Çalışma hayatında yeni dönem başlıyor

29 Eylül 2008 Pazartesi

1 Ekim 2008'de yürürlüğe giren yeni SGK yasasıyla birlikte çalışma hayatında sağlık yardımlarından emekliliğe, borçlanma sürelerinden, maaş hesaplarına kadar herşey değişiyor.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, Ekim ayında yürürlüğe girecek maddelerinin uygulanmasına ilişkin tebliğler, Resmi Gazete’de yayımlandı.

1 Ekim 2008'de yürürlüğe giren yeni SGK yasasıyla birlikte çalışma hayatında sağlık yardımlarından emekliliğe, borçlanma sürelerinden, maaş hesaplarına kadar herşey değişiyor.

İşte yeni dönemde geçerli olacak sistemde öne çıkan maddeler:

Sigortalılıkla ilgili bilgilere sıkı kontrol geliyor. Bankalar ve kamu idareleri işlem yaptıkları kişilerin sigortalılık bakımından tescil olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğüne girecek. Bu kişilerle ilgili her türlü bilgiye sahip olunacak. Telefon bankacılığında da bu bilgiler zorunlu hale gelecek. Gönderilen bu bilgilerden ilgililerin sigortalı kaydının bulunup bulunmadığının tespiti kurumca yapılacak.

Kadınlar doğum ve analık izinlerini borçlanabilecek. Tebliğe göre, kanunlar gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri, sigortalı kadının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten sonra iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden itibaren gçen iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden iş yerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreler borçlanma kapsamında sayıldı.

Yeni borçlanma süreleri. Serbest çalışanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ve şirket ortakları hariç, er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen süreler, sözleşmeli çalışanların, personel mevzuatlarına göre aylıksız izinde geçen süreleri, sigortalı olmaksızın doktora öğreniminde veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğreniminde geçen süreler, sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal stajda geçen süreleri borçlanma kapsamına alındı.

Kamu idarelerinde sözleşmeli çalışan personelin sigortalılık süreleri hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri, grev ve lokavtta geçen süreler, hekimlerin fahri asistanlıkta geçen süreleri, seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreler de borçlanma kapsamına dahil edildi.
Genel Sağlık Sigortası kanununa göre aşağıdakiler sigortalı sayılacak. -Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,

-İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıklarına ve yönetim kurullarına seçilenler,

-Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,

-Mütekabiliyet esasına dayalı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerin uyruğunda olanlar hariç, yabancı uyruklu, uyruksuz, göçmenler ve sığınmacı kişiler ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke sigortalılarından, sözleşmede belirlenen istisna halleri dışında çalışmalarını hizmet akdine tabi sürdürenler,

-Büyükelçilik, konsolosluk mensuplarının özel hizmetlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken buralarda çalıştırılan Türk vatandaşları,

-4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun’a göre, çiftçi malları koruma başkanlıkları veya meclisleri tarafından çalıştırılan koruma bekçileri,

-1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda belirtilen umumi kadınlar,

-Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler.

-Köy veya mahalle muhtarı seçilenler ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;

-Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,

-Gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar, kollektif şirketlerin ortakları, limited şirketlerin ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları, donatma iştirakleri ortakları, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, tarımsal faaliyette bulunanlar.

-Serbest çalışanlardan 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanun’a tabi jokey ve antrenörler

İŞ KAZASI

İş kazası, hizmet akdi ile çalışan sigortalılar ile ceza ve tutukevlerinde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular ve harp malullü sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde işverenleri, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilerin ve meslek edindirme kursiyerlerinin iş kazası geçirmeleri halinde ise eğitim veya staj gördükleri iş yeri işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde bildirecek.

MESLEK HASTALIĞI

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun; Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi, Kurumca gerekli görüldüğü hallerde iş yerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunlu olacak. Sigortalının, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra meslek hastalığı sebebiyle Kanunda belirtilen yardımlardan yararlanabilmesi için eski işinden fiilen ayrılması ile hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için ilgili mevzuat doğrultusunda belirtilen süreden daha uzun bir sürenin geçmemiş olması şart olacak.

EMZİRME ÖDENEĞİ

Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, hizmet akdi ile çalışan sigortalılar ile serbest çalışan sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilecek.

Geçici olarak yurt dışına gönderilenler, Türkiye ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki iş yerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri veya işleri nedeniyle yurt dışında bulunanlar haklarında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacak.

ÇOCUK VE AİLE ZAMMI

Sigortalıya çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerden, sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya Mesleki Eğitimi Kanunu’nda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın malul olduğu tespit edilen evli olmayanlarından en fazla iki çocuğa kadar (iki çocuk dahil) olanları için, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın iki çocuğu geçmemek kaydıyla, çocuk başına her yıl belirlenen aylık asgari ücretin yüzde 2’si oranındaki tutarı, aylık prime esas kazançların hesaplanmasında gözönünde bulundurulmayacak.
Sigortalılara aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veya aylık almaması durumunda 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin yüzde 10’u oranındaki tutar aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmayacak.

İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK

Tebliğe göre, isteğe bağlı sigortalı olabilmek için uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak kaydıyla Türkiye’de yasal olarak ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekteyken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk vatandaşlarında; 18 yaşını doldurmuş olmak, kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak, kendi sigortalılığı nedeniyle aylık
bağlanmamış olmak, isteğe bağlı sigorta giriş bildirgesiyle Kuruma başvuruda bulunma şartları aranacak.

İlk defa isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin örneği Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan isteğe bağlı sigorta giriş bildirgesi ile ikametgahlarının bulunduğu sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerine başvurmaları gerekiyor. Tekrar isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunacak sigortalıların ise talep dilekçesi ile müracaatları yeterli olacak.
Tebliğde, isteğe bağlı sigortalılığın sona erme koşulları şöyle sıralandı:

-İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, buna ait dilekçelerinin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihten önceki primi ödenmiş son günü takip eden günden,

-Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,

-Sigortalının ölümü halinde prim borcu bulunmuyorsa ölüm tarihinden, prim borcunun hak sahiplerince 12 ay içinde ödenmemesi veya hak sahiplerinin talebi halinde en son primi ödenmiş ayın sonundan,

-5510 sayılı Kanun’un 51. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü saklı kalmak kaydıyla Kanun’un dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamına tabi çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce, (b) bendi kapsamına tabi çalışmaya başladığı tarihten itibaren sona erer.

Tebliğe göre, ay içerisinde kısmi çalışanlar hariç olmak üzere, yeniden isteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler hakkında yeniden talep şartı aranacak...

Read more...

Döviz açık pozisyonu 12 milyar dolar

Küresel finans piyasalarındaki kriz derinleşirken, Türk bankacılık sektörünün martta 5.7 milyar dolar olan açık pozisyonu, haziran sonundan bu yana yaşanan 2.2 milyar dolarlık küçülmeye rağmen hala 12 milyar doların üzerinde bulunuyor.

REFERANS GAZETESİ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 12 Eylül itibariyle açıkladığı verilere göre, Türk bankacılık sisteminin bilanço içi döviz varlıkları 160 milyar 821 milyon, yükümlülükleri ise 172 milyar 861 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. Buna göre bankalar 12 milyar 40 milyon dolarlık bir bilanço içi açık pozisyon tutuyor.

Hazirandan beri düşüşte

2007 sonu itibariyle bankaların bilanço içi yabancı para net genel pozisyonu açığı 10 milyar 511 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu. Söz konusu açık pozisyon ilk çeyrekte önemli ölçüde kapatılarak mart sonu itibariyle 5 milyar 730 milyon dolara çekildikten sonra, izleyen aylarda yeniden artışa geçti. Nisan sonunda 8 milyar 177 milyon, mayıs sonunda 11 milyar 845 milyon dolara çıkan açık pozisyon, Haziran sonunda 14 milyar 231 milyon dolara kadar yükseldi.

Küresel krizin şiddetinin artmaya başladığı izleyen aylarda ise bankalar açık pozisyonlarını bir ölçüde kapama yoluna gitti. Bilanço içi döviz pozisyon açığı temmuz sonunda 14 milyar 148 milyon, ağustos sonunda 13 milyar 749 milyon dolara geriledi. Küresel krizin tepe noktaya çıktığı günlerde ise bankaların hızlı biçimde pozisyon kapama eğilimine girdiği gözlendi. Açık pozisyon, 5 Eylül'de 13 milyar 102 milyon, 12 Eylül itibariyle de 12 milyar 40 milyon dolara kadar indirildi.

2.2 milyar $ azaldı

Bu gelişmelerle bankaların bilanço içi döviz pozisyon açığı ay sonları itibariyle tepe noktaya ulaştığı haziran ayına göre net 2 milyar 192 milyon dolar azalırken, buna rağmen 2007 sonundaki düzeyinin 1 milyar 529 milyon dolar, bir yıl önceki düzeyinin ise 4 milyar 957 milyon dolar üzerinde gerçekleşti. Bankaların bilanço içi döviz pozisyonu açığı geçen yıl 14 Eylül'de 7 milyar 83 milyon, 2007 sonunda ise 10 milyar 511 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu.

Bu arada 12 Eylül itibariyle bankaların bilanço dışı varlıklarının 70 milyar 196 milyon, yükümlülüklerinin ise 59 milyar 233 milyon dolar olduğu belirlendi. Buna göre bankaların bilanço dışı varlık-yükümlülük dengesindeki fazla 10 milyar 964 milyon dolar düzeyinde oluştu. Böylece bankaların bilanço içi ve dışı döviz pozisyonlarının neti olan yabancı para net genel pozisyonu, 1 milyar 77 milyon dolar açık verdi. Geçen yıl eylül sonu itibariyle 29 milyon dolar fazla veren söz konusu denge, 2007 sonu itibariyle 296 milyon dolar açık vermişti. Bu yıl mart, nisan, mayıs ve haziran ayları itibariyle fazla veren yabancı para net genel pozisyonu, 25 Temmuz'dan itibaren son dört haftada ise açık verdi. Ancak 5 Eylül itibariyle 1 milyar 323 milyon dolara ulaşan açığın, 12 Eylül'de azalarak 1 milyar 77 milyon dolara düştüğü gözlendi.

Read more...

Endeksin teknik yorumu

22 Eylül 2008 Pazartesi

Geçtiğimiz haftaya yoğun satıcı başlayan piyasada sert düşüşler yaşayan endeks 32.500 seviyesindeki önemli desteğinin de kırarak, 31 bin seviyesinin altını test etti ve Haziran 2006’dan bu yana olan en düşük seviyeye indi. Ancak, Perşembe günü zayıf bir şekilde başlayan tepki alımlarının Cuma günü belirgin bir şekilde devam etmesiyle güne yaklaşık 2000 puanlık bir artışla gap bırakarak başlayan endeks, %12,89 oranındaki primle 36.370 puandan kapanış yaptı.

YTL bazında haftalık ve logaritmik olarak incelendiğinde, en düşük 30.970, en yüksek 36.864 puanları arasında oldukça geniş bir bantta hareket eden endeksin haftalık bazdaki değer kaybı Cuma günü yaşanan yukarı yönlü hareketin etkisiyle sadece %1,79 olarak gerçekleşmiştir. Haftalık işlem hacminde son bir yılın en yüksek değerine ulaşılırken, Cuma günü yaşanan yükselişe henüz bazı kısa vadeli teknik göstergelerin tepki vermediği görülmektedir. Keza CCI aşırı alım referans çizgisini aşağıya doğru kırarak satım sinyali verirken, Trix’in de düşüş yönünde hareket etmektedir. Diğer taraftan RSI’ın alçalan trend eğimini azalttığı görülürken, William’s R’ın zayıf bir eğimle de olsa yönünü yukarı çevirdiği görülmektedir. Endeksin gücünü göstermesi bakımından önemli bir gösterge olan Momentum’un yükselişe geçmesi ise yeni başlayacak yükseliş trendini destekleyici önemli bir unsurdur. Trendin devamlılığı ise Momentum’un referans çizgisinin üzerine çıkması halinde onaylanacaktır. Hafta içinde Bollinger Band’ının dışına çıkmasına karşın kapanış itibariyle yeniden bandın içine dönen endeksin ilk hedefi 21 haftalık hareketli ortalamasının bulunduğu 40 bin seviyesinde bulunmaktadır. Ancak 38.400-39.800 aralığının direnç bölgesi olması nedeniyle bu seviyelerde kar realizasyonlarının yaşanması olasılıdır. Tersi bir durumda ise yani 40 bin direncinin sert bir şekilde aşılması halinde ise, kısa vadeli yükseliş trendinin orta vadeye dönüşme olasılığı riske girebilir. Çünkü endeksin sert tepkilerde bir taban oluşturmadan yeni bir trende başlaması, olası düzeltmelerin de sert olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle direnç seviyelerinin aşılmasında gerek işlem hacmi gerekse para girişinin yeterli olup olmamasına dikkat edilmesi önemlidir. Endeks için 36.700-37.000-37.600-37.800-38.000-38.300-38.500-38.800-39.000-39.200-39.800-40.000 seviyeleri direnç, 36.000-35.800-35.000-35.000-34.800-33.500-32.800 seviyeleri destek konumundadır.

Dolar bazında haftalık logaritmik grafik incelendiğinde, haftayı 2,92 cent seviyesinden kapatan endeksin ilk hedefinin 3,00 cent olduğu söylenebilir. 3,00-3,08 cent seviyesinde gap bölgesi bulunan endeksin bu alanı doldurması halinde 3,15 cent seviyesinin daha sonraki direnç olduğu söylenebilir. 2,87 cent-2,80 cent-2,78 cent-2,70 cent seviyeleri de destek konumundadır.

Sonuç olarak, geçen haftayı oldukça dalgalı geçiren piyasanın, bu haftanın ilk yarısında olumlu görünümüne devam etmesini beklerken, daha sonrasında direnç seviyelerinde yükseliş hızının yavaşlayabileceğini ve hareketlerin hisse bazında yoğunlaşacağını düşünüyoruz

Read more...

Dolar haftaya sakin başladı

İstanbul serbest piyasada dolar 1,2460 YTL, avro 1,8040 YTL'den haftaya başladı.

Kapalıçarşı'da 1,2440 YTL'den alınan dolar 1,2460 YTL'den satılıyor. 1,8020 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,8040 YTL olarak belirlendi.

Serbest piyasada Cuma günü kapanışta doların satış fiyatı 1,2480 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,7920 YTL olmuştu.

Read more...

Dünyayı paraya boğdular

19 Eylül 2008 Cuma

Avrupa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası (FED), Japonya Merkez Bankası (BOJ), Kanada Merkez Bankası ve İsviçre Merkez Bankalarıyla birlikte likidite arttırıcı ortak önlemler almaya karar verdiler.

Merkez bankalarının ortak önlemleri, piyasadaki ABD Doları sıkışıklığını gidermek ve dolayısıyla nakit sıkıntısı içindeki piyasalara likidite sağlayarak rahatlatmayı amaçlıyor.

180 milyar dolarlık geçici döviz takası (farklı para birimlerinden oluşan iki ayrı anaparanın, vade tarihinde, orijinal birimleri ve önceden üzerinde anlaşılmış bir kur üzerinden geri ödenmek üzere birbirleriyle değiştirilmesi) şeklinde likidite sağlama yetkisi bulunan FED, bu ortak hareketle piyasalara daha çok dolar sürebilecek.

Avrupa Merkez Bankası, ABD Doları açığını gidermek için BOJ ile koordineli fonlama yapacak.

FED ile BOJ, 60 milyar dolara kadar, Kanada Merkez Bankası ile 10 milyar dolara kadar geçici döviz takas anlaşması yaptı.

Avrupa Merkez Bankasının 110 milyar dolarlık döviz takas yetkisi bulunuyor.

İngiltere Merkez Bankası da, bugün ilk olarak piyasayı 40 milyar dolara kadar fonlayacak.

FED, yapmış olduğu geçici döviz takas anlaşmalarının 30 Ocak 2009'a kadar geçerli olacağını da bildirdi

Read more...

Borsalarda tarihi yükseliş

Piyasalarda hafta başından bu yana süren kabus sona erdi. ABD Hazinesi ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) mali sektörü kurtaracak yeni bir plan hazırladığı yönündeki haberler borsaları uçurdu.

HÜRRİYET

ABD borsaları, yeni plan umutlarıyla son 6 yılın en büyük yükselişini yaptı. Gün içinde 10 bin 459 puana gerileyen Dow Jones günü yüzde 3.86 yükselişle 11 bin 19 puandan tamamladı. Nasdaq yüzde 4.78, S&P 500 de yüzde 4.33 yükseldi.

ABD'deki yükseliş en çok finans hisselerine yaradı. Günlerdir ağır darbeler alan banka hisseleri sonunda rahat bir nefes aldı. En çok yükselen ise yüzde 59 primle Wachovia Bank oldu. Wachovia, Morgan Stanley'le satınalma görüşmeleri yapıyor. Öte yandan Washington Mutual yüzde 49, UBS yüzde 24, Citigroup da yüzde 19 değer kazandı.

Yükselişin yeni hazırlanacak planla ilgili olduğunu kaydeden uzmanlar, şimdi piyasaların FED ve Hazine cephesinden bu yönde gelecek haberleri bekleyeceğini belirtiyor.

Henüz resmiyet kazanmayan ama görüşmelerin başladığı yönündeki haberlerin geldiği kurtarma planı, mali sektördeki batıkların yeni bir fona alınmasını öngörüyor. Yani fonun ABD'ye maliyetinin 500 milyar dolar dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.

Toronto Dominio Bank Trader'ı Süha Yaygın, ABD'den gelen haberlerin çok önemli olduğunu belirtti. FED'in ve Hazine'nin bu hafta sonu elinden geleni yapacaklarını ve piyasalarda güveni sağlayacak bir yapılanmaya gidileceğini belirten Yaygın, Şu ana kadar piyasaya likiditenin verilmesi de çok önemlidi ve olumlu oldu. Fakat bankaların hala birbirine güveni tam değil ve bu güven 1 günde sağlanmaz. Piyasanın zamana ihtiyacı var. Atılan adımlar olumlu ama yeterli olur mu bilmiyoruz.

ASYA DA UÇTU

ABD'deki bu yükseliş Asya'daki borsaları da uçurdu. Gün açılışından itibaren havanın olumluya döndüğü Asya'da hızlı yükselişler izleniyor. Japonya'da Nikkei endeksi yüzde 3'ün üzerinde değer kazanırken Hong Kong Borsası yüzde 6.25 yükseldi. Çin borsasındaki yükseliş ise yüzde 9'u aştı.

Avrupa borsalarında da yüzde 5'e yaklaşan yükselişlerle günün başlaması bekleniyor.

İMKB SERT YÜKSELİŞLE BAŞLADI

Endeks güne 2.124 puanlık artışla 34 bin 350 puandan başladı. Bu seviyede hisse senetleri ortalama yüzde 6,62 oranında değer kazandı.

RUSYA'DA HIZLI YÜKSELİŞ

Öte yandan üç gündür kapalı olan Rusya borsaları da güne fırtına gibi başladı.

Endeksler hızla yukarı çıkarken, açılışın ardından RTS endeksi yüzde 10.9, MICEX endeksi de yüzde 16.8 değer kazandı.

Read more...

Günün Yorumu

17 Eylül 2008 Çarşamba

İMKB'de geçtiğimiz haftadan bu yana devam eden sert düşüş sonrası, bugün tepki alımlarının geleceğini ve endeksin alıcılı bir seyirle toparlanmaya çalışacağını tahmin ediyoruz.

FED'den faiz değişikliği yok, ancak AIG kurtarılıyor... FED, %2 olan kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmezken, AIG'ye ise iki yıl vadeli ABD$85 milyarlık kredi vererek zor durumdaki şirkete aradığı kaynağı sağlamış oldu. Lehman'ın ardından AIG'nin de iflas edebileceği yönündeki kaygılar, dünya borsalarındaki satış baskısını artırmıştı. Bu nedenle AIG'nin kurtarılması piyasalarda kısa vadeli bir rahatlama yaratabilir ve borsalar bugün toparlanabilir. Ancak, global taraftaki sorunların sonuna geldiğimizi söylemek için hala erken ve çalkantının bir süre daha devam edeceğini tahmin ediyoruz.

Almanya Deniz Feneri e.V davasında karar bugün açıklanacak... Davada, savcının kurumun Türkiye ile olan ilişkilerini ve sorumluların Türkiye'de olduklarını iddia etmesi nedeniyle dava sonucu, Türkiye'de açılan soruşturmanın gidişatını da etkileyebilir. Muhalefetin, Deniz Feneri ile hükümet arasında ilişki olduğunu iddia etmesi nedeniyle piyasalar dava ile ilgili gelişmeleri takip etmeye devam edecek.

Read more...

AIG KURTARILDI

ABD´nin dev sigorta şirketi American International Group´un (AIG) batmasının dünya çapında bir krize yol açmasından kaygılanan Amerikan hükümeti, şirkete acil 85 milyar dolar para aktarmayı ve karşılığında firmanın hisselerinin yüzde 80´ini denetimi altına almayı kararlaştırdı.
Bu kararla Merkez Bankası Fed, AIG´yi kurtarmak amacıyla 85 milyar dolarlık acil kredi açacak.

Fed´den yapılan açıklamada, AIG´nin çökmesi durumunda, zaten derin bir sıkıntıda bulunan finans piyasalarının ve ekonominin ağır zarar göreceği belirtildi. Beyaz Saray sözcülerinden Tony Fratto, Başkan George W. Bush´un, Fed tarafından açıklanan kararı desteklediğini kaydederek, "bu adımlar, finans piyasalarının istikrarını artırmak ve ekonominin gördüğü zararı sınırlamak için atılıyor" dedi.

Hazine Bakanı Henry Paulson da, kararı desteklediğini bildirdi. AIG´nin yatırımcılara finans sigortası sağladığına işaret eden uzmanlar, bu dev şirketin batması durumunda bunun, ülkede ve dünyada bir "zincirleme reaksiyona" yol açabileceğini kaydettiler.

ABD´de devlet, iki hafta önce de dev "mortgage" şirketleri Fannie Mae ve Freddie Mac´in denetimine el koyarak şirketlerin iflasının önüne geçmiş, ancak yatırım bankası Lehman Brothers´in bu hafta çökmesine müdahale etmemişti.

Read more...

Endeksin teknik yorumu / Eti Menkul

16 Eylül 2008 Salı

16.09.2008
Dün en düşük 34.668 en yüksek 36.102 puanları arasında hareket eden endeks günü %5,27 oranındaki kayıpla 35.081 seviyesinden kapadı.

Güne gap bırakarak sert bir satış baskısı ile başlayan piyasada ilk yarıda 35 bin seviyesinin üzerinde tutunmayı başaran endeks, ikinci yarıda 34.800 destek seviyesinin de altını test etti. Ancak günün son saatinde işlem hacmi artışı ile birlikte hafif toparlanma yaşayan endeks, 35 bin seviyesinin üzerinde kapanış yapmayı başardı. Son beş gündür belirgin bir düşüş trendi izleyen endeksin toplam değer kaybı %13,4’e ulaşmış durumdadır. Yaşanan satış baskısı ile birlikte işlem hacminin de artması düşüşü tetikleyen diğer bir unsur olmakta ve teknik bir düzeltmeden panik satış havasına girildiği görülmektedir. Kapanış itibariyle uzun vadeli ve fazla güçlü olmayan bir destek bölgesinde bulunan endeksin kısa vadeli teknik göstergelerinin karışık seyri ise dikkat çekicidir. CCI aşırı alım bölgesinde ikili dip yaparak yönünü yukarı doğru çevirirken, William’s R aynı bölgede dip seviyelerde yatay bir görünüme girmiştir. Trix endeks ile uyumlu hareketine devam edip düşerken, RSI aşırı alım bölgesi referans çizgisinin tam üzerinde yatay hareket etmektedir. Trendin gücünü göstermesi açısından önemli bir gösterge olan Momentum endeks ile uyumsuzluk göstererek uzun vadeli destek seviyelerinden yukarı doğru dönmüş durumdadır.

Teknik göstergelerdeki bu olumlu görünümü endeksin 34.800-34.500 aralığındaki destek bölgesinde tutunmayı başarması halinde kısa vadeli bir toparlanma yaşayabileceği izlenimini vermektedir. Olası bir tepki alımında ise 36 bin direnci önemli olup, aşılması ve sonrasında 36.000-36.800 aralığındaki boşluk bölgesinin doldurulması halinde ise toparlanma hareketinin kısa vadeli bir yükseliş trendine dönüşmesi mümkündür. Böyle bir durumda 37.500 ve 39 bin seviyeleri önemli dirençler konumundadır. Ancak tersi bir durumda yani endeksin 34.800-34.500 aralığında tutunamaması halinde ise, 34.000-33.500-33.200-32.800 seviyeleri daha sonraki destekler konumundadır. Bugün için 35.500-35.800-36.000-36.300-36.500-36.800 seviyeleri de direnç konumundadır.

Read more...

Bono piyasasında faiz 19,40 oldu

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 14 Nisan 2010 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 09.35 itibarıyla basit getirisi yüzde 20,46'ya, bileşik getirisi yüzde 19,40'a çıktı.

AA

Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 20,31, bileşik getiri yüzde 19,26 olmuştu.

DOLAR KOTASYONLARI

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,2690 YTL, en yüksek fiyat 1,2735 YTL, satışta en düşük fiyat 1,2745 YTL, en yüksek fiyat 1,2800 YTL düzeyinde bulunuyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4258, sterlin-dolar paritesi 1,7968, yen-dolar paritesi ise 104,24 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Doların ateşi yine yükseliyor

Piyasalardaki yüksek ateş yeni güne de taşındı. Dolar bankalararası piyasadaki ilk işlemlerde 1.27' YTL'nin üzerine çıkarken, son 4.5 ayın zirvesine oturdu.

Dolar dün çok hareketli bir günün ardından serbest piyasada 1.2600 YTL seviyesinden günü noktalamıştı.

Yurtdışındaki gelişmelerin içeride de etkisini gösterdiğini belirten uzmanlar, dolarda yukarı bir hareket görüldüğünü ifade ediyor. Uluslararası piyasalardaki karmaşanın devam etmesi halinde dolarda 1.30'un test edilebileceğini hatırlatan uzmanlara göre Türkiye'deki yüksek faiz doların hızlı bir şekilde değer kazanmasını engelleyecek.

YERLİ YATIRIMCI SATIŞA GEÇEBİLİR

Fortisbank Ekonomisti Erkin Işık, dolarda yaşanan hareketle ilgili şunları söyledi:

"ABD Merkez Bankası'ndan (FED) olumsuz bir görünüm çıkarsa kurlarda yükseliş devam eder. ancak önceki dönemlerde böyle sert çıkışlarda yerli yatırımcıların satışa geçtiğini gördük. Bunun da yeni likidite getirerek yükselişlerin hızını kestiğini izledik. Yine böyle bir hareket görülebilir. Yerli tarafından satış gelirse yükselişin hızı kesilir. Ama yurtdışındaki olumsuzluklar sürerse, duraklama geçici olur, kurlar sonrasında yükselir.

Eğer yeni haberler yeni olumsuzluklar getirmezse dolarda yükseliş zayıflar."

Read more...

ABD borsaları çöktü

Dünyanın en büyük ekonomisinin en büyük borsası tam anlamıyla çöktü. Lehman Brothers'ın iflası ile başlayan ve tüm mali sektörü etkisi altına alan süreç ABD borsalarını yıktı geçti.

Dünyanın en büyük şirketlerinin hisselerinin işlem gördüğü Dow Jones endeksi dün tam yüzde 4.4 değer yitirirken, son 7 yılın en kötü gününü yaşadı. Dow Jones en son 11 Eylül'deki saldırıların ardından bu kadar çok değer yitirmişti.

Wall Street'de Standard & Poor's 500 yüzde 4.5, teknooji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq da yüzde 3.6 düştü.

KARA PAZARTESİ

Pazar gecesi Lehman Brothers'ın iflasını ilan etmesi ve arkasından finans devi Merrill Lynch'in apar topar Bank of America'ya satılması ile gerginleşen piyasalar bir türlü sakinleşemiyor. Bir taraftan 'yeni kurban kim?' sorusunun yanıtını arayan yatırımcılar diğer yandan borsalarda ellerine ne geçerse satıyor.

Pazartesi gündüz Avrupa'yı yerden yere vuran satış dalgası ABD'yi de pas geçmedi. Finans devleri bir bir çökerken, yatırımcılar borsa tarihinin en karanlık günlerinden birine tanıklık etti.

BANKA HİSSELERİ ÇÖKTÜ

ABD'de yaşanan deprem en çok finans sektörünü vurdu. Hakkında batacak söylentileri ayyuka çıkan sigorta devi AIG hisseleri yüzde 58, iflas eden Lehman hisseleri yüzde 95, Wachovia Bank ve Washington Mutual hisseleri de sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 25 değer yitirdi.

Öte yandan Merrill Lynch'i alan Bank of America hisseleri yaşanan depremden büyük bir vurgun yedi ve yüzde 20 geriledi.

DURUN, DAHA BİTMEDİ!

ABD'de yaşanan bu çöküşe karşılık birçok analist halen fırtınanın geride kaldığını söyleyemiyor.

PNC Advisors yöneticisi Jim Dunigan, "Tarih kitaplarını bir tarafa fırlatın. Çünkü bu yaşananlar daha öncekilere hiç benzemiyor" derken, Jefferies & Co Başstratejisti Art Hogan da yaşananların sadece 1930'lardaki Büyük Bunalım veya 1800'lerin sonundaki demiryolu iflasları ile karşılaştırılabileceğini ileri sürdü. Hogan, "buradan çıkış için bir yol haritası yok" ifadesini kullandı.

Read more...

Türkiye batıyor mu, yoksa uçuyor mu?

Amerika'da Türkiye hakkında sorgulama yapanlar da aynı soruyu soruyorlar. Hatta onlar daha da derine gidiyor ve siyaset ile harmanlayıp, şöyle formüle ediyorlar: ... algıladığımız kadarıyla Türkiye'de sorun sadece siyasi odaklı da değil, ekonomik tezler de çelişiyor.

Yiğit BULUT / REFERANS GAZETESİ

Bazı yazarlar Türkiye'nin artık geri dönülemez şekilde ilerlediğini söylerken, bazıları da büyük bir kırılma öncesindeki sessizliğin-tepkisizliğin olduğunu söylüyorlar. Olaylar abartılıyor, belki de iç odaklar tarafından kaşınıyor. Türkiye, ekonomik-sosyal-politik anlamda nereye gidiyor?..

Tezleri ve karşı tezleri birlikte sorgulayalım ve yabancılar gibi bizler de bir sonuca varmaya çalışalım.

Elimizdeki herşeyi sattık
1- Türkiye ekonomik olarak geri dönülmez iyi bir yolda, Türkiye uçuyor...

Bu teze kesinlikle katılmıyorum. 2002 yılının sonundan itibaren dünyadaki bütün gelişmekte olan piyasalar Türkiye'den fazla büyüdükleri gibi makro dengeleri bizden çok daha iyi konumda. Geldiğiz noktada Cumhuriyet tarihinin rekor iç-dış borç ve cari açık rakamları ile karşı karşıyayız. İşin daha vahim tarafı ise son dört yılda elimizde avcumuzda ne varsa sattık, Cumhuriyet tarihimizin bütün birikimleri elden çıktı. Dünya genelinde yüksek petrol fiyatı sonucu para yağarken biz böyle bir dönemde 80 yıllık kumbarayı kırdık.

2- Türkiye'de olanlar abartılıyor. Finansal değişim, makroekonomik bozulma ve sosyolojik çatlak gibi kavramlar olduğundan şiddetli gösteriliyor: Bu teze de katılmıyorum. Bir ülkede özellikle Türkiye gibi sonuçların sıcak para sokularak değiştirilebildiği ülkelerde finansal göstergelerin yani sonuçların değiştirilmesi makro dengeleri ve sosyolojik yapıyı değiştirmez. Tam tersine finansal çark dışında kalan büyük kitle kendini dışlanmış hisseder ve çaresiz kaldığını hisseden sokak ısınmaya başlar. Böyle bir ortamda orta kesim uçlara kaymaya başlar. Bu uçlara kayanları görmezden gelip olanlar abartılıyor demek için yabancı olmak gerekir.

Orta sınıf uçlara kaydı

3- Türkiye'de son dönemde meydana gelen olaylar belki de içeriden bazı organize güçler tarafından yapılıyor. Türk vatandaşlarının bu kadar tepkili olması mümkün değil.

Bunu söylemek kolaya kaçmak, olanı analiz etmeden, kestirip atmak. Bana göre bu tespiti yapanlar çok önemli bir gerçeği gözden kaçırıyor. 1999-2007 arasında Türk halkı yani bizler normal bir insanın kolay kaldıramayacağı bir süreç geçirdik. İlk önce çok ağır bir ekonomik kriz ardından Kemal Derviş'in gelişiyle Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliği (AB) baskısı altında sosyal çatlak yaratabilecek uygulamalar, Avrupa Birliği'nin reform isteğiyle Türk halkının moral yapısını yaralayan istekler ve sonuçta ortada ne girilmiş-ilerlenmiş bir Avrupa Birliği ne de makro ekonomik bir değişim.

Geldiğimiz nokta çok açık; kendini hakarete uğramış hisseden, varlıkları özelleştirme adı altında transfer edilmiş ve ekonomik çark dışında ezilmişliği artan bir toplumda hızlanan sosyal bozulmave uçlara kayan orta sınıf. Ve en önemlisi, bütün bunları yaşayan Türk varlığına doğrudan odaklanmış terörist saldırılar...

Bütçenin yarısı faize gidiyor

Sonuç: Bir ülke, bütçesinin yarısını faiz adı altında yurt içi ve yurt dışı odaklara aktarıyorsa, o ülkede finans piyasaları büyük rant yaratıyor ama halkın yüzde 99'u bu çark dışında ise, özelleştirme adı altında varlıklarının satıldığına üzülerek bakıyorsa, Gümrük Birliği ve yabancılara satılan bankaların kredi vermemesi gibi gerçekler küçük-orta ölçekli işletmeleri hızla yok edip insanları işsiz olarak sokağa bırakıyorsa, o ülkenin gençleri en iyi dostları görünen ülkelerin desteği altında gelişen terörist saldırılarda can veriyorsa, bu süreç sonunda toplumda uç değerler kabul görüyor ve sosyal bozulma hızlanıyorsa; bence olaylar abartılıyor demek yerine gerçeği görmeyi deneyin!

Son söz: Türkiye'den büyük rant elde eden yabancıların, olumsuz düşünenlerin olayları abarttığına, her şeyin aslında daha pembe olduğuna dair görüşleri var, onların düşüncelerini de yazı içinde sizlere aktarmaya çalıştım. Onlar için herhalde her şey mükemmel, ben de bir ülkenin halkının sırtından yılda 50 milyar dolar faiz ve bunun iki katı rant sağlasam.

Read more...

MERKEZ BANKALARI KRİZE EL ATIYOR!

15 Eylül 2008 Pazartesi

ABD'li yatırım bankası Lehman Brothers'ın iflas başvurusunda bulunması ve Bank of America'nın Merrill Lynch'i satın alacağını açıklaması, ABD Merkez Bankası (FED) ile diğer merkez bankalarını çeşitli önlemler almaya itti.

FED, 90 yıllık tarihinde ilk kez nakit kredi karşılığında hisse senedi kabul etmek dahil acil önlemler alacağını açıkladı. G-7'nin sanayileşmiş ülkelerinin diğer merkez bankaları da piyasaları izlediklerini ve harekete geçmeye hazır olduklarını bildirdi.

Japonya Merkez Bankasından bir yetkili, “FED ve diğer ülkelerden yetkililerle temas halinde mali piyasalardaki koşulları izliyoruz” dedi.

AMB'DEN 30 MİLYAR AVRO

Avrupa Merkez Bankası (AMB), “avro para piyasasının düzgün işlemesi için katkıda bulunmaya hazır olduğunu” bildirdi.

AMB, piyasaların sakinleşmesi için mali sisteme 30 milyar avro (42,6 milyar dolar) enjekte ettiğini açıkladı.

İngiltere Merkez Bankası da “gerekli olursa harekete geçeceğini” kaydetti. İngiltere Merkez Bankası 5 milyar sterlin değerinde (yaklaşık 9 milyar dolar) üç günlük ihale açtı.

İsviçre Merkez Bankası para piyasalarına gecelik faiz oranı yüzde 1,9'dan olmak üzere “esnek ve bolca” likidite sağlayacağını bildirdi.

Almanya Merkez Bankası Bundesbank, Almanya'daki bankaların Lehman Brothers'ın yarattığı tehlikeyi “yönetebileceğini”, içeride ve dışarıdaki bankacılık kurumlarıyla temas halinde olduğunu belirtti.

Avustralya Merkez Bankası da bugün günlük para piyasası operasyonunda piyasaya 2,1 milyar Avustralya doları (1,7 milyar ABD doları) sürerken, bu miktarın piyasanın ihtiyacından 828 milyon Avustralya doları daha fazla olduğu belirtildi.

Bu arada dünyanın en büyük bankalarından 10'u 70 milyar dolarlık acil yardım fonu oluşturmaya karar verdi. Fona katılacak bankalardan herhangi biri fonun üçte birini kullanabilecek.

Read more...

Emisyon hacmi arttı

Dolaşımdaki kağıt para miktarını gösteren emisyon hacmi 12 Eylül Cuma günü bir önceki güne göre 1 milyar 256 milyon 418,7 bin YTL artarak, 30 milyar 769 milyon 44,7 bin YTL olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası verilerine göre, emisyon hacmi 11 Eylül Perşembe günü 29 milyar 512 milyon 626 bin YTL düzeyindeydi.

Bu arada Cuma günü piyasadan interbank işlemleriyle 20 milyon 245,9 bin YTL, açık piyasa işlemleriyle de 1 milyar 178 milyon 822,1 bin YTL çekildi.

Read more...

Son kurbanlar Merrill Lynch ve Lehman

Amerikan bankacılık sisteminin girdiği krizin son kurbanı yatırım bankası Lehman Brothers ve Merrill Lynch oldu.

Ahu Özyurt / CNN TÜRK

Washington Geçtiğimiz hafta sonundan bu yana bankaya alıcı bulmaya çalışan ABD Hazinesi son iki operasyonda yaptığının tersine Lehman Brothers'ı kurtarmayacağının işaretini verince banka iflasını açıklamaya karar verdi. Merrill Lynch de bir gecede satıldı.

Pazar gecesi Lehman Brothers binasının önü hiç olmadığı kadar hareketliydi. 158 yıllık bu Wall Street kurumu bir haftadır ipin ucunda gidip gidip geliyordu. Sonunda pazarlıklar sonuçsuz kaldı, Barclays ve Bank of America gibi alıcılar Lehman'ı kurtarmaktan vazgeçti. Ve Lehman Brothers çalışanları, akşam saatlerinde masalarını toplamaya geldiler.

Wall Street ve dünya piyasaları son 18 yılın en sarsıntılı Pazartesi gününe girerken, Lehman Brothers'ın iflasını açıklayacağı, belli varlıklarının koruma altına alınarak diğerlerini tasviye sürecine gireceği kesinleşti. Amerikan Merkez Bankası Lehman'ın bazı varlıklarını bono karşılığı kabul edecek ama bankayı Bear and Stearns ya da Freddie ve Fannie Mac'deki gibi kurtarmayacak.

Krizin Lehman'la sınırlı kalmayacağı ihtimalinin artması üzerine diğer büyük yatırım bankaları da ticari bankalarla birleşme arayışlarını hızlandırdı. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in de bir dönem araştırma uzmanı olarak çalıştığı Merrill Lynch batma aşamasına gelmeden Bank of Amerika tarafından satın alınıyor.

AIG iflastan kurtulmak için 40 milyar dolar arıyor. Kısacası bir gecede iki piyasa devi birden tüzel olarak yok oldu, üçüncüsü de sırada.

Uzmanlar, Wall Street'in artık kökten değiştiğini söylerken önümüzdeki 6 ay içinde bağımsız yatırım bankacılığı kurumunun tamamen ortadan kalkabileceğini iddia ediyor. FED'in bu hafta krizi önlemek için faize müdahale etmesi bekleniyor.

Yüzyılda bir yaşanabilecek bir kriz

ABD merkez bankası konumundaki FED'in eski başkanı Alan Greenspan, ABD'nin halen yüzyılda bir yaşanabilecek finansal kriz içinde olduğunu söyledi.

ABC televizyonuna konuşan Greenspan, Önce şunu anlayalım. Bu 50 yılda, hatta muhtemelen 100 yılda bir yaşanabilecek bir olay dedi.

ABD'nin bir ekonomik durgunluğa (resesyon) girmeden kurtulma ihtimalinin yüzde 50'nin altında olduğuna dikkati çeken Greenspan, krizin daha da devam etmesini beklediğini vurguladı.

Read more...

Piyasalar allak bullak!!!

Uluslararası piyasalarda Lehman Brothers'ın iflasını açıklaması ile başlayan tedirginlik giderek artıyor. Yurtdışındaki krizin yansımaları içeride de görülüyor.
BORSA: Güne hızlı bir düşüşle başladı. Borsada panik satışlar gelirken endeksteki kayıp ilk 15 dakika sonunda yüzde 3.75 oldu. Borsa 35 bin 675 puana geriledi.

DOLAR: Cuma gününe göre hızla yükseldi. Yüzde 2'ye yakın bir değer artışı ile 1.26 seviyesine dayandı.

EURO/DOLAR PARİTESİ: ABD kaynaklı tedirginlik euroya yaradı. Euro/dolar paritesi 1.44'e yükseldi.

Dolar 1.26 YTL'ye dayandı

ABD'nin en büyük bankalarından Lehman Brothers'ın iflas başvurusunda bulunması ve ABD mali sektörüne ilişkin endişeler piyasaları olumsuz etkiliyor. Özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerine sert satışlar gelirken YTL de bundan nasibini alıyor. Bankalararası işlemlerde hızlı bir hareket izlenirken dolar 1.2580 YTL'ye yükseldi.

Dolar cuma kapanışta ise 1.2380 YTL düzeyindeydi.

"YÜKSELİŞ DEVAM EDER"

ABank Döviz Pozisyon Müdürü Sevgi Aytekin, dolarda cumaya göre ciddi bir yükseliş olduğunu ifade ederek, "Yavaş yavaş yükselişe devam ederiz. Çok sert yükselişler olmaz ama aşağı inme olasılığımız kısıtlı olacak. Bence cari açığı yüksek ülkelerin sıkıntısı daha fazla olabilir" dedi.

Read more...

Piyasaları önümüzdeki hafta ne bekliyor?

13 Eylül 2008 Cumartesi

Piyasalar oldukça çalkantılı bir haftayı geride bıraktı. ABD'de zor durumdaki yatırım bankası Lehman Brothers’la ilgili olumsuz gelişmelere Washington Mutual'a yönelik yine olumsuz söylentiler eklenince özelikle hisse senedi piyasaları sert düşüşler yaşadı.

ABD’de Dow Jones Endeksi 11 bin sınırına oldukça yaklaşırken İMKB bugünkü işlemler sonucunda 36 bin 774 puana kadar geriledi. Haftalık bazda yüzde 5’in üzerinde değer kaybeden İMKB, haftanın son işlem gününü kritik 37 bin seviyesinin hemen üzerinde 37 bin 33 puandan tamamladı.

Hisse senetleri piyasasında bu seyir yaşanırken döviz piyasasında ise dolar kanadı oldukça hareketli bir haftayı geride bıraktı. Yurtdışında dolar avroya karşı son dönemenin en yüksek seviyesine yükseldi. İçeride de ABD doları sert yükselişle uzun süre sonra ilk defa 1.2600 YTL seviyesinin üzerine çıktı.

Haftanın son işlem gününü biraz daha sakin geçiren bono piyasasında ise 14 Nisan 2010 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,16 puan düşerek yüzde 18,81'e geriledi
Bütün bu olumsuz gelişmeler önümüzdeki haftaya yönelik beklentileride karamsarlığı ön plana çıkmasına neden oldu. Beklentilerde öne çıkan noktalar ise; içte siyasi kanattaki gerginlik, dışarıda da büyük finans kuruluşlarına yönelik gelebilecek olumlu ya da olumsuz haberler...
Uzmanların görüşü ise borsadaki satışların bir miktar daha devam etmesi. Endekste teknik anlamda 36 bin seviyesinin önemli olduğu belirtilirken, bu noktadan bir miktar tepki alımlarının gelmesi muhtemel olarak görülüyor. Ancak endekste olası tepki alımlarının şiddetinin öneminin altını çizen uzmanlar, katılımın yetersiz olması durumunda endeksin 36 binli seviyelerin altına gerileyebiceği uyarısında bulunuyor.

İşte piyasanın önde gelen uzmanların önümüzdeki haftaya yönelik beklentileri...

Zeynel Balcı / Acar Menkul
Desteklerden tepki alımları gelebilir


Endekste düşüş trendi devam ediyor. 39000-38000 seviyelerinde kısa dönem için önemli görülen destek seviyelerinin kırılması güç kaybını artırdı. Önümüzdeki hafta destek seviyelerinde tepki alımları görülebilir. 36500 ve 35000 kısa dönem için öne çıkan destek noktaları. Ancak bu seviyelerini dip olarak görmek için erken. Dirençler ise 38000-38500 ve 40000 seviyelerinde. Desteklerde tepki alımları görülse de satış baskısı bir süre daha devam edebilir.

Özgür Yurtdaşseven / Merkez Menkul
Lehman ile ilgili gelişmeler takip edilecek


Gelecek hafta piyasalardaki hareketi belirleyecek öncelikli gelişme hafta sonu itibariyle Lehman'ın satışının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğidir. Satış sürecinin tamamlanması halinde yeni haftaya piyasalar moralli başlayacaktır. Aksi takdirde baskı artarak devam edecektir. Haftaya Lehman'ın satış moraliyle başlayacak piyasalar için ikincil önemli gelişme ise ABD'li yatırım bankalarının 3.çeyrek mali performansları olacaktır. Finansal sektör kaynaklı kaygılar aynı sektörden gelebilecek haberlerle giderilebilirse 39 binli seviyeler test edilebilir. Aksi halde hedef 36 bin 300-36 bin 500 destek bölgesi olacaktır.

Read more...

günlük döviz yorumu

EUR/$ paritesi bu sabah 1.4000, $/Yen paritesi 107.2, EUR/Yen paritesi de 150.15 seviyesinde bulunuyor.

$/YTL kuru ise güne 1.2500 seviyesinden başlarken, gün içinde 1.2400 -1.2600 aralığında işlem görmesini bekliyoruz.

Read more...

Seansın içinden

Güne beklenen tepki yükselişi ile başlayarak 38160'a kadar ulaşan endeks burada yeterli katılım sağlanamayınca zorlanmaya başladı ve gün içinde satış eğilimi kendini hissettirir boyutta arttı.

Endeks sonuçta günü 354 puanlık kayıpla (%0.95) 37033'den kapatırken piyasada 1.3milyar YTL işlem hacmi oluştu ve ilk beş aracı kurum bazında piyasadan 25.9mn YT''lik para çıkışı gerçekleşti. AKBNK (14.4mn YTL), ISCTR (10.9mn YTL) ve KRDMD (4.8mn YTL) en çok para çıkışı; GARAN (7.5mn YTL), TTKOM (4.5mn YTL) ve VAKBN (1.7mn YTL) en çokm para girişi yaşanan hisseler oldular.

İçerde "Deniz Feneri" olayına ilişkin meraklı bekleyiş sürerken, dış piyasalarda değişik gerekçelerle oynaklık devam ediyor. Dış piyasaların bu aşamada çözümlendiğini görmek istediği en önemli mesele Lehman Brothers sorunu olarak tanımlanıyor.

Read more...

Pandoranın kutusunun açıldığı günün yıldönümü

11 Eylül 2008 Perşembe

Dün, New York Borsası’nda artık filimlerin koptuğu, mantığın kaybolduğu, geleceğe dair karamsarlığın insan psikolojisi üzerine etkilerinin şaşkınlık yaratabileceğinin kanıtı bir gündü.

Neden mi böyle düşünüyorum? İşte sebepleri;

- Lehman Brothers batacak diye yaygara çıkaranlar dün sanki süpriz iyi bilanço açıklasa inanacaklarmış gibi, kötü bilançosu yüzünden panik satışlar yaptılar.

- Gözler Lehman Brothers’de ama ikizlere verilen kaynak zorda olan şirketlere ‘’hani bana’’ dedirtmeye başladı bile. Zira General Motors 6 bin kişiyi işten çıkaracağını, zor durumda olduğunu açıklayarak devletten 25 milyar dolar düşük faizli kredi şeklinde yardım talebinde bulundu.

- Herkes Lehman ve ikizleri zilediğinden farkına varmıyor ama ABD’nin önemli bir mortgage sağlayıcısı Washington Mutual’da zor durumda olduğu konuşuluyor. Dün hisseleri %30 düştü. Standart&Poors Washington Mutual’ın görünümünü negatife çekti.




- Asıl bomba ise; tüm bu haberler zaten satışlar için yeterli iken FED aralık toplantısında faiz indirecek haberi ‘’hadi canım sende’’ dedirteceğine ciddi şekilde endekslere alım getirdi. Neymiş efendim FED Fund Futurelarında aralık FOMC toplantısı için 25 baz puan indirim olasılığı %25’e çıkmışmış...

Gün sonunda Dow %0.34, S&P %0.61 ve Nasdaq %0.85 yükselişle kapandı.

Asya borsaları ayağı yere basan tepkiler veriliyor

Asya borsalarında ise bu sabah; daha ayağı yere basan tepkiler veriliyor. Genel olarak satıcılı olan piyasalar yukarıda belirttiğim haberleri daha doğru fiyatlıyor gibi görülüyor. Zira Dow futureları da benzer şekilde; dünkü seans psikolojisinden sıyrılan bir görüntü sergiliyor.

Bugün İzlenecek Datalar

09:00 – ALMANYA ÜFE (Ağustos) – Önceki Veri: %1.40 / Beklenti: -%0.30
10:00 – TR Kapasite Kullanım Oranı (Ağustos) – Önceki Veri: %80.0 / Beklenti: %79.5
15:30 – ABD Ticaret Dengesi (Temmuz) – Önc. Veri: -$56.8 milyar / Beklenti: -$58.0 milyar
15:30 – ABD İthalat Fiyatlar (Ağustos) – Önceki Veri: %1.70 / Beklenti: -%1.60
15:30 – ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları – Önceki Veri: 444 bin kişi / Beklenti: 440 bin kişi
21:00 – AB ECB Başkanı Trichet Konuşma Yapacak
21:45 – ABD FED Üyesi Kohn Konuşma Yapacak

İMKB30 düşen kanalı kıracak

İMKB30 spot endeks, bir süredir yazdığım ve yukarıdaki grafikte de ayrıntılı olarak göstermeye çalıştığım düşen kanalı kıracak gücünün olmadığını dün gösterdi. Yönünü ilk hedef olarak 47000’e doğru çevirdi. Ortalamalarında aşağı kesilmesi ile başlayan bu hareketin terse dönmesi ancak 49700’ün yukarı yönde kırılması ile mümkün görülüyor.

Kısaca önerim; 50000 geçilmeden uzuna geçme ve yine 50000 geçilmeden kısa pozisyonlarını stoplama...

Şu ana kadar ki verilere bakılarak bugün VOB’ta, açılışta;
EKİM vadeli İMKB30 sözleşmelerinin güne; 250-400 puanlık düşüşle başlangıç yapabileceğini bekliyorum.

Dolar'da 1,30’a doğru hareketlenecektir

Dolar, Japon yeni karşısında ABD’den şu saatlerde 107,11 seviyelerine yatay hareketini sürdürüyor. Euro/dolar paritesi ise dolar lehinde hareketini sert şekilde sürdürüyor. 1,40’ın da altına gelen parite şu saatlerde 1,3967 seviyelerinde.

İçeride ise dolar/YTL kotasyonları şu saatlerde bankalar arası piyasada 1,2475 seviyelerinde güne başladı.





Dünyada doların dünyada değer kazanmasının etkisiyle geçtiğimiz günlerde 1,25’i gören dolar tekrar 1,22’deki önemli desteğine kadar geriledikten ve kuvvet topladıktan sonra tekrar 1,25’e doğru hareketlenmiş gibi görülüyor. 1,25’in kırılması 1,30’a doğru olası hareketin tedirginliği arttırabileceğinden önemli bir seviye olacaktır.

Bugüne İlişkin Beklentiler

Dolar/YTL EKİM 2008 vadeli dolar sözleşmesinin, 1,2475 spot fiyatlara göre teorik fiyat gereği VOB’ta güne 1,2680-1,2740 aralığından başlamasını bekliyorum.


N. Nuri SEVGEN
Alternatif Yatırım A.Ş

Read more...

Borsa Teknik Yorum

11.09.2008
Teknik görünüm oldukça olumsuz


Borsa teknik açıdan bugün önemli destek seviyelerinin altına geriledi. Özellikle borsada boşluğun dolması açısından önemli bir nokta olarak gördüğümüz 39 bin seviyesinin altına gelinmesi ve bu noktadan tepki alımlarının gelmemesi borsada ciddi bir sıkıntının olduğunu gösteriyor.

Şu anki tablo borsada satışların devam edeceği gösteriyor. Beklentimiz bir sonraki boşluğun (gap) alt seviyesi olan 36 bin 374 seviyesine kadar endeksin ilk aşamada gerilemesi yönünde. Bu noktaya gelene kadar ise 37 bin seviyesinde endeksin çok kuvvetli olmayan ara destek noktası bulunuyor.

Beklentimiz ölçüsünde endeksin 36 bin 300’lere doğru gerilemesi durumunda satışların devam edip etmeyeceği bu noktadan gelmesi muhtemel tepki alımlarına bağlı. Kuvvetli tepki alımı gelir ve borsa bu noktayı yine kuvvetli destek noktası haline getirirse düşüşün bu noktada en azından durulması beklenebilir.

Endeksin gerçek anlamda 9 Eylül’de başlattığı sert düşüş trendinden çıkabilmesi için bugünkü kapanış itibariyle tekrar ve hızlı bir şekilde 38 bin 500 – 39 bin seviyesinin üzerine tekrar çıkması şart. Ancak olası satışların devamı halinde beklintimiz ölçüsünde 36 bin 374 sevilyesinden gelebilecek tepki alımlarının gerekli kuvvette olmaması geri çekilmenin devamına neden olacaktır. Böyle bir durumda 36 bin seviyesi ara destek noktası olmak üzere 35 bin 200 - 35 binlere doğru endekste bir geri çekilme ilk aşamada beklenebilir.

Bol kazançlar…

Mehmet ÇOBAN / bigpara.com

Read more...

İşte dolardaki son durum

İstanbul serbest piyasada dolar 1,2500 YTL, avro 1,7430 YTL'den güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,2440 YTL'den alınan dolar 1,2500 YTL'den satılıyor. 1,7370 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,7430 YTL olarak belirlendi.

Serbest piyasada dün kapanışta doların satış fiyatı 1,2360 YTL, avronun satış fiyatı ise 1,7480 YTL olmuştu.

Read more...

New York Borsası yükseldi

New York Wall Street Borsası'nın Dow Jones Sanayi Endeksi, 36,72 puan artarak (binde 3,3) 11.267,45 puanda kapandı.

AA

Wall Street'in 37 yıllık en ileri teknoloji şirketleri ibresi ve dünyanın ilk “elektronik borsa paneli” Nasdaq Bileşik Endeksi de ikinci seansı 18,89 puan yükselerek (binde 8,5) 2.228,70 puandan tamamladı.

Read more...

Rekor kıran cari açık 47 milyar doları aştı

Türkiye’nin cari açığı temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 43.4 artarak 4 milyar 117 milyon dolara yükseldi.

RADİKAL

Ocak-Temmuz döneminde yüzde 42.5 artışla 31 milyar 554 milyon dolara çıkan cari açık, son bir yılda ise yeni bir rekor kırarak 47 milyar 98 milyon dolar oldu. Merkez Bankası, temmuz ayı ‘Ödemeler Dengesi’ verilerini açıkladı.

Ödemeler Dengesi’ndeki dış ticaret açığı temmuzda geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 32.6 artarak 6,48 milyar dolara, hizmetler dengesi kaleminden kaynaklanan net gelirler yüzde 26.2 artarak 2.62 milyar dolara ve gelir dengesi kaleminden kaynaklanan net giderler yüzde 7.2 artarak 464 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde cari transferlerden kaynaklanan girişler yüzde 44 azalarak 209 milyon dolara düştü

Read more...

Uluslararası piyasa yorumu ve beklentiler

Dün Lehman Brothers ile ilgili haberlerle güne tedirgin başlayan global piyasalarda, Lehman Brothers'ın 3. çeyrek karının beklentilerden daha kötü gelmesi ile satışlar arttı.

ABD'de ise bankacılık sektörüne ilişkin endişelere rağmen, OPEC'in üretim kısacağı haberleri sonrası enerji hisselerine gelen alımlarla Dow Jones endeksi %0.34, S&P 500 endeksi ise %0.61 yükseldi. Dow Jones vadeli işlem sözleşmeleri bu sabah %0.6 kayıp ile işlem görüyor. Petrol fiyatları global yavaşlama endişelerinin artması ile düşüşe devam ederken bu sabah $99.2 seviyesine geriledi. ABD 10 yıllık tahvil faizi ise %3.63 seviyesinde yatay seyrediyor. Global piyasalarda bugün ABD ticaret dengesi, ithalat fiyatları ve haftalık işsizlik başvuruları verilerinin yanısıra ECB Başkanı Trichet'nin konuşması takip edilecek.

Read more...

Demir fiyatlarında büyük düşüş

10 Eylül 2008 Çarşamba

Yaklaşık 2 yıl önce konut kredisi faizlerindeki düşüşle canlanan inşaat sektörüyle birlikte tırmanışa geçen demirin, yılbaşında kilogramı 2 YTL olan fiyatı 1,15 seviyesine kadar geriledi.

AA

Türkiye'nin önemli demir çelik üretim merkezlerinden Hatay'ın İskenderun ilçesinde faaliyet gösteren Ekinciler Demir Çelik Genel Müdürü Çetin Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, demir fiyatlarındaki düşüşte iç piyasadan çok dünyadaki gelişmelerin etkili olduğunu belirtti.

Türk demir çelik sektörünün dünya ile entegre olduğunu, üretimin yarısının ihraç edildiğini belirten Kaya, “15-20 gün önce dünya piyasalarında demirin ton fiyatı 1,500 dolar civarındaydı, şimdi ise 1000 dolarlarda seyrediyor” dedi.

Kaya, bu yılın başında 2 YTL'ye yaklaşan inşaat demirinin kilo fiyatının
ağustos ayında yükselmesinin beklendiğini ancak, tam tersi 1,15-1,16 YTL'ye kadar gerilediğini ifade ederek, “Hammadde fiyatlarında da buna bağlı olarak bir düşüş var, örneğin yaklaşık 1 ay önce bir ton hurdayı 735 dolara alıyorduk, şu anda 420-450 dolar arası seviyede” diye konuştu.

Demir çelik sektörünün bu iniş çıkışlara alışık olduğunu ancak, böyle devam etmeyeceğini savunan Kaya, demir fiyatlarının ekim ayından itibaren yeniden yükselişe geçeceğini tahmin ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Ekim ayından itibaren piyasa yeniden toparlanmaya başlayacak. Demir fiyatlarının ekimde yeniden yükselişe geçeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü, ağustos ayında Avrupa'da işletmeler tatile girdi. Körfez ülkelerinde altyapı inşaatlarına aşırı sıcak ve Ramazan nedeniyle ara verildi. Ancak, eylül sonundan itibaren inşaatlar yeniden başlayacak, bu da demir fiyatlarına yansıyacak.”

Read more...

Piyasalara yön verecek bilanço açıklandı

Kore Kalkınma Bankası’nın, Lehman Brothers’ın yüzde 25 hissesini almaktan vazgeçtiği söylentisiyle kısa sürele bir deprem yaşanan borsalarda merakla beklenen bilanço açıklandı.

Lehman Brothers tarafından yapılan açıklamada yılın üçüncü çeyreğinde hisse başına zararın 5.92 dolar olduğu belirtildi.

Banka için beklenen hisse başı zarar 3,04 dolar civarındaydı. Rakamların açıklanmasının ardından Avrupa borsalarında hafif satış dalgasının geldiği göslendi. İMKB'nin de Avrupa'ya ayak uydurması endeksin 39 bin 200'lere kadar gerilemesine neden oldu.

Açıklamada ayrıca yine şirketin yılın üçüncü çeyreğinde toplam zararının 3.9 milyar dolar, gelirlerinin ise 2.9 milyar dolar olduğu belirtildi.

Read more...

Adabank'a Sinpaş'tan 57.1 milyon dolar

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) satışa çıkardığı Adabank için en yüksek teklifi, 57,1 milyon dolar ile Kök Menkul verdi.

TMSF'nin Esentepe'deki binasında 55 milyon dolar muhammen bedel ile yeniden satışa çıkarılan Adabank ihalesine Torunlar Gıda ve Sinpaş Grubu'na bağlı Kök Menkul ve Gayrimenkul Yatırım Ticaret A.Ş katıldı.

İhalede en yüksek teklifi veren, 57 milyon 100 bin dolar ile Kök Menkul oldu.

Read more...

Petrol 100 doların altını denedi

OPEC üyesi ülkelerin petrol bakanları dün Viyana’da zirvede biraraya gelirken, Brent petrolün varili dün 100 doların altını yokladı. OPEC Başkanı Şekip Halil, Petrol bolluğu var dedi.

PETROL İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) dün zirve toplarken, Brent petrolün varili bir ara 99.45 dolara kadar geriledi. OPEC Dönem Başkanı Şekip Halil, küresel talebi karşılamak için mevcut petrol arzının yeterli olduğunu söyledi. Halil, Kesinlikle piyasada petrol bolluğu var dedi. Petrol fiyatları daha sonra yeniden 100 doların üzerine çıktı.

Üretim talepten fazla

Bu yılın sonuna ya da 2009 yılının başına kadar günlük petrol üretiminin talebi 500 bin ila 1.5 milyon varil aşacağını tahmin ettiğini ifade eden Halil, OPEC’in petrol üretimi konusunda alacağı kararda bütün seçeneklerin açık olduğunu belirtti. Petrol fiyatlarının artmasına spekülatörlerin ve ABD dolarının değerinin düşük olmasının sebep olduğu görüşünü yineleyen Halil, Şimdi ABD doları ve petrol fiyatı arasında ters ilişki olduğunun doğrulandığını görüyoruz diye konuştu.

Kuveyt Petrol Bakanı Muhammed El Alem de, Şimdilik petrol üretimini kısmaya ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz dedi. OPEC’te Suudi Arabistan’dan sonra ikinci büyük üretici konumundaki İran’ın Petrol Bakanı Gulam Hüseyin Nozari ise, Piyasada petrol arzı fazlası olduğunu düşünüyoruz diye konuştuşeklinde konuştu. Libya Ulusal Petrol Şirketi Başkanı Şükrü Ganem de, piyasada talepten daha fazla petrol olduğunu, üretim kotalarından üzerinde petrol üreten OPEC üyelerinin üretimlerini kota limitlerine çekmeleri gerektiğini ifade etti.

Arabistan fazla üretiyor

OPEC’in 13 üyesinden 12’sinin ağustos ayında günlük 29.67 milyon varil olan toplam üretim kotalarından günlük 790 bin varil fazla petrol üretimi yaptığı belirtiliyor. Üretim kotasının günlük 750 bin varil üzerinde üretim yapmış olabileceği belirtilen Suudi Arabistan, piyasadaki fazla üretimin çoğundan sorumlu tutuluyor.

Read more...

haftalık fon yorumu ve beklentiler

B Tipi Fonlar: ABD'de haftasonu sıkıntıdaki iki mortgage şirketine devletin el koyması piyasaları rahatlatan bir gelişme oldu.Yurtiçinde ise enflasyon rakamları açıklandı ...

B Tipi Fonlar:

Ağustos ayı TÜFE enflasyonu beklentilerin oldukça altında, -%0.24 olarak gerçekleşti. ÜFE ise aylık bazda %2.34 gibi yüksek bir oranda azaldı. İki endeksteki azalışta da temel neden petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş oldu. Yıllık enflasyon TÜFE'de %11.77'ye, ÜFE'de ise %14.67'ye geriledi. Diğer taraftan, TCMB başkanı Durmuş Yılmaz yaptığı konuşmada, Banka'nın Eylül ayından itibaren ölçülü faiz indirimi de dahil tüm seçenekleri göz önüne alacaklarını söyledi. Önümüzdeki dönemde MB'nın faiz indirimlerine başlama olasılığı artarken bu beklentiyle tahvil-bono faizlerinde enflasyona paralel gerileme görülebilir. Bu hafta yurtiçinde 2. çeyrek büyüme verisi ve yurtdışı verileri piyasada takip edeceğimiz gelişmeler olacak.

A Tipi Fonlar:

Geçtiğimiz hafta hem yurtdışı hem de yurtiçi piyasalar satış baskısı altındaydı. ABD'de "daha en kötüsü görülmedi" düşüncelerinin ve buna paralel olarak resesyon kaygılarının artması bu satış baskısının en büyük nedeniydi. Ancak haftasonunda ABD hükümetinin piyasalara güven veren açıklamaları ve adımlarından sonra geçtiğimiz hafta satıcılı seyreden Dow endeksinde bu hafta toparlanma bekleniyor. Mortgage krizine şirketlere el koyarak müdahale eden hükümet hisse senedi piyasalarına da güven verdi. IMKB'de yurtdışı piyasalara bağlı hareketin devam etmesi beklenebilir. Özellikle faiz indirimi sürecine girilebileceği beklentilerinin IMKB'nin global piyasalardan olumlu yönde ayrışmasına neden olabilir. Yine de global çalkantılar tam olarak durulmuş değil. Paritelerdeki ve borsalardaki hareketi yakından takip etmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.

Read more...

günlük eurobond yorumu

09 Eylül 2008
2030 vadeli Türkiye eurotahvili bu sabah $151.9 seviyesinden işlem görüyor.

Tahvilin ABD 30 yıllık devlet tahvili ile arasındaki getiri farkı ise 1 baz puanlık düşüş ile 285 baz puanda yatay seyrediyor.

Read more...

günlük bono yorumu

09 Eylül 2008 Salı
Dün ortalama %18.67 bileşik ile işlem gören gösterge tahvil, valörlü işlemlerde %18.70'e geriledi.

Bu sabah tezgahüstünde güne %18.80 bileşik seviyesinden başlayan gösterge tahvilin gün içinde %18.65-18.95 bileşik aralığında işlem görmesini bekliyoruz. Hazine bugün 11.03.2009 vadeli 182 günlük referans bono ihalesi ile YTL700 milyon borçlanacak. Ayrıca bugün 14.04.2010 vadeli gösterge tahvilin yeniden ihracı gerçekleştirilecek.

Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.

Read more...

seansın içinden - seans yorumu

İMKB100 endeksi bugün beklendiği gibi sakin bir açılış yaptıktan sonra bir süre artıda işlem gördü ve alımlarla 40882'ye kadar yükseldi.

Ancak günün özellikle ikinci yarısında artan satış baskısı endeksi bu kez eksiye döndürerek 39841'e kadar geriletti. Gün sonunda ise İMKB100 kısmen toparlanarak 392 puanlık kayıp ile 40124'den kapandı.

Tüm günde 1.4milyar YTL işlem hacmi oluşurken piyasaya ilk beş aracı kurum bazında 9.2mn YTL'lik para girişi gerçekleşti. Ancak hisse bazlı detaylar burada yine öne çıktı, zira GARAN bugün de 29.8mn YTL ile para girişi tarafında ilk sırada yer aldı. Para çıkışında ise bu kez YKBNK (6.4mn YTL), EREGL (5.2mn YTL) ve TUPRS (4.9mn YTL) ilk üçte yer aldılar.

Kısa vadede endeksin 40000'in üzerinde kalmış olması olumlu olsada bugün 40900 direncinde dönen piyasanın yükselişinde bir miktar duraksama yaşanabileceği düşünülüyor... Burada yurt dışı etkilerinin de yine önemli bir faktör olarak takip edilmesi gerektiği söylenebilir.


Murat Raşit Arslanoğlu

Read more...

endeks teknik analiz yorumu

09.Eyl.2008

Endeks güçlenen seans içi görünümünü koruyor. Alçalan trendin üzerinde ve 40,300 desteği korunuyor. Hisse bazlı da olsa piyasaya para girişi devam ediyor ve gerilemeler şu ana kadar sınırlı kalmış durumda.

40,000 ikincil destek, 41,000 ise direnç seviyesi. Endeksin alçalan trendinin üzerinde kalması halinde görünüm güçleneceğinden, stop loss seviyesi belirlenerek trade amaçlı pozisyonlar korunabilir.

Tolga Kudaloğlu

Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.

Read more...

Endeksin teknik yorumu / Eti Menkul

9 Eylül 2008 Salı

Dün en düşük 40.145 en yüksek 40.754 puanları arasında hareket eden endeks günü %3,58 oranındaki primle 40.517 seviyesinden kapadı.

Güne alış ağırlıklı başlayan piyasada 1200 puanlık bir yükselişle büyük bir gap bırakarak açılış yapan endeks, daha sonrasında ise gün boyunca dar bir aralıkta hareket etti. Yaşanan yükselişin gerek işlem hacmi gerekse para girişi ile desteklenmesi orta vadeli trendin devamı açısından olumludur. Geçen haftaki düşüş eğilimin ardından aşırı satım bölgesine giren ya da çok yaklaşan kısa vadeli teknik göstergeler dün yaşanan hareketten olumlu etkilenseler de hala karışık bir görünüm içindedirler. Keza, CCI dik bir çıkış yaparak aşırı alım referans çizgisini test etmiş ancak, burayı aşamayarak yönünü aşağıya doğru çevirirken, hemen hemen benzer bir şekilde hareket eden William’ R da yatay bir seyir izlemektedir. Nispeten düşük seviyelerde bulunan Trix ve RSI da yatay bir görünüme girmiştir. Diğer taraftan referans çizgisi desteğinden gün alan orta vadeli önemli bir gösterge olan MACD’nin yukarı doğru dönerek tetik çizgisini kırmak üzere oluşu ise olumlu bir göstergedir. Endeks 25 Ağustos’dan bu yana ilk defa 21 ve 100 günlük hareketli ortalamasının üzerinde kapanış yaparken, gerek Bollinger Band’ın yatay daralmaya devam etmesi gerekse kısa vadeli teknik göstergelerin yatay ağırlıklı görünümleri endeksin dün yaşanan sert yükselişin ardından hafif düzeltme yaşayabileceği izlenimini vermektedir. Bu açıdan 40 bin seviyesi endeks için önemli bir destek konumundadır. Bu seviyenin altına yaşanacak sarkmalar oluşan gap bölgesinin doldurulma ihtiyacını ortaya çıkaracak ve orta vadeli formasyonun tamamlanmasını erteleyecektir.

Kısa vadede endeks için 40.500-40.200-40.000-39.800-39.500-39.000-38.500-38.300-38.000 seviyeleri destek, 40.800-41.000-41.300-41.500-42.000 seviyeleri de direnç konumundadır.

Read more...

Yabancıların bildiği bir şey mi var?

Bayrama 22 gün var, yabancının 112 Milyon YTL alımı var. Bayrama daha çok var ama yabancının bu kadar hisse almasının ne anlamı var? İMKB’de 6 Ağustos’tan bu yana en yüksek işlem hacminin dün gerçekleşmesinin bir değil, birçok anlamı olmalı.

Gökhan USKUAY / TURKISH YATIRIM

Dünya’da finansal kriz varsa; Fannie Mae ve Fanni Mac’e el konulmuşsa; bu kadar Türk bankacılık sektöründe alımlarının yoğunlaşması neyi ifade eder? Dün ABD %2,59 yükselirken, Brezilya % 2,35 düşmedi mi? Dün Japonya %3,54 artarken, dünyada en fazla değer kaybeden borsa %4,09 ile Çin olmamış mıdır? Geçen hafta ve dün Gelişmekte olan ülkeler çökmedi mi? Rusya, Çin, Brezilya’dan zarar yazan hedge fonlar, Türkiye primli kaldığı için satmayacaklar mı?

Bu yabancının yine bildiği, bizim bilmediğimiz bir şey mi var yoksa? Yoksa, yoksa, yoksa Türkiye ayrışıyor mu? Evet, Türkiye ayrışıyor. Tıpkı, tıpkı 2006 Mayıs’ta ayrıştığı gibi. 2006 Mayıs ayında Bovespa/İMKB eşitliği bir sonucunu verirdi. 09.09.08 tarihinde bakıldığında ise bir nokta yirmi altı sonucunu vermektedir. Yüzdesel bir farkla Bovespa %26 oranında bizden bir ayrışma gerçekleştirmiştir.

Bunun farkın sebebi; Brezilya yer altı kaynakları olan ve yer altı kaynaklarını dünyaya ihracat ederken; Türkiye’nin yer altı kaynaklarını ithalat etmesidir. Birinin dış ticaret fazlası rekor kırarken, diğerin dış ticaret açığı rekoru kırmasıdır %26 fark. Bu yüzden ABD %2,59 yükselse bile Bovespa %2,35 düşmesi şaşırtmamalıdır. Bu yüzden Japonya %3,54 artarken, Çin %4,09 değer kaybı şaşırtmamalıdır. Rusya, Türkiye’den daha ucuz ve kelepir durumdayken sınırlı tepkisi şaşırtmamalıdır. Artık dünyada Brezilya, Rusya ve Çin havaları çalmamaktadır.

Konjonktür bu kez Türkiye’nin arkasındadır. Brezilya, Rusya ve Çin’de yazılan zararlar Türkiye’de karlı pozisyonlarla mı realize edilecek? Tartışması yakın zamanda, yerini “Yoksa Brezilya, Rusya ve Çin’den çıkan paraların bir kısmı Türkiye’ye mi geliyor?” tartışması alabilir. Türkiye, geçen sene enerji-emtia ve gıda fiyatları yükselirken bile 2007 Eylül’de %7.17 enflasyon seviyesini görmüştür. Şu anda enflasyon rakamı %11,77’dir.

Sadece enerji ve gıda maliyetli enflasyon %7,69 seviyesindedir. Bir senede petrol fiyatlarının yarattığı hasar ortadır. Geçen sene açıklanan Eylül ayı yıllık enflasyon rakamı, bu sene sadece enerji ve gıda enflasyonudur.

TCMB, analistlerin tahminlerindeki gibi 2009’un ilk çeyreğine kadar faizi indirmediğini varsayalım. Petrolde 80 $’a rakamı yüksek bir ihtimalle 2009’un ilk çeyreğine kadar gerileyecek. O zaman 2009 ilk çeyreğinde Türkiye ya eksi büyüme yada eksi enflasyonla karşılaşır. TCMB yıl sonunda baz senaryosunda petrolü 140 $ bekliyordu. İyimser senaryosunda 100 $ bekliyordu.

Yılsonuna 4 ay var ve petrol fiyatları şimdiden 100$ oldu. Hatırlanacağı üzere Ağustos ayı rakamları sonrasında faiz indiriminin artık Türkiye’nin bir hikayesi olacağını belirtmiştik. TCMB Başkanı Durmuş Yılmaz, ölçülü faiz indirimi olasılığını Eylül ayında görüşüleceğinin açıklamasına neden yukarıdaki tablodur.

Sadece gerçekleşecek faiz indirimleri beklentisi Türkiye’yi özel kılmamaktadır. Yurtdışında düşen enerji-gıda fiyatları aynı zamanda Türkiye’nin dış ticaret açığını da azaltacaktır. Dünde belirttiğimiz gibi ilk 7 ayda Rusya’ya yaptığımız ihracat 4 Milyar $ iken, sadece petrol fiyatlarında yaşanan artış karşısında ödenen para 4 Milyar $ büyüklüğündedir.

Petrol ve enerji fiyatları düşerse, ithalatta görülen risk ortadan kalkacaktır. Enflasyon,faiz,kur ve dış ticarette iyileşme göstermesi beklenen bir ülke borsasının ayrışması,6 Ağustos’tan bu yana en yüksek işlemin gerçekleşirken bir günde 112 Milyon YTL net para girmesi,yabancıların banka hisselerinde yoğunlaşması ve 112 Milyon YTL yatırım alması şaşılacak bir durum değildir. Bizim yaşayıp da görmediğimiz, yabancının yaşamayıp da gördüğü bir şey değil, birçok şey var.

Read more...

OPEC bugün Viyana`da toplanıyor

ABD ham petrolünün varil fiyatı 11 Temmuz'da 147.27 dolarla tüm zamanların en yüksek değerine ulaştıktan sonra dünyanın en büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan'ın tek taraflı bir kararla üretimini artırmasının ardından değer kaybetmeye başladı.

Cuma günü 106.23 dolara gerileyen ABD ham petrolü 11 Temmuz'dan bu yana 40 dolardan fazla (yüzde 27) düştü.

Aynı zamanda günlük yaklaşık 20 milyon 698 bin varille dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin petrol tüketimi bu yılın ilk yarısında 1982 yılından bu yana en hızlı oranda geriledi.

Washington merkezli PFC Energy şirketinde görevli David Kirsch, OPEC'in, fiyatın daha fazla düşmesinin önüne geçmek için bu yıl üretimi kesmeye ihtiyacı olacağını söyledi.

Sorun kesip kesmeme sorunu değil, bunu ne zaman yapacağı diyen Kirsch, dünya petrolünün üçte birinden fazlasını tedarik eden OPEC içinde üretimin azaltılmasına ihtiyaç bulunduğu yönünde fikir birliği oluştuğunu vurguladı.

Ancak petrolün varil fiyatının halen 100 doların üzerinde olduğu bir dönemde, OPEC'in Viyana'daki toplantıda açıkça üretimi kısma kararı alarak siyasi bir tepkiyle karşılaşma konusunda tereddütlü davranabileceği belirtiliyor.

ABD hükümet verilerine göre, petrol fiyatlarındaki hızlı yükseliş nedeniyle OPEC üyeleri geçen yılın tamamında petrol ihracatından elde ettikleri geliri bu yılın ilk 7 ayında kazandı.

Deutsche Bank baş enerji uzmanı Adam Sieminski, OPEC'in şimdi üretimini resmen kesmesinin uygunsuz olacağını, ancak üretimin kesilmesi konusunda sessiz bir anlaşma sağlanabileceğini ifade etti.

Anahtar ülke Suudi Arabistan

OPEC'in petrol üretimi, Suudi Arabistan'ın üretimini artırmasıyla birlikte mayıs ayından itibaren yükselmeye başladı.

Suudi Arabistan, temmuz ayında günlük üretim kotasından 750 bin varil daha fazla olmak üzere günlük 9.7 milyon varil petrol üretme sözü verdi.
Bazı bağımsız denetleyiciler, bu ülkenin hiçbir zaman günlük 9.7 milyon varil petrol üretimine ulaşmadığını iddia etti, ancak Suudi Arabistan bunları doğrulamadı.

Reuters'in araştırmasına göre, OPEC'in 13 üyesinden 12'si ağustos ayında toplam üretim kotalarından günlük 790 bin varil fazla petrol üretimi yaptı.

OPEC'in Cezayir'de aralık ayında yapacağı toplantıda, resmen üretimde kesintiye gitme kararı alarak piyasaya kararlı olduğunun işaretini göndereceği belirtiliyor.

OPEC'in ikinci büyük petrol üreticisi İran'ın OPEC temsilcisi Muhammed Ali Hatibi, bu hafta yaptığı açıklamada, Bu adımın gerekli olduğunu düşünürsek daha sonra atabiliriz. Şu anda bir çok belirsiz etmen var, biz buna aralık ayında ihtiyaç duyabiliriz dedi.

Örgütün gelecek yıl başına kadar günlük petrol üretimini 1.5 milyon varil kesmeye ihtiyacı olabileceğini söyleyen Hatibi, OPEC'in salı günü yapacağı toplantıda fazla üretim konusunda dizginleri ele almaya başlayabileceğini belirtti.

İçeride izledikleri popülist politikaların getirdiği yüksek maliyetler yüzünden yüksek petrol gelirine ihtiyaç duyan İran ve Venezuella, petrolün varil fiyatının 100 doların altına düşmesine sıcak bakmıyor.

Suudi Arabistan dahil diğer OPEC üyesi ülkeler ise bu konuda daha ılımlı bir çizgi izliyor. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, temmuz ayında petrolün fiyatı 147.27 doları bulduğunda yaptığı açıklamada, bu yıl başında petrolün varil fiyatının ilk kez 100 dolara çıktığı zaman bile mutsuz olduğunu söylemişti.

OPEC'den bir yetkili geçen ay, OPEC petrolünün fiyatı 80 doların altına düşmediği sürece üretici grubun resmen üretimini kısmasının mümkün olmadığını belirtmişti.

OPEC, petrol fiyatının 80 doların altında bulunduğu Eylül 2007'de Viyana'da yaptığı toplantıda, günlük petrol üretimini 500 bin varil
artırmayı kararlaştırmıştı. OPEC, o toplantıdan bu yana üretim hedefini değiştirmiyor.

OPEC'in günlük üretimi

Reuters'in araştırmasına göre, OPEC üyeleri, ağustos ayında günlük 32.82 milyon varil petrol üretti.

OPEC'in Irak hariç 12 üyesinin ağustos ayı üretimi ise günlük 30.46 milyon varil oldu. OPEC üyeleri geçen ay hedeflerinin üzerinde günlük 790 bin varil petrol üretti. OPEC'in 12 üyesinin toplam günlük petrol üretimi hedefi 29.67 milyon varildi.

Suudi Arabistan'ın günlük petrol üretimi hedefi 8.943 milyon varil olmasına rağmen, günlük 9.65 milyon varil petrol üretti. İran, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt, Cezayir, Angola ve Katar'da hedeflerinin üzerinde petrol pompaladı.

Venezuela, geçen ay günlük petrol üretiminin 3.2 milyon varil olduğunu açıkladı. Ancak araştırmaya göre, bu ülke günlük 2.36 milyon varil petrol üretti.

Read more...

Günün Özeti - 8 Eylül

8 Eylül 2008 Pazartesi

Hafta sonu ABD’de Fannie Mae ve Freddie Mac adlı mortgage’in temelini, belkemiğini oluşturan kurumlara el kondu, başka bir deyişle firmalar battı ancak kurtarıldı. Kapitalizmin temel felsefesine aykırı olan bu gelişme ne durgunluğu giderebilecek bir etkiye sahip, ne daralan mortgage piyasasını canlandırabilecek ne de resesyonu ve ekonomideki daralmayı durduracak etkiye sahip. Öte yandan ABD endeksleri bu gelilmeden çok etkilenerek %2 den fazla prim yaptı, Avrupa borsaları daha çok etkilendi ve %3 ü aşkın artışlar gerçekleştirdi. İMKB’de tamamen dışarıdan güdümlü borsalardan birisi olarak iç siyasetten hiç etkilenmeden %3.5 arttı. Başbakan’ın Türkiyenin en büyük basın kuruluşuna ve vergi rekortmenine son derece ağır konuşmasına rağmen olumlu kalan İMKB’yi aayakta alkışlamak gerek.

Biz bu yükselişin keyfini süremedik zira kalbimiz şehit olan Türk Askerleri için kan ağlıyor. Çatışmalarda şehit düşen Türk askerlerinin mekanı cennet olsun. Hain pusuyu kuran şerefsizler, onları kahraman ilan eden şerefsizler ve şerefsizlere ortam sağlayan şerefsizlerden elbet bir gün hesap sorulacaktır.


Gün sonu tabloları aşağıdaki gibi gerçekleşti.




Read more...

Sermaye Artırımı nedir?

Sermaye Artırımı nedir?
Sermaye Artırımı Nedir : Bir şirketin esas sermayesine karşılık olan hisse senetlerinin bedelleri ödendikten sonra genel kurul kararı ile yeni hisse senedi çıkarılarak şirket sermayesinin arttırılmasıdır.

Şirketler neden sermaye artırımına giderler ?
Şirketlerin sermaye artırımına gitmelerinin başlıca nedenleri yüksek enflasyon şartlarında erimiş olan sermayelerini güçlendirmek ve yeni yatırımlar için veya şirketlerin faaliyetlerinin reel büyümesi sonucu gereken fon ihtiyacının giderilmesidir.

Kaç çeşit sermaye artırımı vardır ?
İki çeşit sermaye artırımı vardır : ilki iç kaynaklardan yapılan Bedelsiz Sermaye Artırımı ; ikincisi ise şirket ortaklarından ek fon temin ederek yapılan Bedelli Sermaye Artırımıdır.

Bedelsiz Sermaye Artırımı nedir ?
Anonim ortaklıkların , iç kaynaklarından yaptıkları sermaye artırımı karşılığı çıkardıkları hisse senetlerini bir bedel almaksızın ortaklarına dağıtarak gerçekleştirdikleri sermaye artırımlarıdır.Bedelsiz hisse senedi alma hakkı bir süre ile sınırlandırılamaz.

Bedelsiz Sermaye Artırımının şirketlere sağladığı avantajlar nelerdir ?
Bedelsiz Sermaye Artırımı şirketlere ek bir finansman kaynağı sağlamamaktadır. Ancak, Bedelsiz Sermaye Artırımının en önemli avantajlarından biri emisyon primi ile iştirak ve duran varlık satış karı kalemlerinden yapılan sermaye artırımlarının şirketlere sağladığı vergi avantajıdır. Diğer bir avantaj ise şirketlerin enflasyon karşısında erimiş olan sermayelerini güncelleyebilmeleridir.

Bedelsiz Sermaye Artırımı şirketlerin toplam piyasa değerlerini etkiler mi ?
Bedelsiz Sermaye Artırımı şirketlerin toplam piyasa değerini etkilemez.

Bedelli Sermaye Artırımı nedir ?
Şirketlerin sermaye artırımı karşılığında çıkardıkları hisse senetlerini nominal değerinden veya daha yüksek bir fiyattan satmak suretiyle gerçekleştirdikleri sermaye artırımına denir. Söz konusu hisse senetleri ortaklara satılabileceği gibi (rüçhan hakkının kullandırılması) , ortaklar dışındaki yatırımcılara da satılabilir (rüçhan haklarının kısıtlanması). Bedelli sermaye artırımına katılım belli bir süre ile sınırlıdır.

Bedelli Sermaye Artırımının şirketlere sağladığı avantajlar nelerdir ?
Bedelli Sermaye Artırımı esas olarak şirketlere ek bir finansman kaynağı sağlar. Bedelli Sermaye Artırımı yoluyla şirketler faaliyet hacimlerinin büyümesine paralel olarak sermaye ihtiyaçlarını karşılarlar. Yeni yatırımlar sonucunda şirketlerin fon ihtiyacı içinde olması ve ihtiyaç duyulan fonlar şirketleri Bedelli Sermaye Artırımına iter.

Bedelli Sermaye Artırımı şirketlerin toplam piyasa değerlerini etkiler mi ?
Bedelli Sermaye Artırımı şirketlerin piyasa değerlerini etkiler.

Anonim şirketler bedelli sermaye artırımlarında rüçhan hakkını hisse senedinin nominal değerinin üzerinde kullandırabilir mi ?
Rüçhan hakkı,şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunması kaydıyla,hisse senedinin nominal değeri üzerinde (primli) kullandırılabilir.

Anonim şirketler bedelli sermaye artırımlarında mevcut ortakların yeni pay alma haklarını kısıtlayabilir mi ?
Anonim şirketler, esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak kaydıyla, bedelli sermaye artırımlarında mevcut ortaklarının yeni pay alma haklarını kısıtlayarak , ihraç edilen hisse senetlerini birincil piyasada primli (nominal fiyatın üzerinde) fiyattan satabilirler.

Temettü nedir ?
Ortaklıkların dönem içinde elde ettikleri kardan mevcut ortakların pay alma hakkıdır. Söz konusu hak , hisse senedine bağlı ‘Kar Payı Kuponları’ karşılığında ve ayrıca hisse senedi ibrazına gerek kalmaksızın kullandırılır. Borsada işlem gören şirketler kar payı dağıtmaları halinde nakit ve/veya hisse senedi şeklinde dağıtılabilir.

Kaç türlü temettü dağıtımı vardır?
Temettüler iki şekilde dağıtılmaktadırlar ; nakit olarak ortaklara ödenen temettüler ve Bedelsiz Sermaye Artırımına dahil edilerek karşılığında yeni senet dağıtılan temettüler.

Halka açık anonim ortaklıkların temettü ödeme zorunlulukları var mıdır ?
Hisse senetleri borsada işlem gören ortaklıklar , birinci temettüü nakden ve/veya hisse senedi biçiminde dağıtmak veya dağıtmamak konusunda serbesttirler. SPK , bu ortaklıklardan gerekli gördüklerine birinci temettüün nakden dağıtılması zorunluluğu getirebilir.Hisse senetleri borsada işlem görmeyen halka açık anonim ortaklıklar ; birinci temettü nakden dağıtmak zorundadırlar.

Nakden temettü dağıtımı en geç hangi aya kadar yapılabilir ?
Halka açık şirket tarafından mevcut ortaklara nakit temettü dağıtımının, hesap dönemini izleyen 5. Ayın sonuna kadar tamamlanması zorunludur.

Bir şirketin sermaye artırımı yada temettü ödemesinden yararlanabilmek için o hisse senedini asgari hangi tarihte almak gereklidir ?
Bir şirketin hisse senetlerinin sermaye artırımı ve temettü ödemelerine iştirak edebilmek için o hisse senedindeki sermaye artırımı ya da temettü ödemesinin başladığı günden , yani temettü kuponu ya da yeni pay alma kuponlarının hisse senetlerinin üzerinden ayrıldığı günden bir gün önce almak yeterlidir.

Borsada işlem gören anonim ortaklıklar birinci temettüü nakden ve/veya hisse senedi dağıtmak veya dağıtmamak konusunda serbest midirler ?
Evet, SPK’nın Seri:4 No:1 tebliğinin 7. Maddesine göre hisse senetleri borsada işlem gören anonim ortaklıklar birinci temettüü nakden ve/veya hisse senedi şeklinde dağıtmak veya dağıtmamak konusunda serbesttirler.Ancak SPK bu ortaklıklardan gerekli gördüklerine birinci temettüün nakden dağıtılması zorunluluğu getirebilir. Söz konusu tebliğe göre, anonim ortaklıklar temettüü tamamen nakit veya tamamen hisse senedi ya da kısmen nakit, kısmen de hisse senedi şeklinde dağıtabilmektedirler. Bu durumda nakit ödenen kısım nakit temettü ödemesi, hisse senedi biçiminde dağıtılan kısım da bedelsiz sermaye artırımı şeklinde hesaplamalarda dikkate alınmaktadır.

Rüçhan Hakkı nedir ?
Ortaklıkların bedelli sermaye artırımlarına mevcut ortakların öncelikle katılma hakkıdır. Söz konusu hak, hisse senedine bağlı ‘Yeni Pay Alma Kuponları’ karşılığında ve ayrıca hisse senedi ibrazına gerek kalmaksızın kullandırılır.

Bedelli Rüçhan Hakkı kullanma süresi ne kadardır ?
Rüçhan hakkı kullanma süresi 15 günden az, 60 günden fazla olamaz. Şirket, rüçhan hakkı kullanma sürelerini yayınladığı sirkülerde ilan eder.

Rüçhan Hakkı Kupon Pazarı nedir ?
Hisse senetleri borsada işlem gören şirketlerin nakdi sermaye artışı yapmak üzere belirledikleri rüçhan hakkı kullanma süresi içinde söz konusu hisse senedi üzerinde bulunan yeni pay alma kuponunun alınıp satılabilmesi için, İMKB’ce belirlenecek süre içinde açılan pazardır.

Rüçhan Hakkı Kupon Pazarı ne kadar süre ile açık kalır ?
Rüçhan hakkı kupon pazarı ilgili şirketin hisse senetlerinin rüçhan hakkı kullanım süresiyle aynı zamanda başlamakta ve rüçhan hakkı kullanma süresi sonundan önceki 5. İşgünü kapanmaktadır.

Anonim şirketlerin zamanaşımına uğrayan kar paylarının akıbeti ne olur ?
Burada 12.6.1933 tarih ve 2308 sayılı ‘Şirketlerin Müruru Zamana Uğrayan Kupon Tahvilat ve Hisse Senedi Bedellerinin Hazineye İntikali Hakkında Kanun’un 1.maddesi uygulanır.

Hisse Senetlerinin Bölünmesi ve Bölünmüş Fiyat ne demektir ?
Borsada işlem gören şirketlerin bedelli ve/veya bedelsiz sermaye artırımına gitmesi halinde hisse senetlerinin fiyatı, borsa tarafından, yapılan sermaye artırımı oranında yeniden düzeltilmekte ve hisse senetlerinin fiyatında bedelli ve/veya bedelsiz sermaye artırımından sonra ortaya çıkan hisse sayısına bağlı olarak azalma olmaktadır. Bu işleme hisse senetlerinin bölünmesi, sonradan oluşan fiyata ise bölünmüş fiyat denilmektedir.

Sermaye artırımlarında hisse senetlerinin baz fiyatları nasıl hesaplanmaktadır ?
Sermaye artırımlarında hisse senetlerinin baz fiyatları, bir önceki yıla ait kar paylarının ödenme tarihine ve şirketin kayıtlı sermaye veya esas sermaye sistemine tabi oluşuna göre farklı hesaplanmaktadır.

Bedelsiz Hakları Üzerinde ne demektir ?
Esas sermaye sistemindeki bir şirketin bedelli ve bedelsiz sermaye artırımında, hisse senetleri şirketin artırım sonrası sermayesi tescil edildikten sonra bastırılıp dağıtılacağından, sadece rüçhan haklarının kullanımı karşılığında geçici makbuz verilmekte, bedelsiz hisse senedi alma hakkını sağlayan kuponlar rüçhan hakkı kullanımı sırasında kesilmeyerek, yeni hisse senetleri bastırılıp dağıtılıncaya kadar eski hisse senetlerinin üzerinde bırakılmaktadır.Bu nedenle artırım öncesi sermayeyi temsil eden hisse senetleri bedelsiz hakları üzerinde olarak tanımlanmaktadır. Kayıtlı sermaye sistemindeki bir şirketin temettüsünü hisse senedi şeklinde ve bedelli ve/veya bedelsiz sermaye artırımından daha ileri bir tarihte dağıtması durumunda, artırılan sermayeyi temsil eden hisse senetleri temettü alma hakkına sahip olmadığı için ‘yeni’ olarak ayrı bir sırada işlem görmektedir.Mevcut sermayeyi temsil eden hisse senetleri ise temettü alma hakkına sahip olduğu için, temettü nedeniyle dağıtılacak bedelsiz hisse senedi alma hakkını sağlayan kuponlar kesilmeyerek eski hisse senetlerinin üzerinde bırakılmakta ve söz konusu hisse senetleri temettüden karşılanan bedelsiz hakları olarak tanımlanmaktadır.

Kayıtlı Sermaye Sisteminde olan şirketlerde Baz/Referans Fiyatları nasıl belirlenir?
Kayıtlı sermaye sisteminde, hisse senetlerinin, satış işlemlerinin başlamasından önce bastırılarak, rüçhan hakkı kullanımı ve tasarruf sahiplerine satış esnasında alıcılara teslimi zorunludur.Hisse senetlerinin tesliminden itibaren pay sahipliği kazanılır.Kayıtlı sermaye sistemine tabi ortaklıklarca ihraç edilen hisse senetleri, yeni pay alma hakkının kullanımına ilişkin duyurunun (sirkülerin) yayımlandığı hesap dönemi itibariyle kar payına hak kazanır.Bu hisse senetlerine ilişkin temettü, kıstelyevm esası uygulanmaksızın , hesap dönemi sonu itibariyle mevcut payların tümüne ve bunların ihraç ve iktisap tarihleri dikkate alınmaksızın eşit şekilde dağıtılır. Bu ortaklıkların nakdi sermaye artırımı nedeniyle çıkaracakları hisse senetlerinin satış süresi içinde, yeni pay alma haklarının kullanımına ilişkin duyurunun (sirkülerin) yayımlandığı hesap dönemi sona ererse , hesap döneminin son gününü takip eden tarihten başlamak üzere, hisse senetlerinin geçmiş hesap dönemine ilişkin kar payı kuponları iptal edilerek satılır.Aynı esaslar, yeni pay alma haklarının kullanılmasından sonra kalan payların satışında verilecek hisse senetleri için de geçerlidir (Seri 4 , Tebliğ No.1,Md.7). Tebliğle gelen bu uygulama sonucu, yeni pay alma hakkının kullanımı ile ilgili süre , hesap döneminden sonraki döneme sarkmışsa, yeni hesap döneminde alınacak senetlerin geçmiş hesap dönemine ilişkin kar payı kuponu iptal edilecek, aynı tertip için kuponlu-kuponsuz hisse senedi ortaya çıkacaktır. Bu durumda ‘eski’,’yeni’ hisse senetleri ortaya çıkacak, kuponlu hisse senetleri ‘eski’,kuponsuz hisse senetleri ‘yeni’ kabul edilecektir. Ayrıca, şirketler temettü ödemeden önce, sermaye artırımı yaparlarsa, önceki sermayeyi temsil eden hisse senetleri temettü alacağından ve söz konusu sermaye artırımı nedeniyle verilen senetler önceki yıl karından temettü almayıp, cari yılın karından tam temettü almaya hak kazanacağından ‘eski’-‘yeni’ hisse senedi uygulaması gündeme gelecektir.

Esas Sermaye Sisteminde olan şirketlerde Baz/Referans Fiyatları nasıl belirlenir ?
Şirket esas sermaye sistemine tabi olduğunda, rüçhan haklarının kullanımı karşılığında ortaklara muvakkat makbuz verilmekte, bedelsiz haklar yeni hisse senetleri bastırılıp dağıtılıncaya kadar eski hisse senetleri üzerinde bırakılmaktadır. Esas sermaye sistemine tabi ortaklıklarca ihraç edilen hisse senetleri, sermaye artırımının tescil edildiği hesap dönemi itibariyle kar payına hak kazanır. Bu hisse senetlerine ilişkin temettü, kıstelyevm esası uygulanmaksızın, hesap dönemi sonu itibariyle mevcut payların tümüne ve bunların ihraç ve iktisap tarihleri dikkate alınmaksızın eşit şekilde dağıtılır (Seri4,Tebliğ No.1 Md.7)

Bedelli sermaye artırımlarında ortakların rüçhan haklarının tamamen kısıtlanarak piyasa fiyatından birincil piyasada halka arz edilmesi durumunda Baz/Referans Fiyatları nasıl belirlenir?
Rüçhan haklarının tamamen kısıtlanarak halka arzına başlandığı gün mevcut hisse senetlerinin en son ağırlıklı ortalama fiyatı o günün ikincil piyasa işlemlerinde baz fiyat olarak alınır. Rüçhan hakları tamamen kısıtlanarak yapılan bedelli bir sermaye artırımı ile birlikte bedelsiz bir sermaye artırımı da yapılıyorsa, birincil piyasa işlemlerinin aşladığı gün, mevcut hisse senetlerinin en son ağırlıklı ortalama fiyatı ikincil piyasada baz fiyat olarak alınır. Bastırılan hisse senetlerinin dağıtılmasına başlandığında; bedelsiz sermaye artırımını temsil eden hisse senetlerinin temettü haklarının olup olmadığı ve temettü ödeme tarihine göre, baz fiyat 15.2.2.1.e,f,g şıklarına göre sadece bedelsiz oranı dikkate alınarak hesaplanır.

Şirketlerin birleşme , bölünme , devir alma/alınma ve benzeri durumlarında , hisse senetlerinin baz/referans fiyatları nasıl belirlenir ?
Şirketlerin birleşme, bölünme, devir alama/alınma ve benzeri durumlarında, hisse senetlerinin baz/referans fiyatları İMKB Başkanlığı tarafından belirlenir.

Read more...

Kredi kartında inanılmaz promosyon!

08.09.2008
Kredi kartında inanılmaz promosyon!



Garanti Bankası kredi kartı Bonus, uygulayacağı bir kampanyayla, kart sahiplerini ev sahibi yapmaya hazırlandığını açıkladı.

VATAN GAZETESİ

Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Elvan Bilge, kampanya kapsamında, her 10 günde bir Bonus Card kullanıcısının ev sahibi olacağını bildirdi. Bilge, kampanyaya tüm Bonus kullanıcılarının rahatlıkla katılabilmesi ve yapılan her alışverişte ev kazanma şanslarının daha da yükselmesi için, çekiliş hakkının 50 YTL gibi düşük bir harcamaya verilmesinin planlandığını kaydetti.

10 günde bir ev

Önümüzdeki günlerde başlayacak kampanyayla ilgili bilgi veren Elvan Bilge, Bonus Card’ın, çok tercih edilen kredi kartı olmasının yanı sıra Türkiye’nin sevilen markaları arasında ilk sıralarda olduğunu belirtti.

Elvan Bilge, son kampanyayla, kart sahiplerine ev armağan etmeye hazırlandıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi: Bonus Card sahipleri, her 10 günde bir İstanbul’da 1 ev vermeyi düşündüğümüz kampanya kapsamında, Bonus üyesi işyerlerinden yapacakları 50 YTL gibi düşük tutarlı bir alışveriş karşılığında çekilişe katılabilecek. Yaptıkları harcamanın toplamına göre kazanma şanslarını artırabilecek. Yakında başlayacak reklamlarımızla, kart sahiplerini ayrıntılı olarak bilgilendireceğiz. Gerçekleştireceğimiz kampanyayla, sektörde her zaman olduğu gibi takip edileceğimizi düşünüyoruz.

Read more...

Bono piyasasında faiz 18,67 seviyesinden kapandı

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 14 Nisan 2010 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,44 puan azalarak yüzde 18,67'ye geriledi.

AA

Bu tahvilin basit getirisi de yüzde 19,69'dan kapandı. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 20,19, bileşik getirisi yüzde 19,11 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 15.00 itibarıyla, alışta en düşük 1,2160 YTL, en yüksek 1,2200 YTL, satışta en düşük 1,2220 YTL, en yüksek 1,2250 YTL seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemler en düşük yüzde 16,75, en yüksek yüzde 16,85 ve ortalama yüzde 16,79'dan yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4223, sterlin-dolar paritesi 1,7638, yen-dolar paritesi ise 108,65 düzeyinde seyrediyor.

Read more...

Büyük yatırımcı uyarıyor

Dünyanın en büyük global yatırım kuruluşlarından Pimco'nun CEO'su Muhammed El Erian FT'ye yazdığı yazıda uluslararası otoriteleri ve Amerikayı uyarıyor.

Eski bir IMF Başkan Yardımcısı olan El Erian uzun yıllar Harvarda hem öğretim görevlisi olarak çalıştı hem de okulun fonunu yönetti.

Freddie Mac ve Fannie Mae'nin yaşadığı trajik olay ABD ekonomisine bir nebze de olsa rahat bir nefes aldırdı. Hükümetin Freddie Mac ve Fannie Mae'nin tamamına el koymasıyla yatışan kasırga yeniden hareketlenir mi çok net olmasa da, Mohamed El-Erian önümüzdeki zamandaki ekonomik gidişat için şu yorumu yapıyor:

Pazar günü yapılan bu açıklama bugüne kadar ABD piyasalarına yeni bir soluk kazandırmak amacıyla hükümetin gerçekleştirdiği üçüncü büyük açıklama oldu. Bir süre önce 13 Temmuz'da yapılan açıklamada hükümet Freddie Mac ve Fannie Mae'nin arkasında durduğunu belirtmişti.

Hükümetin kalın para cüzdanının bu desteği ancak bir aylık bir rahatlama sağlayabilmişti. Önceki iki rahtalatma girişimi ABD ekonomisinin pürüzleri yok etmek için gerekli temizlik çalışması için yeterli zaman sağlayamamıştı. Peki bu üçüncü açıklama çok etkili olabilecek mi? Bu sorunun cevabı şüphesiz iki konunun altını kaynatacaktır.

Birincisi, bu girişim dışarıdaki ve içerideki sermayeyi belli bir noktada toplayarak bir güç yaratabilecek mi? Bu konu aslında global ekonomik düşüşün altına kalın bir çizgi çizmektedir.

Bu noktada hükümetin bir denge çizgisi oluşturması çok gereklidir fakat yeterli değildir. ABD ekonomisi bir süredir büyüyen bir bütçe açığı yaratırken, bu bilanço açığı başka birtakım sermaye akışlarıyla desteklenmelidir. Yoksa yine başa sararız.

İkinci sorun da bu girişim uluslararası ve yerel boyutları olan daha büyük bir politika zinciri yaratabilecek mi?

Önümüzdeki birkaç hafta bu iki ortamın oluşup oluşamayacağı konusunda bize fazlaca ipuçları verecektir. Eğer bu iki maddenin gerçekleşeceği yönünde olumlu bir izlenim oluşursa, o zaman piyasalardaki kasırga biraz durulacaktır ve temizlik hareketi başlar. Önümüzdeki süreçte oluşabilecek sert rüzgarlar için de bir önlem oluşturabilir.

Eğer aksi olursa da ABD ve İngiltere ekonomisi çok daha büyük bir yara alabilir. Bu da global ekonomileri geri dönüşü olmaz bir yola sokar...

Read more...

Petrol ithalatı azalıyor, fatura kabarıyor

Türkiye'nin bu yılın ilk yarısındaki (Ocak-Haziran dönemi) ham petrol ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,46 azalırken, petrol faturası yaklaşık yüzde 71 arttı.

AA muhabirinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye 2007 yılının Ocak-Haziran döneminde toplam 11 milyon 534 bin 744 ton petrol ithal eden Türkiye'nin bu yılın aynı dönemindeki ham petrol ithalatı 11 milyon 134 bin 486 tonda kaldı. Bu verilere göre Türkiye'nin bu yılın ilk yarısında yaptığı ham petrol ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,46 azaldı.

Petrol ithalatındaki azalmaya rağmen Türkiye'nin ödediği ham petrol faturası yüzde 71 arttı. Türkiye geçen yılın ilk yarısında ithal ettiği petrole 4 milyar 979 milyon 378 bin dolar öderken, bu yıl ilk yarıda ithal ettiği ham petrole tam 8 milyar 515 milyon 717 bin 43 dolar ödedi.

HANGİ ÜLKELERDEN NE KADAR PETROL ALINDI

Türkiye bu yılın ilk yarısında ithal ettiği petrolün 4 milyon 27 bin 388 tonunu Rusya'dan, 3 milyon 916 bin 228 tonunu İran'dan, 1 milyon 727 bin 845 tonunu Suudi Arabistan'dan, 760 bin 731 tonunu Irak'tan, 254 bin 162 tonunu Kazakistan'dan, 237 bin 729 tonunu Suriye'den, 210 bin 413 tonunu da İtalya'dan aldı.

Bu arada 2005 yılında 23 milyon 389 bin 647 ton, 2006 yılında 23 milyon 786 bin 875 ton, 2007 yılında 23 milyon 445 bin 764 ton, bu yılın ilk 6 ayında ise 11 milyon 134 bin 496 ton ham petrol ithal eden Türkiye'nin son 3,5 yıldaki petrol faturası yaklaşık 39 milyar 656 milyon doları buldu.

Read more...

ABD`de bir devrin sonu

ABD’de süren gayrimenkul finansmanı krizinde gelinen en son noktada piyasanın belirleyicisi konumundaki Fannie Mae ve Freddie Mac isimli iki mortgage şirketi artık devlet kontrolüne geçti.

Böylelikle bir anlamda bankacılık sektörünü finanse eden en büyük iki kuruluşun da “batık” olduğu tescillenmiş oldu.

Fannie ve Freddie’nin önemi ABD’deki mortgage kredilerinin yüzde 50’sinden fazlasının garantörü olmalarından kaynaklanıyor.

Uzmanlara göre bu, 5 trilyon dolarlık bir büyüklüğe tekabül ediyor. İki şirketi kurtarma operasyonunun maliyetinin onlarca milyar doları bulabileceği belirtiliyor.

Kriz öncesi ticari bankalar ev sahiplerine verdikleri borcu Fannie ve Freddie üzerinden paketleyerek bono olarak piyasaya sürüyorlardı. Bankacılık sektörünün hızla daralması Fannie Mae ve Freddie Mac’in sermaye tabanını küçülttü.

Gayrimenkul sektöründeki kötüleşme de Fannie ve Freddie’nin borç çevirme gücünü iyice zora soktu. Her iki şirketin hazine kontrolüne geçtiğini Hazine Bakanı Henry Paulson dün New York’ta düzenlediği bir basın toplantısı ile açıkladı.

ABD Hazinesi, yaptığı bu atakla hem ABD mortgage piyasasında ikinci el faizlerin düşmesini sağlayacak hem de ardarda yaşanan bölgesel banka batışlarının da kısmen önüne geçebilecek. Hazine, ayrıca mortgage destekli hisse senetlerini de satın alacağını açıklayarak piyasaya güven vermiş oldu

Read more...

Abone Olursanız Haberiniz de Olur!

Aşağıdaki kutucuğa e-mail adresinizi yazıp gelecek olan onay linkine tıklayınız. Bu sayede en son borsa haberleri, borsa yorumları ve borsa tüyoları, e-mail adresinize gelecek.

|

Borsa-Tuyolari.Blogspot.Com

Bu sitede; başta Borsa Haberleri olmak üzere, ekonomi ile ilgili en son gelişmeleri bulabilirsiniz. Borsa Yorumları ve Borsa Tüyoları ile yatırımlarınız öncesi fikir edinebilir; Canlı Borsa bandı ile Hisse Senetlerini yakından takip edebilirsiniz. Bu site, yatırım danışmanlığı hizmeti vermemektedir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, bankalar ile kullanıcılar arasında imzalanan resmi bir sözleşme ile verilmektedir. Bu sitede, kişisel yorumlar da bulunabilir.
Bu blog, altyapısı Google tarafından sağlanan Blogger hizmetinden faydalanmaktadır.

Back to TOP