Endeks, Haftayı Yükselerek Kapattı
27 Şubat 2010 Cumartesi
22-26 Şubat 2010 haftasının ilk 4 günü sürekli düşen Ulusal 100 Endeksi, haftanın son günü ise yükseldi.
22-26 Şubat 2010 haftasının ilk 4 günü sürekli düşen Ulusal 100 Endeksi, haftanın son günü ise yükseldi.
Forbes, Türkiye'nin en zengin ilk 100 ismini açıkladı. Listeyi bir toplantıda açıklayan Forbes Türkiye'nin yetkilileri, listenin başındaki ismin değişmediğini söyledi.
Bu hafta hep aynı seyir ile geçti, geçiyor... Bugün, haftanın son işlem günü olan Cuma. Önceki 4 gün boyunca sürekli düşen borsa, dün de seyrini devam ettirdi ve düştü.
Türkiye'de, tam 55 bin kişi, Sabancı Holding bünyesinde çalışıyor. Bu rakam 2009 yılı verileri. Güler Sabancı ise 2010 için müjdeyi verdi. 2010 yılında, Sabancı Holding'e, yaklaşık 3 bin işçi daha alınacak ve böylece istihdam edilen işçi sayısı, 58 bine çıkacak.
Piyasalar, bugünlerde bazı sorunların cevabını "gerçekten" arıyor. Özellikle de darbe iddialarının dile geldiği bugünlerde, piyasaların durumu da oldukça kritik. O nedenle, kafalarda oluşan soruların cevaplanması, hem borsanın geleceği hem de gelecek olan borsa haberleri için çok önemli.
Sitemizle alakasız görünen bir haberi sunuyoruz şimdi size. Oysa ki, bu tip gelişmeler, ekonomileri derinden sarsan ve etkileyen gelişmelerdir, ekonomiyi yakından takip edenler, bilirler zaten.
Yunanistan İşçi Sınıfı, bugün grevde. Milyonlarca işçi, bugün iş yerine gitmedi, grev yaptı. Yapılan genel greve katılım gayet iyiydi. Gelelim, grev öncesi yapılan borsa işgaline.
Borsa, bugün gerçekten çok sert bir biçimde düştü. Önceki 2 gün yaşanan düşüşe hiç benzemiyordu bugünkü düşüş. Öyle ki, bugün yaşanan düşüş ile birlikte, Ulusal 100 Endeksi, 50 bin seviyesinin altına kadar geriledi.
Şüphesiz ki, bu soruya en uygun cevabı İstanbul borsası müdürü verebilir. Hüseyin Erkan'dan bahsediyoruz; İMKB başkanı.
3 saat sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, yeni güne başlayacak. Hisse senetleri, yeniden işleme açılacak, yatırımcılar yine borsa heyecanı yaşayacak. Borsa tüyoları arayanlar ise; bu aramalardan vazgeçip önceki iki günün analizini yaparsa, muhtemeldir ki borsa tüyosu almaktan daha faydalı bir işe imza atacaklar.
Dolar, bugün 7 ayın zirvesine çıktı. Son 7 aydır, ABD Doları'nı hiç bu kadar yüksek seviyelerde görmemiştik. Geçelim ayrıntılara...
Çin'de faaliyet yürüten bir araştırma şirketi, başta Çin, ABD, Hindistan ve Abrupa'nın bazı ülkelerindeki zengin iş adamları ile görüşerek, "Nasıl milyarder olunur?" sorusuna yanıt aradı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası İMKB, maalesef dün de düştü. Cuma günkü haftanın kapanış gününde, 800 puanın üstünde bir düşüş ile kapanan borsa, bu haftaya yeni umutlarla başlamıştı. Özellikle Kredi Derecelendirme Kuruluşu'ndan ve FED'den gelen güzel haberler, olumlu yöndeki umudu arttırmıştı. Ancak, dün hiç de beklendiği gibi olmadı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı Hüseyin Erkan'dan Avrupa ekonomisi ve borsası ile ilgili bazı açıklamalar geldi. Avrupa Borsalar Federasyonu'ndan bahseden Erkan, Türkiye için iç tüzük değişikliği yapıldığını vurguladı.
Merkez Bankası, Şubat ayı son anketini yayımladı. Buna göre, yıl sonu enflasyon beklentisinde artış yaşandı. 2010 yılı sonundaki enflasyon beklentisi, 7,55'e kadar çıktı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 2 günlük hafta sonu tatilinden sonra, bugün yeniden işleme açılıyor.
ABD'de, geçen hafta içerisinde 2 banka kapatıldı. Federal Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (FDIC) tarafından kapatılan 2 banka Teksas'ta bulunuyordu. Bu bankalar ile birlikte, FDIC'in 2 ay içerisinde el koyduğu ve kapattığı banka sayısı 18'i buldu.
New York Times'ın haberine göre, artık borsada kolay para kazanmak dönemi sona eriyor. Borsa üzerinden para kazanmak, artık daha zor bir iş halini alacak. Hatta neredeyse imkansızlaşacak. Bu savın ortaya konulmasındaki en büyük sebep ise FED'in Wall Street'e yaptığı yüklü yardımlar.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, "kredi kartı nasıl kullanılır?" dersi verecek. Özellikle, kredi kartı nedeniyle dağılan aileler, hayatına son veren insanlar olduğu düşünülürse, bu işin oldukça faydalı bir iş olduğu su götürmez gerçek.
Borsa, bilindiği üzere, dün 800 puanın da üstünde bir artış sergiledi. Bu artış ile birlikte, çok önemli olarak kabul edilen 53 bin barajının da üstüne çıkılmış oldu. Peki borsada, dünkü yükselişin sebebi neydi? Bu sorunun cevabı, ABD'den gelen borsa haberlerinde gizli.
Yapılan araştırmalara göre, Macar halkının Euro'ya geçmek istemediği belirlendi. Macar Forinti, hala Macarlar arasında kullanılan para birimi konumunda. Yapılan araştırmalar sonucunda bir açıklama yapıldı. Bu açıklamada, bir süre daha Macar halkının Euro'ya geçişinin sağlanamayacağı belirtildi.
Başlığımızda "bugün" ifadesini kullandık; ancak aslında haftayı yükseliş ile kapattı borsa. Nitekim, bugün haftanın son günü olan cumaydı. Borsa, pazartesi günü, yeniden işleme girecek. Gelelim, bugünün ayrıntılarına:
IMF'nin 190 ton altın satacağı haberi ile birlikte altın piyasasında büyük bir düşüş başladı. Aşağı çekilen fiyatların sebebinin, IMF olduğu açıkça belirtiliyor.
Türkiye'nin kredi notu, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kurulu tarafından yükseltildi.
IMF, büyük miktarlarda altın satacağını duyurdu. Öyle ki, bu satış miktarının yaklaşık 190 ton civarında olacağı konuşulan konular arasında.
Dünyanın en zengin insanlarından birisi olarak kabul edilen George Soros, bahis oynadı ve altın fiyatlarına ilgili olduğunu belirtti.
Bazı Avrupalı sanayiciler, 2025 yılının Avrupa'sının resmini çizdiler. 2025 yılında, Avrupa'nın ekonomik durumunu özetleyen bir rapor yayımladılar.
4 Şubat'tan sonra ilk kez 53 bin seviyesine dün çıkan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, bugün yaşanan düşüş ile yeniden 53 bin seviyesinin altına geriledi.
Yaklaşık 3 saat sonra, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, yeniden işleme açılacak. Borsanın son durumunu, 4-5 haber önce size ayrıntılı olarak vermiştik. Sıra, Dolar ve Ruro'nun durumunda. Dün, dolar ve euro günü nasıl kapattı; 3 saat sonra açılacak olan piyasalara, Dolar ve Euro nasıl başlayacak?
Bu aralar, bir soru sıkça dillendirilmeye başladı. İMKB'de yabancılar, nasıl bu kadar yüklü miktarlar kazanabiliyorlar? Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, bu soruyu cevapladı. İşte Akgiray'a göre yabancı yatırımcıların kazanmasının sebebi:
Açıklanan ekonomik verilere göre, Belçika Ekonomisi, 2009 yılında, yüzde 3 oranında daraldı. Belçika Merkez Bankası'nın açıkladığı verilerde, Belçika'nın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana, en ağır resesyon koşullarını yaşadığını, 2009 ortalarındaki bazı düzeltme çabalarına rağmen, bu yılın telafisi için en az birkaç yıl geçmesi gerektiğini söyledi.
Asya Borsaları, ABD'den gelen olumlu haberler başta olmak üzere, Dünya ekonomisinin yükselme seyrine girmesi nedenli, bugün güçlü yükselişler yaşadı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, bugün gerçekten güçlü bir yükseliş sergiledi. Hatta kapanış itibari ile, 4 Şubat 2010'dan bu yana ilk kez 53 bin seviyelerinin üstünü gördü. Şimsi ayrıntılara geçelim:
70 doların üzerinde seyreden ABD ham petrolü fiyatları, dün yüzde 4'lük oranda daha artış gösterdi. Yaşanan bu artış ile birlikte, ABD ham petrolünün varil fiyatı 77 doları da geçti.
Merakla beklenen faiz kararlarını, Merkez Bankası, en sonunda açıkladı. Açıklanan faiz oranlarına göre, kısa vadeli faiz oranlarında herhangi bir değişiklik olmadı.
Bu hafta, neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde görülen toparlanma eğilimi, Uzakdoğu ülkelerine de yansımış durumda. Önceki haftanın karamsar havası yerine, bu hafta, daha iyimser ve olumlu bir borsa seyri çıkıyor karşımıza. Bu durum, başta borsa yatırımcıları olmak üzere, tüm ekonomistlerin içini rahatlatmış durumda.
İş Bankası, 2009 yılının rakamlarını açıkladı. Türkiye'nin en büyük bankası olan İş Bankası'nın açıklamasına göre, 2009 yılında kar edildi. Yaşanan küresel krizler, İş Bankası'nı belirli bir düzeyde etkiledi; bu kar açıklaması da, bu durumun bir ispatı niteliğinde.
Ekonomist Hikmet Baydar, bugün ciddi uyarılarda bulundu. Özellikle yabancıların sahip olduğu hisse senetleri ile ilgili ilginç verileri basına sunan Baydar, yabancıların elinde bulunan hisse senetlerinin kademeli olarak azaldığını, yabancı hissecilerin ellerindeki hisseleri çıkarıldığını söyledi.
Takip edenler bilir, borsa haftanın ilk işlem günü olan pazartesi, 270 puanlık bir artış ile günü 51 bin 334 puandan kapatmıştı. Bu yükseliş trendi, bugün de devam etti. Borsa, bugünü de yükseliş ile tamamladı. Geçelim ayrıntılara:
Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra Dünyanın en büyük ekonomisi, hala Japonya. Son günlerde Çin'in Japonya'yı geçtiği söylentileri, Japonya Merkez Bankası'nın açıkladığı rakamlarla son buldu.
Atilla Yeşilada, Euro'nun geleceği hakkında bir köşe yazısı yazdı. Bu köşe yazısında, Euro'nun ilerleyen günlerde nasıl bir hal alabileceğini, seyrinin nasıl olabileceğini anlatmaya çalıştı.
Bugün, borsanın yükseliş günüydü. Pek de büyük bir yükseliş olmasa da, borsa en nihayetinde günü yükseliş ile kapattı.
Geçen haftayı, 51 bin 64 puandan kapatan İMKB, bu haftanın ilk günü dengeli bir seyir izledi. İkinci seansın sonlarına doğru ise, borsa yükselişe geçti. Küçük artışlarla, borsa toplamda 270 puanlık değer artışı yaşadı.
Bu artış ile birlikte, borsa günü 51 bin 334 puandan kapattı.
Hisse senetlerine gelince, toplam değer artışı, ortalama yüzde 0,53 oranında gerçekleşti.
15-20 Şubat 2010 haftası, piyasalar açısından oldukça hareketli geçecek. Bu hafta içerisinde, neredeyse her gün bir veri açıklanacak. Farklı ülkelerden gelecek olan bu veriler, borsaların eğilimini de belirleyecek.
16 Şubat 2009'da, İngiltere'nin TÜFE endeksinin açıklanması beklenirken, aynı zamanda Almanya ZEW endeksi de açıklanacak. ABD emlak piyasasının verileri de bugün içerisinde açıklanacak.
17 Şubat 2009'da, önce Japonya Merkez Bankası'nın faiz rakamları açıklanacak, ABD'de ev inşaatı ve sanayi ürünleri verileri açıklandıktan sonra, son olarak da ABD Merkez Bankası'nın son toplantısında alınan faiz kararları açıklanacak.
18 Şubat 2009'da, ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvurularının açıklanması bekleniyor. Aynı gün içerisinde ABD'deki ÜFE verileri de açıklanacak.
19 Şubat 2009'da, Almanya ÜFE, ABD TÜFE rakamları açıklanacak. Ve yine aynı gün İngiltere Perakende Satış rakamları da kamuoyuna duyurulacak.
Kısa adı IMF olan Uluslararası Para Fonu ile 2 yılı aşkın süredir görüşmeler devam ediyor. Bu konu ile ilgili Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, bir açıklama yaptı. Açıklamasında, artık IMF'nin Türkiye'nin öncelikli ekonomik yardımcısı olmadığını belirtti.
Yaşanan küresel ekonomik krizin, Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığını ispatladığını söyleyen Ali Babacan, Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kriz, bizi teğet geçti." açıklamasına da atıfta bulundu. 2008 ve 2009'da yaşanan ekonomik krizlerde, Türkiye'nin dik bir duruş sergilediğini, borsa haberleri olumlu yönde geliştiğini belirten Ali Babacan, "Yapılan borsa yorumları, tarafsız olmalıdır, insanları paniğe sevketmemelidir." dedi.
Türkiye'nin artık IMF'den kredi almasının şart olmadığını ve ülkenin kendi kredisini kendisinin yaratabileceği kapasitede olduğunu söyleyen Babacan, hala neden IMF ile görüşmelerin sürdüğünü ise, piyasa koşulları ile açıklamak istedi. IMF kaynakları için "Piyasa kaynaklarından daha uygun." tanımlaması yapan Babacan, IMF'nin faiz oranlarındaki uygun koşullardan örnekler verdi.
İlerideki dönemde, döviz rezervlerinin artacağını ve iç borçların ödeneceğini de söyleyen Ali Babacan, IMF'den gelebilecek dövizin Merkez Bankası'na verileceğini söyledi.
"İstanbul'da ticaretin kalbi neresidir?" diye sorsak size, cevabınız ne olurdu? Kapalıçarşı adını duyar gibiyiz. Kapalıçarşı deyince ekonomi ile ilgilenenlerin aklına ne gelir? Elbette, "ayaklı borsacılar". Almanya'nın en ünlü dergilerinden bir tanesi olan Der Spiegel, Kapalıçarşı'nın ve aynı zamanda Türkiye'nin ayaklı borsacıları ile ilgili ilginç bir makale yayımladı. Bir araştırma niteliği de taşıyan bu makaleden, birkaç bilgi verelim size. İşte borsa takipçileri ile ilgili garip bilgiler:
Öncelikle, Kapalıçarşı'daki tüm borsacılar halktanlar; parlak ayakkabılara, ütülü gömlek ve pantolonlara sahip değiller. Ve tabii ki ofislerinde oturmuyorlar, tüm işlem saati boyunca sokaktalar. Halkın içerisindeler.
Kapalıçarşı'daki borsa işlemcileri, seans başlar başlamaz, ellerindeki telefonlarla görüşmeler yapıp, hisseleri takip ediyorlar. Konuşurken, öyle kalıplar kullanıyorlar ki, kimse anlamıyor bile. Mesela, İngiliz Sterlini için "Kraliçe", İtalyan Lireti için "Makarna, İsviçre Frangı için "Çikolata" kalıplarını kullanıyorlar.
Buradaki ayaklı borsalar, ekonomik krizlerin de kokusunu önceden alabiliyor. Hisse değerlendirmelerini buna göre yapıyor, gerekli önlemleri alıyor.
Dünyanın en ünlü ekonomistlerinden birisi, aynı zamanda iktisatçı olan Nouriel Roubini, özellikle bankaların ve tüketicilerin aldıkları önlemler nedeniyle, yavaşlayan ekonomik büyüme oranlarının, bu seviyede devam edeceğini söyledi. Yani, Nouriel Roubini'ye göre, başta ABD, Avrupa ve Japonya olmak üzere, yavaşlayan ekonomik büyüme oranları, bu seviyelerde devam edecek.
Özellikle de büyük ekonomilere uyarılarda bulunan Nouriel Roubini, "önlem" adı altında farklı ekonomik paketlerin öne sürülmemesi gerektiğini söyleyerek bu önlem paketlerinin kontrolsüz öne sürülmesi nedeniyle ülkelerin borç krizlerine girebileceğini söyledi. Bu konuda en iyi örneğin Yunanistan olduğunu söylemeye ise hiç gerek yok sanıyoruz.
ABD Ekonomisi ile ilgili de birtakım uyarılarda bulunan Nouriel Roubini, "2010'un ilk yarısında ABD ekonomisi için olumlu konuşulabileceğini; ancak 2. yarı için aynı şeyleri söylemek mümkün değil." dedi. Özellikle ABD'deki işsizlik sorununa değinen Nouriel Roubini, bu sorunun önlenebilmesi için her ay 125 bine yakın kişinin istihdam edilmesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca, bütün ülkelerin para politikalarını sıklaştırması gerektiğini de sözlerine katan Nouriel Roubini, yeni ekonomik krizlerin önlenmesi için bunun lart olduğunu da belirtti.
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti. Yaşanan ekonomik kriz ile ilgili açıklamalar yapan Papandreu, Avrupa Birliği'nin Yunanistan'a verdikleri sözü tutmadığını, Yunanistan'ın resmen kobay ülke haline getirilmek istendiğini söyledi.
Bilindiği gibi, 2010 yılının ilk halka arzı Koza Altın ile yapıldı ve bir şekilde başarılı da olundu. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, 2010 yılı ile ilgili hedefleri belirttiği açıklamasında, bu yılı halka arz yılı olarak ilan ettiklerini bildirerek, halka arz işlemlerinin devam edeceği müjdesini verdi.
Yaklaşık 10 günü bulan olumsuz hava, haftanın son işlem gününde de sürdü. Borsa, bir önceki güne göre yine düştü. Yani kısacası borsa, haftayı düşüş ile kapattı.
Dünya borsaları, son 10 günlük süreçte, büyük düşüşler yaşadı. Birçok Avrupa ülkesi, borç krizleri altında kıvranır hale geldi. Borsa haberleri, hep olumsuz gelmeye başladı.
Almanya; Avrupa'nın en büyük ülkesi. Bu büyüklük kavramının belirleyicisi, elbette ekonomi. Almanya ekonomisi, zorda. Ekonomik toparlanma için uğraş içerisinde olan Almanya, toparlanma sürecini aşamıyor, zorlanıyor.
Avrupa ekonomisinde, son dönemde yaşanan çalkantılar ve Çin'in etkisi ile; Avrupa Birliği'nin resmi para birimi olan Euro, son 9 ayın en yüksek seviyelerine inince, başta Avrupalı yatırımcılar olmak üzere, birçok ekonomist, Euro'nun geleceği ile ilgili senaryolar üretmeye başladılar.
Merkez Bankası, bugün döviz rezervleri ile ilgili bir açıklamada bulundu. Açıklamaya göre, özellikle son bir hafta içerisinde döviz rezervlerinde ciddi bir gerileme olduğu açıklandı. Gelelim ayrıntılara...
Yaklaşık 1 haftadır, sıkıntılı günler yaşayan Bileşik 100 Endeksi, bugünü yükseliş ile kapattı. Özellikle, 2. seanstaki hareketler ve satış eğilimleri, borsanın yükselmesinde büyük etkendi.
Bahsettiğimiz kişi, Türkiye'de en büyük serveti olan iş adamlarından birisi: Hüsnü Özyeğin.
Bugün, çok garip bir haber düştü ajanslara. Haberin başlığını görenler, Yunanistan'daki ekonomik krizin "gerçek" sebeplerini okuyacaklarını umarken, Yunan milletvekilinin sözleri, birçok kişide şaşkınlık yarattı.
Georgios Koumoutsakosden, Yunanistan'ın batmasında, en büyük rolün Türkiye'ye ait olduğunu söyledi. Georgios Koumoutsakosden, bu iddiasını ise Türkiye'nin tehditkar bir ülke olmasına bağladı. Yani Yunan milletvekiline göre, Türkiye'nin tehditkar konumu yüzünden Yunanistan silah alımı yapmak zorunda kaldı. Bu alımlar da Yunanistan ekonomisinin belini büktü ve ekonomik kriz yaşandı.
Borsa, günkü yükselişin ardından, bugün yeniden düşüş yaşadı. Bu seferki düşüş, çok büyük seviyelerde değildi ancak; yine de hatırı sayılır bir düşüş yaşadı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası.
ABD Doları, son 6 ayın en yüksek seviyelerinde. Gerek dünya piyasaları gerekse Türkiye'de durum böyle. Nouriel Roubini, borsa ve dolar hakkında tüyolar vermesiyle ve başarılı öngörülerde bulunmasıyla meşhur bir ekonomist. Nouriel Roubini, Moskova'da katıldığı bir konferansta ABD Doları'nın geleceği ile ilgili öngörülerde bulundu.
Nouriel Roubini, ABD Doları'nın, hammaddeye dayalı para birimleri karşısında değer kaybedebileceğini söyledi. Hammaddeye dayalı para birimleri deyince; elbette aklımıza, Brezilya Reali, Kanada Doları ve Avustralya Doları geliyor. ABD Doları'nın bu para birimleri karşısındaki düşüşünün yüzde 15 ile 20 arasında değişen seviyelerde olabileceği tahmin ediliyor.
Nouriel Roubini, ABD ekonomisinde kısmi bir düzelmenin olacağını da söylediği konuşmasında, hammaddeye dayalı ekonomilerin daha hızlı bir toparlanma süreci içerisine girebileceğinden ve bu ülkelerin ekonomik krizleri daha hızlı aşabileceğinden de bahsetti. Ayrıca, ABD'de kısa vadede birçok yenilik ve düzelmenin gözlenebileceği de burgulanan konular arasında.
Her ne kadar 9 Şubat'ta, bir önceki 3 iş gününün aksine İMKB'de yükseliş olmuş olsa da, söz konusu 3 günü incelemeden geçmek olmaz. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, geçen haftadan bu yana nasıl düştü? Düşüşler, ne seviyede oldu? Bu düşüşler ile Avrupa ülkelerindeki düşüşler arasında farklar var mı?
Konut Edindirme Yardımı alan 2 milyon kişiye mutlu haber geldi. Yardım almaya hak kazananların yazılı olduğu listeleri, Emlak Bankası, 20 Şubat civarlarında, Emlak Gayrimenkul Ortaklığı'na teslim edecek ve KEY ödemeleri, Şubat sonundan itibaren hesaplara geçecek.
Şu an, hak sahipleri, posta yolu ile kontrol edilmekte. Kontrol işleminin Şubat 20 gibi bitmesi planlanıyor.
Emlak Bankası'nın listeleri Emlak Gayrimenkul Ortaklığı'na taslim etmesinden sonra, Emlak Gayrimenkul'un bu listeleri resmi gazetede yayımlaması gerekecek. Bu işlemin de ay sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.
İlk KEY ödemesinin ardından uzun bir süre geçti. İkinci Key ödemesi de bu ay içerisinde hesaplarda olacak ve yaklaşık 2 milyon kişi, KEY ödemelerinden yararlanacak.
Bu arada gecikme faizinin de ödeneceği bildirildi.
Google Buzz, şu sıralar Google'ın tanıttığı yeni bir hizmet.
Perşembe başlayan düşüş trendi, pazartesi günü de devam etmişti. Borsadaki değer kaybı, yüzde 5'leri aşmıştı. Bu durum sadece Türkiye'de değil, başta Avrupa borsaları olmak üzere dünya borsalarında da görülmüştü.
Bugün ise borsa, günü yükseliş ile kapattı. 3 iş günü, üst üste süren büyük düşüşlerin ardından İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, günü alımlarla kapattı. 892 puan yükselen Bileşik 100 Endeksi, önceki 3 iş gününe oranla, bugün güven verdi.
892 puanlık artışın ardından, borsa günü 50 bin 826 puandan kapattı.
Hisse senetleri, ortalama 1,79 oranında değer kazandı.
Bilindiği üzere, internet aracılığıyla, web siteler aracılığı ile birçok kişi borsa tüyoları verdiğini söylüyor, yatırımcıların kendisinden esinlenerek borsada işlem yapabileceklerini iddia ediyor. Fakat, internette adı sanı bile bilinmeyen bu kişilerin söyledikleri ne kadar doğru? Gerçekten de borsa tüyoları verilebilir mi, yoksa verilenler basit borsa yorumları mıdır?
Merkez Bankası, yeni yıl sonu enflasyon oranı beklentisini açıkladı. Daha önce Şubat ayı ilk dönem anketlerinin sonucunu açıklayan Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon oranı beklentisini 7,15 olarak açıklamıştı. Açıklanan son oranda ise beklenen enflasyon oranının daha da arttığı gözlemlenmekte. Buna göre 7,15 olarak açıklanan oranlar, 7,50'ye çıktı. Yani Merkez Bankası'nın Şubat ayında açıkladığı anket sonuçlarına göre, yıl sonundaki enflasyon beklentisi 7,50.
Cari yıl sonu yıllık gayri safi yurtiçi hasıla ise değişmedi. Önceki açıklamada da yüzde 3,9 olarak açıklanan bu rakam, bu sefer de aynı kaldı.
Yıl sonu dolar kuru beklentileri de arttı. Buna göre daha önceki açıklamada, yıl sonu için 1,5412 TL olarak tahmin edilen dolar kuru, bu açıklamada 1,5513 olarak açıklandı.
Perşembe günü başlayan ve bu hafta da devam eden mini krizde, oklar 3 ülkeyi gösteriyor. Yunanistan, Portekiz ve İspanya borsaları, alarm veriyor ve bu alarm diğer tüm Avrupa ülkeleri borsalarında ve Türkiye borsasında paniğe yol açıyor. Söz konusu ülkelerin ekonomisindeki kırılganlığın seyri, önümüzdeki günlerdeki borsa hareketlerini de belirleyecek cinsten.
Önceki yazılarımızda belirtmiştik. "Panik yapmaya gerek yok, 50 bin seviyesi henüz kırılmadı." demiştik. Panik yapmanın hala yersiz olduğunu söyleyebiliriz pekala; ama 50 bin seviyesinden artık söz edemiyoruz. Nitekim İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 2010 yılının da en düşük seviyelerine geriledi ve günü 49 bin 933 puandan kapattı.
1 ile 5 Şubat 2010 arası, satış eğilimli bir seyir izleyen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Özellikle haftanın son 2 günü büyük düşüşler yaşamış, bu düşüşler de yatırımcılar arasında büyük paniğe sebep olmuştu.
İpek-Koza Holding, Bergama ve Ovacık'taki altın madenlerine 5 yıl önce giriş yapmış ve 45 milyon dolarlık bir tarırım yapmıştı. Altın madenine yaptığı bu yatırımın meyvelerini alan Koza-İpek Holding, 5 yıl içerisinde halktan 600 milyon dolar toplamıştı. 2 gün önce talep toplamaya başlayan Holding, yüzde 34,5'lik hissesini de halka açmaya uygun gördü. 12 Şubat'ta işlem görmesi beklenen hisselere yoğun ilgi gösterileceği öngörülüyor.
Hewler Menkul Kıymetler Borsası, bugün işleme açıldı. Başkan Ahmet Abdülrahman'ın açılışını yaptığı borsa, ekonomi dünyasına ilk kez girmiş oldu.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği (OPEC), 2010 ılında petrol fiyatlarının dengeli bir seyir izleyebileceğini vurguladı. Bu açıklamasının sebebini de, küresel ekonomideki toparlanma sebebiyle, petrole olan talebin artması olarak gösterdi.
Son 2 günde yaşanan borsalardaki düşüşün yanı sıra, Avrupa'yı başka bir korku da sarmaya başladı. Yunanistan'da uzun süredir devam eden borçlanma ve bu borçları ödeyememe durumu, borsadaki son gelişmelerin ardından diğer Avrupa ülkelerinde de korkuya neden oldu. Birçok Avrupa ülkesi, Yunanistan'ın başına gelenlerin kendilerinin de başına gelebileceğinden korkar oldu. Özellikle İspanya, İtalya ve Portekiz'de bu endişe, daha uç boyutlarda. Türkiye'deki olumsuz havanın ve borsa seyrindeki düşüşün nedenleri arasında, bu korku havası da gösterilebilir.
ABD cephesi: Amerika Birleşik Devletleri'nde işten çıkarmalar tüm hızıyla devam ediyor. İşsizlik, son ayların en düşük seviyesinde. ABD'de yatırım yapmaktan kaçınan birçok ülke ortaya çıktı. ABD piyasası, Avrupa'daki ekonomik sorunlardan da ağır biçimde etkilendi.
Avrupa Cephesi: Özellikle İspanya ve Portekiz, birçok Avrupa ülkesini ekonomik yönden olumsuz etkilemekte. Son 2 gündür Avrupa borsalarındaki düşüş, yüzde 5'lere yaklaştı. Yunanistan'da alınan ekonomik önlemlere karşı, birkaç gün sonra büyük bir grev düzenlenecek. Bu şekilde devam ederse, Yunanistan'ın Euro bölgesinden atılma ihtimali konuşulabilir.
Asya Cephesi: Yabancı yatırımcılar, Asya borsalarında satış yapmayı uygun görmeye başladılar. ABD ve Avrupa'dan gelen kötü ekonomik haberler, Asya borsaları için de kabus halini aldı. Cuma günü, yüzde 2'nin üzerinde düşüşler meydana geldi. Gerileme, Tayvan Borsası'nda gerileme yüzde 5'lere yaklaştı.
Türkiye Cephesi: Türkiye'de de durum bilindik. Son 2 gündür borsadaki düşüşün en büyük sebebi, Dünyadaki hareketler şüphesiz ki. İki gün içerisinde İMKB, yüzde 4 oranında değer kaybetti.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı'nda ileme açılan ve vade tarihi 16 Kasım 2011 olarak belirlenen günümüz valörlü tahvilin bileşik faizi, dünkü kapanışa göre artış gösterdi.
Artış oranı, 0,05 oranında olurken; bu artış ile birlikte kapanış da 9,06'dan oldu.
Söz konusu tahvilin getirisi, 9,38 oranında gerçekleşti. Önceki kapanışta ise bu gelir, 9,32 oranındaydı.
Şimdi de uluslararası piyasalardaki parite durumlarına göz atalım:
Euro/Dolar Paritesi: 1,3692
Sterlin/Dolar Paritesi: 1,5681
Yen/Dolar Partitesi: 89,35
Petrol fiyatları ile ilgili değerlendirme yapmadan önce, borsanın dünyadaki seyrine bakmakta fayda var: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 4 Şubat ve 5 Şubat 2010 tarihlerinde, büyük çalkantılar yaşadı. Ülkenin para birimi değer kaybederken; ABD Doları, Türk Lirası karşısında değer kazandı. Bu durum, sadece Türkiye piyasalarına özgü olan bir durum değildi elbette. Amerika borsalarından Çin Borsası'na kadar; Uzakdoğu borsalarından Avrupa borsalarına adar her yerde bu bu düşüş görüldü. Dünya borsaları, mini bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldı. Bu durum, petrol fiyatlarını da doğrudan etkiledi tabii.
ABD ham petrolü varil fiyatı, dün sabah saatlerinde 77 dolar seviyelerindeydi. Bu seviyelerden işlem görüyordu. Ancak, sonraki gelişmelerle birlikte, ABD ham petrolü varil fiyatı, 3,84 dolar değer kaybederek son 4 ayın en düşük seviyelerine geriledi.
Şu an ABD ham petrolünün varil fiyatı, 73,39 dolar seviyelerinde.
Ufak bir dipnot olarak belirtelim, Londra Brent tipi ham petrol de 72,21 dolar seviyelerine kadar düşmüş durumda.
Kısacası, son 2 günde süregelen ekonomik çöküşler, petrol fiyatlarını da doğrudan etkiledi.
İlk seansın bittiği şu saatlerde, borsanın güncel durumunu sizlere belirtelim:
Borsada dün yaşanan kabus, bugün de devam ediyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda dün yaşanan gerileme, bugün de sürüyor.
İlk seansta borsa, 2 bin puanın üzerinde gerileme yaşadı. Bu gerileme ile birlikte borsa bir ara, 51 bin 189 seviyelerine kadar geriledi. Daha sonra küçük alımlarla, İMKB günü 51 bin 361 puandan kapattı.
Borsada yaşanan bu tepetaklak düşüş, dolara da tem tersi bir etki yarattı. Dolar, 1.5170'den başladığı günün ilk seansında 1.5220 seviyelerine kadar çıktı.
Ayrıca bugün, ABD borsası, Çin borsası ve Uzakdoğu borsaları da sert düşüşler yaşadı. Bu da, piyasalardaki düşüşlerin karakteristik olduğunu ve genele yayıldığını gösteriyor.
Bakalım ikinci seansta neler yaşanacak.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi, bugün sert bir düşüş yaşadı. Peki bu düşüşün ardındaki gerçekler nelerdi? Düşüş devam eder mi? Kısaca inceleyelim...
Bilindiği üzere, yapılan vergi zamnları ile birlikte, Ocak ayı enflasyon oranları yükseldi. Bu yükseliş ile ilgili farklı yorumlar yapılırken, Merkez Bankası söz konusu yükselişin Şubat'ta da devam edebileceği uyarısında bulunarak, yatırımcıların dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
4 Şubat günü, birçok işçi ve memurun da greve çıktığı günde; piyasalarda da panik havası hakimdi. İşlem gören hisselerin büyük kısmı, günü düşüş ile kapatırken; Amerikan doları, hem içeride hem de dışarıdaki piyasalarda büyük değer kazandı.
Sabah, borsa açıldığı anda, güne düşüş ile başladı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, ilk seansta 462 puanlık bir gerileme yaşadı. Bu gerileme ile birlikte borsa, ilk yarıyı 54 bin 606 puandan kapattı.
İkinci seansda da "satış" ağırlıklı başlayan borsa, düşüşe devam etti. 54 bin seviyesinin üstünde tutunmakta ısrar eden borsa, bu sınırın üzerinde kalamadı ve 53 bin seviyelerine indi. İkinci seansın sonlarında, satışlar daha da arttı ve bir ara 53 bin 217 puana kadar düşen borsa, son anlardaki alımlarla, günü 53 bin 463 puandan kapattı.
Euro/Dolar paritesi, bugünkü gelişmelerden sonra, son 7 ayın en düşük seviyesine geriledi. Euro/Dolar paritesi 1,3788 seviyelerine kadar geriledi.
Dünya Altn Konseyi, Londra merkezli bir bildiri yayımladı. Bu bildiride, altının hala en güvenilir yatırım araçlarının başında geldiği vurgulandı, altın alımından zarar gelmeyeceği belirtildi.
Altın ile ilgili birçok asılsız haber olduğunu belirten Dünya Altın Konseyi, bu haberlerin "balon" olduğunu belirtti.
Altın fiyatlarının son 9 yılının değerlendirildiği bültende, "Altın, 9 yıldır devamlı olarak yapılanmaktadır, değerini arttırmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Ayrıca, 2009 yılında yaşanan krizde, altının en az etkilenen yatırım araçlarından birisi olduğu vurgulandı.
Hey ayın başında açıklanan ve bir önceki ayın enflasyon oranlarını yansıtan veriler, bu ayın 3'ğnde açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığın rakamlara göre, Ocak ayında TÜFE ve ÜFE'de artış sağlandı.
Gelelim ayrıntılara:
Tüketici fiyatları endeksi, Ocak ayında yüzde 1,85 oranında arttı. 2010 yılının Ocak ayı TÜFE rakamları böyle, 2009'da ise TÜFE fiyatları, yüzde 9,50 oranında artmıştı.
Üretici fiyatları endeksi ise, Ocak ayında yüzde 0,58 oranında artış sağladı. Geçen yıl bu ayda ise yüzde 7,90 oranında artış sağlanmıştı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) eski Başekonomisti Prof. Dr. Kenneth Rogoff, Türkiye’nin, 2001 krizinden sonra uyguladığı yapısal reformlar nedeniyle, şimdi, Yunanistan, İspanya ve İrlanda gibi borç krizine düşmediğini söyledi.
Prof. Dr. Kenneth Rogoff, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki Moon tarafından da göreve çağrılan dünyanın önde gelen beş ekonomisti arasında yer alıyor. Harvard Üniversitesi ekonomi Profesörü Kenneth Rogoff, Türkiye’nin mevcut mali yapısı nedeniyle de, Avrupa’da iş yapılabilecek iyi durumdaki ülkelerden biri olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Rogoff, Türkiye’nin bir zamanlar, kamu harcamalarını IMF finansmanıyla karşıladığına dikkat çekerken, şimdi ise böyle bir finansmana ihtiyacının bulunmamasının iyi bir şey olduğunu söyledi.
Rogoff, küresel kriz ortamında, gelişmiş ülkeler dahil birçok ülkenin IMF ile anlaşma arayışına girdiğini belirtirken, IMF ile stand-by anlaşmasının, mutlaka bir finansman için yapılmayacağını, bu anlaşmaların çıpa etkisinin de bulunduğunu ve uluslararası yatırımcılar arasında güveni daha da artırdığını vurguladı.
IMF’den önce, ABD Merkez Bankası (FED) Yönetim Kurulu’nda da çalışan Rogoff, küresel kriz öncesinde, birçok ABD bankasının sıkıntıya düşeceği uyarısında da bulunmuştu.
‘Toparlanma hızlı’
Bu arada IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, küresel ekonominin beklenenden hızlı toparlandığını ancak, bu toparlanmanın halen kırılgan olduğunu söyledi.
Strauss-Kahn, Tel Aviv’de düzenlenen Herzliya Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Küresel ekonomi beklenenden hızlı düzeliyor ancak, düzelme halen kırılgan. İç talep, çoğunlukla gelişmiş ülkelerde halen kamu sektörü teşvikleriyle devam ediyor. Özel talep halen zayıf” dedi...
Dünyanın en büyük firması Google, ana sayfasını yine değiştirdi. Özellikle, çalışanlarına sağladığı olanaklarla birçok kişinin hayallerini süsleyen Google firması, ana sayfasına ünlü ressam Norman Rockwell'i taşıdı.
Norman Rockwell'in doğum yıldönümünde onu anan Google, geçen yıl birçok firmanın zarar etmesine rağmen; kar açıklayan birkaç şirketten birisiydi.
Kredi ve Derecelendirme Kurulu, dün bir rapor yayımladı. Raporda, Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılanın, gelecek sene büyümesinin beklendiği vurgulandı.
Bu büyümenin oranı ise yüzde4 olarak tahmin edildi.
Ayrıca, raporda belirtilen bir diğer gerçek de, gelişmekte olan ülkelerin sermaye harcamalarının, gelişmiş ülkelere göre daha fazla olacağı öngörüsüydü.
Bu hafta, küresel varlık fiyatlarındaki düşüşlerin yavaşladığı, birkaç kısa molanın “alındığı” bir hafta olacak! Hafta başında kısa bir toparlanma yaşansa da ardından yeniden düşüşlerle uğraşacağız.
Ali AĞAOĞLU
Üstelik bunlar geçtiğimiz Cuma günü ABD ekonomisinin 2009’un son çeyreğinde, son altı yılın en yükseği olan, yüzde 5.7 büyüdüğü açıklamasına rağmen olacak! (Bence bu büyüme rakamında aşağı yönlü bir revizyon gelecektir!) Beklenti 4.7 idi.
Gariptir, beklentilerden çok daha iyi gelen büyüme rakamına rağmen ABD hisse senedi piyasalarında Dow Jones yüzde 0.52, S&P 500 yüzde 0.98 düştü. Yeni ürünü iPad’in hayal kırıklığı mı, yoksa çığır açıcı mı olduğu tartışılan Apple ve diğer teknoloji şirketlerinin gerilemesiyle Nasdaq da yüzde 1.45 değer kaybetti. Sadece hisseler mi, emtialar da geriledi. Petrol yüzde 1 gerileyerek 72.89’a, bakır da yüzde 1.47’lik düşüşle 305 dolara, altın da bir ara 1.075 dolara kadar indi.
Sebep olarak ilk akla gelen; AB’de yaşanan gerginlikti. AB’nin yaramaz çocuğu Yunanistan hakkında Davos’tan gelen umut verici birkaç söylemle haftanın son gününde toparlanan Euro Bölgesi borsaları, günü ‘artı’ kapatsalar da, haftanın başında bu kazanımlarının önemli bir kısmını geri verebilirler.
Merak etmeyin, Yunanistan çok da uzamadan bir şekilde çözülecek
Büyük olasılıkla da kendi kendini “yüzdürmesi” tarzında bir yöntem bulunacak. Yunan halkı siestalarını kısa tutacak, biraz daha fazla çalışacak. Euro henüz daha bu kadar ‘genç’ bir para iken, euro sistemi içindeki bir ülkenin bu sistemi çökertmesine izin verilmeyecektir. Böyle bir şeye izin verildiğini varsayalım bir an için: İspanya, Portekiz, İngiltere derken bir anda AB’nin dağılmasına kadar varan bir süreç yaşanabilir. Harcanan bu denli büyük emek ve paradan sonra, ilk ciddi krizde kimse çöküşe izin vermeyecektir. Acı reçetenin, sol eğilimli Papandreu’nun iktidarı sırasında uygulanması bir parça daha kolay olacaktır.
Asıl sebep daha derinde. Kriz sırasında radikal hiçbir şey yapılmadı! Sadece “bedava para” pompalanarak sistem “yüzdürüldü”!
Bedava paraya rağmen gidilecek yol ‘azaldı’. Diğer yandan ABD’de geçen hafta açıklanan enflasyon verileriyle “bedava paranın” da ‘ömrü azalmaya’ başladı! Bulmacanın parçalarını biraraya getirenler ‘kâr cebe yakışır’ demeye başladılar. Olan biten bu. Haa bir de Ocak aylarının ‘satış ayı’ olduğunu da unutmamak gerek.
Cuma günü ABD piyasalarında yaşananların bir yansıması olarak Asya ve Avrupa piyasalarının bugün “keyifsiz” bir gün geçirmesi mümkün.
Ancak bunun uzun süreceğini zannetmiyorum. Teknik olarak ABD piyasaları son iki günde önemli destek noktalarında tutundu. 10.025 (+/- 25) korunduğu takdirde haftanın ilk bir kaç gününde yukarı yönlü cılız yükseliş denemeleri yapacaktır. Bu denemeler sırasında Dow Jones’ta 10.205, 10.305 ve hatta 10.385 seviyelerine kadar yükselişler bile görülebilir. Ancak sonrasında yine düşüş trendine dönülecektir.
*****
Haftanın endikatörü: Euro/dolar paritesi
Bu haftanın seyri konusunda en fazla ipucu verecek “enstrüman” parite olacaktır. Euro/dolarda 1.3805’e kadar inilmesi mümkün. Ancak bu seviyenin “tutması” durumunda hem paritede hem de borsalarda yukarı yönlü bir düzeltme yaşanacaktır. Zira tüm varlık piyasaları kısa vadeli “aşırı satım” bölgesine yaklaşıyor!
*****
Dolarda yükseliş olabilir
OLA ki paritede 1.38’in altına inilirse (1.3655 ara hedefinden sonra) bu kez ana hedef 1.3490 olacaktır. Böylesi bir hareket tüm hisse senedi piyasalarının ve de emtiaların daha da aşağıya inmesine neden olacaktır. Benim beklentim bu hareketin bir sonraki “turda” olması, bu turda 1.38 seviyesinin destek olarak korunması yönünde. Paritede 1.38’lere inilirken, aynı zamanda da hisse senedi piyasalarında gerilim devam ediyorsa dolar/TL kurlarında 1.5075, belki de arızi olarak 1.5150’ye kadar bir yükseliş olabilir. Yurtdışı kaynaklı “sürpriz bir talep” gelmediği takdirde bu seviyelerde uzun süre kalınması zor görünüyor. Hafta sonu Başbakan’ın IMF konusundaki kendini tekrar eden söylemleri varlığını korudukça kurlarda bu seviyelerin üzerine şimdilik çıkılmayacaktır.
*****
IMF beklentisi İMKB’yi tutuyor
ARTIK yavaş yavaş etkisini yitiren ve IMF Başkanı Kahn’ın 4. madde söylemi ile yeni bir boyut da kazanan IMF meselesi yine de İMKB’yi zirvelerine yakın seviyede tutacaktır. İMKB’nin diğer piyasalara göre yarattığı “pozitif farkı” eninde sonunda kapatacağına inanan bir kişi olarak, bunun “IMF masalının” ama öyle ama böyle sona ermeden olmayacağına inanmaya başladım. Yaşananlar kolaylıkla izah edilebilir değil, ancak “gerçek”! Ne diyebiliriz ki?
Bu hafta İMKB’yi yakından ilgilendiren önemli bir halka arz da var. Koza Altın’ın halka arzı için talep toplanacak. Yapılacak halka arzın büyük olması ve uzun bir zamandan sonra yapılıyor olması, piyasadaki “iştahı” göstermesi açısından önemli bir gelişme!
Bu halka arzdan bağımsız olarak, İMKB’nin özellikle geçtiğimiz haftaki performansına baktığımızda 53.250-53.100 bandının altında bir kapanış olmadığı, ABD piyasalarındaki teknik seviyeler korunduğu ve de “IMF gazı” da devam ettiği takdirde yeniden 56 binlere doğru bir “atak” bile görebiliriz!
Back to TOP