vadesiz hesap açılabiliyor. Fiziki anlamda külçe altın da hesaplara yatırılabiliyor” dedi.

4) Külçe alıp satabilirsiniz
İstanbul Altın Borsası’nda da fiziki altın alınıp satılabiliyor. İAB Başkan Vekili Osman Saraç uygulamada genelde bir kiloluk külçe altın alınabildiğini söyledi. Bunun için işlem yapmaya yetkili banka ve aracılar üzerinden işlem yapılabildiğini söyleyen Saraç, mevcut durumda bir kiloluk külçe altının fiyatının 35 bin 300 dolar (52.250 TL) olduğunu söyledi.

5) Vadeli yapabilirsiniz
İzmir Vadeli İşlemler Borsası’nda vadeli altın kontratları alınıp satılabilir. Bunun için yaptığınız işlemin yaklaşık yüzde 10’u oranında bir teminat yatırmanız gerekiyor.

6) Uluslararası yatırım
Londra ve Chicago gibi yurtdışı piyasalarda da vadeli altın kontratlarını alıp satabiliyorsunuz. Analistler kaldıraç etkisinin oluşturduğu risk nedeniyle bu enstrümanı bireysel yatırımcıya önermiyor.

7) Opsiyon imkânı da var
Belli bir vadede fiyatın yükseleceği veya düşeceğine yönelik kontratları alıp satabilirsiniz. Bu işlemde mesela müşteri 2 ay sonra 1.300 liradan altın alma hakkını satın alabiliyor. Bu işlemde bankalar üzerinden yapılabiliyor...

Read more...

Bono piyasasında faiz gerilemesi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 3 Ağustos 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,02 puan düşerek yüzde 8,58'den kapandı.

Bu tahvilin basit getirisi yüzde 8,84 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 8,87, bileşik getirisi yüzde 8,60 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 14.30 itibariyle, alışta en düşük 1,4670 lira, en yüksek 1,4680 lira, satışta en düşük 1,4730 lira, en yüksek 1,4740 lira seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemler en düşük yüzde 6,75, en yüksek yüzde 6,80 ve ortalama yüzde 6,75'ten yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,5032, sterlin-dolar paritesi 1,6642, yen-dolar paritesi ise 89,99 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Borsada yükselişe devam: +728

Borsa, 11 Kasım 2009 itibariyle yükselmeye devam etti. Haftanın 3. iş gününde yükselmeye devam eden endeks, önceki 2 gündeki eğilimini devam ettirdi.

Bileşik 100 endeksi, 728 puanlık bir artış gösterdi. Bu artış ile birlikte İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, günü 48 bin 864 puandan kapattı.

Hisse senetlerinde de artış yaşandı. Hisse senetlerindeki değer artışı, 1.51 oranında gerçekleşti.

Read more...

Borsa yine yükseldi: +360

Borsa, dünkü yükselişinin ardından, bugün de yükselmeye devam etti. Dün 800 küsürlük artış yaşayan borsada bugün de yükseliş devam etti.

Borsa, günü 360 puanlık yükseliş ile 48 bin 135 puandan kapattı.

Borsa tüyoları, borsadaki bu yükselişin devam edeceğini belirtiyor.

Ayrıca, hisse senetlerindeki artış oranı da ortalama 0,75 oranında oldu.

Read more...

Kriz, yeni milyonerler yarattı

Sanayi sektörüne tarihinin en ağır darbesini indiren kriz, bankaları kâr rekortmeni yaparken Türkiye'de 5 bin de milyoner yarattı. 1 milyon liranın üzerinde mevduatı olan mudî sayısı 2009'un eylül ayında 29 bine çıktı.

Teğet geçiyor tartışmaları içerisinde Türkiye'ye tarihinin en büyük ekonomik küçülmesini yaşatan kriz, bir yandan bankaların kâr rekorları kırmasını sağlarken diğer yandan da yeni nakit zenginleri yarattı. Bu yılın eylül itibari ile son bir yılda bankacılık sektörünün dokuz aylık kârı yüzde 41,1 artarak 11.1 milyar liradan 15.7 milyar liraya ulaşırken, bankalarda 1 milyon liranın üzerinde mevduatı bulunan mudîlerin sayısı da aynı dönemde 5 bin kişi arttı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun verilerine göre bankalarda 1 milyon liranın üzerinde mevduatı bulunanların sayısı 24 binden 29 bine çıktı. Bu gruptakilerin toplam mevduatı ise yüzde 22 oranında artarak 200 milyar 758 milyon liraya çıktı. 1 milyon liranın üzerindeki mevduatın toplam içerisindeki payı yüzde 41'den 42,3'e çıktı. Büyük tasarruf sahiplerinin mevduatındaki artışta dövizdeki yükselişle birlikte döviz tevdiat hesaplarının değerinin yükselmesi ve bazı yatırımcıların nakde dönmesi etkili oldu.

Büyük mevduatlar artıyor

Mevduat büyüklüğü 250 bin TL ile 1 milyon liranın arasında olan mudilerin sayısı da 36 bin kişilik artışla 152 bine ulaştı. Bu kişilere ait mevduat tutarı ise yüzde 20,7'lik artışla 70.9 milyar liraya ulaştı. Bu gruba ait mevduatın toplam içerisindeki payı ise yüzde 14,4'ten 14,9'a çıktı. Bankalarda 250 bin liranın üzerinde mevduatı bulunanların toplam sayısı ise 140 binden 181 bine ulaştı. Bu gruptaki mevduatın toplam içerisindeki payı yüzde 55,4'ten 57,2'ye çıktı. 250 bin liranın üzerindeki mevduatların toplam tutarı ise 226 milyar 220 milyon liradan 271 milyar 679 milyon liraya ulaştı. Bankalardaki mevduatı 50-250 bin lira arasında olan mudilerin sayısı da bir yıl içerisinde 124 bin kişilik artışla 922 bine ulaştı. Bu gruptakilerin mevduat tutarı ise yüzde 17,6 artarak 102.2 milyar liraya çıktı. 50 bin liranın üzerindeki mevduatın toplam içerisindeki payı ise yüzde 76,7'den 78,8'e çıktı.

Küçükler cepten yedi

Bankaladaki mevduatı 10 bin liranın altında olan mudilerin sayısı 1 milyar 497 bin kişilik artışla 68 milyon 274 bin kişiye çıktı. Bu kişelere ait mevduat tutarı ise 31.3 milyar liradan 30.8 milyar liraya indi. Bu grubun toplam mevduat içerisindeki payı ise yüzde 7,6'dan 6,5'e düştü. BDDK verileri göre eylül sonu itibari ile Türkiye'deki yerleşik kişilerin toplam mevduatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,2 artarak 474.2 milyar liraya çıktı. Bankalardaki toplam yerli mudi sayısı ise 70 milyon 769 bin kişiden 72 milyon 179 bin kişiye ulaştı.

Faiz gideri tarihi dipte

Öte yandan küresel kriz süresinde kârlılığını sürdüren bankaların mevduata ödediği faiz de, Merkez Bankası'nın hızlı faiz indirimlerinin etkisiyle aylık bazda en düşük seviyeye indi. Bankaların mevduata ödediği faiz eylül ayında 2 milyar 536 milyon liraya düştü. Bankaların 2008 yılının aralık ayında 4.7 milyar lira olan aylık mevduat faizi ödemeleri, Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin etkisiyle ocak ayından bu yana hızla geriledi. Ocakta 4.4 milyar liraya inen aylık faiz ödemelri, haziranda 2.9 milyar liraya düşmüştü. Bu yılın dokuz aylık dönemi itibari ile mevduata ödenen faiz, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 azalarak 28.2 milyar liraya düştü. Bu dönemde kredilerden sağlanan faiz geliri ise 36.8 milyar liradan 40.4 milyar liraya çıktı.

Read more...

Altının onsu, 6.670 dolar olsun

Dünya Altın Konseyi’ne (World Gold Council-WGC) göre yıllık altın üretimi, 2000’li yıllarda 2.500 tona yükselmiş durumda. Çin, geçen yıla kadar Güney Afrika’da olan en büyük üretici unvanını ele geçirmiş durumda. Bu ikiliyi ABD, Endonezya ve Peru takip ediyor.

Ali AĞAOĞLU / VATAN

Altının çıkarma maliyeti doğal olarak derinliğe, cevher içindeki altın miktarına ve kullanılan tekniğe göre değişmekle birlikte yine WGC’ye göre 2006 ortalaması 371 dolarmış. Buna amortisman, fonlama faizleri gibi sair maliyetler de eklendiğinde rakam 401 dolara yükseliyor.

Asıl ilginç olanı yeryüzündeki altın stoğu. Yine 2006 rakamlarına göre yeryüzündeki altın miktarı 158 bin ton civarındaymış. Bunun dağılımına gelince;

Son üç yılda da 7.500 ton yeni altın çıkarıldığını varsayarsak dünyadaki toprak üzerindeki altın stoğu 165.500 tona ulaşıyor. Bu kadar gürültü koparılan altının parasal değerini hesaplamadan önce altın fiyatlarının son dönemdeki artış sebeplerine bir bakalım:

* Sıfır faiz ile gevşek para politikasının yaratacağı enflasyona karşı en iyi korunma aracı olduğu düşüncesiyle artan talep. (Altın ve şeker hariç hiçbir emtia yeni zirve görmedi!)

* “Kağıt” paralara olan güvenin kaybolması ile geleneksel “değer saklama” yöntemi olan altına geri dönüleceği düşüncesi.

* Değeri yerle yeksan olmuş olan doların altın fiyatlarını “matematiksel olarak” yükseltmesi. (Diğer emtialar neden benzer bir “reaksiyon” göstermiyor?)

* Trend oluşumlarını izleyen ve özel bilgisayar algoritmaları kullanan hedge fonların sayılarının artması, fütursuzca yapılan ve artık manipülasyon boyutuna geçen spekülasyon. (147 dolardaki petrole benzer bir durum.)

Spekülasyonun “beslendiği” sebepleri şimdilik bir tarafa bırakıp, para birimlerine olan güven kaybı senaryosuna yakından bakıldığında ilginç bir durum ortaya çıkıyor: Paraların yerini yeniden altın alacak, Bretton Woods öncesine dönülecek deniyor. Peki bu mümkün mü?

Basit bir hesap yapalım: 165.500 ton altın 5.321 milyon troy ons yapıyor. (1 ton= 32.151 troy ons) Ons fiyatını 1.100 dolar kabul ettiğimizde yeryüzündeki altının parasal değeri 5.8 trilyon dolara denk geliyor. Kriz sırasında 4 trilyon dolar harcama yapmayı göze alan, 14.4 trilyon dolarlık GSMH’ye sahip ABD’nin bile tek başına bu kadar “küçük” bir rakamın içine sığması mümkün değilken tüm dünya nasıl sığacak bu rakamın içine?

“Altın standardına” geri dönüleceği varsayımında; merkez bankalarının para arzlarına bakmak gerekiyor. Tüm merkez bankaları yerine sadece dünya ekonomisinin yüzde 62’sine denk gelen ABD, AB ve Japonya MB’nın para tabanları dikkate alındığında Eylül 2009 sonu itibariyle 4.415 trilyon dolarlık bir toplama ulaşılıyor.

Üç ülkenin merkez bankaları dünya resmi altın rezervlerinin yüzde 69’unu elinde bulunduruyor. Yeryüzündeki toplam altından ve yukarıdaki tablodaki dağılımdan yola çıkıldığında ellerinde olması gereken tutar 20.6 bin ton (165.5 bin tonun yüzde 18’inin yüzde 69’u) yapıyor. Bu durumda yaratılmış olan para tabanın, bu kadar altına karşılık gelebilmesi için; altının ons fiyatının bugün en azında 6.670 dolara çıkması gerekiyor.

Altın fiyatlarında bugün itibariyle böylesi bir sıçrama olsa, sizce taş taş üstünde kalır mı?

Bir not: 1980’deki altın fiyatı, enflasyonla bugüne “getirilerek” değişik fiyatlar hesaplanıyor. Nedense hiç kimse o günkü fiyatların Hunt biraderlerin gümüşteki şuursuz spekülasyonu nedeniyle o denli fahiş yükseldiğini hatırlamıyor!

Read more...

Borsa yükseldi: +804

İMKB 100 Endeksi, bugünü yükselişle kapattı. Bileşik 100 endeksi, günü 804 puan yükselişle, 47 bin 774 puandan kapattı.

Son günlerdeki düşüşün ardından, borsanın haftaya yükselişle başlaması, yatıtımcıları umutlandırdı.

Hisse senetlerinde de artş yaşandı. Hisse senetlerindeki değer artışı, yüzde 1,71 oranında oldu.

Read more...

Dolar - carry trade

Uluslararası Para Fonu IMF, dolarda değer kaybının süreceğini öngörüyor.

Uluslararası Para Fonu IMF tarafından yapılan açıklamada ABD dolarının Carry Trade işlemleri için kullanıldığı yönünde bazı işaretler olduğu ve bu yıl doların yaşadığı değer kaybına karşın doların halen olması gerektiği kadar ucuzlamamış olabileceği ifade edildi.

IMF'nin yayınladığı raporda Carry Trade işlemlerinin bir süre daha devam edebileceği ve bunun da ABD dolarının euro ve diğer önde gelen para birimleri karşısında güç kaybetmeye devam etmesine neden olabileceği ifade edildi.

Carry Trade nedir?

Carry trade düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırmaktır.

Read more...

Yıl sonu dolar paritesi

Cari yıl sonu yıllık gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) küçülme beklentisi yüzde 5,7 oldu. Küçülme beklentisi Ekim ayının son döneminde eksi yüzde 5,5 idi.

Merkez Bankasının, mali ve reel sektörde karar alıcı ve uzman kişiler ile profesyonellerin beklentilerini saptamaya yönelik her ay iki kez düzenlediği Beklenti Anketinin Kasım ayının ilk dönem sonuçları açıklandı.

Buna göre, Ekim ayının son dönem anketinde yüzde 1,20 olan cari ayın tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) beklentisi Kasım ayı ilk anketinde yüzde 0,84'e indi. Ekim ayının son anketinde yüzde 0,81 olan gelecek ayın TÜFE beklentisi Kasım ayının ilk anketinde yüzde 0,40'a inerken, iki ay sonrasının TÜFE beklentisi ise yüzde 0,52'den yüzde 0,54'e çıktı.

Ekim ayının son döneminde yüzde 5,40 olarak belirlenen yıl sonu yıllık TÜFE beklentisi son anketinde yüzde 5,80'e, 12 ay sonrasının yıllık yüzde 6,29 olan TÜFE beklentisi yüzde 6,30'a, 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi yüzde 6,19'dan yüzde 6,22'ye yükseldi.

Ekim ayının ilk döneminde yüzde 7,70 olan gelecek 3. ayın altı aylık Hazine Bonosu ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi de yüzde 7,83 oldu. Gelecek 12. ayın altı aylık Hazine Bonosu ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise yüzde 8,66'dan yüzde 8,83'e çıktı.

Gelecek 3. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi Devlet Tahvili ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 9,92'den yüzde 10,04'e yükseldi.

Gelecek 12. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi Devlet Tahvili ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise yüzde 11,20'den yüzde 11,28'e çıktı.

Read more...

Piyasalarda bugün

İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin alış, satış ve kapanış fiyatları şöyle:

İSTANBUL

ABD Doları 1,4810 1,4840
Avro 2,2040 2,2080
Sterlin 2,4500 2,4700

ANKARA

ABD Doları 1,4780 1,4900
Avro 2,1980 2,2180
Sterlin 2,4410 2,4900

Read more...

Borsadan minik yükseliş

Borsa, günü 16 puanlık yükseliş ile tamamladı. 46 bin 284 puandan kapanan borsa, dün de yükselmişti.

Hisse senetlerinde de ortalama 0,04 oranında değer artışı oldu.

Read more...

Tüketici kredilerinde artış

Mevduat bankalarında tüketici kredileri ve kredi kartları tutarı bir haftada 830 milyon lira artarak Ekim ayı sonu itibarıyla 120 milyar 212,6 milyon liradan 121 milyar 42,6 milyon liraya çıktı.

Bunun 86 milyar 446,6 milyon lirası tüketici kredilerinden, yaklaşık 34 milyar 596 milyon lirası da bireysel kredi kartlarından oluştu.

Tüketici kredileri Ekim ayı sonu itibariyle 301,7 milyon lira artarak 86 milyar 446,6 milyon liraya çıktı. Tüketici kredileri 23 Ekim tarihi itibarıyla 86 milyar 144,8 milyon lira düzeyindeydi.

Merkez Bankası verilerine göre, tüketici kredileri kapsamında konut kredileri 40 milyar 644,6 bin lira, taşıt kredileri 4 milyar 225,6 milyon lira, diğer krediler 41 milyar 576,3 milyon lira olarak hesaplandı.

Tüketici kredilerinin yaklaşık 29,9 milyar lirası kamu bankaları, yaklaşık 37,4 milyar lirası özel bankalar ve 19,1 milyar lirası da yabancı bankaları içeriyor.

TL cinsinden bireysel kredi kartlarının kullanım tutarı ise Ekim ayı sonu itibariyle 34 milyar 67,8 milyon liradan 34 milyar 596 milyon liraya çıktı.

TL cinsinden bireysel kredi kartlarının 13 milyar 742,8 milyon lirası taksitli, 20 milyar 799,3 milyon lirası taksitsiz kredi kartından oluştu.

Read more...

Dolar artar hem de yüzde 20 oranında

'Kriz kahini' olarak anılan Nouriel Roubini, varlık balonunun en geç bir yıl içinde patlayıp, doları yüzde 20 yükseltebileceğini öngördü.

Kriz kahini olarak anılan New York Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nouriel Roubini, Fed politikalarının carry trade'i (Faizi düşük para birimi cinsinden borçlanıp, getirisi yüksek para birimine yatırım yapma) güçlendirdiğini söyledi.

CNBC'nin yayınına katılan Roubini, carry trade ile oluşan balonların tüm dünyayı sardığına dikkat çekti.

Roubini, Fed henüz tahvil alım programını tamamlamadı, faizleri de uzun süre düşük tutacak. Bu da, carry trade'in uzadıkça uzayacağı anlamına geliyor. Klasik carry trade'de dolar cinsinden borçlanır, Türkiye,Brezilya, Avustralya gibi faizi daha yüksek ülkelerin para birimleri ve varlıklarına yönelirdiniz. Şimdi ise, işin içine petrol, enerji, emtia ve küresel ekonomideki tüm riskli varlık sınıfları dahil oldu. Mart'tan bu yana, küresel anlamda senkronize bir balon oluşuyor. Bu defa balon sadece ABD'nin değil, tüm dünyanın balonu dedi.

Roubini'ye göre, carry trade bir yıl zarfında sona erecek ve dolarda yüde 20'ye varan yükselmeye neden olacak.

Roubini şöyle konuştu: Dolar ufak bir düzeltme yaptı, ama Mart'tan bu yana düşme trendini koruyor. Şimdi değil, ama 6 ay ila 1 yıl zarfında carry trade tersine dönecek. Dolar, zamanında yende olduğu gibi ani bir şekilde fırlayacak. Ancak, doların yükselmesi yüzde 2-3 değil, yüzde 15-20 olacak. Böylece varlık balonu patlayacak. Balon ne kadar büyükse, patlama da o kadar büyük olur.

Roubini, carry trade'in sona ermesiyle yaşanacak paniğin, sadece kendisinin endişesi olmadığını söyledi ve ekledi: Piyasa V şeklinde bir toparlanma fiyatlandırıyor. Eğer U veya W şeklinde bir toparlanma olursa, ki işsizlik yüksek olduğundan ben U diye öngörüyorum; riskten kaçış geçen yıl olduğu gibi dolar alımını hızlandırır. Dolar değerlenmeye başlayınca herkes aynı anda riskli varlıklardan çıkmak konusunda acele edecek. Bu endişe sadece bana değil, tüm merkez bankalarına ait.

PETROLÜN 100 DOLARA ÇIKMASI ZARAR VERİR

Roubini, ayrıca petrol fiyatlarının 100 dolara çıkmasının, ekonomiye zarar verebileceğini söyledi. Roubini, petrolün 100 dolara çıkmasının ekonomi üzerinde yaratacağı etkinin, 147 dolarlık rekorla aynı düzeyde olacağını ifade etti.

Read more...

Avrupa'nın faiz kararı

Avrupa Merkez Bankası (AMB), faiz oranını yüzde 1'de bıraktı.

AMB yönetim kurulu bugün yaptığı toplantıda, beklentiler doğrultusunda, yüzde 1 olan faiz oranının sabit tutulmasına karar verdi.

Yüzde 4,25 olan faiz oranını, geçen yıl Ekim ayından itibaren düşürmeye başlayan AMB, yüzde 1 oranında tuttuğu faizi altı aydır değiştirmiyor.

Read more...

En karlı yatırım aracı: şarap

Şarabın sadece lezzeti değil değeri de yıllandıkça artıyor. Şarap, hisse senedi gibi birçok yatırım aracının zarar ettirdiği krizde bile yatırımcının yüzünü güldürüyor. 1990 yılında 250 dolar olan özel şaraplar, yüzde 1.000’in üzerinde değerlenerek şimdi 4 bin dolara satılıyor.

Kriz tüm dünyada çok sayıda yatırımcının tasarruflarının erimesine neden olurken alternatif yatırım araçlarını seçenler kâr etmeye devam ediyor. Hisse senedi, devlet tahvili, petrol, altın, döviz gibi yatırım araçlarında yaşanan dalgalanmalar yatırımcıların kalp sağlığını da tehdit eder hale geldi. Ancak şarap ve resim gibi alternatif yatırım araçları yatırımcısının yüzünü güldürmeye devam ediyor.

New York’ta düzenlenecek açık artırmada satılacak şaraplar bir anlamda koleksiyoncuların “kâr satışı” yapmaları anlamına geliyor. Şaraplara yaptığı yatırımlarla tanınan ünlü koleksiyoncu Steve Contursi, 1990’da 200-250 dolar ödediği şarapları şimdi 3.000-4.000 dolara satıyor. Geçen süreçte Wall Street yüzde 260 artarken Contursi’nin kârı yüzde 1.000’leri aşıyor.

En pahalısı Chateau Petrus

Şarap piyasasında en fazla rağbet gören şarapların başında Uzanlar’ın evinde yapılan aramalarda el konulan Petrus’lar geliyor. Uzan Ailesi’nin 3 bin 348 şişe şarap arasında yüzlerce Petrus şarabı bulunuyordu. Petrus şarapları, Fransa’nın Bordeaux kenti Pomerol bölgesindeki bir tepede 11.4 dönümlük gün boyu güneş alan bir bağda yetiştirilen üzümlerden üretiliyor.

Kaliteli ürün alınan yılların Petrus şarapları müzayedelerden alınabiliyor. Petrus’un fiyatları el yakan rekolteleri 1947, 1950, 1961, 1990 ve 2000 yılları olarak öne çıkıyor. Bu rekolteler sadece açık artırmalarda bulunabiliyor.

2000 Petrus / 24.000 $

* 6 şişeden oluşan orjinal ahşap kutusunda satılacak olan 2000 Petrus şarapları son 25 yılın en iyi yıllanmış şaraplarından biri. Acker, Merrall&Condit Co. adlı şirketin New York’ta yapacağı ihalede şarapların 20 bin ila 24 bin dolar arasında bir fiyata satılması bekleniyor.

1999 Romanee Conti/10.000 $

New York’ta açık artırma ile satılacak olan 1999 Romanee Conti şaraplarının şişesinin 10 bin dolardan fazla bir fiyata alıcı bulması bekleniyor. Efsanevi Bordo şarabından yılda sadece 6 bin şişe üretiliyor.

Screaming Eagle/1.500 $

Steve Contursi, 1996’da şişesine 250 dolar ödediği Kaliforniya’nın ünlü şaraplarından Screaming Eagle’ın şişesinin 1.500 dolara alıcı bulacağını söylüyor. Screaming Eagle’dan yılda 500 kasa üretiliyor.

Chateau Latour/1.500 $

1982’de şişesine 80-90 dolar ödeyen koleksiyoncu Steve Contursi, kırmızı Bordo şaraplarının popüler olduğunu ve şu anki değerinin 1.500 dolar olduğunu ifade ediyor. Yani Contursi’nin kârı yüzde 1.775 oranında.

Chateau Petrus/3.000 $

1990’da şişesi 250 dolardan satılan Petrus şaraplarının bugünkü değeri 3 bin dolardan fazla. 1990’dan bu yana Dow Jones Endeksi yüzde 260 artarken Petrus’un değeri yüzde 1.100 yükseldi.

Grands Echezeaux/4.000 $

1990 yılında üretilen Grands Echezeaux’ın ilk şarapları bugün 4 bin dolara satılıyor. Üretildiği dönemde 250 dolara alıcı bulan Fransız kırmızı şarabı en çok aranan şaraplardan biri.

Chateau Petrus/3.000 $

1989 Petrus şarapları da iyi bir alternatif yatırım aracı olarak görülüyor. Şişesine 250 dolar ödediğini söyleyen Steve Contursi, şarapların bugünkü değerinin 3 bin dolar civarında olduğunu belirtiyor.

Şarap mahseni/ 85.000 $

1.700 şişe şarap saklama kapasitesine sahip şarap mahzeni, 85 bin dolara satılıyor.

Chateau Cheval Blanc / 400 $

1971 yılında üretilen kırmızı Bordo şarabı Chateau Cheval Blanc’ın şişesi 400 dolar.

Blankiet Merlot

Kolleksiyonerler tarafından büyük ilgi gören Kaliforniya’nın “kült” şaraplarından Blankiet, sınırlı sayıda bulunuyor.

Read more...

Altın, altın çağında

Kayseri Sarraflar ve Kuyumcular Derneği Başkanı Ahmet Demircioğlu, altının yılbaşından bugüne dek yatırımcısına yüzde 25 kazanç sağladığını kaydetti.

Demircioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin altının dünya borsalarında artmasına neden olduğunu belirtti.

Hindistan'ın IMF'den 200 ton altın almasıyla dün 1 ONS altının bin 95 dolar rekorunu kırdığını anımsatan Demircioğlu, şunları anlattı:

“Ekonomistler altının bu istikrarlı yükselişinin 1 yıl daha sürebileceğini 1 ONS altının bin 500 dolar seviyelerine doğru çıkabileceğini konuşuyor. Altının rezerv para birimi olan dolara alternatif olarak görülmesi talebi artırarak, her saat yeni bir rekor kırmasına neden oluyur. Ufak tefek geri inişler olsa da öncelikle bin 100-bin 500 dolar seviyelerinin çok uzak ihtimal olmadığı tahmin edilmektedir.”

Demircioğlu, altının yurt içi piyasalarda da 52-53 lira seviyelerinde işlem gördüğüne dikkati çekerek, yılbaşından bugüne dek yatırımcısına yüzde 25 kazanç sağlayan altının, yıl sonu itibariyle büyük firmaların ve bankaların yapacağı alımlarla daha çok kazandıracağını savundu.

Read more...

Döviz rezervlerinde yükseliş

Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, Ekim ayı sonu itibariyle bir haftada 349 milyon dolar artarak 71 milyar 540 milyon dolara çıktı.

Merkez Bankasının brüt döviz rezervleri, 23 Ekim tarihi itibariyle 71 milyar 191 milyon dolar idi.

23 Ekimde 74 milyar 918 milyon dolar olan Merkez Bankasının toplam rezervleri ise 30 Ekimde itibarıyla 75 milyar 267 milyon dolara çıktı. Söz konusu rezervin 3 milyar 727 milyon doları altından oluştu.

DÖVİZ MEVDUAT HESAPLARI

Bankalardaki toplam döviz mevduat hesapları, 23 Ekim tarihi itibarıyla 123 milyar 359 milyon dolardan 122 milyar 872 milyon dolara indi.

23 Ekim tarihi itibariyle yurt içi döviz tevdiat hesapları 102 milyar 451 milyon dolardan 101 milyar 704 milyon dolara inerken, yurt dışı döviz tevdiat hesapları toplamı 6 milyar 52 milyon dolardan 6 milyar 337 milyon dolara çıktı.

DIŞ BORÇ ÖDEMELERİ

Türkiye, 1 - 4 Kasım tarihleri arasında 164 milyon dolar dış borç ödemesi yaptı.

Dış borç ödemesinin, 122,73 milyon doları Hazine, 2,22 milyon doları genel ve katma bütçeli idarelerin dokümantasyon, kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı gibi ödemeleri ile MSB ve savunma sanayi ödemeleri gibi kalemler ve 0,89 milyon doları da Merkez Bankası ödemesinden oluştu.

Ocak ayında 999,74 milyon dolar, Şubatta 984,90 milyon dolar, Martta 1 milyar 330,32 milyon dolar, Nisanda 802,07 milyon dolar, Mayısta 367,40 milyon dolar, Haziranda, 1 milyar 988,53 milyon dolar, Temmuzda 542,92 milyon dolar, Ağustosta 588,08 milyon dolar, Eylülde 1 milyar 947,07 milyon dolar ve Ekim ayında da 673,49 milyon dolar dış borç ödemesinde bulunan Türkiye, yılbaşından bu yana 8 milyar 5,09 milyon doları Hazine olmak üzere toplam 10 milyar 388,52 milyon dolar ödemede bulundu.

Türkiye, 2008 yılında 11 milyar 92,47 milyon doları Hazineye olmak üzere toplam 15 milyar 727,48 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirmişti..

Read more...

Hisse Senetleri - 4 Kasım 2009

Hisse senetleri, 4 Kasım'da aşağıdaki gibi değişim göstermiştir.

Fiyatı Artanlar 247 Fiyatı Azalanlar 33 Fiyatı Değişmeyenler 41

Read more...

Borsa bu kez yükseldi

Borsa günün sonunda 946 puanlık yükselişle 47 bin 281 puandan kapandı.

Hisse senetleri, 2,4 oranında arttı.

Read more...

İlk seansta yükseliş

Borsa, ilk seansta 233 puanlık artış yaşayarak, ilk yarıyı 46 bin 568 puandan kapattı.

Hisse senetlerindeki artış ise ortalama olarak yüzde 0,50 civarında oldu.

Read more...

Değer kaybı, 2.36 oldu

Borsa bugün düştü. Değer kaybı ise yaklaşık 2,36 civarında oldu. Rakamsal olarak da toplam 11 bin 126 puan düşüş yaşandı.

Hisse senetleri de düştü. Hisse senetleri, günlük bazda 2,36 civarında değer kaybetti.

Read more...

Yeni enflasyon rakamları

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 2,41, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) ise yüzde 0,28 arttığını açıkladı.

TÜİK'in 2003 baz yıllı verilerine göre, Ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 5,08, ÜFE'de yüzde 0,19 arttı.

Yılın 10 ayında TÜFE yüzde 4,64, ÜFE yüzde 3,90 oranında artış gösterdi.

Ekim ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 6,95, üretici fiyatlarında yüzde 2,20 düzeyinde gerçekleşti.

Geçen yılın aynı ayında yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 11,99, ÜFE'de yüzde 13,29 olmuştu. Böylece, Ekim ayı itibariyle yıllık enflasyon, geçen yılın aynı ayının, TÜFE'de 6,91 puan, ÜFE'de 13,1 puan altında gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ekim ayı itibarıyla aylık enflasyon TÜFE'de yüzde 2,41, ÜFE'de yüzde 0,28 arttı. 2008 yılı Ekim ayında TÜFE yüzde 0,19, ÜFE'de yüzde 0,29 düşüş olmuştu. Buna göre aylık bazda enflasyon, geçen yıl Ekim ayına göre TÜFE'de 2,60 puan, ÜFE'de ise 0,57 puan artış gösterdi.

Öte yandan TÜFE'de Ekim ayında endekste yer alan 449 maddeden 79 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı, 275 maddenin ortalama fiyatında artış, 95 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş gerçekleşti.

ÜFE'de ise Ekim ayında endekste bulunan toplam 768 maddeden 201 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı, 327 maddenin ortalama fiyatında artış, 240 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş oldu.

ÖZEL KAPSAMLI TÜFE GÖSTERGELERİ

Ekim ayına ilişkin özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, “çekirdek enflasyon” yerine açıklanan TÜFE göstergeleri geçen ay, mevsimlik ürünler hariç yüzde 1,57, işlenmemiş gıda ürünleri hariç ise 1,92 arttı.

Fiyatlar, enerji hariç yüzde 2,38, işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç yüzde 1,79, enerji hariç ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç yüzde 2,55, enerji hariç ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç ve fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler, dolaylı vergiler hariç enflasyonda da yüzde 1,86 arttı.

Enerji hariç ve alkollü içkiler ve tütün ürünleri, işlenmemiş gıda ürünleri hariç de yüzde 1,02, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji ve alkollü içkiler, tütün ürünleri ile altın hariç yüzde 1,91, enerji hariç, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç fiyatlarda yüzde 2,33 artış meydana geldi.

Read more...

Borsa'dan 271 puanlık artış

Borsa günü artış ile tamamladı. Bileşik 100 endeksi, günü 271 puanlık artışla 47 bin 456 puandan kapattı. Yani, borsa yeni haftaya yükselişle başladı.

Borsanın artışına bağlı olarak, hisse senetlerindeki artış yüzde 0,56 oranında oldu.

Read more...

Borsadaki düşüşün nedeni dolar mı?

Borsa, son günlerde yeniden düşüşe geçti. Özellikle Türkiye'de yılın rekorlarını kırmasının ardından borsada yaşanan bu düşüş, "neden aramaları"nı da beraberinde getirdi.

Uzmanlar, bu haftada piyasanın temkinli bir seyir izleyeceğini, bu haftanın düzeltme haftası olduğunu belirtiyorlar.

ABD Bankası'nın açıklayacak olduğu faiz kararlarıyla ilgili de açıklama yapan uzmanlar, bu kararda da piyasalardaki düzelmenin vurgulanacağını bildirdi.

Ekonomistler, borsadaki düşüşü dolara bağlarken, dolardaki artışın devam edeceğini de sözlerine eklediler.

Özellikle Türk yatırımcı ve uzmanlar, endeksteki düşüşün sürebileceğini söylerken, Borsanın 44 bin altını da görmesinin doğal olabileceği yorumunu yaptılar.

Kısacası, doların yükselişine göre İMKB de azalacak.

Read more...

Daha en büyük kriz gelmedi

Prof. Nouriel Roubini, kriz öngörüleriyle tanınan bir isim. Yine yepyeni tahminleri var krizle ilgili. Prof. Nouriel Roubini, yeni bir krizin yolda olabileceği uyarısında bulundu.

İşte öngörüler:

Prof. Roubini, “Köpük ne kadar büyükse, izleyecek varlık çöküşü o kadar büyük olacak. FED ve diğer politika yapıcıları, yarattıkları dev köpükten habersiz gibi görünüyor. Onların bu körlüğü ne kadar sürerse piyasalardaki düşüş o kadar büyük olacak” görüşünü dile getirdi.Nouriel Roubini, Financial Times gazetesince yayımlanan makalesinde Mart ayından bu yana petrol dahil olmak üzere her türlü riskli varlığın fiyatlarının önemli ölçüde yükseldiğine, daha büyük bir toparlamanın da yükselen piyasalardaki hisse, tahvil ve para birimleri değerlerinde görüldüğüne, doların ise önemli ölçüde zayıfladığına işaret etti.

Riskli assetlerdeki iyileşmenin kısmen daha iyi ekonomik temellerden kaynaklandığını belirtip canlandırma ve banka kurtarma paketleri gibi önlemlere işaret eden Roubini, “ABD ve küresel ekonomide “mütevazı” bir toparlanma meydana gelirken asset fiyatları Mart’tan bu yana büyük ve senkronize bir iyiye gidişle tavan yaptı” diye yazdı.

2008’de dolar değer kazanırken asset fiyatlarında büyük düşüşler görülmüştü. 2009 Mart ayındaysa dolar değer kaybederken asset fiyatları yükselişe geçti. Bunların yanı sıra Roubini, makroekonomik temeller göz önüne alındğında, riskli asset fiyatlarının normalden çok fazla, çok erken ve çok hızlı yükseldiğini söyledi.

Roubini’ye göre , asset fiyatlarının yükselmesinin önemli bir nedeni doların zayıflığı. Çünkü yatırımcılar riskli küresel assetlere yalnızca dolar bazında “sıfır” faizle değil, aynı zamanda yıllık yüzde 10 veya 20’ye varan oldukça negatif faizlerle borçlanarak yatırım yapmaktadırlar.

Roubini, bu tür işlemlerden sağlanan total kazançların Mart’tan bu yana yüzde 50-70 düzeyinde seyrettiğine işaret etti.Doların düşüşünden kaygı duyan Asya ve Latin Amerika’daki bazı ülkelerin merkez bankalarının “agresif” bir müdahaleyle ulusal para birimlerinin yükselişini durdurmaya çalıştıklarını, Brezilya’nınsa sermaye girişlerine kontroller getirdiğini belirten Roubini, merkez bankalarının faizleri düşürmeye mecbur kalabileceğini de kaydetti. Roubini, “Carry trade köpüğü kötüleşecek. Eğer döviz müdahalesi yoksa ve yabancı para birimleri değer kazanırsa, carry trade’in negatif borçlanma maliyeti daha negatif hâle gelecek” diye yazdı.

“Ancak bir gün bu köpük patlayacak ve şimdiye kadarki en büyük toplu asset krizine neden olacak” uyarısını yapan Roubini, çeşitli faktörlerden ötürü doların birdenbire yükselmesi halinde yatırımcıların panik içinde riskli assetlerden kaçmaya çalışacağını ve bir çöküş yaşanacağını savundu.

Peki carry trade’de durum neden böyle kötü olacak? Roubini sıralıyor: 1)Dolar sıfıra düşmeyeceğine göre bir noktada istikrarlı hâle gelecek. 2) ABD Merkez Bankası (FED) dalgalanmayı sonsuza dek bastıramayacak. 3) Piyasalar FED’in sıkılaştırmasının daha erken bir tarihte gerçekleşmesini beklemeye koyulabilir. 4) Çifte dipli durgunluk veya İran ile bir anlaşmazlık gibi jeopolitik risk korkuları ortaya çıkabilir.

Ve Roubini son olarak şu uyarıyı ekledi: “Köpük ne kadar büyükse, izleyecek ‘asset’ çöküşü o kadar büyük olacak. FED ve diğer politika yapıcıları, yaratmakta oldukları dev köpükten habersiz gibi görünüyor. Onların bu körlüğü ne kadar sürerse piyasalardaki düşüş o kadar büyük olacak.”

Read more...